Bozdağ: Umarım o hakim yumruk yemez
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Hacı Bektaş-ı Veli'yi anma törenlerinde kendisine yumruk atan zanlının serbest bırakılmasına tepki gösterdi.
Bozdağ, 'Umarım bu kararı veren savcı ve hakimler benim gibi yumruk yemezler. Yumruk yerlerse ne olacağını takip edeceğim' dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen Hacı Bektaş-ı Veli'yi Anma Kültür ve Sanat Etkinlikleri'nde kendisine yapılan saldırıyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bekir Bozdağ, başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve milletvekilleri olmak üzere kendisine geçmiş dileyen herkese teşekkür etti.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, özetle şunları söyledi
“Bu çirkin bir saldırı. Sadece benim şahsıma yönelik bir saldırı değildir. Hacı Bektaş 'ın ruhuna, temsil ettiği inanca, felsefesine yapılmış bir saldırıdır. Demokrasiye yapılmış bir saldırıdır. Hükümete de yapılmış bir saldırıdır. Ben bu şahsı tanımam, bilmem. Bilmediğim, tanımadığım birisi, temsil ettiğim hükümet, bulunduğum görev nedeniyle bana saldırdı. Yumruk attı, darp yaptı. Bu suçüstü bir durumdur. Orada bulunan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu 'na olayı anlattım, vurulan yeri de bizzat gösterdim. Sayın Kılıçdaroğlu konuşmasında bu konuya değinmedi. Beklerdim ki, Sayın Kılıçdaroğlu, böyle çirkin bir hadise karşısında sesini yükseltseydi, kınasaydı. Çok çok iyi olurdu ama bunu yapmadı.
CHP 'li milletvekilleri suçüstü yakalanan saldırganın yanına gidip, onu himaye eden yaklaşıma içinde bulundular. Saldırganı polise vermek istemediler, kelepçe taktırmak istemediler. Polise zorluk çıkardılar. Koluna girerek birlikte karakola gittiler. Yanağından okşama sayılabilecek, şefkat gösterisinde bulundular. Bir alnından öpmedikleri kaldı. Bu da çok çirkin bir durum. Siyasi ahlakla bağlaşmayan bir olaydır. Biz siyaset yapabiliriz, birbirimize rakip olabiliriz, Suçlular arasında benim suçlum, senin suçlun dersek bu bizim sahip olduğumuz insani değerlerle uyuşmaz, ahlakla uyuşmaz, hukukla uyuşmaz. Siyasi etikle hiç uyuşmaz. Bu tutum ve davranışı milletimize şikayet ediyorum.
Savcılık serbest bıraktı. Yumruğu savcılar yeseydi serbest bırakırlar mıydı bilmiyorum. Bir hakime yumruk atılsaydı ne olurdu bilmiyorum. Herhangi bir vatandaşımızın başına bir şey gelse biz siyasi farklılıkları bir kenara bırakırız.
Savcılar saldırganı serbest bıraktı. Hakime yumruk atılsaydı, bir CHP 'liye yumruk atılsaydı ne olurdu bilmiyorum. O zaman kafası atan hakime yumruk atsa, serbest bırakılır. Bakan olursa iki gün, bakan olmazsa bir gün gözaltı… Yumruğu vuran, keyfine bakabilir. Bu, başka kişileri cesaretlendirir. Bu tür uygulamalar suç işleyeni caydırıcı sonuçlar doğurmaz. Mahkemenin bu kararı cesaretlendirmiştir. Saldırganlara güç ve cesaret veren bir karar olmuştur.
Umarım bu kararı veren savcı ve hakimler benim gibi yumruk yemezler. Yumruk yerlerse takip edeceğim. Dileğim ve temennim böyle bir yumruğa muhatap olmasınlar. Bir hakim ya da savcı yumruk yerse ne olacak bakacağım. Bu olay kötü bir olay, karar da aynı şekilde kötü bir karardır.
