1. Uluslararası Katılımlı Kadın Girişimcilik Çalıştayı Çorum’da Yapıldı
Çorum Belediyesi tarafından düzenlenen 1. Uluslararası Katılımlı Kadın Girişimcilik Çalıştayı başladı.
Çalıştayda Türkiye’de kadın girişimciliğinin yeterince gelişmemesinin nedenleri ve çözüm önerileri, kadın girişimcilere yönelik SWOT analizi, girişimci kadınların sorunları ve çözüm önerileri, Çorum’da kadın girişimciliği, Anitta Otel’de düzenlenen çalıştayın açılışına Vali Sabri Başköy, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Başarınhancal, kadın girişimciler ile yurt içinden ve yurt dışından davet edilen çok sayıda akademisyen katıldı.
Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, nüfusun yarısının kadın olduğu Türkiye’de kadınların erkek nüfus kadar ekonomik hayata katkıda bulunmadıkça, Türkiye’nin gelişmiş ülkelerle olan kalkınma yarışında tam başarıyı yakalayamayacağını belirterek, “Ülkemizin ekonomik kalkınması sadece erkekler tarafından değil, kadınlarımızın da erkeklerin yanında, birlikte gösterecekleri çaba ve üretecekleri katma değerle gerçekleştirilebilecektir” dedi.
Türkiye’de son yıllarda iş kuran kadınların sayısında belirgin bir artış olduğunun görüldüğünü dile getiren Külcü, ancak cinsiyete dayalı iş bölümü ile aile içi ataerkil üretim ilişkileri, kadınların ev dışı iş deneyimlerini ve bilgilerini sınırlandırarak, sermaye birikimlerini zorlaştırdığını kaydetti.
Toplumda üreten, bağımsız çalışma isteği olan, yenilikçi ve riski göze alan kadın girişimci sayısının az olduğunu belirten Külcü, bu sayının artırılması ve kadınlar içerisinde de var olan bu yeteneğin ekonomiye kazandırılmasının aklın bir gereğid olduğunu ifade ederek, özgüveni ve kişiliği gelişmiş bireylerin çoğalmasının demokratik bir toplumsal düzen için de önemli olduğunu söyledi.
Tarihsel süreç içinde, iki cins arasında kadının kadınlığına bağlı olarak gelişen iş bölümü, kadın ile erkeklere tamamen ayrı roller biçtiğine dikkat çeken Külcü, kadının maalesef çoğu zaman toplumsal yaşam, kültür, sanat, siyaset, edebiyat yada bilimde olduğu gibi girişimcilik alanında da ikincil ve bağımlı konumda kaldığına işaret etti.
Kadınların kamusal yaşamın her alanında olduğu gibi, işletmecilik faaliyetlerinde de bazı dezavantajlarla işe başladıklarının kabul edilmesini isteyen Külcü, “Son yıllarda kadın istihdamını artırmaya yönelik proje ve programların önem kazandığını görüyoruz. Özellikle kadın girişimciliği konusunda kamu, sivil toplum ve özel sektör kuruluşları tarafından yürütülen program ve projelerin sayısında artışlar görüyoruz. Ancak, bu programlar ve projelerin sürekliliğinin sağlanması, istikrar içinde ve bütünlükçü bir bakışla devam ettirilmesi, toplumun tüm kesimleri tarafından benimsenmesi önemli ve gereklidir. Bu bizim gönülden inandığımız asil bir amaçtır. Ve bunun gerçekleşmesinin öncelikle kamu yetkililerinin kadın girişimciliği konusunu ilgili strateji ve programlara entegre ederek uygulanabilir politikalar belirlemesi ile mümkün olabileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
TÜİK verilerine bakıldığında Türkiye'de kadın nüfusunun 37 milyon kişiden oluştuğunu, çalışabilecek durumda 28 milyon kadının varolduğunu anlatan Külcü, “Bugün çalışan kadın sayımız ise sadece 7,6 milyondur. Türkiye’de kadınların işgücüne katılma oranı ise yüzde 27,9’dur. Bu oran TÜSİAD raporunda ise yüzde 3.3. olarak belirlenmektedir. AB’ne üye ülkelerde ise kendi işinde çalışan kadınların oranı yüzde 16 (İrlanda) ile yüzde 40 (Portekiz) arasında değişmektedir. Bizdeki verilere göre, Çorum TSO faal çalışan Firma sayısı 3 bin 505'tir. Bu rakamın firma yetkilisi ve ortak olarak çalışan kadın girişimci sayısı yaklaşık olarak bin 500 civarındadır. Bunun da epeyce bir sayısı sanırım eski mevzuatının gereği olarak eş, baba, yada kardeş yanında sembolik şirket ortaklıklarıdır. Biz bu rakamları asla yeterli göremeyiz.
