Bakan Fatma Şahin: “kadına Yönelik Şiddeti Lanetliyoruz”
“8 Mart Dünya Kadınlar Günü” kapsamında gerçekleştirilen ve ünlü 8 kadın sanatçının öldürülen 8 kadını canlandırarak kadına yönelik şiddete toplumsal dikkat çekmek için hayata geçirilen “8 Mart 8 Kadın Projesi’nin tanıtım programına katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, yaptıkları çalışmalar neticesinde geçen yıl 177 olan ölüm sayısının bu yıl 155’e düştüğünü söyledi.
Bakan Şahin, “Biz her türlü şiddette olduğu gibi kadına yönelik şiddeti de lanetliyoruz” dedi.
Zeytinburnu Belediyesi Aile Kadın Destekleme ve Engelliler Merkezi (AKDEM) tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında, kadınlara yönelik şiddete dikkat çekmek için ünlü isimlerin de desteğiyle gerçekleştirilen “8 Mart 8 Kadın” Projesinin tanıtım programı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in katılımıyla gerçekleşti. Çırağan Saray’ında ünlü televizyoncular Fatih Portakal ve İnci Ertuğrul’un sunumuyla gerçekleştirilen programa Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in yanı sıra Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun eşi Gül Mutlu, projenin yüzlerinden Burcu Esmersoy, Songül Öden, çok sayıda kadın katıldı.
“Sevginin yerini şiddet almasın” sloganıyla kadınların yaşadığı şiddete toplumsal dikkat çekmek ve şiddeti önlemek için bilinç oluşturmak amacıyla gerçekleştirilen proje kapsamında ünlü sanatçılar Hülya Avşar, Meltem Cumbul, Songül Öden, Nur Fettahoğlu, Burcu Esmersoy, Bergüzar Korel, Ezgi Mola ve Dolunay Soysert, eşlerinden ve ailelerinden gördükleri şiddet sonucu hayatlarını kaybeden 8 kadını temsil etti. Ünlü isimler, özel makyaj ve kostümlerle fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut’un objektifinden çıkan fotoğraf kareleriyle öldürülen 8 kadını canlandırdı. “O ben olabilirdim sanatçılar” diyen ünlü sanatçılar, yerine geçtikleri kadınların hayattaymış gibi onların duygularını anlatan mektuplar yazdı.
“BİZ HER TÜRLÜ ŞİDDETTE OLDUĞU GİBİ KADINA YÖNELİK ŞİDDETTE DE LANETLİYORUZ” Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kadına yönelik şiddeti eleştiren sözlerine yürekten katıldığını belirterek, “ Kadına yönelik şiddeti bir insan hakkı ihlali olarak görüyoruz. Kadına yönelik şiddeti bir halk sağlığı sorunu olarak görüyoruz. Kadına yönelik şiddeti ilerlemenin, büyümenin, önünde büyük bir engel olarak görüyoruz. Sayın Başbakanımızın dün grup toplantısında söylediği gibi ‘ Biz her türlü şiddette olduğu gibi kadına yönelik şiddette de lanetliyoruz’ dedi.
İşte bu anlayışla, bu temel felsefe ile bir taraftan şiddetin olmaması için neler yapılabilir bir taraftan da olduktan sonra geriye kalanların mağduriyetini giderebilmek için neler yapılabilir diye düşünüyoruz” diye konuştu.
