Erdoğan: Teröre Destek Veren Devletleri Açıkça İfşa ve Rezil Edeceğiz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de teröre destek veren bazı ülkeleri uluslararası arenada açıkça ifşa edeceklerini ve tüm dünyaya rezil edeceklerini söyledi.
Partisinin haftalık grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, bu ülkeler için "Siz dünyada hak ve özgürlükleri savunmuyorsunuz ama siz demokrasinin lafını yapıyorsunuz. Ülkelerinizde özel kamplarda bunların yetişmesine çanak tutuyorsunuz. Adreslerine varıncaya kadar resimleriyle belgeleriyle bunları uluslararası toplantılarda ifşa edeceğiz. Kim, kimdir? Bunlar iyi bilinsin." dedi.
Erdoğan, terör ve çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Çözüm süreci kararlılıkla ilerlerken, Türkiye'de güzel gelişmeler, umut verici gelişmeler yaşanırken bundan ciddi şekilde birilerinin hem içeride hem dışarıda rahatsız olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bunların bir kısmı aşırı solda, bazıları terör örgütüne 'silah bırakma, terörden vazgeçme' diye akıl veriyorlar. Köşelerinde televizyon ekranlarında terörün bitmesi, Türkiye'ye bahar gelmesi karşısında adeta üzüntüden bunlar kahroluyorlar. Diğer bazıları da terör örgütünden doğacak boşluğu doldurmak için rol kapma noktasında alçakça eylemleri girişiyorlar. İşte AK Parti'ye ve Adalet Bakanlığı'na yapılan saldırılar gibi." şeklinde konuştu.
"ANNELER AĞLAMASIN DA TERÖR BARONLARI İSTEDİKLERİ KADAR AĞLASIN"
Aşırı soldakiler gibi aşırı sağdakilerin de aynı gözyaşını döktüğünü, aynı üzüntüyü paylaştığını kaydeden Erdoğan, "Birbirlerinden hiçbir farkı yok, yaptıkları aynı. Onlar da terör biteceği için, şehit cenazeleri gelmeyeceği, istismar bataklığı kuruyacağı için üzülüyor, gözyaşı döküyor ve çırpınıyorlar. Biz bu zavallıların gözyaşından rahatsız değiliz, anneler ağlamasın da bu terör baronları istedikleri kadar ağlasınlar." ifadelerini kullandı.
"KIRMIZI KİTAPLARI ORTADAN KALDIRDIK"
Türkiye'de 10 yıllardır suni olarak düşman üretildiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "İrtica dediler, sanal tehdit ürettiler. Ne oldu? Var mı böyle bir şey? Yok. Bölücülük dediler, sanal tehdit ürettiler. Milletin iradesine ipotek koydular. Ne oldu? Hepsi boş. Devletin bekası dediler, darbe ürettiler. Terör dediler, terörle mücadele yerine zulüm, baskı, ayrımcılık ürettiler. Toplum mühendisliği için hangi tehdit, hangi korku gerekiyorsa onu ürettiler ve toplumu dizayn etmek istediler. Biz AK Parti olarak ne yaptık? Bizim toplum mühendislerimiz yoktu, milletimiz vardı. Milletimizle beraber yolumuza devam ettik, gönül birliği yaptık. Tüm bu sanal, bu suni tehditleri de ortadan kaldırdık. Onların kırmızı kitaplarını vesairelerini ortadan kaldırdık. İfade ettikleri tehdit unsurlarını ortadan kaldırdık."
"ELİTLERİN, TERÖR BARONLARININ ELİNDE TEK BAHANE TERÖR KALDI"
Şu anda bu elitlerin, bu savaş baronlarının bu toplum mühendislerinin elinde tek bir bahane, gerekçe olarak terör kaldığını söyleyen Erdoğan, "Son sığınakları bu, son gerekçeleri, son bahaneleri, son umutları bu. Bu tehdit ortadan kalkarsa, bu korku biterse, bu gerekçe hükmünü yitirirse işte bunların da tüm umutları suya düşer. Çok açık söylüyorum, bunlar bu ülkede 10 yıllarca demokrasi açığından beslendiler. Darbelerden, hukuksuzluktan, çetelerden, cuntalardan beslendiler. Bunlar 10 yıllar boyunca terör karşıtıymış gibi görünüp terörden, kandan ve gözyaşından beslendiler. Biz bu ülkede demokrasi açığını kapattık ve kapatıyoruz. Biz bu ülkede hukuksuzlukla çetelerle cesaretle mücadele ettik ve ediyoruz. Şimdi de terör batağını inşallah kurutuyoruz. Türkiye'nin ayağındaki bu prangayı söküyor atıyoruz." vurgusunda bulundu. Çözüm süreci başladığı andan itibaren yollarda olduklarını, "Doğuda batıda kuzeyde güneyde illerimize gittik vatandaşlarımızla kucaklaştık, Ankara'dan idare etmedik bu işi" diye anlatan Erdoğan, bizzat halka çözüm sürecini anlattıklarını ve herkesin memnuniyetle izlediğini, umutlandığını söyledi.
