Chp Antalya Milletvekili Deniz Baykal:
CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, ''Kimse Türk milletine şirk koşmasın'' dedi.
Yeni Ufuklar Derneği'nin davetlisi olarak Kayseri'ye gelen Deniz Baykal, İl Özel İdare Salonu'nda düzenlenen ''Türkiye'nin Meseleleri'' konulu konferansa katıldı.
Baykal, Türkiye'nin bir yol ayrımına doğru sürüklendiğini savunarak, “Medya bazı şeyleri yazıyor, bazı şeyleri yazamıyor. Türkiye'de yaşanan bu esrarengiz süreç, bir muamma olarak ortaya çıkan olay, bilinçli yönlendirmelerin yapıldığı bu dönem, sadece Türkiye’de oluyor değil içinde bulunduğumuz coğrafyada çok büyük olaylar yaşanıyor. Türkiye'yi bu olaylardan bağımsız bir şekilde düşünmek doğru değil. Dışarıda yaşanan bu olaylar, Türkiye'yi de etkiliyor. Suriye'de bugün ne yaşanıyor unutmayacağız. Unutmayacağız ve Türkiye'nin içinde bulunduğu bu durumu, etrafındaki yaşanan olaylarla beraber değerlendireceğiz'' diye konuştu.
Geçmişte PKK'nın bir terör ve suç örgütü olduğunu söyleyen Baykal, şöyle devam etti: ''Şimdi siyasal bir muhatap hale gelmiştir. 2002’den beri Başbakan bir ayrıştırma politikasını sürdürmüştür. Başbakan iktidarının ilk yılından itibaren 36 etnik yapı olduğunu ifade edegelmiştir. İktidardan kaynaklanan bir ayrıştırma politikası sürekli gündeme getirilmiştir. Ayrıca iktidar bu süreçte maalesef terör örgütünü dolaylı, dolaylıdan doğrudan, kapalı kapılar ardından aleniyete dönüştürülmüştür. Böylece bir terör örgütü, bir siyasi mesaj veren konma çekilmiştir. Böylece meşrulaştırma süreci yaşanmıştır.'' “PKK’nın elinde tutulan 11 vatandaşın serbest bırakılması çok büyük olaymış gibi algılanılması sağlandı” diyen Baykal, “Bütün bu süreç böyle ince ince göz yumarak gitti. Bugün geldiğimiz noktada, bu manzara bizi nereye götürecek? Bunu çok iyi anlamamız lazım” dedi
“BAYRAKTA, EZANDA, CUMHURİYETTE BİRLİK” ''Birilerine göre Anayasa’daki Türk sözü etnik bir dayatmadır” diyen Baykal, “Türkiye’de bir tek vatandaşımızın kaybına kimse göz yumamaz, bir tek kişinin bile kaybedilmesini kim isteyebilir ki? Ama Türkiye’yi köşeye sıkıştırdılar, böyle bir taleple geldiler. Vatandaş olacağız ama Türk vatandaşı olmayacağız, deniliyor. Ona göre bir 66. Madde yazılacak. Devletin adı Türk olacak, coğrafyanın adı Türkiye olacak ama milletin adı Türk olamayacak. Bu kabul edilemez. Bu çok temel bir olay. Selçuklu’da böyle oldu, Osmanlı’da böyle oldu, Türkiye Cumhuriyeti’nde böyle oldu, bundan sonra da böyle olacak'' diye konuştu.