Saldırgan pişmanlık duymadığını söylüyor. Nasıl pişmanlık duymasın ki.. Suç işliyor, kahraman muamelesi görüyor. Suç işleyen kim olursa olsun, onlara karşı tavrımız haktan ve hukuktan yana olmalıdır.”
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen Hacı Bektaş-ı Veli'yi Anma Kültür ve Sanat Etkinlikleri'nde kendisine yapılan saldırıyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bekir Bozdağ, başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve milletvekilleri olmak üzere kendisine geçmiş dileyen herkese teşekkür etti.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, özetle şunları söyledi
“Bu çirkin bir saldırı. Sadece benim şahsıma yönelik bir saldırı değildir. Hacı Bektaş 'ın ruhuna, temsil ettiği inanca, felsefesine yapılmış bir saldırıdır. Demokrasiye yapılmış bir saldırıdır. Hükümete de yapılmış bir saldırıdır. Ben bu şahsı tanımam, bilmem. Bilmediğim, tanımadığım birisi, temsil ettiğim hükümet, bulunduğum görev nedeniyle bana saldırdı. Yumruk attı, darp yaptı. Bu suçüstü bir durumdur. Orada bulunan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu 'na olayı anlattım, vurulan yeri de bizzat gösterdim. Sayın Kılıçdaroğlu konuşmasında bu konuya değinmedi. Beklerdim ki, Sayın Kılıçdaroğlu, böyle çirkin bir hadise karşısında sesini yükseltseydi, kınasaydı. Çok çok iyi olurdu ama bunu yapmadı.
CHP 'li milletvekilleri suçüstü yakalanan saldırganın yanına gidip, onu himaye eden yaklaşıma içinde bulundular. Saldırganı polise vermek istemediler, kelepçe taktırmak istemediler. Polise zorluk çıkardılar. Koluna girerek birlikte karakola gittiler. Yanağından okşama sayılabilecek, şefkat gösterisinde bulundular. Bir alnından öpmedikleri kaldı. Bu da çok çirkin bir durum. Siyasi ahlakla bağlaşmayan bir olaydır. Biz siyaset yapabiliriz, birbirimize rakip olabiliriz, Suçlular arasında benim suçlum, senin suçlun dersek bu bizim sahip olduğumuz insani değerlerle uyuşmaz, ahlakla uyuşmaz, hukukla uyuşmaz. Siyasi etikle hiç uyuşmaz. Bu tutum ve davranışı milletimize şikayet ediyorum.
Savcılık serbest bıraktı. Yumruğu savcılar yeseydi serbest bırakırlar mıydı bilmiyorum. Bir hakime yumruk atılsaydı ne olurdu bilmiyorum. Herhangi bir vatandaşımızın başına bir şey gelse biz siyasi farklılıkları bir kenara bırakırız.
Savcılar saldırganı serbest bıraktı. Hakime yumruk atılsaydı, bir CHP 'liye yumruk atılsaydı ne olurdu bilmiyorum. O zaman kafası atan hakime yumruk atsa, serbest bırakılır. Bakan olursa iki gün, bakan olmazsa bir gün gözaltı… Yumruğu vuran, keyfine bakabilir. Bu, başka kişileri cesaretlendirir. Bu tür uygulamalar suç işleyeni caydırıcı sonuçlar doğurmaz. Mahkemenin bu kararı cesaretlendirmiştir. Saldırganlara güç ve cesaret veren bir karar olmuştur.
Umarım bu kararı veren savcı ve hakimler benim gibi yumruk yemezler. Yumruk yerlerse takip edeceğim. Dileğim ve temennim böyle bir yumruğa muhatap olmasınlar. Bir hakim ya da savcı yumruk yerse ne olacak bakacağım. Bu olay kötü bir olay, karar da aynı şekilde kötü bir karardır.
Saldırgan pişmanlık duymadığını söylüyor. Nasıl pişmanlık duymasın ki.. Suç işliyor, kahraman muamelesi görüyor. Suç işleyen kim olursa olsun, onlara karşı tavrımız haktan ve hukuktan yana olmalıdır.”