'Toplumda Esas Değişim, Siyasetle Değil Vicdan ve Kolektif Şuurla Gerçekleşir'
İstanbul, hafta sonu düzenlenecek uluslararası "icma sempozyumu"nu beklerken, dev organizasyona iştirak edecek katılımcılardan Sudanlı bakan Muhammed Yakuti, toplumda esas değişimin siyasetle değil, vicdan ve kolektif şuurla gerçekleşebileceğini vurguladı.
Önde gelen Faslı alimlerden Şefik El-İdrisî ise Hizmet Hareketi'nin cehaleti, fakirliği ve ihtilaf tohumlarını bertaraf etmek için dünya çapında çok önemli faaliyetlerde bulunduğunu dile getirdi. Sempozyumun önemine dikkat çeken Afganistanlı bakanlar Prof. Nimetullah Şehrani ve Dr. Yusuf Niyazi de Türk okullarının emsalsiz bir küresel hizmet sunduğunu kaydetti.
Yeni Ümit ve Hira dergilerinin 27-28 Nisan'da 80'e yakın ülkeden katılımla düzenleyeceği "Ortak Yol Haritası: İcma ve Kolektif Şuur Sempozyumu"nun Sudanlı konuklarından Vakıflar Bakanı Muhammed Yakuti, Türk müteşebbislerce dünyanın dört bir yanına açılan okulların benzersiz bir hizmet yaptığını kaydetti.
Yakuti, "Okullar,yetiştirdiği insan modeliyle artık tüm toplumların problemlerine çözümler üretiyor. Bu okullar, gerçek değişim felsefesinin, insanlara kültürle, eğitimle ve ortaya ciddi insan modeli koyma ile olacağını göstermiştir." dedi.
Bakan Yakuti, icma konusunun hayatiyetine dikkat çekerken, "Müslümanların her zamankinden daha fazla birlik olmaya ihtiyaç duydukları bir zamanda artık herkesin kendi nefsini bir kenara bırakıp birlik için mücadele vermesi gerektiğini ifade etti: "Düşüncesiz kalabalıkların sokaklara çıkıp nutuklar attığı bir dünyada, ümmetin geleceği adına olumlu neticeler verecek kolektif şuur oluşturmak elimizdedir."
HİZMET HAREKETİ, KAYNAĞINI EFENDİMİZ'DEN ALIYOR
"Toplumları değiştirmek, onların duygularından uzak hitaplarla olmaz" diyen Yakuti, değişimin siyasetle mümkün olmayacağını, bunun ancak insanların akıl ve vicdanlarına hitap etmekle gerçekleşebileceğini söyledi.
"Küresel hadiselere baktığımızda olaylar kısa ömürlü, duygularla başlayıp bitiyor. Bu çerçevede kolektif akıl ve şuur sahiplerinin bir araya gelmesi ihtiyaçtır ve çok önemlidir" diyen Bakan Yakuti, Hizmet Hareketi'nin dünyaya mal olduğunu ve Efendimiz'den (sas) günümüze aynı çizgide uzandığını vurguladı. Bakan Yakuti, hareketin doğrudan topluma ve bireylere yönelik bir hareket olması yönüyle diğerlerinden ayrıldığını belirterek, "Efendimiz de yine doğrudan topluma yönelik, onların iç alemlerine seslenmişti ve ortaya çıkan sorunlarına çare ve çözümler bularak peygamberlik vazifesini yerine getirmişti. Hizmet Hareketi Kur'anî bir harekettir. Kur'an-ı Kerim'de 'Allah, bir kavim kendi içindekileri düzeltmedikçe o kavmi düzeltmez' buyuruluyor." dedi.
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin de önemli bir farkının, düşüncelerini güncel yaşama uygulayabilmesi olduğunu ifade eden Yakuti, "O Modern ilimleri geleneksel İslami bilimlerle bir araya getirdi. İslami ilimlerde derinleşti, bunu kendi vicdanına yerleştirdi, asalet ve yenilikle karşımıza çıktı." diye konuştu.
Yakuti, Arapça yayınlanan Hira Dergisi için ise "Hira, İslam dünyasının ihtiyaç duyduğu bir dergi. Bölge insanı istemeseydi ve sevmeseydi Hira dergisi bu kadar kabul görmezdi." ifadesini kullandı.
ORTAK DÜŞMANLARA KARŞI HİZMET REÇETESİ
Fas'ın önde gelen din adamlarından, Şefik El-İdrisî ise Hizmet Hareketi'nin okullarla cehaleti, TUSKON gibi dev ekonomik kurumlarıyla fakirliği, ortak ruhî terbiye, birlik ve beraberlik aşkı ve kolektif şuurla ayrılık ve ihtilaf tohumlarını bertaraf etmek için büyük hizmetler yaptığını dile getirdi.