Yapılacak bir anayasa değişikliğinde Türk milletinin adının Türk olarak kalması için ellerinden geleceğini yapacaklarını vurgulayan Baykal, şunları söyledi: ''Yukarıdaki millet şemsiyesini kapattığınız anda herkes kendi etnik varlığını ortaya koyacaktır. Birileri böyle düşünmüyor diye, 1000 yıllık görüşümüzden vaz mı geçeceğiz? Etnik ayrışma bizim işimiz değil. Biz kendimize özgü bir milletiz. Bu millet, kendi kültürüyle, sanatıyla, her yönüyle ortaya çıkmış bir milletiz. Yunus Emre’yi çıkarmışız, Mevlana’yı Hacı Bektaş’ı çıkarmışız. Bunların hiçbiri ayrışmayı değil, birlik ve beraberliği, hoşgörüyü, insana insanca muameleyi öğretmişler. Her milletin tarihinde acı olaylar vardır. Bizim de var. Ama bugün bütün dünyaya başımız dik olarak ortaya çıkmamızın önünde hiçbir engel yoktur. Hepimiz Türk milleti olarak bu ülkede kardeşçe, özgürce ve bütün haklardan yararlanarak yaşayacağız.” Baykal, Türkiye'nin üniter bir devlet olduğunu vurgulayarak, ''Etrafımızdaki ülkelere bir bakın, hepsi perişan. Etnik ayrışmayı temel alan ülkelerin hepsi perişan. Irak öyle, Lübnan öyle... Bu bir mikrop. Devlet yapısının içine bu statü mikrobunu, etnik ayrışmacılığı sokmayalım. Türkiye’deki bu ayrışmanın en büyük sıkıntısını Kürt kökenli vatandaşlarımız çekecektir. Ayrışmayacağız, daha çok birleşeceğiz. Peygamberimiz Veda Hutbesi’nde Arap’ın Arap olmayana bir üstünlüğü yoktur, diyor. Bunu söylerken, insanlar arasında bir ayrımcılığın olmadığına vurgu yapıyor. Biz nerede birlik olacağız, bayrakta birlik olacağız, ezanda birlik olacağız, cumhuriyette birlik olacağız. Sakın bu üçlüyü birbirine düşürmeyin. Diğer bütün değerler, bunun üzerine konulacak. Ezanı duyduk mu içimiz huzur bulacak, bayrağımızı gördük mü gurur duyacağız, cumhuriyete sıkı sıkı sahip çıkacağız. Birlik ve beraberlikle daha nice on yılları başımız dik yaşayacağız. Yanlış yapmayalım, çok ciddi yanlışlar yaptık, artık yapmayalım. Bir terör örgütü liderinden kahraman ortaya çıkarmayalım'' dedi.
Baykal, sonbaharda bir halk oylaması yapılabileceğini de belirterek, ''Başkanlık sistemiyle ilgili bir referandum gelebilir. Türkiye üniter yapısını, Türk milleti gerçeğine dayalı yapısını değiştirecek bir yapılanma önünüze gelirse, bütün gücünüzle buna karşı çıkınız. Kimse Türk milletine şirk koşmaya kalkmasın'' diye konuştu.
Kaynak: İHA
Baykal, Türkiye'nin bir yol ayrımına doğru sürüklendiğini savunarak, “Medya bazı şeyleri yazıyor, bazı şeyleri yazamıyor. Türkiye'de yaşanan bu esrarengiz süreç, bir muamma olarak ortaya çıkan olay, bilinçli yönlendirmelerin yapıldığı bu dönem, sadece Türkiye’de oluyor değil içinde bulunduğumuz coğrafyada çok büyük olaylar yaşanıyor. Türkiye'yi bu olaylardan bağımsız bir şekilde düşünmek doğru değil. Dışarıda yaşanan bu olaylar, Türkiye'yi de etkiliyor. Suriye'de bugün ne yaşanıyor unutmayacağız. Unutmayacağız ve Türkiye'nin içinde bulunduğu bu durumu, etrafındaki yaşanan olaylarla beraber değerlendireceğiz'' diye konuştu.
