Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu:
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsrail’in Türkiye’den özür dilediğini aynı hassasiyeti muhalefetten de beklediklerini belirterek, “Sadece dışişleri bakanı olarak bana ya da Sayın Başbakan’a değil bütün millete özür borçları var” dedi.
Konyalı Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (KONSİAD) Küçükçekmece Nikah ve Kongre Sarayı’nda düzenlenen 3. Olağan Genel Kurulu Toplantısı’na Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu, KONSİAD Başkanı Abdullah Başçı, KONSİAD yönetim kurulu üyeleri ile davetliler katıldı.
Bakan Davutoğlu, gündeme ilişkin gelişmelere değindi. İsrail’in Mavi Marmara Gemisi baskınına ilişkin Türkiye’den özür dilemesini değerlendiren Davutoğlu, aynı hassasiyeti muhalefetten de beklediklerini dile getirdi. Davutoğlu, “İsrail özür diledi. Onlarda özür dileyecekler ama hala dillerine vardıramıyorlar. Bize bir özür borçları var bize o borcu ödeyecekler. Kan kustururcasına her gensoruda, her meclis oturumunda döne döne bu soruyu gündeme getirenlerin bize derken sadece dışişleri bakanı olarak bana ya da Sayın Başbakan’a değil bütün millete özür borçları var. Bir gün o özrü de demek zorunda kalacaklar. Mesele siyaset konuşmak değil, ama bir millet tarih içerisinde böylesine kararlı bir yürüyüşe geçmişse elbet bu yürüyüşün içerisinde yerini almalıdır” diye konuştu.
“TALEP ETTİĞİMİZ ÜÇ ŞARTI YERİNE GETİREN BİR ÖZÜR GERÇEKLEŞTİ”
İsrail’in özür dileyeceğine dair inancını hiçbir zaman kaybetmediğini dile getiren Bakan Davutoğlu, “Önce olmaz denilen, mümkün değil denilen ama bizim inancımızı kaybetmediğimiz olay yaşandı. Türkiye’nin Mavi Marmara baskını dolayısıyla talep ettiği üç şartı yerine getiren bir özür gerçekleşti. Biz tarih boyunca hiçbir millete zulüm etmedik. Hiçbir milleti tahkir etmedik. Herkese saygı duyduk. Ne zaman herhangi bir yetkiyle herhangi bir millet zulüm görmüşse kapımızı açtık, gönlümüzü açtık, şimdi Suriyeli kardeşlerimize açtığımız gibi. Ama herhangi bir devletin veya milletin bize tepeden bakmasına rıza göstermedik ve göstermeyeceğiz. Hakkımızı ve vatandaşımızın hukukunu ne olursa olsun, nerede olursa olsun savunduk. Ebediyete kadarda savunacağız” şeklinde konuştu.
BM Konseyinden talep ettikleri 7 temel şartın yerine getirildiğini belirten Davutoğlu, şunları söyledi: “Mavi Marmara baskınından sonra 31 Mayıs’ta, 1 Haziran’da hemen ertesi gün BM Konseyinde talep ettiğimiz yedi temel şartın hepsi bugün itibariyle gerçekleşmiştir. Bu yedi şartın birincisi BM Güvenlik Konseyi’nin kararıydı o gün gerçekleşmiş oldu. Gemilerin salıverilmesi gerçekleşti. Vatandaşların, yolcuların salıverilmesi gerçekleşti. Uluslararası bir soruşturma yapılması gerçekleşti. Geriye kalan üç şartta yani özgürlük, tazminat ve ambargo kalkması da dünkü Sayın Başbakan’ın, Sayın Obama’nın şahitliği ile Netenyahu ile telefon görüşmesinden sonra gerçekleştirdi. Bu şunun işaretidir; eğer haklı iseniz, haklı olduğunuza inanıyorsanız ve bunu kararlılıkla başı dik bir şekilde, hiçbir zaman hiçbir kimseye dönük olarak öfkeyle ifade etmeden, basiretle sabit bir adımla bunu takip ediyorsanız; sonunda o hakkı alırsınız. Biz bu inançla son 3 yıldır gizli açık her türlü diplomatik yolu denedik ve hamdolsun bugün bu hedefe ulaştık. Bu konuda dünden beri gelen mesajlarda milletimizin bu gelişmelerle ne