"Fethullah Gülen Hocaefendi, hocamız Ferid El-Ensari'nin ifadesiyle, bu zamanın ve çağın adamıdır, müjdeleyip sevindiren, kolaylaştırıp herkese bağrını açan, nefret ettirip uzaklaştırmayan bir tabiata sahiptir, ilahî tevfike mazhar olmuştur." diyen El-İdrisi, icma sempozyumu hakkında da şu değerlendirmelerde bulundu: "Bugün İslam ümmetinin başındaki dertlerin ana nedeni, düşünce ve davranıştaki ayrılık, tefrika ve dağınıklıktır. Tabiî ki bu da İslam ümmetinin vücudunda gedikler açmakta ve düşmanların saldırısına açık hale getirmektedir. İcma ve kolektif şuur, İslam kanaviçesinin fertlerini bir arada tutan ve düzenleyen ana unsur ve tabiri caizse belkemiğidir. Bu ümmetin hayatını tanzim eden ana bir çizgi vardır; o da Kur'an-ı Kerim, onun hayata tatbik şekli olan sünnet-i nebeviye, icma ve kolektif şuurdur."
TÜM AFGAN VİLAYETLERİNE TÜRK OKULU AÇILSA
Afganistan Cumhurbaşkanı Müşavir Bakanı Prof. Nimetullah Şehrani de icma sempozyumunun önemine dikkat çekerek, İslam kardeşliğine her zamankinden daha muhtaç olunduğunu kaydetti.
Prof. Şehrani, Türkiye ile tarihi kardeşlik bağlarına dikkat çekerek, Afgan-Türk okullarının bu çerçevede ebediyen unutulmayacak bir altın halka teşkil ettiğini dile getirdi. Afgan-Türk okullarında İslam ve bilimin iç içe olduğunu dile getiren bakan, "Türk kardeşlerimizden Afganistan'ın bütün vilayetlerinde okul açmalarını istiyoruz." diye konuştu.
Afganistan Hac ve Evkaf Bakanı Dr. Yusuf Niyazi de icma sempozyumunun gerçek İslam'ın anlaşılmasına katkı sunacağını dile getirdi. Türk-Afgan dostluğuna okulların yaptığı katkının emsalsiz olduğunu vurgulayan bakan, şöyle devam etti: "Bir süre eğitim bakanlığında olduğum için yaptıkları hizmetlerin büyüklüğünü yakından müşahede ettim. Afgan-Türk okullarında okuyan öğrenciler ülkelerine yüzlerce madalya getirdiler. Bu okulların temelinde müspet düşünce var. Yaşadığımız asırda en iyi siyaset budur ve bu değerleri yaymaktır. Biz bunu Fethullah Gülen'in düşüncelerinde görüyoruz. "
Yeni Ümit ve Hira dergilerinin 27-28 Nisan'da 80'e yakın ülkeden katılımla düzenleyeceği "Ortak Yol Haritası: İcma ve Kolektif Şuur Sempozyumu"nun Sudanlı konuklarından Vakıflar Bakanı Muhammed Yakuti, Türk müteşebbislerce dünyanın dört bir yanına açılan okulların benzersiz bir hizmet yaptığını kaydetti.
Yakuti, "Okullar,yetiştirdiği insan modeliyle artık tüm toplumların problemlerine çözümler üretiyor. Bu okullar, gerçek değişim felsefesinin, insanlara kültürle, eğitimle ve ortaya ciddi insan modeli koyma ile olacağını göstermiştir." dedi.
Bakan Yakuti, icma konusunun hayatiyetine dikkat çekerken, "Müslümanların her zamankinden daha fazla birlik olmaya ihtiyaç duydukları bir zamanda artık herkesin kendi nefsini bir kenara bırakıp birlik için mücadele vermesi gerektiğini ifade etti: "Düşüncesiz kalabalıkların sokaklara çıkıp nutuklar attığı bir dünyada, ümmetin geleceği adına olumlu neticeler verecek kolektif şuur oluşturmak elimizdedir."
HİZMET HAREKETİ, KAYNAĞINI EFENDİMİZ'DEN ALIYOR
"Toplumları değiştirmek, onların duygularından uzak hitaplarla olmaz" diyen Yakuti, değişimin siyasetle mümkün olmayacağını, bunun ancak insanların akıl ve vicdanlarına hitap etmekle gerçekleşebileceğini söyledi.
