'Barış Sürecini Kurtarmak' Raporu
Uluslararası Kriz Grubu Proje Direktörü Hugh Pope, Kürt politikacıların kamuoyunun isteği dışında hareket etmesinin mümkün olmadığını, barış sürecinde daha şeffaf olunması, herkesin aynı platformda bir araya gelerek halk nezdinde olumlu intiba oluşturması gerektiğini söyledi.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) toplantı salonunda, TEPAV Ticaret Çalışmaları Merkezi Direktörü Bozkurt Aran'ın yönetiminde düzenlenen toplantıda, Uluslararası Kriz Grubu'nun "Türkiye ve PKK: Barış Sürecini Kurtarmak" başlıklı raporunun sunumunun ardından barış süreci bağlamında Türkiye ve komşu ülkelerdeki Kürtlerin durumu masaya yatırıldı.
Konuyla ilgili çalışmalara 2011'de başladıklarını ve bu raporun hazırlanan beşinci rapor olduğunu belirten Pope, barış süreci konusunda akademik ve diplomatik camiayla görüştüklerini ifade etti.
Pope, barış süreciyle ilgili fikir beyan eden kişi sayısının fazlalığının kendilerini şaşırttığını söyleyerek buna karşın müzakere ve görüşmelerin niteliğine dair ayrıntılı bilgi sahibi olanların sayısının az olduğunu kaydetti.
Hükümetin hak ve özgürlükler alanındaki reformlarına değinen Pope, yöneticilerin barış süreciyle ilgili net bir yol haritası belirlemesi gerektiğini vurguladı. Çözüm isteyenlerin bir araya gelmesi gerektiğine işaret eden Pope, şöyle konuştu:
"Kürt politikacılar kamuoyunun isteği dışında hareket edemez. Barış sürecinde daha şeffaf olunması lazım. Herkesin aynı platformda bir araya gelmesi, halk nezdinde olumlu intiba oluşturur. Tarafların birbirini itham etmesinin faydası yok."
Türkiye, Suriye ve Irak'taki Kürtlerin aynı durumda olmadığını kaydeden Pope, Diyarbakır'da dile getirilen taleplerin ve hissedilen atmosferin, Suriye'deki Kürtlerden ve gelir seviyesi yüksek Iraklı Kürtlerden farklı olduğunu savundu.
Uluslararası Kriz Grubu'nun, barış sürecine ilişkin İngilizce ve Türkçe hazırlanan "Türkiye ve PKK: Barış Sürecini Kurtarmak" başlıklı raporunda, barış sürecinde gelinen son durum, hükümete ve sürece dahil olan taraflara öneriler ve uluslararası toplumun bakışı ele alınıyor.
Kaynak: AA
Konuyla ilgili çalışmalara 2011'de başladıklarını ve bu raporun hazırlanan beşinci rapor olduğunu belirten Pope, barış süreci konusunda akademik ve diplomatik camiayla görüştüklerini ifade etti.
Pope, barış süreciyle ilgili fikir beyan eden kişi sayısının fazlalığının kendilerini şaşırttığını söyleyerek buna karşın müzakere ve görüşmelerin niteliğine dair ayrıntılı bilgi sahibi olanların sayısının az olduğunu kaydetti.
Hükümetin hak ve özgürlükler alanındaki reformlarına değinen Pope, yöneticilerin barış süreciyle ilgili net bir yol haritası belirlemesi gerektiğini vurguladı. Çözüm isteyenlerin bir araya gelmesi gerektiğine işaret eden Pope, şöyle konuştu:
"Kürt politikacılar kamuoyunun isteği dışında hareket edemez. Barış sürecinde daha şeffaf olunması lazım. Herkesin aynı platformda bir araya gelmesi, halk nezdinde olumlu intiba oluşturur. Tarafların birbirini itham etmesinin faydası yok."
Türkiye, Suriye ve Irak'taki Kürtlerin aynı durumda olmadığını kaydeden Pope, Diyarbakır'da dile getirilen taleplerin ve hissedilen atmosferin, Suriye'deki Kürtlerden ve gelir seviyesi yüksek Iraklı Kürtlerden farklı olduğunu savundu.
Uluslararası Kriz Grubu'nun, barış sürecine ilişkin İngilizce ve Türkçe hazırlanan "Türkiye ve PKK: Barış Sürecini Kurtarmak" başlıklı raporunda, barış sürecinde gelinen son durum, hükümete ve sürece dahil olan taraflara öneriler ve uluslararası toplumun bakışı ele alınıyor.