"Demokratikleşme Paketi" Çalışmaları
ANKARA - MEHMET TOSUN/BARIŞ KILIÇ - Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, Hükümetin gelecek günlerde açıklamayı planladığı "demokratikleşme paketi" ile ilgili, "Aleviler Cumhuriyet döneminde ilk defa, tarihsel bir sorunun çözülmesi konusunda büyük bir beklenti ve umut içinde. Biz de paketi Türkiye'nin önündeki bütün sıkıntıların çok büyük çapta giderilmesi olarak görüyor ve destekliyoruz" dedi.
Altun, Hükümetin önümüzdeki günlerde açıklamayı planladığı "demokratikleşme paketine" ilişkin beklentilerini AA muhabirine değerlendirdi.
Alevilerle ilgili beklentilerini daha önce bakanlara ve yetkililere ilettiklerini belirten, Fermani Altun şöyle konuştu:
"Doğru bir adım atılıyor ve umutla bekliyoruz. Dayatmacı, statükocu grupların muhalefetine rağmen Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Türkiye'nin 90 yıl önceki yerinde kalması için direnenlere takılmamak gerekiyor. Aleviler de Cumhuriyet döneminde ilk defa, tarihsel bir sorunun çözülmesi konusunda büyük bir beklenti ve umut içinde. Biz de paketi Türkiye'nin önündeki bütün sıkıntıların çok büyük çapta giderilmesi olarak görüyor ve destekliyoruz.
Asıl sorun ibadet ve inanç özgürlüğü serbestisi ve cemevlerinin yasal statüye kavuşması. Cemevlerine yasal statü tanınmasını istiyoruz. İmar Yasası'nda üç dinin ibadethanesinin ismi verilmiş. Bu kaldırılırsa her ibadethaneye yasal statü verilmiş olur. Alevilerin inanç önderleri yetiştirmesi için bazı eğitim kurumları açılabilir, ilahiyat fakültelerinde Alevilikle, Ehl-i Beyt ile ilgili bölümler oluşturulabilir.
Ama, bunun için öncelikle inanç ve ibadet özgürlüğünün tanınması gerekmektedir. Bunlar daha sonra yapılabilir. Tekke ve zaviyelerin önündeki yasağın da kaldırılmasını istiyoruz. Cumhuriyet sisteminde kavramlar, dergahlar, tasavvuf yasaklanmış. Böyle bir şey olabilir mi?"
-"İnanç özgürlüğü sağlanmalı"
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Selahattin Özel de paket hakkında çok bilgileri olmadığını, basından duyduklarının da doğruluğunu bilemediğini söyledi.
Özel, "İstediğimiz şeyler belli. Hükümetin önünde de bunlar var. Ama, güvensizliğimiz söz konusu. Bir kere devlet dinden elini çekmiş değil. Üstelik bir mezhebe taraftar olunmuş durumda. Biz, bütün vatandaşlara inanç özgürlüğü sağlanmasını istiyoruz" dedi.
Madımak'ın müze olmasını istediklerini vurgulayan Özel, bunun örneğinin Solingen'de bulunduğunu bildirdi.
-"Konular tartışıldıkça özgürlükler genişleyecek"
Siyasetçi ve yazar İbrahim Güçlü de Kürt sorununun Türkiye'de 100 yıldır devam ettiğini, hükümetin, bu sorunu demokratik yoldan çözmek için birtakım reformlar yaptığını söyledi.
Hükümetin önümüzdeki günlerde açıklamayı planladığı demokratikleşme paketinin, Kürt sorununu çözme yeteneğinin olmadığını savunan Güçlü, Türkiye Cumhuriyeti'nin, yeniden yapılandırması gerektiğini, ancak pakette buna ilişkin köklü değişikliklerin olmadığını ileri sürdü.
Demokatikleşmenin tartışılmasının, Türkiye'ye bir rahatlık getireceğini ifade eden Güçlü, "Konular tartışıldıkça özgürlükler genişleyecektir. Sorunun çözümü, yeniden yapılandırmaya ve yeni bir anayasaya bağlıdır. Demokratik paket bu yönüyle köklü değişim, reform getirmiyor" dedi.
Güçlü, demokratikleşme paketinin, PKK'nın üzerinde bir etki yaratacağını, ancak asıl çözümün, evrensel ölçülere göre atılacak adımlarda olduğunu ifade etti.
