'Biyokaçakçılıkla Mücadele' Semineri
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Botanik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fatma Neriman Özhatay, "Biyokaçakçılıkla ilgili irtibat merkezleri belirlenmelidir. Halkın bilinçlendirilmesi için televizyonlarda kamu spotları hazırlanmalıdır" dedi.
Orman ve Su İşleri 13. Bölge Müdürlüğü Erzurum Şube Müdürlüğü ile Atatürk Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü tarafından Atatürk Üniversitesi Oditoryumu Mavi Salon'da düzenlenen "Biyokaçakçılıkla Mücadele" seminerinde "Türkiye'nin biyoçeşitliliği" konusunda uzman ve akademisyenler tarafından sunum yapıldı.
Prof. Dr. Özhatay, seminerin ardından yaptığı değerlendirmede, seminerin son derece başarılı geçtiğine inandığını, davetlilerin de adeta bilgi bombardımanına tutulduğunu söyledi.
Türkiye'de botanikçilerin yaptıkları araştırmalar sırasında çeşitli sıkıntılarla karşılaştıklarını belirten Özhatay, şöyle devam etti:
"Türk botanikçileri de kaçakçılıkla suçlanır durumda. Biz bitki toplayamadan araştırma yapamayız. Bahsedilen bu kadar ciddi izinlerle şimdiye kadar hiç araştırma yapmadık ama dekanlığımızdan konular ile ilgili yazılı metinle ve de çalıştığımız yerdeki ilgili orman teşkilatıyla bağlantılı çalıştık. Bu durum, benim başıma gelmedi ama birçok kişinin başına gelmiş. Muhtarlar durduruyor, ellerindeki örnekleri alıyor ve de adeta bir kaçakçı muamelesi görüyor. Bunu bakanlığımız yetkililerine duyurmak istiyorum. Buna muhakkak suretle bir çözümünün olması lazım. Araştırmalar kesinlikle çok aza inecektir."
Biyolojik kaçakçılığın önlenebilmesi için gümrüklere bilgilendirici ve uyarıcı tabelalarla asılması gerektiğini ifade eden Özhatay, halkın bilinçlendirilmesi için kamu spotlarının hazırlanması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Kesinlikle bunun yapılmasının gerektiğini düşünüyorum. Türkiye sınır kapılarında kart şeklinde küçük bir formun doldurulması zorunlu hale getirilmelidir. Gümrükte görevli olanların bu konuda eğitilmesi gerekiyor. Bir şey bulduklarında ne yapacakları ve kiminle bağlantıya geçecekleri konusunda bilgilenmeleri gerekiyor. Biyokaçakçılıkla ilgili irtibat merkezleri belirlenmelidir. Halkın bilinçlendirilmesi için televizyonlarda kamu spotları hazırlanmalıdır."
Kaynak: AA
Prof. Dr. Özhatay, seminerin ardından yaptığı değerlendirmede, seminerin son derece başarılı geçtiğine inandığını, davetlilerin de adeta bilgi bombardımanına tutulduğunu söyledi.
Türkiye'de botanikçilerin yaptıkları araştırmalar sırasında çeşitli sıkıntılarla karşılaştıklarını belirten Özhatay, şöyle devam etti:
"Türk botanikçileri de kaçakçılıkla suçlanır durumda. Biz bitki toplayamadan araştırma yapamayız. Bahsedilen bu kadar ciddi izinlerle şimdiye kadar hiç araştırma yapmadık ama dekanlığımızdan konular ile ilgili yazılı metinle ve de çalıştığımız yerdeki ilgili orman teşkilatıyla bağlantılı çalıştık. Bu durum, benim başıma gelmedi ama birçok kişinin başına gelmiş. Muhtarlar durduruyor, ellerindeki örnekleri alıyor ve de adeta bir kaçakçı muamelesi görüyor. Bunu bakanlığımız yetkililerine duyurmak istiyorum. Buna muhakkak suretle bir çözümünün olması lazım. Araştırmalar kesinlikle çok aza inecektir."
Biyolojik kaçakçılığın önlenebilmesi için gümrüklere bilgilendirici ve uyarıcı tabelalarla asılması gerektiğini ifade eden Özhatay, halkın bilinçlendirilmesi için kamu spotlarının hazırlanması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Kesinlikle bunun yapılmasının gerektiğini düşünüyorum. Türkiye sınır kapılarında kart şeklinde küçük bir formun doldurulması zorunlu hale getirilmelidir. Gümrükte görevli olanların bu konuda eğitilmesi gerekiyor. Bir şey bulduklarında ne yapacakları ve kiminle bağlantıya geçecekleri konusunda bilgilenmeleri gerekiyor. Biyokaçakçılıkla ilgili irtibat merkezleri belirlenmelidir. Halkın bilinçlendirilmesi için televizyonlarda kamu spotları hazırlanmalıdır."