Erdoğan, "Ama Ankara'daki genel başkanlar yüzlerindeki çamuru silip süreci anlamak yolunda en ufak çaba göstermiyorlar. Partimize ve Adalet Bakanlığı'na saldırıyı yapan merkezlere güvenlik güçlerimizin yaptığı baskınlar birilerini rahatsız ediyor. Kim? CHP'nin ilgililerini yetkililerini rahatsız ediyor. Dedikleri ne? 'Bu baskınlar hukuksuzdur' diyorlar. Ne olacaktı, seyir mi edilecekti? 11 tane çelik kapı, öbür tarafta bilmem ne kadar çelik kapı, her türlü şeyler oralarda yapılacak, adeta buralar kendileri için hücre evleri olarak kullanılacak. Sonra da bu devletin güçleri siz bu iktidar partisinin 200 metreden lav silahı ile atış yapın, Adalet Bakanlığı'na el bombaları atın. Eee? Bunun karşısında da devletin güvenlik güçleri sessiz sedasız dursun. 'İyi yapıyorsunuz' desin, alkışlasın. Yok böyle bir şey. Gereği neyse yapılacaktır, aranacaktır, bulanacaktır." dedi.
"TERÖRE DESTEK VEREN ÜLKELERİ İFŞA EDECEĞİZ"
Saldırıları düzenleyen odakların dış bağlantılarına da dikkat çeken Erdoğan, "Dışarıdan hangi ülkelerden besleniyorsa, onların da üzerine gidiyoruz, gideceğiz. Onları da dünyaya rezil edeceğiz. Her türlü uluslararası toplantılarda, belgelerle dile getirmek suretiyle ifşa edeceğiz. Siz dünyada hak ve özgürlükleri savunmuyorsunuz; ama siz demokrasinin lafını yapıyorsunuz. Ülkelerinizde özel kamplarda bunların yetişmesine çanak tutuyorsunuz. Adreslerine varıncaya kadar, resimleriyle belgeleriyle bunları uluslararası toplantılarda ifşa edeceğiz. Kim kimdir? Bunlar iyi bilinsin. Kimseden gizlediğimiz yok, gizli saklı yürütmüyoruz süreci. Meşruiyet zemininin, hukukun dışına çıkacak bir adım söz konusu değildir, olamaz." şeklinde konuştu.
Erdoğan, terör ve çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Çözüm süreci kararlılıkla ilerlerken, Türkiye'de güzel gelişmeler, umut verici gelişmeler yaşanırken bundan ciddi şekilde birilerinin hem içeride hem dışarıda rahatsız olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bunların bir kısmı aşırı solda, bazıları terör örgütüne 'silah bırakma, terörden vazgeçme' diye akıl veriyorlar. Köşelerinde televizyon ekranlarında terörün bitmesi, Türkiye'ye bahar gelmesi karşısında adeta üzüntüden bunlar kahroluyorlar. Diğer bazıları da terör örgütünden doğacak boşluğu doldurmak için rol kapma noktasında alçakça eylemleri girişiyorlar. İşte AK Parti'ye ve Adalet Bakanlığı'na yapılan saldırılar gibi." şeklinde konuştu.
"ANNELER AĞLAMASIN DA TERÖR BARONLARI İSTEDİKLERİ KADAR AĞLASIN"
Aşırı soldakiler gibi aşırı sağdakilerin de aynı gözyaşını döktüğünü, aynı üzüntüyü paylaştığını kaydeden Erdoğan, "Birbirlerinden hiçbir farkı yok, yaptıkları aynı. Onlar da terör biteceği için, şehit cenazeleri gelmeyeceği, istismar bataklığı kuruyacağı için üzülüyor, gözyaşı döküyor ve çırpınıyorlar. Biz bu zavallıların gözyaşından rahatsız değiliz, anneler ağlamasın da bu terör baronları istedikleri kadar ağlasınlar." ifadelerini kullandı.