-"Kapsamlı yasal düzenleme şart"
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi de Türk Ceza Kanunu'nda,örgüt üyelerinin "pişmanlık yasasından" yararlanması için geçmiş dönemlerde birtakım yasal düzenlemelerin yapılmasına rağmen bir sonuç alınamadığını savundu.
Elçi, anadilde eğitimin, yasal ve anayasal çerçeveye oturtulması ve yerleşim yerlerine eski isimlerinin verilmesi konusunda da taleplerinin bulunduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Alevilerle ilgili beklentilerini daha önce bakanlara ve yetkililere ilettiklerini belirten, Fermani Altun şöyle konuştu:
"Doğru bir adım atılıyor ve umutla bekliyoruz. Dayatmacı, statükocu grupların muhalefetine rağmen Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Türkiye'nin 90 yıl önceki yerinde kalması için direnenlere takılmamak gerekiyor. Aleviler de Cumhuriyet döneminde ilk defa, tarihsel bir sorunun çözülmesi konusunda büyük bir beklenti ve umut içinde. Biz de paketi Türkiye'nin önündeki bütün sıkıntıların çok büyük çapta giderilmesi olarak görüyor ve destekliyoruz.
Asıl sorun ibadet ve inanç özgürlüğü serbestisi ve cemevlerinin yasal statüye kavuşması. Cemevlerine yasal statü tanınmasını istiyoruz. İmar Yasası'nda üç dinin ibadethanesinin ismi verilmiş. Bu kaldırılırsa her ibadethaneye yasal statü verilmiş olur. Alevilerin inanç önderleri yetiştirmesi için bazı eğitim kurumları açılabilir, ilahiyat fakültelerinde Alevilikle, Ehl-i Beyt ile ilgili bölümler oluşturulabilir.
Ama, bunun için öncelikle inanç ve ibadet özgürlüğünün tanınması gerekmektedir. Bunlar daha sonra yapılabilir. Tekke ve zaviyelerin önündeki yasağın da kaldırılmasını istiyoruz. Cumhuriyet sisteminde kavramlar, dergahlar, tasavvuf yasaklanmış. Böyle bir şey olabilir mi?"
-"İnanç özgürlüğü sağlanmalı"
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Selahattin Özel de paket hakkında çok bilgileri olmadığını, basından duyduklarının da doğruluğunu bilemediğini söyledi.
Özel, "İstediğimiz şeyler belli. Hükümetin önünde de bunlar var. Ama, güvensizliğimiz söz konusu. Bir kere devlet dinden elini çekmiş değil. Üstelik bir mezhebe taraftar olunmuş durumda. Biz, bütün vatandaşlara inanç özgürlüğü sağlanmasını istiyoruz" dedi.
Madımak'ın müze olmasını istediklerini vurgulayan Özel, bunun örneğinin Solingen'de bulunduğunu bildirdi.
-"Konular tartışıldıkça özgürlükler genişleyecek"
Siyasetçi ve yazar İbrahim Güçlü de Kürt sorununun Türkiye'de 100 yıldır devam ettiğini, hükümetin, bu sorunu demokratik yoldan çözmek için birtakım reformlar yaptığını söyledi.
Hükümetin önümüzdeki günlerde açıklamayı planladığı demokratikleşme paketinin, Kürt sorununu çözme yeteneğinin olmadığını savunan Güçlü, Türkiye Cumhuriyeti'nin, yeniden yapılandırması gerektiğini, ancak pakette buna ilişkin köklü değişikliklerin olmadığını ileri sürdü.
Demokatikleşmenin tartışılmasının, Türkiye'ye bir rahatlık getireceğini ifade eden Güçlü, "Konular tartışıldıkça özgürlükler genişleyecektir. Sorunun çözümü, yeniden yapılandırmaya ve yeni bir anayasaya bağlıdır. Demokratik paket bu yönüyle köklü değişim, reform getirmiyor" dedi.
Güçlü, demokratikleşme paketinin, PKK'nın üzerinde bir etki yaratacağını, ancak asıl çözümün, evrensel ölçülere göre atılacak adımlarda olduğunu ifade etti.
-"Kapsamlı yasal düzenleme şart"
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi de Türk Ceza Kanunu'nda,örgüt üyelerinin "pişmanlık yasasından" yararlanması için geçmiş dönemlerde birtakım yasal düzenlemelerin yapılmasına rağmen bir sonuç alınamadığını savundu.
Elçi, anadilde eğitimin, yasal ve anayasal çerçeveye oturtulması ve yerleşim yerlerine eski isimlerinin verilmesi konusunda da taleplerinin bulunduğunu sözlerine ekledi.