Girişimcilik ruhuna sahip insanlar, kadınıyla erkeğiyle sistemin kalbi, ekonomik büyümenin en önemli aktörleri olduğunu anlatan Külcü, konuşmasında şunları kaydetti;
“Güzel ülkemizin vatandaşları olarak hepimiz daha ileri bir düzeyi hedefliyoruz.. Biz de Çorum Belediyesi olarak bu arzuya yönelik hizmetler sunmak amacıyla çalışmalar yürütmekteyiz. Çorumlu kadınların sosyal yaşamın içinde daha fazla yer almasını, edilgenlikten kurtularak daha etkin olmalarını sağlamak amacıyla Belediyemiz bünyesinde Kadın Kültür ve Sanat Merkezini kurduk.
Çorum Belediyesi Kadın Kültür ve Sanat Merkezi’nde kurulduğu günden bugüne kadar çok değişik branşlarda kurslar açıldı ve bu kurslara 3 bin civarında kadın kursiyerimiz iştirak etti. Bugün itibariyle 14 branşta 20 kursumuza 419 kursiyer devam etmektedir. 2011’den itibaren 4 adet El Sanatları sergisi, bir adet de Kadın Emeği Fuarı düzenlenmiş, bu fuara 14 STK ve 45 kişisel girişimci kadın katılmıştır. Hayatımızda kadınlarımız etkin oldukça inanıyorum ki şehrimizde de ülkemizde de barışın dili, nezaketin dili, dostluk ve kardeşliğin dili daha da güçlenecek, birbirimizi daha iyi anlamamızın önü de açılacaktır. Haklarını bilen, yeteneklerinin farkında olan, sürekli kendini geliştiren, ferdi ve ailevi sorunları karşısında ezilmeden çözümler üretebilen bir kadın profili, hepimiz için iyi bir örnek olacaktır” diye konuştu.
Vali Sabri Başköy ise, kadın girişimciliğinin Türk tarihi açısından yeni bir kavrammış gibi lanse edilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, “Kadın girişimciliği Türk ve İslam tarihi açısından yeni bir kavram değildir. Hz. Peygamberimizin eşi Hz. Hatice bir kadın girişimcisi değil miydi? Tarihimizde kendi gelirleriyle aşevleri, kervansaraylar yapan birçok kadın bulunmaktadır. Bizler böyle bir toplumdan geliyoruz. Bu anlamda kadın girişimciliği biçim için yeni bir kavram değildir” dedi.
Kadın girişimciliğine sadece parasal ve ekonomik değerlerle yaklaşmanın doğru olmadığını, kadın girişimciliği derken mutlaka aile yapısının da korunması gerektiğini ifade eden Vali Başköy, “Kadın girişimciliği konusu insan unsuru, insani değerler ve ahlak değerleri açısından da ele alınmalıdır. Bu konuda mutlaka bir dengenin tutturulması gerek. Düzenlenen çalıştayda bu unsurların da dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Vali Başköy, girişimci olma kapasitesine sahip olup imkan bulamayan ve girişimci kadınlara yönelik projeler geliştirilmesi çağrısında bulundu.
Çorum Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal, kadınların aktif şekilde iş dünyasının içerisinde yer almasını son derece önemsediklerini belirterek, “Çünkü Türkiye’nin gelişip kalkınması için tüm bireylerin aktif olarak ekonominin ve istihdamın içerisinde yer alması gerekiyor” dedi.
