Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri İçin Yeni Yönetmelik Hazırlığı

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Mustafa Baloğlu, özel eğitim ve rehberlik hizmetleri için yeni yönetmelik hazırlama çalışmalarının sürdüğünü belirterek, "Hazırlamakta olduğumuz yönetmelik ile hali hazırdaki iki ayrı yönetmeliği Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği çatısı altında birleştirip güncelleyeceğiz" dedi.

Baloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığındaki son yapılandırma çalışmalarının ardından bazı yapısal değişikliklere gidildiğini söyledi.

Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün özel eğitim ve rehberlikle ilgili tüm konulardan sorumlu olarak şekillendirildiğini belirten Baloğlu, Genel Müdürlüğe bağlı olarak Eğitim Politikaları Grup Başkanlığı, Eğitim, Rehberlik ve Kaynaştırma Grup Başkanlığı, Programlar ve Öğretim Materyalleri Grup Başkanlığı, Rehberlik ve Araştırma Merkezleri Grup Başkanlığı, Özel Yeteneklerin Geliştirilmesi Grup Başkanlığı ve İzleme ve Değerlendirme Grup Başkanlığı birimlerinin kurulduğunu anımsattı.

Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün iki ana hizmet alanı olduğunu dile getiren Baloğlu, "Biri özel eğitim, diğeri ise rehberlikle ilgili hizmetler. Eğitim Politikaları Grup Başkanlığımız, özel eğitim ve rehberlikle ilgili yasal mevzuatın güncellenmesi çalışmasını yürütüyor. Hazırlamakta olduğumuz yönetmelik ile hali hazırdaki iki ayrı yönetmeliği Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği çatısı altında birleştirip güncelleyeceğiz" diye konuştu.

Bilim ve Sanat Merkezlerinin iş ve işleyişiyle ilgili hükümlerin, yönergeden yönetmeliğe çıkarılmasının söz konusu olduğunu ifade eden Baloğlu, özel yeteneklilerle ilgili mevzuatta da düzenlenme yapılacağını söyledi.

Baloğlu, şunları kaydetti:

"Özel eğitimle ilgili yeni yönetmelikte özellikle kaynaştırma eğitimine vurgu yapmaya çalışıyoruz. Şu anda da kaynaştırma eğitimi var aslında ama yeni yönetmelikte biraz daha vurgu yapmaya çalışıyor. Kaynaştırma eğitimi özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin, yetersizliği olmayan akranlarıyla aynı ortamda eğitim almaları felsefesine dayanıyor. Yani yönetmelik kaynaştırma hatta bir adım ilerisi bütünleştirmeyle ilgili bazı yeni düzenlemeler getiriyor. Mümkün olduğu kadar çocuklarımızın ayrı ortamlarda değil de aynı ortamda eğitim görmesini istiyoruz. Mesela görme engelli bir öğrenci için iki seçeneğimiz var; ya biz bu çocuğumuzu bir görme engelliler okulunda eğitime alabiliriz ki orada hep görme engelli akranlarıyla eğitime devam eder, biz bunu tercih etmek istemiyoruz artık. Ne yapacağız peki? Bu öğrencimiz, diğer akranlarının devam ettiği normal liseye gitsin istiyoruz. Yani normal arkadaşlarıyla, mahalledeki oyun oynadığı, apartmanındaki alt-üst komşusunun çocuğuyla aynı okulda olsun istiyoruz."

-"Eğitimde ayrıştırmayı daha da azaltıp, kaynaştırmayı arttırmayı amaçlıyoruz"

Yapılacak çalışmanın özel eğitim kapsamına giren bütün grupları kapmasını hedeflediklerini belirten Baloğlu, "Tabi bazı gruplara bunu yapmak mümkün değil. Özellikle orta ve ağır derecedeki zihinsel engelli çocuklarımız var. Tabii ki onları normal okul arkadaşlarıyla aynı ortama koyamayız. Bu grup kaynaştırma eğitimine girmeyecek ama temel felsefe şu: Mümkün olduğu kadar geniş bir kitleyi, işte bu görme olur, işitme olur, hafif düzeyde zihinsel engelli olur, bunları mümkün olduğu kadar kaynaştırma eğitimine yönlendirmek istiyoruz" ifadesini kullandı.

Çalışmanın basit anlamda en olumlu sonucunun insanları ayrıştırmamak olduğunu dile getiren Baloğlu, "Bu çalışma kolay olacak mı? Hayır. Çok zor olacak. Okullar biliyorsunuz hareketli ortamlar" dedi.

Görme engelliler okulunda her şeyin korunaklı olduğunu, çocuğa bir rahatlık sağlandığını ifade eden Baloğlu, "Başta çocuk için çok sıkıntı çıkmıyor çünkü onun gibi çocuklar var, öğretmenler ona göre, veliler ona göre. Bu çocuğu normal okula aldığımız zaman çocuk uyum problemi yaşayacak çünkü itilip-kakılacak, koşarken kimse dikkat etmeyecek, belki düşecek. Öğretmenlerimizin de eğitimleri bu değişikliğe yönelik değil. Onun için bu konuda öğretmenlerimize de destek verilmesi lazım" şeklinde konuştu.

Kaynaştırma eğitiminin genele yayılmasının, özel eğitim ihtiyacı olan çocuğun erken yaşta bocalama dönemini atlatmasına yardımcı olacağını ifade eden Baloğlu, 20 yaşına gelmiş, özel eğitim almış bir insanın korunaklı ortamdan çıktığında toplumsal hayata adapte olmasının daha zor olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Mustafa Baloğlu, "Yeni yönetmelikle zaman içerisinde eğitimde ayrıştırmayı daha da azaltıp, kaynaştırmayı arttırmayı amaçlıyoruz" dedi.

Kaynak: AA