Akil İnsanlar Öğrencilerle Bir Araya Geldi
Van'da çözüm süreci ile ilgili temaslarını sürdüren Akil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi Grubu, öğrencilerle bir araya geldiler.
Anadolu Öğrenci Birliği tarafından Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Prof. Dr. Cendiz Andiç Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıya Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Yusuf Tekin, AK Parti Van Milletvekili Gülşen Orhan, Van Valisi Münir Karaloğlu, Van Belediye Başkan Yardımcısı Abdurrahman Doğar, AK Parti İl Başkanı Abdullah Aras, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Anadolu Öğrenci Birliği Genel Sekreteri Emrah Atilla, YYÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ramazan Şekeroğlu ile Van Belediye Başkan Yardımcısı Abdurrahman Doğar'ın birer kısa konuşma yapmasının ardından Van Valisi Münir Karaloğlu, haklın içinde olmadığı hiçbir projenin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını söyledi.
Özellikle gençlerin içinde olmadığı ve desteğinin, katkısının bulunmadığı hiçbir projenin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığına inandıklarını vurgulayan Vali Karaloğlu, "Onun için bugün burada olmanız, çözüm sürecine ve yeni anayasa yapım sürecine katkı vermek suretiyle şehrimizde olmanızı çok önemsiyoruz. Değerli gençler, hiçbirimiz doğarken bize annemizi seçme özgürlüğü verilmedi. Bir kısmımızın annesi Türk, bir kısmımızın Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Ermeni ve Rum. Bizim medeniyetimizde annelerimizin farklı olması bize ne bir şey katar ne de bir şey eksiltir. Ama Türkiye'de tekçi zihniyet hepimizin aynı kabuğa sokmak üzere yıllarca mücadele etti. Ama son yıllarda bu tekçi zihniyetten kurtulmak için çok ciddi bir mücadelenin verildiğini de biliyoruz. Bugün yürütülen çözüm süreci ile birlikte artık tünelin ucunun göründüğünü söyleyebiliriz. Tünelin ucundaki bu ışık inşallah hepimizin yüzünü aydınlatacak yolunu açacaktır. Çoğulcu bir Türkiye'nin kardeşçe yaşanacak yeni bir dünyanın kuruluşuna da öncülük edeceğine inanıyorum. Onun için Türkiye'de son 30 yıldır her bölgesi belki çok sıkıntı çekti. Belki çok şey kaybetti, ama inanın bu bölgenin insanı en büyük sıkıntıyı çekti, en büyük acıyı yaşadı. Onun için bu çözüm sürecine en güçlü desteği bölgede yaşayan, Van'da yaşayan insanlarımız vermektedir. Belediye başkanımız bölge insanın yüzde 90'ının destek verdiğini söyledi.
Bence bölgenin yüzde 100’ü destek veriyor" dedi.
Yapılan açılış konuşmalarının ardından Av. Mehmet Uçum'un moderatörlüğünde 'Gençler Çözüm Sürecini Konuşuyor' konulu seminere davet edilen Akil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi Heyeti birer değerlendirme konuşması yaptı. İlk sözü alan Abdurrahman Kurt, özgürlük ve kardeşlik davası için bu cumhuriyeti hep birlikte yeniden kurgulamanın peşinde olmak arzusunda olduklarını belirtti.
Yıllarca halkları ezdiklerini ve toplumun kafasında 'nasıl egemen olur’ diye bir kurgunun oluştuğunu anlatan Kurt, "Bugün geldiğimiz noktada özgür olmalıyız. Özgür olmalıyım, ama benim dışımdaki de özgür olmalı. Alevi de, Sünni de kendini özgür hissetmeli, Kürt'te kendini özgür hissetmeli. Beraber yaşamanın ruhunu tekrar toplumumuza giydirmeye geldik. Bu baskı sizlerden geldi. Bugün ‘bu kan dursun’ diyorsanız ve siyasetçiler size uyuyorsa, bu sizin mücadelenizden geldi. Bu öyle bir settir ki bunun üzerinde duramaz " ifadelerini kullandı.
Sonraki nesil için yeni bir ülke inşa etmeye çalıştıklarını vurgulayan Zübeyde Tekir de, demokratik çözüm ile birlikte insan haklarının yaşamlaştığı, insanın değerli olduğu, mekanizmaların değerli olduğu yeni bir ülkeyi kucaklamayı istediklerini kaydetti.
Tekir, "Hepimiz doksan yıldır bize giydirilmeye çalışın gömleği yırtma aşamasındayız. Halkın cumhuriyeti olsun, halkların cumhuriyeti olsun, ötekileştirme olmasın. Birinin diğerinden üstünlüğü yansımasın, böyle bir ülke istiyoruz" dedi.
1982 Anayasası'na tepki gösteren Mahmut Arslan da, böylesi bir süreçte 82 Anayasa'sının 30 yıldır yürürlükte olduğunu belirtti.
Arslan, "Bu sabıkalı anayasa hala yürürlükte. Ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşanmaktadır. Yaptığımız araştırmalarda toplumun büyük bir kesimi yeni bir anayasa istiyor. Siyasi partiler yeni bir anayasa konusunda kaçamazlar, millete ihtiyaçları var. Şartlar ne olursa olsun bu sürece destek verelim. Umarım ülkemiz için yeni bir dönem başlamış olsun" açıklamalarında bulundu.
Sibel Eraslan’ın ardından Ayhan Ogan'ın da sürecin çok önemli olduğunu, yaptıkları çalışmaların da sürecin başlangıcını oluşturduğunu aktardı. Ogan, barış sürecinin başlayabilmesi için öncelikle silahların bırakılması gerektiğini belirtti.
