İzsiad'ın ''işgüvenliği Zirvesi''nden Önemli Mesajlar!
İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği (İZSİAD) ve A Artı OSGB tarafından Türkiye’de bir ilk olarak düzenlenen İzmir İş Sağlığı ve Güvenliği Zirvesi ve Fuarı 16-17-18 Ekim 2014 tarihlerinde Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleştirildi.
16 Ekim'de başlayan Zirve kapsamında ilk gün Vestel, İzdemir Enerji, Sipil Group, Ateş Çelik ve Gediz A.Ş firmalarına teknik geziler düzenlendi.
Toplam 250 katılımcıyla gerçekleştirilen teknik gezilerde iyi ve örnek iş güvenliği uygulamaları yerinde incelendi teorik ve pratik paylaşımlarda bulunuldu. 17-18 Ekim 2014 Tepekule Kongre Merkezi’nde 3 ayrı salonda 10 oturumda toplam 32 sunuma yer verildi, 2 çalıştay ve 1 özel oturum gerçekleştirildi.
Toplamda 800 kayıtlı katılımcı tarafından izlenen oturumlarda sunumların ardından gerçekleşen soru-yanıt bölümlerinde interaktif bir platform oluşturuldu.
Farklı sektörlerdeki önde gelen firmaların gerçekleştirdiği sunumlarda iş güvenliği alanındaki sektörel gelişmeler, teknolojik yenilikler ile iş güvenliği kültürünün yaygınlaştırılması ve yaşam biçimine dönüşmesi hedefiyle iyi uygulama örnekleri katılımcılarla paylaşıldı.
Zirve kapsamında Tepekule Sergi Merkezi’nde toplam 5 bin metrekare sergi alanında 40 firma, kurum ve kuruluş tarafından açılan stantlarda İSG alanındaki ürün ve hizmetler ziyaretçilere tanıtıldı. Yaklaşık 2 bine yakın mühendis, mimar, doktor, hemşire, teknik eleman, üniversite, meslek yüksek okulu ve meslek lisesi öğrencisi tarafından ziyaret edilen fuar alanındaki ihtisas fuarları arasında gördüğü yoğun ilgiyle şimdiden ön sıralardaki yerini aldı. Zirve sürecinde fuar katılımcısı firma, kurum ve kuruluşlar ile kayıtlı katılımcılarına yönelik anketler sonucunda tüm katılımcıların İzmir İSG Zirvesi ve Fuarı’nın her yıl düzenlenme talebinde oldukları görüldü.
Zirvenin onuruna 17 Ekim akşamı İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen kokteylde ülkemizin birçok bölgesinden gelen katılımcılar için tanışma ve kaynaşma ortamı yaratıldı. Kokteylde zirvenin destekleyicisi kurum ve kuruluşlara, Organizasyon Komitesi Üyelerine, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Milletvekilleri Alaattin Yüksel ve Mustafa Moroğlu ile İZSİAD Başkanı Hasan Küçükkurt ve A Artı OSGB Kurucusu ve Organizasyon Komitesi Başkanı Şenol Aslanoğlu tarafından teşekkür plaketleri sunuldu.
18 Ekim akşamı son bulan zirve ve fuar sonucunda tüm oturumlarda konuşmacı ve katılımcılardan elde edilen görüş ve öneriler doğrultusunda ortak eğilim olarak İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda çıkan sonuçlar açıklandı:
1) 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun ülkemizde yaşanan iş kazalarını ve kazalardan doğan maddi, manevi kayıpları en aza indirgemek amacıyla, meslek odalarının, sendikaların, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının görüş ve önerilerini alarak ivedilikle yeniden düzenlenmesi önerilmektedir. Bu düzenlemede “ULUSAL İŞ GÜVENLİĞİ KONSEYİ”nde kamu temsil ağırlığı azaltılmalı sivil temsiliyet arttırılmalı, Konsey yaşama müdahil olacak şekilde işler ve işlevsel kılınmalıdır.
