Ak Parti Eskipazar İlçe Danışma Meclisi Toplantısı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, demokratikleşme paketine ilişkin, "Basının Başbakanımızın yapacağı açıklamaya bu kadar önem vererek bir beklenti oluşturmasının altında acaba başka bir neden mi yatıyor' diye de sormadan edemiyorum" dedi.

Şahin, partisinin Eskipazar İlçe Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, AK Parti'nin en büyük hizmeti demokrasiye yaptığını, kendilerinden önce demokrasinin dar bir alana sıkıştırılmış halde olduğunu söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın demokrasi paketini açıklayacağını, bütün Türkiye'nin buna kilitlendiğini ifade eden Şahin, "Hatta uluslararası basın bu açıklamayı büyük bir merakla bekliyor. Açıklama, anında İngilizce ve Arapça olarak dünyaya duyurulacak ancak bizim AK Parti olarak demokrasi alanında ilk defa böyle bir paket açıklamıyoruz ki. Biz kurulduğumuz andan bu yana birçok adım attık. Bu adımları ata ata geliyoruz. Basının Başbakanımızın yapacağı açıklamaya bu kadar önem vererek bir beklenti oluşturmasının altında acaba başka bir neden mi yatıyor?' diye de sormadan edemiyorum" şeklinde konuştu.

Demokrasi adına birçok adım attıklarını çünkü siyasetin dar kalıplar arasına hapsedildiğini anlatan Şahin, şöyle devam etti:

"Siyaset alanı daraltılmıştı. Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 2002 seçimlerine girerken milletvekili adayı bile olamamıştı. Önü kesilmişti. Siyaset alanı bu kadar daraltılmıştı. Biz partisi iktidar olduğu halde Başbakan olamayacak bir genel başkanla seçimlere girmek zorunda kaldık ama milletimiz demokrasinin bu kadar dar alana sıkıştırılmasını kabullenmedi. Bunu doğru bulmadı. Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının önünün kesilecek olmasına sandıkta tepkisini ortaya koydu. Biz de iktidara gelir gelmez anayasa ve diğer yasalarda değişiklik yapmak suretiyle bu alandaki sorunları çözmeye çalıştık."

Başka alanlarda da adım attıklarını kaydeden Şahin, "Mesela Türkiye'nin belirli bir bölgesinde olağanüstü hal uygulanıyordu. 2 farklı rejim vardı adeta Türkiye'de. Güven oyu almamızdan 10 gün sonra Türkiye'de olağanüstü hali kaldırdık. 46 defa uzatılmıştı bizden önce ama biz geldik, 'Türkiye'nin her yerinde aynı rejim uygulanacak' dedik" ifadesini kullandı.

"Şu anda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının ismini kim söyleyecek?" diye soran Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hiçbiriniz hatırlamıyorsunuz değil mi? Daha önceki Yargıtay cumhuriyet başsavcılarının isimlerini hatırlıyor musunuz? Vural Savaş'ı, Sabih Kanadoğlu'nu herkes biliyor değil mi? Neden? Çünkü sivil ve asker bürokrasisinin sivil siyaseti yönlendirdiği, üzerinde tahakküm kurduğu dönemlerden geçti Türkiye. Türkiye, siyasi parti mezarlığı haline gelmişti. Artık Anayasa Mahkemesi önünde naklen yayın araçları beklemiyor. Çankaya Köşkünün önünde de Milli Güvenlik Kurulu toplantılarının olduğu gün artık naklen yayın araçları beklemiyor çünkü Türkiye normalleşti. Genelkurmay başkanımız kim? Kim söyleyecek? Necdet Özel. Bir gün gelecek Türkiye tam demokrasiye geçtiğinde genelkurmay başkanının adını sorduğumuzda kimse hatırlamayacak. Almanya'da sorun, genelkurmay başkanının adını kimse bilmez çünkü orada rejim oturmuştur, orada demokrasi uygulanıyordur.

Orada millet iradesi ile oluşan parlamento ve o parlamentodan çıkan hükümet ülkeyi yönetir. Orada darbe mi olacak, olmayacak mı, muhtıra mı olacak? Bunlar konuşulmaz. İşte Türkiye de oraya doğru gidiyor."