Yapılan konuşmaların ardından Akil İnsanlar Heyeti, öğrencilerin süreç ile ilgili görüş ve taleplerini alarak, konu ile ilgili sorularını cevaplandırmalarıyla oturum son buldu.
Anadolu Öğrenci Birliği tarafından bugün başlanan seminerin yarın da devam edeceği belirtildi.
Kaynak: İHA
Anadolu Öğrenci Birliği Genel Sekreteri Emrah Atilla, YYÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ramazan Şekeroğlu ile Van Belediye Başkan Yardımcısı Abdurrahman Doğar'ın birer kısa konuşma yapmasının ardından Van Valisi Münir Karaloğlu, haklın içinde olmadığı hiçbir projenin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını söyledi.
Özellikle gençlerin içinde olmadığı ve desteğinin, katkısının bulunmadığı hiçbir projenin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığına inandıklarını vurgulayan Vali Karaloğlu, "Onun için bugün burada olmanız, çözüm sürecine ve yeni anayasa yapım sürecine katkı vermek suretiyle şehrimizde olmanızı çok önemsiyoruz. Değerli gençler, hiçbirimiz doğarken bize annemizi seçme özgürlüğü verilmedi. Bir kısmımızın annesi Türk, bir kısmımızın Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Ermeni ve Rum. Bizim medeniyetimizde annelerimizin farklı olması bize ne bir şey katar ne de bir şey eksiltir. Ama Türkiye'de tekçi zihniyet hepimizin aynı kabuğa sokmak üzere yıllarca mücadele etti. Ama son yıllarda bu tekçi zihniyetten kurtulmak için çok ciddi bir mücadelenin verildiğini de biliyoruz. Bugün yürütülen çözüm süreci ile birlikte artık tünelin ucunun göründüğünü söyleyebiliriz. Tünelin ucundaki bu ışık inşallah hepimizin yüzünü aydınlatacak yolunu açacaktır. Çoğulcu bir Türkiye'nin kardeşçe yaşanacak yeni bir dünyanın kuruluşuna da öncülük edeceğine inanıyorum. Onun için Türkiye'de son 30 yıldır her bölgesi belki çok sıkıntı çekti. Belki çok şey kaybetti, ama inanın bu bölgenin insanı en büyük sıkıntıyı çekti, en büyük acıyı yaşadı. Onun için bu çözüm sürecine en güçlü desteği bölgede yaşayan, Van'da yaşayan insanlarımız vermektedir. Belediye başkanımız bölge insanın yüzde 90'ının destek verdiğini söyledi.
Bence bölgenin yüzde 100’ü destek veriyor" dedi.
Yapılan açılış konuşmalarının ardından Av. Mehmet Uçum'un moderatörlüğünde 'Gençler Çözüm Sürecini Konuşuyor' konulu seminere davet edilen Akil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi Heyeti birer değerlendirme konuşması yaptı. İlk sözü alan Abdurrahman Kurt, özgürlük ve kardeşlik davası için bu cumhuriyeti hep birlikte yeniden kurgulamanın peşinde olmak arzusunda olduklarını belirtti.
Yıllarca halkları ezdiklerini ve toplumun kafasında 'nasıl egemen olur’ diye bir kurgunun oluştuğunu anlatan Kurt, "Bugün geldiğimiz noktada özgür olmalıyız. Özgür olmalıyım, ama benim dışımdaki de özgür olmalı. Alevi de, Sünni de kendini özgür hissetmeli, Kürt'te kendini özgür hissetmeli. Beraber yaşamanın ruhunu tekrar toplumumuza giydirmeye geldik. Bu baskı sizlerden geldi. Bugün ‘bu kan dursun’ diyorsanız ve siyasetçiler size uyuyorsa, bu sizin mücadelenizden geldi. Bu öyle bir settir ki bunun üzerinde duramaz " ifadelerini kullandı.
Sonraki nesil için yeni bir ülke inşa etmeye çalıştıklarını vurgulayan Zübeyde Tekir de, demokratik çözüm ile birlikte insan haklarının yaşamlaştığı, insanın değerli olduğu, mekanizmaların değerli olduğu yeni bir ülkeyi kucaklamayı istediklerini kaydetti.
Tekir, "Hepimiz doksan yıldır bize giydirilmeye çalışın gömleği yırtma aşamasındayız. Halkın cumhuriyeti olsun, halkların cumhuriyeti olsun, ötekileştirme olmasın. Birinin diğerinden üstünlüğü yansımasın, böyle bir ülke istiyoruz" dedi.
1982 Anayasası'na tepki gösteren Mahmut Arslan da, böylesi bir süreçte 82 Anayasa'sının 30 yıldır yürürlükte olduğunu belirtti.
Arslan, "Bu sabıkalı anayasa hala yürürlükte. Ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşanmaktadır. Yaptığımız araştırmalarda toplumun büyük bir kesimi yeni bir anayasa istiyor. Siyasi partiler yeni bir anayasa konusunda kaçamazlar, millete ihtiyaçları var. Şartlar ne olursa olsun bu sürece destek verelim. Umarım ülkemiz için yeni bir dönem başlamış olsun" açıklamalarında bulundu.
Sibel Eraslan’ın ardından Ayhan Ogan'ın da sürecin çok önemli olduğunu, yaptıkları çalışmaların da sürecin başlangıcını oluşturduğunu aktardı. Ogan, barış sürecinin başlayabilmesi için öncelikle silahların bırakılması gerektiğini belirtti.
Yapılan konuşmaların ardından Akil İnsanlar Heyeti, öğrencilerin süreç ile ilgili görüş ve taleplerini alarak, konu ile ilgili sorularını cevaplandırmalarıyla oturum son buldu.
Anadolu Öğrenci Birliği tarafından bugün başlanan seminerin yarın da devam edeceği belirtildi.