kadar onur duyduğunu bu gelişmeden ne kadar mesut olduğunu yakından hissediyoruz. Eğer burada başarı varsa tabi başbakanımız olmak üzere siyasi iktidarın iradesiyledir. Ama bu siyasi iradenin ayakta kalmasının yegâne kaynağı da milletten aldığı güçtür. Başarı bütün millete aittir.” Muhalefetin ‘özür’ konusundaki sessizliğine dikkat çeken Bakan Davutoğlu, “Şimdi hal böyle iken, bu iki temel mesele son 10 gün içerisinde yaşanırken bakınız bütün millet heyecanla bu konulara sarılmışken, bu konuları konuşuyorken, bu hissiyat içerisinde geleceğe güvenle bakıyorken, muhalefet partisindeki sessizliğe dikkatinizi çekmek isterim. Ne çözüm süreci konusunda herhangi bir ses veriyorlar, ses verseler de olumsuz ses veriyor. Genellikle milletvekillerine sözlü talimat veriyor. Gün konuşma günüdür, gün konuşarak anlaşma, gün gönülden gönüle konuşma günüdür” diye konuştu.
“BU MEMLEKETİN KIRK YILLIK BELASINA SON VERİYORUZ” Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakerecie Egemen Bağış da barış sürecine değinerek, “Bu memleketin kırk yıllık belasına son veriyoruz. Artık silahların sustuğu bir döneme giriyoruz bu çok önemli” dedi.
“Ben az önce Sayın Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasında sadece bir şeye katılmıyorum. Kendisi muhalefet için çözüm süreci ve özür için konuşmadıklarından dolayı biraz ayıpladı. Şahsen ben buna katılmıyorum” diyen Bağış, “Ana muhalefet ve yavru muhalefete teşekkür etmek lazım iyi ki konuşup bu nu milletin vaktini boşa almadılar. Zaten konuştukları zaman bu milletin hayrına laf ettiklerini ben hiç görmedim. Türkiye hem içeride hem de dışarıda güçleniyor. Bu ülkede artık kalleşliğe prim yok kardeşliğe destek var” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Bakan Davutoğlu, gündeme ilişkin gelişmelere değindi. İsrail’in Mavi Marmara Gemisi baskınına ilişkin Türkiye’den özür dilemesini değerlendiren Davutoğlu, aynı hassasiyeti muhalefetten de beklediklerini dile getirdi. Davutoğlu, “İsrail özür diledi. Onlarda özür dileyecekler ama hala dillerine vardıramıyorlar. Bize bir özür borçları var bize o borcu ödeyecekler. Kan kustururcasına her gensoruda, her meclis oturumunda döne döne bu soruyu gündeme getirenlerin bize derken sadece dışişleri bakanı olarak bana ya da Sayın Başbakan’a değil bütün millete özür borçları var. Bir gün o özrü de demek zorunda kalacaklar. Mesele siyaset konuşmak değil, ama bir millet tarih içerisinde böylesine kararlı bir yürüyüşe geçmişse elbet bu yürüyüşün içerisinde yerini almalıdır” diye konuştu.
“TALEP ETTİĞİMİZ ÜÇ ŞARTI YERİNE GETİREN BİR ÖZÜR GERÇEKLEŞTİ”
İsrail’in özür dileyeceğine dair inancını hiçbir zaman kaybetmediğini dile getiren Bakan Davutoğlu, “Önce olmaz denilen, mümkün değil denilen ama bizim inancımızı kaybetmediğimiz olay yaşandı. Türkiye’nin Mavi Marmara baskını dolayısıyla talep ettiği üç şartı yerine getiren bir özür gerçekleşti. Biz tarih boyunca hiçbir millete zulüm etmedik. Hiçbir milleti tahkir etmedik. Herkese saygı duyduk. Ne zaman herhangi bir yetkiyle herhangi bir millet zulüm görmüşse kapımızı açtık, gönlümüzü açtık, şimdi Suriyeli kardeşlerimize açtığımız gibi. Ama herhangi bir devletin veya milletin bize tepeden bakmasına rıza göstermedik ve göstermeyeceğiz. Hakkımızı ve vatandaşımızın hukukunu ne olursa olsun, nerede olursa olsun savunduk. Ebediyete kadarda savunacağız” şeklinde konuştu.