Çorum TSO’nun 100 yıllık geçmişi, 4 bin 500 üyesi ve 21 meslek grubu ve 55 meclis üyesiyle Türkiye’de ilk 25 TSO arasında yer aldığını ifade eden Başaranhıncal, bu sıralamanın genel anlamda Çorum ekonomisi içinde geçerli olduğunu bildirdi.
Çorum’un yıllık ihracat hacminin 140 ile 160 milyon TL arasında değiştiğini ancak Çorum dışında başka gümrüklerden yapılan ihracatla birlikte yıllık ihracat hacminin 280 milyon dolarlar seviyesine ulaştığını anlatan Başaranhıncal, kentteki yıllık ithalatın ise 70 ila 90 milyon dolar arasında değiştiğini kaydetti.
Türkiye’de özellikle son yıllarda ‘kadın girişimcilere pozitif ayrımcılık’ şeklinde nitelendirilen politikalarla kadın girişimci sayısının hızla arttığını ancak gelinen noktanın henüz tatmin edici boyutlara ulaşmadığını dile getiren Başaranhıncal, “Türkiye olarak hepimizin çalışması gereken bir dönem içerisindeyiz. Türkiye’nin gelişip kalkınması için tüm bireylerin aktif olarak ekonominin ve istihdamın içerisinde yer alması gerek. Türkiye’nin gelişip kalkınması adına kadınların iş dünyasında aktif biçimde yer almalarını ciddi biçimde önemsediğimizi belirtmek istiyorum” dedi.
Kafkas Üniversitesi Öğretim Görevlisi Erdoğan Kaygın ise, girişimciliğin bir ülkenin gelişmesinde ve kalkınmasının en temel vasıtası olduğunu belirtti.
Dünyada kadın girişimci sayısının istenilen düzeyde olmadığını dile getiren Kaygın, Türkiye’nin gelecekte güçlü olmasının kadın girişimci sayısının çoğalması gerektiğini sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Mustafa Aksoy ise, girişimciliğin sadece ekonomik getirisi yönünden ele alınmaması gerektiğini belirterek, psikolojik yönünün de unutulmamasını istedi. Aksoy, girişimciliğin bir ülkenin gelişmesi ve teknolojik yeniliklerin ortaya çıkması açısından önemli bir güç olduğunu kaydetti.
Kaynak: İHA
Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, nüfusun yarısının kadın olduğu Türkiye’de kadınların erkek nüfus kadar ekonomik hayata katkıda bulunmadıkça, Türkiye’nin gelişmiş ülkelerle olan kalkınma yarışında tam başarıyı yakalayamayacağını belirterek, “Ülkemizin ekonomik kalkınması sadece erkekler tarafından değil, kadınlarımızın da erkeklerin yanında, birlikte gösterecekleri çaba ve üretecekleri katma değerle gerçekleştirilebilecektir” dedi.
Türkiye’de son yıllarda iş kuran kadınların sayısında belirgin bir artış olduğunun görüldüğünü dile getiren Külcü, ancak cinsiyete dayalı iş bölümü ile aile içi ataerkil üretim ilişkileri, kadınların ev dışı iş deneyimlerini ve bilgilerini sınırlandırarak, sermaye birikimlerini zorlaştırdığını kaydetti.
Toplumda üreten, bağımsız çalışma isteği olan, yenilikçi ve riski göze alan kadın girişimci sayısının az olduğunu belirten Külcü, bu sayının artırılması ve kadınlar içerisinde de var olan bu yeteneğin ekonomiye kazandırılmasının aklın bir gereğid olduğunu ifade ederek, özgüveni ve kişiliği gelişmiş bireylerin çoğalmasının demokratik bir toplumsal düzen için de önemli olduğunu söyledi.