“Önce hukuk devletinde çıkarılabilmesi gereken bütün yasaları Anayasa başta olmak üzere çıkardık” diyen Bakan Şahin, kadına yönelik şiddeti önleme kapsamında yapılan çalışmaları anlatarak, şunları söyledi; “Yaşanan olaylardan sonra Türk Ceza Kanunu çıkmadan önce özellikle terör ve namus cinayetlerinde birçok indirime gidiliyordu. Çevre baskısı, töre baskısı, etkiler deyip 2 yıl ceza alıp çıkarken bugün artık yapılan değişimlerle en az 15 - 20 yıl cezalar alınarak cezalar ağarlaştırılmıştı. İkincisi geçen yıl 8 Mart Dünya Kadınlar gününde biz aile de kadına yönelik şiddetle ilgili özel bir yasa çıkardık. Bu yasayı çıkartırken de İstanbul Anlaşması dediğimiz ve bugün Uluslararası Avrupa Konseyi’nde en önemli anlaşmayı çekincesiz olarak ilk imzalayan hükümet ve devlet olduk. Arkasında iç hukukumuzu da buna göre dizayn ettik. Kadına yönelik şiddeti nasıl önleyeceğiz, nasıl cezalandıracağız anlamında çok temel önemli bir yasayı sivil toplum örgütleriyle ve bu işten damdan düşenlerle bir araya gelerek başardık. Kadın sığınma evlerinin kapasitesini son 1 yılda 48’den 113’e çıkardık. Yatak kapasitesini bin 100’den bin 500’e çıkardık. Şiddet izleme merkezlerimizi geliştiriyoruz. Ama bunlar olmasın diye önce çalıştığımız şey kadının birey olarak güçlenmesidir. Kendi hayatı ile ilgili söz sahibi olmasıdır.” “ŞİDDET KONUSUNUN VAROLDUĞUNU KABUL ETMEK GEREKİYOR” Bakan Şahin, Bakanlık olarak şiddeti önlemek için eğitim, istihdam ve ekonomi dallarında ayrı ayrı çalışmalar yürüttüklerini ifade ederek, “Bu uzun soluklu mücadele de eğitim, istihdam ve ekonomik güçlenmeyi 3 ayrı bacakta yürütüyoruz. Kadınımızın örgün eğitimde kalma sürecini sürekli uzatıyoruz. Temel eğitimde kızlarımızın ve erkeklerimizin eşit bir şekilde temel eğitimden istifade etmesini başardık. Kızlarımız ve erkeklerimizde yüzde 98 oranında başarıya ulaştık. Orta eğitimde arada ki fark çok azalmıştır. Temel hedefimiz 12 yıl boyunca zorunlu eğitimde kız çocuklarımızı ve erkek çocuklarımızla beraber temel eğitimin içinde tutmaktır. O yüzden yoksulluktan dolayı çocukları okutamıyorsa eğer destek verdik. Kız çocuklarına erkek çocuklarından daha fazla mali destek verdik. 3 milyon anneyi bu destekten istifade ettirdik. Bir taraftan sağlık imkanlarıyla ilgili kısımda sağlıkta dönüşüm sosyal güvenlik kurumunda ki değişimle kadınımızın sağlığa ulaşmasını çok önemsedik. Kadının güçlenmesinde bir taraftan kamu olarak, bir taraftan sivil toplum örgütleriyle organize ederek yolumuza devam ediyoruz. Bu uzun soluklu bir mücadele akşamdan sabaha düzelmeyecek. Meselenin özünde şu var önce konunun var olduğunu kabul etmeniz gerekiyor” diye konuştu.
“2008 yılında Sayın Başbakanımızın çıkardığı genelgeden önce kadına yönelik şiddet kurumsal bir sorun toplumsal bir sorun olarak kabul edilmiyordu” diyen Şahin çıkan genelgeden sonra kadına yönelik şiddetin toplumsal bir sorun olarak algılandığını söyledi.
Bakan Şahin, “Önce sorunun var olduğunu kabul edip halınızın altını açmanız gerek. Halınızın altından çıkanları temizleme gücünü azmini ve kararlığını göstermek zorundasınız. Şimdi bu gördüğünüz davaların hepsinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak tarafız. Birebir gidiyoruz. Hukukçularımızla mahkemelerde birebir müdahale ediyoruz. Kanunun bize verdiği bütün yetkileri kullanıyoruz. Bunlar olmasın diye birebir İçişleri Bakanımızla, Adalet Bakanımızla, Milli Eğitim Bakanımızla birebir çalışıyoruz. 2 gün önce bunu yapmadığı için 1 polisin ceza aldığını ve terfisinin durdurulduğunu biliyoruz. Bu olaylardan bir tanesinde tutuksuz yargılama kararı verdiği için sayın Başbakanımız bunun kamu vicdanını zedelediğini söyledi.
Tabi yargı bağımsızdır. Lakin verilen kararında kamu vicdanında bir karşılığı olması gerekir.Temel olarak doğan her kişinin cinsiyetine bakmadan ülkenin bütün imkanlarından istifade ettiği bir Türkiye’yi yakalamak zorundayız” şeklinde konuştu.