"Küresel hadiselere baktığımızda olaylar kısa ömürlü, duygularla başlayıp bitiyor. Bu çerçevede kolektif akıl ve şuur sahiplerinin bir araya gelmesi ihtiyaçtır ve çok önemlidir" diyen Bakan Yakuti, Hizmet Hareketi'nin dünyaya mal olduğunu ve Efendimiz'den (sas) günümüze aynı çizgide uzandığını vurguladı. Bakan Yakuti, hareketin doğrudan topluma ve bireylere yönelik bir hareket olması yönüyle diğerlerinden ayrıldığını belirterek, "Efendimiz de yine doğrudan topluma yönelik, onların iç alemlerine seslenmişti ve ortaya çıkan sorunlarına çare ve çözümler bularak peygamberlik vazifesini yerine getirmişti. Hizmet Hareketi Kur'anî bir harekettir. Kur'an-ı Kerim'de 'Allah, bir kavim kendi içindekileri düzeltmedikçe o kavmi düzeltmez' buyuruluyor." dedi.
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin de önemli bir farkının, düşüncelerini güncel yaşama uygulayabilmesi olduğunu ifade eden Yakuti, "O Modern ilimleri geleneksel İslami bilimlerle bir araya getirdi. İslami ilimlerde derinleşti, bunu kendi vicdanına yerleştirdi, asalet ve yenilikle karşımıza çıktı." diye konuştu.
Yakuti, Arapça yayınlanan Hira Dergisi için ise "Hira, İslam dünyasının ihtiyaç duyduğu bir dergi. Bölge insanı istemeseydi ve sevmeseydi Hira dergisi bu kadar kabul görmezdi." ifadesini kullandı.
ORTAK DÜŞMANLARA KARŞI HİZMET REÇETESİ
Fas'ın önde gelen din adamlarından, Şefik El-İdrisî ise Hizmet Hareketi'nin okullarla cehaleti, TUSKON gibi dev ekonomik kurumlarıyla fakirliği, ortak ruhî terbiye, birlik ve beraberlik aşkı ve kolektif şuurla ayrılık ve ihtilaf tohumlarını bertaraf etmek için büyük hizmetler yaptığını dile getirdi.
"Fethullah Gülen Hocaefendi, hocamız Ferid El-Ensari'nin ifadesiyle, bu zamanın ve çağın adamıdır, müjdeleyip sevindiren, kolaylaştırıp herkese bağrını açan, nefret ettirip uzaklaştırmayan bir tabiata sahiptir, ilahî tevfike mazhar olmuştur." diyen El-İdrisi, icma sempozyumu hakkında da şu değerlendirmelerde bulundu: "Bugün İslam ümmetinin başındaki dertlerin ana nedeni, düşünce ve davranıştaki ayrılık, tefrika ve dağınıklıktır. Tabiî ki bu da İslam ümmetinin vücudunda gedikler açmakta ve düşmanların saldırısına açık hale getirmektedir. İcma ve kolektif şuur, İslam kanaviçesinin fertlerini bir arada tutan ve düzenleyen ana unsur ve tabiri caizse belkemiğidir. Bu ümmetin hayatını tanzim eden ana bir çizgi vardır; o da Kur'an-ı Kerim, onun hayata tatbik şekli olan sünnet-i nebeviye, icma ve kolektif şuurdur."
TÜM AFGAN VİLAYETLERİNE TÜRK OKULU AÇILSA
Afganistan Cumhurbaşkanı Müşavir Bakanı Prof. Nimetullah Şehrani de icma sempozyumunun önemine dikkat çekerek, İslam kardeşliğine her zamankinden daha muhtaç olunduğunu kaydetti.
Prof. Şehrani, Türkiye ile tarihi kardeşlik bağlarına dikkat çekerek, Afgan-Türk okullarının bu çerçevede ebediyen unutulmayacak bir altın halka teşkil ettiğini dile getirdi. Afgan-Türk okullarında İslam ve bilimin iç içe olduğunu dile getiren bakan, "Türk kardeşlerimizden Afganistan'ın bütün vilayetlerinde okul açmalarını istiyoruz." diye konuştu.
Afganistan Hac ve Evkaf Bakanı Dr. Yusuf Niyazi de icma sempozyumunun gerçek İslam'ın anlaşılmasına katkı sunacağını dile getirdi. Türk-Afgan dostluğuna okulların yaptığı katkının emsalsiz olduğunu vurgulayan bakan, şöyle devam etti: "Bir süre eğitim bakanlığında olduğum için yaptıkları hizmetlerin büyüklüğünü yakından müşahede ettim. Afgan-Türk okullarında okuyan öğrenciler ülkelerine yüzlerce madalya getirdiler. Bu okulların temelinde müspet düşünce var. Yaşadığımız asırda en iyi siyaset budur ve bu değerleri yaymaktır. Biz bunu Fethullah Gülen'in düşüncelerinde görüyoruz. "