Tarihsel süreç içinde, iki cins arasında kadının kadınlığına bağlı olarak gelişen iş bölümü, kadın ile erkeklere tamamen ayrı roller biçtiğine dikkat çeken Külcü, kadının maalesef çoğu zaman toplumsal yaşam, kültür, sanat, siyaset, edebiyat yada bilimde olduğu gibi girişimcilik alanında da ikincil ve bağımlı konumda kaldığına işaret etti.
Kadınların kamusal yaşamın her alanında olduğu gibi, işletmecilik faaliyetlerinde de bazı dezavantajlarla işe başladıklarının kabul edilmesini isteyen Külcü, “Son yıllarda kadın istihdamını artırmaya yönelik proje ve programların önem kazandığını görüyoruz. Özellikle kadın girişimciliği konusunda kamu, sivil toplum ve özel sektör kuruluşları tarafından yürütülen program ve projelerin sayısında artışlar görüyoruz. Ancak, bu programlar ve projelerin sürekliliğinin sağlanması, istikrar içinde ve bütünlükçü bir bakışla devam ettirilmesi, toplumun tüm kesimleri tarafından benimsenmesi önemli ve gereklidir. Bu bizim gönülden inandığımız asil bir amaçtır. Ve bunun gerçekleşmesinin öncelikle kamu yetkililerinin kadın girişimciliği konusunu ilgili strateji ve programlara entegre ederek uygulanabilir politikalar belirlemesi ile mümkün olabileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
TÜİK verilerine bakıldığında Türkiye'de kadın nüfusunun 37 milyon kişiden oluştuğunu, çalışabilecek durumda 28 milyon kadının varolduğunu anlatan Külcü, “Bugün çalışan kadın sayımız ise sadece 7,6 milyondur. Türkiye’de kadınların işgücüne katılma oranı ise yüzde 27,9’dur. Bu oran TÜSİAD raporunda ise yüzde 3.3. olarak belirlenmektedir. AB’ne üye ülkelerde ise kendi işinde çalışan kadınların oranı yüzde 16 (İrlanda) ile yüzde 40 (Portekiz) arasında değişmektedir. Bizdeki verilere göre, Çorum TSO faal çalışan Firma sayısı 3 bin 505'tir. Bu rakamın firma yetkilisi ve ortak olarak çalışan kadın girişimci sayısı yaklaşık olarak bin 500 civarındadır. Bunun da epeyce bir sayısı sanırım eski mevzuatının gereği olarak eş, baba, yada kardeş yanında sembolik şirket ortaklıklarıdır. Biz bu rakamları asla yeterli göremeyiz.
Girişimcilik ruhuna sahip insanlar, kadınıyla erkeğiyle sistemin kalbi, ekonomik büyümenin en önemli aktörleri olduğunu anlatan Külcü, konuşmasında şunları kaydetti;
“Güzel ülkemizin vatandaşları olarak hepimiz daha ileri bir düzeyi hedefliyoruz.. Biz de Çorum Belediyesi olarak bu arzuya yönelik hizmetler sunmak amacıyla çalışmalar yürütmekteyiz. Çorumlu kadınların sosyal yaşamın içinde daha fazla yer almasını, edilgenlikten kurtularak daha etkin olmalarını sağlamak amacıyla Belediyemiz bünyesinde Kadın Kültür ve Sanat Merkezini kurduk.
Çorum Belediyesi Kadın Kültür ve Sanat Merkezi’nde kurulduğu günden bugüne kadar çok değişik branşlarda kurslar açıldı ve bu kurslara 3 bin civarında kadın kursiyerimiz iştirak etti. Bugün itibariyle 14 branşta 20 kursumuza 419 kursiyer devam etmektedir. 2011’den itibaren 4 adet El Sanatları sergisi, bir adet de Kadın Emeği Fuarı düzenlenmiş, bu fuara 14 STK ve 45 kişisel girişimci kadın katılmıştır. Hayatımızda kadınlarımız etkin oldukça inanıyorum ki şehrimizde de ülkemizde de barışın dili, nezaketin dili, dostluk ve kardeşliğin dili daha da güçlenecek, birbirimizi daha iyi anlamamızın önü de açılacaktır. Haklarını bilen, yeteneklerinin farkında olan, sürekli kendini geliştiren, ferdi ve ailevi sorunları karşısında ezilmeden çözümler üretebilen bir kadın profili, hepimiz için iyi bir örnek olacaktır” diye konuştu.
