Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Uğur Açıklaması

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ahmet Edip Uğur, İstanbul merkezli operasyona ilişkin, "İki yıl süren takip ve dinleme ile üç olay birleştirilerek, Türkiye'nin dünyada imajı bozulmaya çalışıldı" dedi.

Uğur, partisinin Balıkesir İl Başkanlığında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Türkiye'de önemli gelişmeler olduğunu ve bu önemli gelişmelerin konuşulacağı noktada Gezi Parkı olayları ile 17 Aralık operasyonunun baş gösterdiğini belirtti.

Bu yaşananların AK Parti'yi yıpratmak adına yapıldığını dile getiren Uğur, yerel seçimler öncesinde bunların özellikle gündeme getirildiğini ifade etti.

Bu tür olaylarla yola çıkanların başarılı olamayacağını vurgulayan Uğur, şöyle devam etti:
"Eğer bir yolsuzluk varsa biz onun karşısındayız. Yargı, yolsuzluğu da rüşveti de ortaya çıkarmalıdır, yapan varsa cezasını da en ağır şekilde görmelidir. Yargı süreci devam ediyor. Türkiye, 2013'ü böyle kapattı. Şimdi de yerel seçimlere gidiyoruz. Bu seçimler farklı geçecek. Neden bu olaylar oldu? Çünkü bu yerel seçimlerden sonra ağustos ayında da Türkiye, cumhurbaşkanını seçecek. Her cumhurbaşkanı seçiminden önce Türkiye'de hareket ve operasyonlar olur. Biz bunları geçmişte de gördük."
Uğur, 2007 cumhurbaşkanlığı seçiminden önce de bazı gelişmeler yaşandığına dikkati çekerek, "367'yi uydurdular. Dediler ki, Meclis 367 üyeyle toplanmadı. Dolayısıyla bu Meclis, cumhurbaşkanı seçemez. 2007'de bize cumhurbaşkanı seçtirmediler. Seçim kararı aldık, seçime gittik. O seçimden de AK Parti, yüzde 47 oy ile birinci parti olarak çıktı" diye konuştu.

2007 seçimlerinden sonra AK Parti'ye kapatma davası açıldığını anlatan Uğur, "AK Parti, bu tertiplere, bu provokasyonlara alışık bir parti. İnşallah bu da atlatılacak. Yerel seçimlere gidiyoruz. Bu seçimlerden de AK Parti'nin birinci parti olarak çıkacağına biz inanıyoruz" ifadesini kullandı.
IMF borçlarının ödendiği, Hazine borçlanmasında faiz oranı olarak 4,6'nın yakalandığı, İstanbul'da 100 trilyon liralık havaalanının ihalesinin yapıldığı, 3. Boğaz Köprüsü'nün temellerinin atıldığı, Türkiye'nin kredi notunun artırıldığı bir dönemde yaşananları anlamanın zor olmadığını belirten Uğur, şunları kaydetti:
"Maalesef 3-5 ağaç sökülüyor diye bahane edilerek cam çerçeve indirildi. Türkiye'de hakikaten çok büyük olaylar oldu. Onlar bitti bu sefer 17 Aralık'ta yargıyla ilgili bir hareket oldu. Üç olay sanki tek bir operasyon içinde gösterilerek hükümete yolsuzluk, rüşvet gibi damgalar vurulmaya çalışıldı. Biri, Halk Bankası, diğeri TOKİ ve üçüncüsü de Fatih Belediyesi ile ilgili. Bunun faturası hükümete kesilmeye çalışıldı. Suçüstü diye bir şey var. Eğer bundan 18 ay önce bir rüşvet olayı varsa savcılık hemen olayın üstüne gider, suçüstü yapar, olayı ortaya çıkartır. İki yıl süren takip ve dinleme ile üç olay birleştirilerek Türkiye'nin dünyada imajı bozulmaya çalışıldı."
Türkiye'nin insansız helikopterini, hava aracını yapabilen bir ülke olduğunu, milyarlarca dolarlık silah ihraç eden bir ülke konumuna geldiğini ifade eden Uğur, ülkenin önünün kesilmeye çalışıldığını söyledi.

Kaynak: AA