BM Konseyinden talep ettikleri 7 temel şartın yerine getirildiğini belirten Davutoğlu, şunları söyledi: “Mavi Marmara baskınından sonra 31 Mayıs’ta, 1 Haziran’da hemen ertesi gün BM Konseyinde talep ettiğimiz yedi temel şartın hepsi bugün itibariyle gerçekleşmiştir. Bu yedi şartın birincisi BM Güvenlik Konseyi’nin kararıydı o gün gerçekleşmiş oldu. Gemilerin salıverilmesi gerçekleşti. Vatandaşların, yolcuların salıverilmesi gerçekleşti. Uluslararası bir soruşturma yapılması gerçekleşti. Geriye kalan üç şartta yani özgürlük, tazminat ve ambargo kalkması da dünkü Sayın Başbakan’ın, Sayın Obama’nın şahitliği ile Netenyahu ile telefon görüşmesinden sonra gerçekleştirdi. Bu şunun işaretidir; eğer haklı iseniz, haklı olduğunuza inanıyorsanız ve bunu kararlılıkla başı dik bir şekilde, hiçbir zaman hiçbir kimseye dönük olarak öfkeyle ifade etmeden, basiretle sabit bir adımla bunu takip ediyorsanız; sonunda o hakkı alırsınız. Biz bu inançla son 3 yıldır gizli açık her türlü diplomatik yolu denedik ve hamdolsun bugün bu hedefe ulaştık. Bu konuda dünden beri gelen mesajlarda milletimizin bu gelişmelerle ne kadar onur duyduğunu bu gelişmeden ne kadar mesut olduğunu yakından hissediyoruz. Eğer burada başarı varsa tabi başbakanımız olmak üzere siyasi iktidarın iradesiyledir. Ama bu siyasi iradenin ayakta kalmasının yegâne kaynağı da milletten aldığı güçtür. Başarı bütün millete aittir.” Muhalefetin ‘özür’ konusundaki sessizliğine dikkat çeken Bakan Davutoğlu, “Şimdi hal böyle iken, bu iki temel mesele son 10 gün içerisinde yaşanırken bakınız bütün millet heyecanla bu konulara sarılmışken, bu konuları konuşuyorken, bu hissiyat içerisinde geleceğe güvenle bakıyorken, muhalefet partisindeki sessizliğe dikkatinizi çekmek isterim. Ne çözüm süreci konusunda herhangi bir ses veriyorlar, ses verseler de olumsuz ses veriyor. Genellikle milletvekillerine sözlü talimat veriyor. Gün konuşma günüdür, gün konuşarak anlaşma, gün gönülden gönüle konuşma günüdür” diye konuştu.
“BU MEMLEKETİN KIRK YILLIK BELASINA SON VERİYORUZ” Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakerecie Egemen Bağış da barış sürecine değinerek, “Bu memleketin kırk yıllık belasına son veriyoruz. Artık silahların sustuğu bir döneme giriyoruz bu çok önemli” dedi.
“Ben az önce Sayın Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasında sadece bir şeye katılmıyorum. Kendisi muhalefet için çözüm süreci ve özür için konuşmadıklarından dolayı biraz ayıpladı. Şahsen ben buna katılmıyorum” diyen Bağış, “Ana muhalefet ve yavru muhalefete teşekkür etmek lazım iyi ki konuşup bu nu milletin vaktini boşa almadılar. Zaten konuştukları zaman bu milletin hayrına laf ettiklerini ben hiç görmedim. Türkiye hem içeride hem de dışarıda güçleniyor. Bu ülkede artık kalleşliğe prim yok kardeşliğe destek var” diye konuştu.