BAKAN ŞAHİN: “GEÇEN YIL 177 OLAN ÖLÜM SAYISI BU YIL 155’E DÜŞMÜŞTÜR” Kadına şiddetin eskiden beri var olduğunu belirten Bakan Fatma Şahin, “Rahmetli Mehmet Ali Birand’ın son yazısında söylediği ‘ Aslında biz gençken de bunlar vardı. Ama biz bunları algılamadık, görmedik. 3 maymunu oynadık. Toplum olarak bunların çok daha görünür olduğunu görüyoruz.’ dediği son köşe yazısında verdiği mesajdır. Onun için temel eğitimden başlamak üzere kadının ve erkeğin birbirinin temel eşitliğine inanan temel dersleri koyuyoruz. Yetişmiş erkeğe ulaşmak için er ve erbaşlarımıza, kız çocuklarımızın erken yaşta evlendirilmemesi, kız çocuklarının okutulması için neler yapılması gerektiğini çalışıyoruz. Jandarmaya temel eğitim koyduk. 70 bin polis eğittik. 65 bin sağlık görevlisini eğittik.17 bin din görevlisini eğittik. 25 bine yakın bu konuda karar vericilere eğitimler verdik. Koruma tedbirlerimiz çoğalacak. Geçen yıl 177 olan ölüm sayısı bu yıl 155’e düşmüştür. Hedefimiz bunu sıfırlamak. Şiddetin panzehiri sevgidir, sorumluluktur, empatidir, hoş görüdür. Biz bütün gücümüzle devam edeceğiz diyorum” dedi.
Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, öldürülen kadınlara rahmet dileyerek, projede emeği geçenlere teşekkür etti. Başkan Aydın, “Umarım bunlar son olur bu ve benzeri şeyleri bir daha yaşamayız” dedi.
PROJENİN SİMALARINDAN BURCU ESMERSOY GÖZYAŞLARINI TUTAMADI “Böyle bir projenin içinde olmak istemezdim” diyen Songül Öden, “Kadına yönelik şiddet bir terör eylemi halini aldı. Kadın haklarını konuşamıyoruz. Kadının yaşam hakkını konuşuyoruz. Daha oradayız. Korkunç bir ikiyüzlülük içindeyiz. Hiçbirimiz üzerimize düşen görevi yeterince yapmıyoruz. Kendisine ve çocuğuna sahip çıkmaya çalışan bir kadın koruma talebi almasına rağmen öldürülüyorsa hakikaten herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor” şeklinde konuşurken; projenin diğer simalarından Burcu Esmersoy ise, canlandırdığı Şefika Etik için kaleme aldığı mektubu okuyunca gözyaşlarını tutamadı .
Kaynak: İHA
Zeytinburnu Belediyesi Aile Kadın Destekleme ve Engelliler Merkezi (AKDEM) tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında, kadınlara yönelik şiddete dikkat çekmek için ünlü isimlerin de desteğiyle gerçekleştirilen “8 Mart 8 Kadın” Projesinin tanıtım programı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in katılımıyla gerçekleşti. Çırağan Saray’ında ünlü televizyoncular Fatih Portakal ve İnci Ertuğrul’un sunumuyla gerçekleştirilen programa Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in yanı sıra Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun eşi Gül Mutlu, projenin yüzlerinden Burcu Esmersoy, Songül Öden, çok sayıda kadın katıldı.
“Sevginin yerini şiddet almasın” sloganıyla kadınların yaşadığı şiddete toplumsal dikkat çekmek ve şiddeti önlemek için bilinç oluşturmak amacıyla gerçekleştirilen proje kapsamında ünlü sanatçılar Hülya Avşar, Meltem Cumbul, Songül Öden, Nur Fettahoğlu, Burcu Esmersoy, Bergüzar Korel, Ezgi Mola ve Dolunay Soysert, eşlerinden ve ailelerinden gördükleri şiddet sonucu hayatlarını kaybeden 8 kadını temsil etti. Ünlü isimler, özel makyaj ve kostümlerle fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut’un objektifinden çıkan fotoğraf kareleriyle öldürülen 8 kadını canlandırdı. “O ben olabilirdim sanatçılar” diyen ünlü sanatçılar, yerine geçtikleri kadınların hayattaymış gibi onların duygularını anlatan mektuplar yazdı.