Geçmişte PKK'nın bir terör ve suç örgütü olduğunu söyleyen Baykal, şöyle devam etti: ''Şimdi siyasal bir muhatap hale gelmiştir. 2002’den beri Başbakan bir ayrıştırma politikasını sürdürmüştür. Başbakan iktidarının ilk yılından itibaren 36 etnik yapı olduğunu ifade edegelmiştir. İktidardan kaynaklanan bir ayrıştırma politikası sürekli gündeme getirilmiştir. Ayrıca iktidar bu süreçte maalesef terör örgütünü dolaylı, dolaylıdan doğrudan, kapalı kapılar ardından aleniyete dönüştürülmüştür. Böylece bir terör örgütü, bir siyasi mesaj veren konma çekilmiştir. Böylece meşrulaştırma süreci yaşanmıştır.'' “PKK’nın elinde tutulan 11 vatandaşın serbest bırakılması çok büyük olaymış gibi algılanılması sağlandı” diyen Baykal, “Bütün bu süreç böyle ince ince göz yumarak gitti. Bugün geldiğimiz noktada, bu manzara bizi nereye götürecek? Bunu çok iyi anlamamız lazım” dedi
“BAYRAKTA, EZANDA, CUMHURİYETTE BİRLİK” ''Birilerine göre Anayasa’daki Türk sözü etnik bir dayatmadır” diyen Baykal, “Türkiye’de bir tek vatandaşımızın kaybına kimse göz yumamaz, bir tek kişinin bile kaybedilmesini kim isteyebilir ki? Ama Türkiye’yi köşeye sıkıştırdılar, böyle bir taleple geldiler. Vatandaş olacağız ama Türk vatandaşı olmayacağız, deniliyor. Ona göre bir 66. Madde yazılacak. Devletin adı Türk olacak, coğrafyanın adı Türkiye olacak ama milletin adı Türk olamayacak. Bu kabul edilemez. Bu çok temel bir olay. Selçuklu’da böyle oldu, Osmanlı’da böyle oldu, Türkiye Cumhuriyeti’nde böyle oldu, bundan sonra da böyle olacak'' diye konuştu.
Yapılacak bir anayasa değişikliğinde Türk milletinin adının Türk olarak kalması için ellerinden geleceğini yapacaklarını vurgulayan Baykal, şunları söyledi: ''Yukarıdaki millet şemsiyesini kapattığınız anda herkes kendi etnik varlığını ortaya koyacaktır. Birileri böyle düşünmüyor diye, 1000 yıllık görüşümüzden vaz mı geçeceğiz? Etnik ayrışma bizim işimiz değil. Biz kendimize özgü bir milletiz. Bu millet, kendi kültürüyle, sanatıyla, her yönüyle ortaya çıkmış bir milletiz. Yunus Emre’yi çıkarmışız, Mevlana’yı Hacı Bektaş’ı çıkarmışız. Bunların hiçbiri ayrışmayı değil, birlik ve beraberliği, hoşgörüyü, insana insanca muameleyi öğretmişler. Her milletin tarihinde acı olaylar vardır. Bizim de var. Ama bugün bütün dünyaya başımız dik olarak ortaya çıkmamızın önünde hiçbir engel yoktur. Hepimiz Türk milleti olarak bu ülkede kardeşçe, özgürce ve bütün haklardan yararlanarak yaşayacağız.” Baykal, Türkiye'nin üniter bir devlet olduğunu vurgulayarak, ''Etrafımızdaki ülkelere bir bakın, hepsi perişan. Etnik ayrışmayı temel alan ülkelerin hepsi perişan. Irak öyle, Lübnan öyle... Bu bir mikrop. Devlet yapısının içine bu statü mikrobunu, etnik ayrışmacılığı sokmayalım. Türkiye’deki bu ayrışmanın en büyük sıkıntısını Kürt kökenli vatandaşlarımız çekecektir. Ayrışmayacağız, daha çok birleşeceğiz. Peygamberimiz Veda Hutbesi’nde Arap’ın Arap olmayana bir üstünlüğü yoktur, diyor. Bunu söylerken, insanlar arasında bir ayrımcılığın olmadığına vurgu yapıyor. Biz nerede birlik olacağız, bayrakta birlik olacağız, ezanda birlik olacağız, cumhuriyette birlik olacağız. Sakın bu üçlüyü birbirine düşürmeyin. Diğer bütün değerler, bunun üzerine konulacak. Ezanı duyduk mu içimiz huzur bulacak, bayrağımızı gördük mü gurur duyacağız, cumhuriyete sıkı sıkı sahip çıkacağız. Birlik ve beraberlikle daha nice on yılları başımız dik yaşayacağız. Yanlış yapmayalım, çok ciddi yanlışlar yaptık, artık yapmayalım. Bir terör örgütü liderinden kahraman ortaya çıkarmayalım'' dedi.
Baykal, sonbaharda bir halk oylaması yapılabileceğini de belirterek, ''Başkanlık sistemiyle ilgili bir referandum gelebilir. Türkiye üniter yapısını, Türk milleti gerçeğine dayalı yapısını değiştirecek bir yapılanma önünüze gelirse, bütün gücünüzle buna karşı çıkınız. Kimse Türk milletine şirk koşmaya kalkmasın'' diye konuştu.