16 Yaşındaki Sürücünün Yargılanmasına Başlandı
İçel'de Üniversite (MEÜ) öğrencisi Mehmet Deniz Sınar'a otomobille çarparak ölümüne yol açmak suçlamasıyla tutuklanan 16 yaşındaki sürücünün yargılanmasına başlandı.
İçel 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında, kazadan sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mehmet Deniz Sınar'ın yakınları ve tarafların avukatları hazır bulundu. Sanık D.A ise İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) duruşmaya katıldı.
D.A savunmasında, kaza günü kına evinde bulunduğunu ve halasını eve bırakmak için babasından izinsiz arabasını aldığını belirtti.
Dönüş yolunda kazanın meydana geldiğini belirten D.A, "Ortalama 40 ila 50 kilometre hızla gidiyordum. Bana yeşil ışık yanmıştı. Yeşilde geçtikten sonra bir anda yayayla karşılaştım. Çarpar çarpmaz fren yaptım, aslında aracın hızı fazla değildi, maktulü de aracın altında sürüklemedim" ifadelerini kullandı. Kazadan sonra şok geçirdiğini söyleyen Sanık, "Aracın otomatik vites olması nedeniyle frenden ayağımı kaldırınca araç hareket etmeye başladı.
Sonra kendimi toparladım ve arabayı park ettim. Babamın araçla ayrıldığımdan haberi yoktu. Benim ehliyetim yok. Olay nedeniyle üzgünüm, ailesinden özür diliyorum. Olay nedeniyle maddi ve manevi elimizden geleni yapacağız" dedi.
D.A, 'babasının anahtarı bilerek verdiği' ve 'başka bir araçla yarıştığı' iddialarını ise reddetti.
Anne Muazzez Sınar da duruşmadaki konuşmasında sanığın, olay sırasında kendilerini telefonla arayıp oyaladığını iddia ederek, "Sanık bana oğlumun yaralandığını söyledi.
Kazadan sonra da 18 gün ortalıkta görünmedi. Oğlum, ailemin tek erkek evladıydı. Daha önce de babasını kaybettim. Oğlum hastanede yaşam mücadelesi vermesine rağmen sanık ve yakınları bize destek olmadı. Kendisi 40 ila 50 kilometrede gittiğini söylüyor, benim çocuğumun vücudunda çok sayıda kırıklar vardı. Kazanın o hızda olması mümkün değil. Davaya katılmak istiyorum, adalete güveniyorum" şeklinde konuştu.
Abla Derya Sınar ise sanık D.A'nın telefonda 'sarhoş' gibi konuştuğunu, kazanın ardından da şikayetçi olmamaları için sanığın ailesinin şikayetçi olmamaları için 40 bin lira para teklif ettiklerini ileri sürdü.
Kaza sırasında Deniz Sınar'ın yanında bulunan arkadaşı Oğuz Kalender, salona çağrılarak tanık olarak dinlendi. Yaya yolundayken yeşil ışık yanınca karşıya geçmek için hareketlendiklerini ifade eden Kalender, "Yolun ortasına geldiğimizde aracı fark ettim, çok hızlı bir şekilde üzerimize geliyordu. Ben ani bir refleksle kendimi ileriye doğru attım ama araç, Deniz'e çarptı. Çarpmanın etkisiyle Deniz yaklaşık 50 metre sürüklendi. Ben arkadaşımın yanına gittiğimde sanık olay yerinden ayrılmaya çalışıyordu ancak oradakiler engel oldu. Sanık herhangi bir şekilde Deniz'e müdahale etmedi, kaldı ki olay yerine gelen sağlık görevlileri bile bir kısım organlar dışarı çıktığı için müdahale etmekten çekinmişti" diye konuştu.
Tanıklardan Muhammet Serdar Özörnek ise aracıyla giderken kazaya şahit olduğunu, sürücünün kırmızı ışıkta geçtiğini gördüğünü ve ortalama hızının 100 kilometre olduğunu savundu.
Tanık olarak dinlenen Mahmut Dağ da kaza sırasında kendi tezgahında oturduğunu belirterek, "Bir aracın diğer araçlardan önce, lastiklerinden ses çıkararak hareket ettiğini gördüm. Çıkan ses egzoz sesine benzer değişik bir seti. Daha sonra aracın birine çarptığını fark ettim. Ancak fren nedeniyle asfalttan çıkan bir ses duymadım. Şahıs önce durdu, sonra devam etmek istedi ancak ben aracın önüne geçerek kendisini durdurdum. Daha sonra da araçtan indirerek eşime teslim ettim. Daha sonra sanığın yakınları olay yerine geldi. Polis henüz gelmemişti. Yanlarında gelen 35 yaşlarında birini direksiyona oturttular. Aracı kullanan kişinin o olduğunu söyleyeceklerdi. Ancak biz durumu anlatınca yapamadılar. Polis gelmeden önce de çocuğa başka bir tişört giydirdiler. Daha sonra olay yerine gelen şahsın babası bize, polislerin duymayacağı şekilde 'çocuk çok heves etti ben de arabayı verdim' dedi" ifadelerini kullandı.
Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, sanık D.A'nın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 15 Ocak 2014'e erteledi.