Vali Sabri Başköy ise, kadın girişimciliğinin Türk tarihi açısından yeni bir kavrammış gibi lanse edilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, “Kadın girişimciliği Türk ve İslam tarihi açısından yeni bir kavram değildir. Hz. Peygamberimizin eşi Hz. Hatice bir kadın girişimcisi değil miydi? Tarihimizde kendi gelirleriyle aşevleri, kervansaraylar yapan birçok kadın bulunmaktadır. Bizler böyle bir toplumdan geliyoruz. Bu anlamda kadın girişimciliği biçim için yeni bir kavram değildir” dedi.
Kadın girişimciliğine sadece parasal ve ekonomik değerlerle yaklaşmanın doğru olmadığını, kadın girişimciliği derken mutlaka aile yapısının da korunması gerektiğini ifade eden Vali Başköy, “Kadın girişimciliği konusu insan unsuru, insani değerler ve ahlak değerleri açısından da ele alınmalıdır. Bu konuda mutlaka bir dengenin tutturulması gerek. Düzenlenen çalıştayda bu unsurların da dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Vali Başköy, girişimci olma kapasitesine sahip olup imkan bulamayan ve girişimci kadınlara yönelik projeler geliştirilmesi çağrısında bulundu.
Çorum Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal, kadınların aktif şekilde iş dünyasının içerisinde yer almasını son derece önemsediklerini belirterek, “Çünkü Türkiye’nin gelişip kalkınması için tüm bireylerin aktif olarak ekonominin ve istihdamın içerisinde yer alması gerekiyor” dedi.
Çorum TSO’nun 100 yıllık geçmişi, 4 bin 500 üyesi ve 21 meslek grubu ve 55 meclis üyesiyle Türkiye’de ilk 25 TSO arasında yer aldığını ifade eden Başaranhıncal, bu sıralamanın genel anlamda Çorum ekonomisi içinde geçerli olduğunu bildirdi.
Çorum’un yıllık ihracat hacminin 140 ile 160 milyon TL arasında değiştiğini ancak Çorum dışında başka gümrüklerden yapılan ihracatla birlikte yıllık ihracat hacminin 280 milyon dolarlar seviyesine ulaştığını anlatan Başaranhıncal, kentteki yıllık ithalatın ise 70 ila 90 milyon dolar arasında değiştiğini kaydetti.
Türkiye’de özellikle son yıllarda ‘kadın girişimcilere pozitif ayrımcılık’ şeklinde nitelendirilen politikalarla kadın girişimci sayısının hızla arttığını ancak gelinen noktanın henüz tatmin edici boyutlara ulaşmadığını dile getiren Başaranhıncal, “Türkiye olarak hepimizin çalışması gereken bir dönem içerisindeyiz. Türkiye’nin gelişip kalkınması için tüm bireylerin aktif olarak ekonominin ve istihdamın içerisinde yer alması gerek. Türkiye’nin gelişip kalkınması adına kadınların iş dünyasında aktif biçimde yer almalarını ciddi biçimde önemsediğimizi belirtmek istiyorum” dedi.
Kafkas Üniversitesi Öğretim Görevlisi Erdoğan Kaygın ise, girişimciliğin bir ülkenin gelişmesinde ve kalkınmasının en temel vasıtası olduğunu belirtti.
Dünyada kadın girişimci sayısının istenilen düzeyde olmadığını dile getiren Kaygın, Türkiye’nin gelecekte güçlü olmasının kadın girişimci sayısının çoğalması gerektiğini sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Mustafa Aksoy ise, girişimciliğin sadece ekonomik getirisi yönünden ele alınmaması gerektiğini belirterek, psikolojik yönünün de unutulmamasını istedi. Aksoy, girişimciliğin bir ülkenin gelişmesi ve teknolojik yeniliklerin ortaya çıkması açısından önemli bir güç olduğunu kaydetti.