-"Bu, yeni bir adım değil"

Şahin, AK Parti'nin Türkiye'yi normalleştirdiği ve en büyük yatırımı demokrasiye yaptığı için her alanda sıçrama yapıldığını aktardı.

"Yarın Başbakanın yapacağı açıklama önemlidir ancak bu, yeni bir adım değildir" diyen Şahin, şunları belirtti:

"İlk defa böyle bir adım atıyor değiliz. Daha önce de bu adımları attık, bu yenisidir. Belki yarın başka adımları da atmak zorunda kalacağız. Türkiye'nin demokrasi sorunu yarın Başbakanın açıklayacağı paketle tamamlanmış değildir. Bazı şeylerin zaman içerisinde olgunlaşması beklenir. Ham meyve koparılmaz.10 yıl önce konuşulmayan şeyler şimdi Türkiye'de konuşulabiliyor. 10 yıl önce 'şöyle bir şey söylesem, acaba başıma bir hal gelir mi' diye düşünülen şeyler şimdi masalarda tartışılıyor, televizyonlarda konuşuluyor. Anayasa uzlaşma masasında herkes düşüncesini özgürce ortaya koyabiliyor. 'Biz Türkiye'nin 20 bölgeye ayrılmasını istiyoruz, bölge parlamentoları oluşmasını istiyoruz' diyebiliyor. Bunu dediği için de hiç kimsenin yakasına yapışmıyor. Şiddete ve silaha başvurmadığınız sürece bu ülkede her fikri, düşünceyi özgürce ifade edebilirsiniz."

-"Türkiye'nin her alanda daha da güçlenmesine vesile olacak"

"Türkiye, demokrasisini daha da güçlendirmelidir. Demokrasi güçlendiğinde Türkiye'nin ekonomisi de güçlenecektir, vatandaşlarımızın refah seviyesi de yükselecektir" diyen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O nedenle yarın yapılacak açıklama inanıyorum ki Türkiye'nin her alanda daha da güçlenmesine vesile olacak. Bunu temenni ediyorum ancak birileri de 'çıkıp dağ fare doğurdu, başka şey bekliyorduk' falan demesin. Zamanı gelmeden biz meyveyi dalından koparmayız. Her şey adım adım, merdivenler basamak basamak çıkılır. Abdullah Gül'ü 2007 yılında cumhurbaşkanı adayı göstermiştik. Meclis seçecekti. 367 krizi çıkardılar. '367 yeter sayısı yok' diye oylamalar iptal edildi. Seçemedik cumhurbaşkanımızı ama sonra ne yapmak durumunda kaldık? 'Artık bundan sonra meclis değil, millet seçecek' diye anayasa değişikliği yaptık. 367 garabetini ortadan kaldırdık. O yıllarda internet sitelerinde Genelkurmay Başkanlığından açıklama, 'Biz özde ve sözde cumhurbaşkanı isteriz, başı kapalı hanımı olan cumhurbaşkanı istemeyiz, cumhurbaşkanın hanımının başı örtülüyse biz asla razı değiliz' diye muhtıralar, bilmem neler... Türkiye, bunları geride bıraktı."

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün dışişleri bakanı olduğu dönemde başı örtülü kızını özel üniversiteye kaydettirmek istediğini ancak rektörün "üniversite kapanır endişesi" nedeniyle kayıt yaptırmaktan vaz eçtiğini, kendisinin de bu durumu yayımlanan kitaptan öğrendiğini anlatan Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:

"Şimdi var mı böyle bir sorun? Hiçbir değişiklik yapmadık. Ne anayasa değişikliği yaptık ne de kılık kıyafetle ilgili bir değişiklik. Hava, şartlar, olgunlaşma... Dedim ya ham meyveyi koparmayın, zamanı gelince koparırsınız. Her şey kendiliğinden oluyor. Toplum değişiyor. Toplumun demokrasi bilinci güçleniyor. Şimdi başörtüsü nedeniyle Anayasa Mahkemesine davalar açan parti, şimdi 'baş örtülü milletvekili adayı gösterebiliriz' demeye başladı.

İşte AK Parti Türkiye'yi bu noktaya getirdi."

Eskipazar ilçeside esnafı ziyaret eden Şahin, partisinin Ovacık İlçe Başkanlığı Danışma Meclisi Toplantısı'na da katıldı.

Kaynak: AA