Abd'den dini özgürlükler raporu
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2012 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu'nda, Rohingya Müslümanları'nın şiddetin yanı sıra hukuki, ekonomik ve sosyal alanlar ile eğitimde çok ciddi ayrımcılığa maruz kaldıkları belirtildi.
Raporun Myanmar ile ilgili bölümünde, Rohingya Müslümanları'nın maruz kaldığı şiddet ve baskılara da yer verildi.
Raporda, bazı yerel hükümet yetkililerinin, Arakan bölgesinde çoğunlukla Rohingya Müslümanları'nı hedef alan toplumsal şiddet olaylarına karıştığı şeklindeki haberlere işaret edilerek, halka keyfi gözaltılar uygulandığı ve gözaltı sırasında da gıda, su ve uykudan mahrum bırakma olayları ile ölüm vakalarına dair güvenilir raporların geldiği vurgulandı.
Myanmar hükümetinin bazı dini faaliyetlere kısıtlamalar getirmeye devam ettiği belirtilen raporda, Rohingya Müslümanları ile Budistler arasındaki haziran ve ekim ayındaki toplumsal şiddetin 250 kişinin ölümüne ve 100 binden fazla insanın yerlerinden edilmesine neden olduğu ve iki grup arasında bölünmüşlük yarattığı ifade edildi. Raporda, yerlerinden edilenlerin birçoğunun kamplara yerleştirildiği ama burada da kötü koşullara maruz kaldıkları ifade edildi.
Ekim ayındaki ikinci dalgada Müslüman olan Kaman köylerinin yerle bir edildiğine, tahmini 3 bin Kaman Müslümanı'nın saldırıya uğradığına dikkat çekilen raporda, bunun şiddetin sadece Rohingya bölgesini değil, genel anlamda Müslümanları hedef aldığını gösterdiği kaydedildi.
Raporda, Rohingya Müslümanları'nın seyahat etmelerine izin verilmediği, eğitim hakkından mahrum kaldığı ve vatandaşlık statüsü verilmediği belirtildi.
Raporda özetle, Rohingya Müslümanları'nın şiddetin yanı sıra hukuki, ekonomik ve sosyal alanlar ile eğitimde çok ciddi ayrımcılığa maruz kaldıkları ifade edildi.
ABD'nin Uluslararası Dini Özgürlükler Özel Temsilcisi Suzan Johnson Cook, Myanmar'da sosyal ve ekonomik alanda bazı reformlar görmelerine rağmen, dini özgürlükler konusunda herhangi bir gelişme gözlemlemediklerini söyledi.
Cook, "Dini özgürlükler alanında ilerlemeler olmadıkça, dini özgürlükler açısından yaptırımlar devam edecek" değerlendirmesinde bulundu.
Muhabir: Barışkan Ünal-Mehmet Toroğlu
Yayıncı: Tarkan Demir
Kaynak: AA
Raporda, bazı yerel hükümet yetkililerinin, Arakan bölgesinde çoğunlukla Rohingya Müslümanları'nı hedef alan toplumsal şiddet olaylarına karıştığı şeklindeki haberlere işaret edilerek, halka keyfi gözaltılar uygulandığı ve gözaltı sırasında da gıda, su ve uykudan mahrum bırakma olayları ile ölüm vakalarına dair güvenilir raporların geldiği vurgulandı.
Myanmar hükümetinin bazı dini faaliyetlere kısıtlamalar getirmeye devam ettiği belirtilen raporda, Rohingya Müslümanları ile Budistler arasındaki haziran ve ekim ayındaki toplumsal şiddetin 250 kişinin ölümüne ve 100 binden fazla insanın yerlerinden edilmesine neden olduğu ve iki grup arasında bölünmüşlük yarattığı ifade edildi. Raporda, yerlerinden edilenlerin birçoğunun kamplara yerleştirildiği ama burada da kötü koşullara maruz kaldıkları ifade edildi.
Ekim ayındaki ikinci dalgada Müslüman olan Kaman köylerinin yerle bir edildiğine, tahmini 3 bin Kaman Müslümanı'nın saldırıya uğradığına dikkat çekilen raporda, bunun şiddetin sadece Rohingya bölgesini değil, genel anlamda Müslümanları hedef aldığını gösterdiği kaydedildi.
Raporda, Rohingya Müslümanları'nın seyahat etmelerine izin verilmediği, eğitim hakkından mahrum kaldığı ve vatandaşlık statüsü verilmediği belirtildi.
Raporda özetle, Rohingya Müslümanları'nın şiddetin yanı sıra hukuki, ekonomik ve sosyal alanlar ile eğitimde çok ciddi ayrımcılığa maruz kaldıkları ifade edildi.
ABD'nin Uluslararası Dini Özgürlükler Özel Temsilcisi Suzan Johnson Cook, Myanmar'da sosyal ve ekonomik alanda bazı reformlar görmelerine rağmen, dini özgürlükler konusunda herhangi bir gelişme gözlemlemediklerini söyledi.
Cook, "Dini özgürlükler alanında ilerlemeler olmadıkça, dini özgürlükler açısından yaptırımlar devam edecek" değerlendirmesinde bulundu.
Muhabir: Barışkan Ünal-Mehmet Toroğlu
Yayıncı: Tarkan Demir