'Sagalassos Antalya'ya Geliyor' Etkinliği
Suna-İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü, geleneksel kültür sanat faaliyetlerinin yeni dönemini "Sagalassos Antalya'ya Geliyor" etkinliğiyle başlattı.
Leuven Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sagalassos Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Jeroen Poblome, enstitü konferans salonunda "Antik Sagalassos Halkı Nasıl Yaşıyordu?" konulu sunumunda, Sagalassos Antik Kenti'nin yazılı kaynaklardan bilinen tarihinin Büyük İskender'in M.Ö. 333 yılındaki fethiyle başladığını söyledi.
Kentin, M.Ö. 281 itibariyle Seleukoslar'ın kontrolü altına girdiğini belirten Poblome, M.Ö. 188-133 yıllarında Attaloslar'ın Bergama Krallığı'nın parçası ve M.Ö. 39'da Roma'nın Galatya eyaletinin en önemli kenti olduğunu kaydetti.
Poblome, 2013-2014'te yaptıkları çalışmalarda Sagalassos halkının geçimlerini sağlamak için çömlek atölyesi kurduklarının bulgularına eriştiklerini ifade ederek, "Bugün yapılan kazı çalışmalarıyla çömlek atölyelerinin iki kısıma ayrıldığını ve büyük olduğunu gördük. Çömlekçi mahallesinde çömlek üretimiyle ilgili araç gereçler bulduk. Buranın çalışanlar burayı bıraktıkları zaman her şeyi yerinde bırakmış. Birlikte üst üste bırakılan çömlekler var. Bu sayede bu çömlekçilik burada nasıl organize edilmiş, öğrenebiliyoruz" dedi.
Yapılan kazı çalışmaları neticesinde antik dönemdeki çalışma şekillerinin de öğrenildiğini dile getiren Poblome, şunları kaydetti:
"Çektiğimiz üç boyutlu resimlerle burada yaşayan insanların parmak izlerini görebildik. Böylelikle bireyleri tespit edebileceğiz. Yani acaba kaç kişi bu çömlek atölyesinde çalışıyordu? İlk sonuçlarda sadece erkek parmak izleri değil, genç kızların parmak izlerine de rastlanıldı. Dolayısıyla bu tekniği kullanarak bulabileceğimiz her türlü kalıbın üstünde, bu çömlekçide kaç kişi çalıştığını keşfetmeye çalışacağız. Bu, bireye inebilmek için bulunmaz bir fırsat."
Etkinliğe katılan Belçika'nın Ankara Büyükelçisi Marc Trenteseau ise fotoğrafın, neredeyse bir asırdır arkeolojik araştırmaların bir parçası olduğunu bildirdi.
"Fotoğraf, Sagalassos'taki multidisipliner yaklaşımın da bir parçası oldu" diyen Trenteseau, "Fotoğraf sanatçıları Bruno Vandermeulen ve Danny Veys, şu anda burada. Bu sergiyle sanat ve arkeoloji arasındaki hoş uyuma da şahit oluyoruz" ifadesini kulandı.
Konuşmaların ardından kazı çalışmalarında görev yapan fotoğraf sanatçıları Vandermeulen ile Veys'in "Sagalassos: Durduğumuz Yerden" adlı sergisi açıldı.
Burdur Valisi Hasan Kürklü de serginin açılışından sonra Sagalassos'un büyük bir değer, ancak yeterli düzeyde tanınmadığını söyledi.
Tanıtım noktasındaki bir takım çalışmalarına değinen Kürklü, "Hem ülke içinden hem de ülke dışından Sagalassos'u güzel bir şekilde tanıtıp, hak ettiği değerine ulaştırmayı arzuluyoruz" diye konuştu.
Sanatçıların gözünden Sagalassos'un dönüşüm aşamaları, fotoğrafçılık ve arkeoloji arasındaki ilişkiyi kazı alanında görüntülenen detaylar eşliğinde yansıtan ve yaklaşık 40 fotoğrafın yer aldığı sergi, bir ay boyunca ziyaret edilebilecek.
Kaynak: AA
Kentin, M.Ö. 281 itibariyle Seleukoslar'ın kontrolü altına girdiğini belirten Poblome, M.Ö. 188-133 yıllarında Attaloslar'ın Bergama Krallığı'nın parçası ve M.Ö. 39'da Roma'nın Galatya eyaletinin en önemli kenti olduğunu kaydetti.
Poblome, 2013-2014'te yaptıkları çalışmalarda Sagalassos halkının geçimlerini sağlamak için çömlek atölyesi kurduklarının bulgularına eriştiklerini ifade ederek, "Bugün yapılan kazı çalışmalarıyla çömlek atölyelerinin iki kısıma ayrıldığını ve büyük olduğunu gördük. Çömlekçi mahallesinde çömlek üretimiyle ilgili araç gereçler bulduk. Buranın çalışanlar burayı bıraktıkları zaman her şeyi yerinde bırakmış. Birlikte üst üste bırakılan çömlekler var. Bu sayede bu çömlekçilik burada nasıl organize edilmiş, öğrenebiliyoruz" dedi.
Yapılan kazı çalışmaları neticesinde antik dönemdeki çalışma şekillerinin de öğrenildiğini dile getiren Poblome, şunları kaydetti:
"Çektiğimiz üç boyutlu resimlerle burada yaşayan insanların parmak izlerini görebildik. Böylelikle bireyleri tespit edebileceğiz. Yani acaba kaç kişi bu çömlek atölyesinde çalışıyordu? İlk sonuçlarda sadece erkek parmak izleri değil, genç kızların parmak izlerine de rastlanıldı. Dolayısıyla bu tekniği kullanarak bulabileceğimiz her türlü kalıbın üstünde, bu çömlekçide kaç kişi çalıştığını keşfetmeye çalışacağız. Bu, bireye inebilmek için bulunmaz bir fırsat."
Etkinliğe katılan Belçika'nın Ankara Büyükelçisi Marc Trenteseau ise fotoğrafın, neredeyse bir asırdır arkeolojik araştırmaların bir parçası olduğunu bildirdi.
"Fotoğraf, Sagalassos'taki multidisipliner yaklaşımın da bir parçası oldu" diyen Trenteseau, "Fotoğraf sanatçıları Bruno Vandermeulen ve Danny Veys, şu anda burada. Bu sergiyle sanat ve arkeoloji arasındaki hoş uyuma da şahit oluyoruz" ifadesini kulandı.
Konuşmaların ardından kazı çalışmalarında görev yapan fotoğraf sanatçıları Vandermeulen ile Veys'in "Sagalassos: Durduğumuz Yerden" adlı sergisi açıldı.
Burdur Valisi Hasan Kürklü de serginin açılışından sonra Sagalassos'un büyük bir değer, ancak yeterli düzeyde tanınmadığını söyledi.
Tanıtım noktasındaki bir takım çalışmalarına değinen Kürklü, "Hem ülke içinden hem de ülke dışından Sagalassos'u güzel bir şekilde tanıtıp, hak ettiği değerine ulaştırmayı arzuluyoruz" diye konuştu.
Sanatçıların gözünden Sagalassos'un dönüşüm aşamaları, fotoğrafçılık ve arkeoloji arasındaki ilişkiyi kazı alanında görüntülenen detaylar eşliğinde yansıtan ve yaklaşık 40 fotoğrafın yer aldığı sergi, bir ay boyunca ziyaret edilebilecek.