“BİZ HER TÜRLÜ ŞİDDETTE OLDUĞU GİBİ KADINA YÖNELİK ŞİDDETTE DE LANETLİYORUZ” Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kadına yönelik şiddeti eleştiren sözlerine yürekten katıldığını belirterek, “ Kadına yönelik şiddeti bir insan hakkı ihlali olarak görüyoruz. Kadına yönelik şiddeti bir halk sağlığı sorunu olarak görüyoruz. Kadına yönelik şiddeti ilerlemenin, büyümenin, önünde büyük bir engel olarak görüyoruz. Sayın Başbakanımızın dün grup toplantısında söylediği gibi ‘ Biz her türlü şiddette olduğu gibi kadına yönelik şiddette de lanetliyoruz’ dedi.
İşte bu anlayışla, bu temel felsefe ile bir taraftan şiddetin olmaması için neler yapılabilir bir taraftan da olduktan sonra geriye kalanların mağduriyetini giderebilmek için neler yapılabilir diye düşünüyoruz” diye konuştu.
“Önce hukuk devletinde çıkarılabilmesi gereken bütün yasaları Anayasa başta olmak üzere çıkardık” diyen Bakan Şahin, kadına yönelik şiddeti önleme kapsamında yapılan çalışmaları anlatarak, şunları söyledi; “Yaşanan olaylardan sonra Türk Ceza Kanunu çıkmadan önce özellikle terör ve namus cinayetlerinde birçok indirime gidiliyordu. Çevre baskısı, töre baskısı, etkiler deyip 2 yıl ceza alıp çıkarken bugün artık yapılan değişimlerle en az 15 - 20 yıl cezalar alınarak cezalar ağarlaştırılmıştı. İkincisi geçen yıl 8 Mart Dünya Kadınlar gününde biz aile de kadına yönelik şiddetle ilgili özel bir yasa çıkardık. Bu yasayı çıkartırken de İstanbul Anlaşması dediğimiz ve bugün Uluslararası Avrupa Konseyi’nde en önemli anlaşmayı çekincesiz olarak ilk imzalayan hükümet ve devlet olduk. Arkasında iç hukukumuzu da buna göre dizayn ettik. Kadına yönelik şiddeti nasıl önleyeceğiz, nasıl cezalandıracağız anlamında çok temel önemli bir yasayı sivil toplum örgütleriyle ve bu işten damdan düşenlerle bir araya gelerek başardık. Kadın sığınma evlerinin kapasitesini son 1 yılda 48’den 113’e çıkardık. Yatak kapasitesini bin 100’den bin 500’e çıkardık. Şiddet izleme merkezlerimizi geliştiriyoruz. Ama bunlar olmasın diye önce çalıştığımız şey kadının birey olarak güçlenmesidir. Kendi hayatı ile ilgili söz sahibi olmasıdır.” “ŞİDDET KONUSUNUN VAROLDUĞUNU KABUL ETMEK GEREKİYOR” Bakan Şahin, Bakanlık olarak şiddeti önlemek için eğitim, istihdam ve ekonomi dallarında ayrı ayrı çalışmalar yürüttüklerini ifade ederek, “Bu uzun soluklu mücadele de eğitim, istihdam ve ekonomik güçlenmeyi 3 ayrı bacakta yürütüyoruz. Kadınımızın örgün eğitimde kalma sürecini sürekli uzatıyoruz. Temel eğitimde kızlarımızın ve erkeklerimizin eşit bir şekilde temel eğitimden istifade etmesini başardık. Kızlarımız ve erkeklerimizde yüzde 98 oranında başarıya ulaştık. Orta eğitimde arada ki fark çok azalmıştır. Temel hedefimiz 12 yıl boyunca zorunlu eğitimde kız çocuklarımızı ve erkek çocuklarımızla beraber temel eğitimin içinde tutmaktır. O yüzden yoksulluktan dolayı çocukları okutamıyorsa eğer destek verdik. Kız çocuklarına erkek çocuklarından daha fazla mali destek verdik. 3 milyon anneyi bu destekten istifade ettirdik. Bir taraftan sağlık imkanlarıyla ilgili kısımda sağlıkta dönüşüm sosyal güvenlik kurumunda ki değişimle kadınımızın sağlığa ulaşmasını çok önemsedik. Kadının güçlenmesinde bir taraftan kamu olarak, bir taraftan sivil toplum örgütleriyle organize ederek yolumuza devam ediyoruz. Bu uzun soluklu bir mücadele akşamdan sabaha düzelmeyecek. Meselenin özünde şu var önce konunun var olduğunu kabul etmeniz gerekiyor” diye konuştu.