2) Kamu ve özel sektör iş süreçlerindeki ihalelerin “en düşük fiyat” esasiyle sonuçlandırılması yerine ihalelerde yükleniciliğe talip olan firmaların iş sağlığı ve güvenliği alanındaki birikimleri gözetilerek oluşturulacak “puanlama ve değerlendirme” sistemi esasıyla sonuçlandırılmasının önemi ve gerekliliği vurgulanmıştır. Haksız rekabeti de engelleyecek puanlama ve değerlendirme sistemine kamu ihale kanunundan başlanarak özel sektöründe teşvik edici diğer yasal düzenlemelerde yer verilmesi önerilmiştir.
3) Ülkemizde yaklaşık 1,5 milyon periyodik olarak denetlenmesi gereken iş yeri olmasına karşın ÇSGB bünyesinde bu denetimleri gerçekleştirecek uzman müfettiş sayısının yetersiz olduğu belirtilmiş ve bakanlığın ivedilikle uzman müfettiş sayısının arttırması ve İSG profesyonelleri denetim mekanizmasını oluşturması gerektiği vurgulanmıştır. Ülkemizdeki işyerlerinin önemli bir bölümünün bünyesinde 1-10 arasında çalışan bulunan küçük işletme olduğu gözetilerek iş sağlığı ve güvenliği alanındaki uygulamaların bu işletmelerde kamu tarafından ve ücretsiz yapılması sağlanmalıdır. İSG kültürünün işletmeler tarafından ivedilikle benimsenerek yaşama geçirilmesi hedefiyle özendirici teşvik edici düzenlemelerinde paralel olarak devreye alınmasının önemi vurgulanmıştır.
4) İş sağlığı ve güvenliği mevzuat ve uygulamalarında ceza sistemini yanı sıra ödül sistemine yer verilmesi gerekliliği vurgulanmıştır. İşletmelerin ceza yerine ödül sistemi geliştirilerek “yasak savma” alışkanlıklarının giderilmesinin hızlandırılması amaçlanmalıdır. Bu amaçla iş süreçlerinde kaza ağırlık oranlarını bir önceki çalışma yılına göre azaltan firmalara SGK prim indirimlerinden başlayarak teşvik edici uygulamalar gerçekleştirilmelidir.
5) İş sağlığı ve iş güvenliği alanında malzeme, cihaz ve ekipman üreticilerinin uluslar arası rekabet edebilirlik gücünün arttırılması için sektörel teşvikler çıkartılmalıdır. Uygulama süreçlerinde kazaları azaltıcı yenilikçi ve teknolojik ürünlerin kullanımını arttırmak için bu tür malzeme cihaz ve ekipmanların bedellerinin bir bölümü devlet tarafından karşılanmasına yönelik düzenlemelere gidilmelidir.
6) İşçi sağlığı ve güvenliği alanındaki en önemli eksikliğin eğitim yetersizliğinden kaynaklandığı vurgulanarak iş güvenliği kültürünün yaşam sürecinin doğal bir parçası olduğu gerçeğinden hareketle eğitim müfredatının bütününde okul öncesi eğitimden başlayarak ilk ve orta öğretim de yer verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Meslek lisesi, meslek yüksek okulları ve üniversitelerde ise iş güvenliği alanında teknik ve sağlık personelinin sayısının arttırılması amacıyla bölümler açılması zorunluluğu vurgulanmıştır.
7) İSG profesyonellerinin işletmelerde çalışacağı süreyi belirleyen yönetmelik işin yapılması için yeterli süreler değildir. Örneğin 10 kişinin çalıştığı tehlikeli sınıfta yer alan bir işletmede iş güvenliği uzmanlarının ayda bir buçuk saat çalışarak, iş yeri hekimlerinin ise ayda sadece bir saat çalışarak sorunun çözüleceğini beklemek mümkün değildir. Bu nedenle ilgili yönetmelik ivedilikle ilgili uzmanların görüş ve önerileri alınarak yeniden düzenlenmelidir.