Çocuk-Genç ve Erişkin Psikiyatristi Prof. Dr. Bengi Semerci

Yeşim Sert Karaaslan - Basına yansıyan "Bütün otistikler ateisttir" açıklamalarına sert tepki gösteren uzmanlar, otizmin sosyal iletişim bozukluğu olduğunu belirterek, bu ifadelerin bilimsel veriye dayanmadığını; otistiklerle ailelerin "hedef gösterilmesine" ve "damgalanmasına" yol açabileceği uyarısında bulundu.

Çocuk-Genç ve Erişkin Psikiyatristi Prof. Dr. Bengi Semerci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçtiğimiz günlerde Adana Otistik Çocuklar Sağlık ve Eğitim Derneği Başkanı Sosyolog Fehmi Kaya'nın sözlerini değerlendirdi.

Psikiyatriyi ilgilendiren bir konuda açıklama yapılabilmesi için eğitim, alan tecrübesi ve yeterli bilimsel çalışmanın olması gerektiğini vurgulayan Semerci, bunlara sahip olmayan kişilerin yorum yapmalarının sorun yaratacağını söyledi.

Semerci, "Bu sorunlardan biri, toplumu yanlış bilgilendirmek ve yanıltma; diğeri ise psikiyatri hastalarının ve ailelerinin toplum içinde damgalanmalarını arttırarak, onları yalnızlaştırmak, ötekileştirmektir" diye konuştu.

Psikiyatrinin, toplumsal damgalanmaya en çok maruz kalan bilim alanı olduğunu dile getiren Semerci, "Toplumsal bilgi azlığının ve çarpıklığının sonucu, hastaların ve ailelerinin insana ilişkin hakları kullanmalarına engel olmaktadır. Özellikle otizm gibi gelişimsel bozukluğu olan hastaların eğitim hakları başta olmak üzere damgalama sonucu engellenmektedir" ifadesini kullandı.

-"Medyaya önemli sorumluluk düşüyor"-

Semerci, bu tür haberlerin kamuoyu ile paylaşılmasında medyaya da önemli sorumluluk düştüğünü ifade ederek, gerek yazılı ve görsel basının gerekse internet medyasının ve kullanıcıların etik ve yasal sorumlulukları olması gerektiğini söyledi.

Semerci, şunları kaydetti:

"Damgalamayı arttırıcı, bilimsel kanıta dayanmayan, konu ile ilgili uzmanlığı şüpheli hatta olmadığı açık olan kişilerin bilimsel olmayan söylemlerini yaymak, bu söylemleri yapan kişileri hak etmedikleri bir üne, önemsenmeye kavuşturmak, yaptıkları akıl almaz ve tutarsız açıklamalara yer vermek hastalara ve ailelerine olduğu kadar, tüm topluma, söylemi yapan kişinin ait olduğunu iddia ettiği uzmanlık alanına, görüşe de zarar verici ve yanlıştır."

-"Otizm, bir sosyal iletişim bozukluğudur"-

Semerci, otizmin bir sosyal iletişim bozukluğu olduğunu belirterek, "Otizm, soyut düşünmenin gelişimsel problemler nedeni ile sorun alanıdır. Bu nedenle inanç, felsefe gibi soyut düşünceye dayalı alanlarda sosyal zorluklar vardır" şeklinde konuştu.

Birçok uluslararası otizm sitesinde tüm dinlerin, mental sorunu olan kişileri inanan ve inanmayan diye ayırmadıklarını ifade eden Semerci, ilgili sitelerde otistiklere karşı kabullenici ve koruyucu olunması gerektiğine ilişkin yazıların bulunduğunu söyledi.

-"Çalışma, sadece bir durum tespitidir"-

Şizofreni Dernekleri Federasyonu Başkanı Doç. Dr. Haldun Soygür de otistiklerin çözülmesi gereken çok ciddi sorunları olduğunu, bu tür açıklamaların yarar değil zarar getireceğini söyledi.

Söz konusu açıklamada belirtilen yurt dışı kaynaklı açıklamayı değerlendiren Soygür, çalışmanın çok az sayıda kişi üzerinde yapıldığını, bilimsel olarak tüm verilerin elde edilmediğini, ancak bir tespitte bulunulduğunu belirtti.

Soygür, araştırmada yüksek fonksiyonlu otistik bozukluğu olan kişilerde ateist ve agnostik olma oranının yüksek çıktığını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Bu, sadece bir saptamadır. Az sayıda insanla yapılmış, henüz daha üzerinde çok çalışma gerektirecek bir durum tespitidir, o kadar. Kaldı ki bütün otistikler yüksek fonksiyonlu da değildir. Bu tespiti, ne bir aşağılama aracı olarak alınmalı ne de yüceltme olarak alınmalı.

Araştırma, 'daha çok inanırsak otistik hasta düzelir' ya da 'inanmadığımız için otistik oluyoruz' gibi bir amaca hizmet etmiyor. Sadece, bir tespit yapılmış. Manevi inanç, dini de olabilir, siyasal da olabilir, vatan sevgisi de olabilir. Bilim, insan beynini bilmiyor; araştırmaya çalışıyor. Bu küçük çalışmadan yola çıkarak, 'otistikler ateisttir' sonucunu çıkarmak yanlıştır."

Otistiklerin, insanlarla ilişki kurmada zoruluk çektiğini, sosyal iletişimden kopuk içe dönük yaşadığını anlatan Soygür, bu tartışma yerine otistiklerin sorunlarına ilişkin çözüm geliştirilmesi, otistiklere ulaşılması gibi konular üzerinde durulması gerektiğini ifade etti.

-"Ne bilimsel gerçeklere, ne vicdana ne de insanlığa sığıyor"-

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de dün konuya ilişkin kendi Twitter hesabından tepki gösterdi.

Şahin, şu sözlere yer vermişti:

"Otizmli çocuklarımızla ilgili bir şahsın basında da yer alan ifadeleri ne bilimsel gerçeklere, ne vicdana ne de insanlığa sığıyor. Bizler yaptığımız çalışmalarla, gözlemlerimizle Otizmli çocuklarımızın ailelerinin ne büyük fedakarlıklarla onları yetiştirdiğini biliyoruz.

Aileler bu sözlerden incinmiştir. Haklılar. Sonuna dek onların yanındayız. Üstelik Otizmli çocuklarımızın eğer doğru yönlendirilirlerse ne büyük başarılara imza attığını da görüyoruz. 2 Nisan'da Türkiye'nin ilk Otizm Eylem Planı'nı açıkladık. Çalışmalarımızla onlar için daha güzel bir gelecek planlıyor, otizmli çocukların gözlerindeki ışığın çok daha parladığı günleri hedefliyoruz."

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de "Bilimsel hiçbir temeli yoktur. Sadece bir iddiadan ibarettir" şeklinde değerlendirmişti.

Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Usta da "Ateizm, tanrı ve diğer metafizik inançları reddetme yönündeki bilinçli bir tercihtir. Dolayısıyla otizmli dahi olsa bir insan ateist doğamaz" açıklamasında bulunmuştu.

Yayıncı: Ebubekir Gülüm
Kaynak: AA