“2008 yılında Sayın Başbakanımızın çıkardığı genelgeden önce kadına yönelik şiddet kurumsal bir sorun toplumsal bir sorun olarak kabul edilmiyordu” diyen Şahin çıkan genelgeden sonra kadına yönelik şiddetin toplumsal bir sorun olarak algılandığını söyledi.
Bakan Şahin, “Önce sorunun var olduğunu kabul edip halınızın altını açmanız gerek. Halınızın altından çıkanları temizleme gücünü azmini ve kararlığını göstermek zorundasınız. Şimdi bu gördüğünüz davaların hepsinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak tarafız. Birebir gidiyoruz. Hukukçularımızla mahkemelerde birebir müdahale ediyoruz. Kanunun bize verdiği bütün yetkileri kullanıyoruz. Bunlar olmasın diye birebir İçişleri Bakanımızla, Adalet Bakanımızla, Milli Eğitim Bakanımızla birebir çalışıyoruz. 2 gün önce bunu yapmadığı için 1 polisin ceza aldığını ve terfisinin durdurulduğunu biliyoruz. Bu olaylardan bir tanesinde tutuksuz yargılama kararı verdiği için sayın Başbakanımız bunun kamu vicdanını zedelediğini söyledi.
Tabi yargı bağımsızdır. Lakin verilen kararında kamu vicdanında bir karşılığı olması gerekir.Temel olarak doğan her kişinin cinsiyetine bakmadan ülkenin bütün imkanlarından istifade ettiği bir Türkiye’yi yakalamak zorundayız” şeklinde konuştu.
BAKAN ŞAHİN: “GEÇEN YIL 177 OLAN ÖLÜM SAYISI BU YIL 155’E DÜŞMÜŞTÜR” Kadına şiddetin eskiden beri var olduğunu belirten Bakan Fatma Şahin, “Rahmetli Mehmet Ali Birand’ın son yazısında söylediği ‘ Aslında biz gençken de bunlar vardı. Ama biz bunları algılamadık, görmedik. 3 maymunu oynadık. Toplum olarak bunların çok daha görünür olduğunu görüyoruz.’ dediği son köşe yazısında verdiği mesajdır. Onun için temel eğitimden başlamak üzere kadının ve erkeğin birbirinin temel eşitliğine inanan temel dersleri koyuyoruz. Yetişmiş erkeğe ulaşmak için er ve erbaşlarımıza, kız çocuklarımızın erken yaşta evlendirilmemesi, kız çocuklarının okutulması için neler yapılması gerektiğini çalışıyoruz. Jandarmaya temel eğitim koyduk. 70 bin polis eğittik. 65 bin sağlık görevlisini eğittik.17 bin din görevlisini eğittik. 25 bine yakın bu konuda karar vericilere eğitimler verdik. Koruma tedbirlerimiz çoğalacak. Geçen yıl 177 olan ölüm sayısı bu yıl 155’e düşmüştür. Hedefimiz bunu sıfırlamak. Şiddetin panzehiri sevgidir, sorumluluktur, empatidir, hoş görüdür. Biz bütün gücümüzle devam edeceğiz diyorum” dedi.
Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, öldürülen kadınlara rahmet dileyerek, projede emeği geçenlere teşekkür etti. Başkan Aydın, “Umarım bunlar son olur bu ve benzeri şeyleri bir daha yaşamayız” dedi.
PROJENİN SİMALARINDAN BURCU ESMERSOY GÖZYAŞLARINI TUTAMADI “Böyle bir projenin içinde olmak istemezdim” diyen Songül Öden, “Kadına yönelik şiddet bir terör eylemi halini aldı. Kadın haklarını konuşamıyoruz. Kadının yaşam hakkını konuşuyoruz. Daha oradayız. Korkunç bir ikiyüzlülük içindeyiz. Hiçbirimiz üzerimize düşen görevi yeterince yapmıyoruz. Kendisine ve çocuğuna sahip çıkmaya çalışan bir kadın koruma talebi almasına rağmen öldürülüyorsa hakikaten herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor” şeklinde konuşurken; projenin diğer simalarından Burcu Esmersoy ise, canlandırdığı Şefika Etik için kaleme aldığı mektubu okuyunca gözyaşlarını tutamadı .