"KIRMIZI KİTAPLARI ORTADAN KALDIRDIK"
Türkiye'de 10 yıllardır suni olarak düşman üretildiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "İrtica dediler, sanal tehdit ürettiler. Ne oldu? Var mı böyle bir şey? Yok. Bölücülük dediler, sanal tehdit ürettiler. Milletin iradesine ipotek koydular. Ne oldu? Hepsi boş. Devletin bekası dediler, darbe ürettiler. Terör dediler, terörle mücadele yerine zulüm, baskı, ayrımcılık ürettiler. Toplum mühendisliği için hangi tehdit, hangi korku gerekiyorsa onu ürettiler ve toplumu dizayn etmek istediler. Biz AK Parti olarak ne yaptık? Bizim toplum mühendislerimiz yoktu, milletimiz vardı. Milletimizle beraber yolumuza devam ettik, gönül birliği yaptık. Tüm bu sanal, bu suni tehditleri de ortadan kaldırdık. Onların kırmızı kitaplarını vesairelerini ortadan kaldırdık. İfade ettikleri tehdit unsurlarını ortadan kaldırdık."
"ELİTLERİN, TERÖR BARONLARININ ELİNDE TEK BAHANE TERÖR KALDI"
Şu anda bu elitlerin, bu savaş baronlarının bu toplum mühendislerinin elinde tek bir bahane, gerekçe olarak terör kaldığını söyleyen Erdoğan, "Son sığınakları bu, son gerekçeleri, son bahaneleri, son umutları bu. Bu tehdit ortadan kalkarsa, bu korku biterse, bu gerekçe hükmünü yitirirse işte bunların da tüm umutları suya düşer. Çok açık söylüyorum, bunlar bu ülkede 10 yıllarca demokrasi açığından beslendiler. Darbelerden, hukuksuzluktan, çetelerden, cuntalardan beslendiler. Bunlar 10 yıllar boyunca terör karşıtıymış gibi görünüp terörden, kandan ve gözyaşından beslendiler. Biz bu ülkede demokrasi açığını kapattık ve kapatıyoruz. Biz bu ülkede hukuksuzlukla çetelerle cesaretle mücadele ettik ve ediyoruz. Şimdi de terör batağını inşallah kurutuyoruz. Türkiye'nin ayağındaki bu prangayı söküyor atıyoruz." vurgusunda bulundu. Çözüm süreci başladığı andan itibaren yollarda olduklarını, "Doğuda batıda kuzeyde güneyde illerimize gittik vatandaşlarımızla kucaklaştık, Ankara'dan idare etmedik bu işi" diye anlatan Erdoğan, bizzat halka çözüm sürecini anlattıklarını ve herkesin memnuniyetle izlediğini, umutlandığını söyledi.
Erdoğan, "Ama Ankara'daki genel başkanlar yüzlerindeki çamuru silip süreci anlamak yolunda en ufak çaba göstermiyorlar. Partimize ve Adalet Bakanlığı'na saldırıyı yapan merkezlere güvenlik güçlerimizin yaptığı baskınlar birilerini rahatsız ediyor. Kim? CHP'nin ilgililerini yetkililerini rahatsız ediyor. Dedikleri ne? 'Bu baskınlar hukuksuzdur' diyorlar. Ne olacaktı, seyir mi edilecekti? 11 tane çelik kapı, öbür tarafta bilmem ne kadar çelik kapı, her türlü şeyler oralarda yapılacak, adeta buralar kendileri için hücre evleri olarak kullanılacak. Sonra da bu devletin güçleri siz bu iktidar partisinin 200 metreden lav silahı ile atış yapın, Adalet Bakanlığı'na el bombaları atın. Eee? Bunun karşısında da devletin güvenlik güçleri sessiz sedasız dursun. 'İyi yapıyorsunuz' desin, alkışlasın. Yok böyle bir şey. Gereği neyse yapılacaktır, aranacaktır, bulanacaktır." dedi.
"TERÖRE DESTEK VEREN ÜLKELERİ İFŞA EDECEĞİZ"
Saldırıları düzenleyen odakların dış bağlantılarına da dikkat çeken Erdoğan, "Dışarıdan hangi ülkelerden besleniyorsa, onların da üzerine gidiyoruz, gideceğiz. Onları da dünyaya rezil edeceğiz. Her türlü uluslararası toplantılarda, belgelerle dile getirmek suretiyle ifşa edeceğiz. Siz dünyada hak ve özgürlükleri savunmuyorsunuz; ama siz demokrasinin lafını yapıyorsunuz. Ülkelerinizde özel kamplarda bunların yetişmesine çanak tutuyorsunuz. Adreslerine varıncaya kadar, resimleriyle belgeleriyle bunları uluslararası toplantılarda ifşa edeceğiz. Kim kimdir? Bunlar iyi bilinsin. Kimseden gizlediğimiz yok, gizli saklı yürütmüyoruz süreci. Meşruiyet zemininin, hukukun dışına çıkacak bir adım söz konusu değildir, olamaz." şeklinde konuştu.