Mehmet Ağar Tekrar Cezaevine Dönmeyecek
Anayasa Mahkemesi, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un "denetimli serbestlikle tahliye olanların yeniden soruşturma veya kovuşturma geçirmesi halinde cezaevine geri dönmelerini" öngören hükmünü iptal etti. Böylece, denetimli serbestlikle cezaevinden çıkan ve kalan İnfazı durdurulan Mehmet Ağar, tekrar cezaevine dönmeyecek.
Anayasa Mahkemesi, Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi ve Aydın İnfaz Hakimliğinin, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'a, 6291 sayılı Kanun'un 1. Maddesiyle eklenen 105/A maddesinin (7) numaralı fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinin iptali istemiyle yapılan başvuruları esastan görüşerek, karara bağladı.
Yüksek Mahkeme, (a) bendinin iptal istemini "Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma olanağı bulunmadığından, başvuran mahkemenin yetkisizliği nedeniyle" reddetti.
Anayasa Mahkemesi, kanunun ilgili maddesinin (b) ve (c) bentlerinin ise iptallerine karar verdi.
İptal istemi reddedilen (a) bendi, "İşlediği iddia olunan başka bir suçtan dolayı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 100'üncü maddesinde sayılan nedenlerle tutuklama kararı verilmesi halinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, infaz hakimi tarafından, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilir" hükmünü içeriyor.
-İptal edilen hükümler
Yüksek Mahkeme'nin iptal ettiği (b) bendi, "Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlanmasından önce işlediği iddia olunan ve cezasının üst sınırı yedi yıldan az olmayan bir suçtan dolayı soruşturma veya kovuşturmaya devam edilmesi halinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, infaz hakimi tarafından, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilir" hükmünü düzenliyordu.
İptaline karar verilen (c) bendi ise "Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla olan kasıtlı bir suçtan dolayı soruşturma veya kovuşturma başlatılması halinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, infaz hakimi tarafından, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilir" hükmünü içeriyordu.
-Ağar'ın infazı durmuştu
Mehmet Ağar, Susurluk Davası kapsamında hapis cezası almış ve Aydın'ın Yenipazar Cezaevinde 1 yıl kaldıktan sonra denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanarak çıkmıştı.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince Altındağ Nüfus Müdürü Macit Baskın'ın 1993'te öldürülmesiyle ilgili iddianamenin kabul edilmesi üzerine Mehmet Ağar hakkındaki denetimli serbestlik uygulaması kaldırılmıştı. Bunun üzerine Muğla İnfaz Hakimliği, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun gereğince Mehmet Ağar'ın tekrar kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar vermişti.
Bu karara, Ağar'ın avukatlarının yaptığı itirazı değerlendiren Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Ağar hakkındaki "İnfazın durdurulmasına" karar vermiş ve infaz hakimliğinin kararına dayanak gösterilen kanun maddesinin ilgili bendlerinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmuştu. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, ileride telafisi mümkün olmayan zararların meydana gelmesini önlemek amacıyla Ağar hakkındaki infazın, Anayasaya aykırılık itirazı sonuçlanıncaya kadar durdurulmasına karar vermişti.
Başvurunun ilk incelemesini yapan Anayasa Mahkemesi, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin yetkisizliği nedeniyle başvuruyu reddetmişti. Yüksek Mahkeme, itiraz konusu kuralın infazla ilgili olduğuna, bu nedenle başvuruyu ancak infaz hakimliğinin yapabileceğine hükmetmişti.
Kaynak: AA
Yüksek Mahkeme, (a) bendinin iptal istemini "Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma olanağı bulunmadığından, başvuran mahkemenin yetkisizliği nedeniyle" reddetti.
Anayasa Mahkemesi, kanunun ilgili maddesinin (b) ve (c) bentlerinin ise iptallerine karar verdi.
İptal istemi reddedilen (a) bendi, "İşlediği iddia olunan başka bir suçtan dolayı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 100'üncü maddesinde sayılan nedenlerle tutuklama kararı verilmesi halinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, infaz hakimi tarafından, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilir" hükmünü içeriyor.
-İptal edilen hükümler
Yüksek Mahkeme'nin iptal ettiği (b) bendi, "Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlanmasından önce işlediği iddia olunan ve cezasının üst sınırı yedi yıldan az olmayan bir suçtan dolayı soruşturma veya kovuşturmaya devam edilmesi halinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, infaz hakimi tarafından, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilir" hükmünü düzenliyordu.
İptaline karar verilen (c) bendi ise "Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla olan kasıtlı bir suçtan dolayı soruşturma veya kovuşturma başlatılması halinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, infaz hakimi tarafından, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilir" hükmünü içeriyordu.
-Ağar'ın infazı durmuştu
Mehmet Ağar, Susurluk Davası kapsamında hapis cezası almış ve Aydın'ın Yenipazar Cezaevinde 1 yıl kaldıktan sonra denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanarak çıkmıştı.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince Altındağ Nüfus Müdürü Macit Baskın'ın 1993'te öldürülmesiyle ilgili iddianamenin kabul edilmesi üzerine Mehmet Ağar hakkındaki denetimli serbestlik uygulaması kaldırılmıştı. Bunun üzerine Muğla İnfaz Hakimliği, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun gereğince Mehmet Ağar'ın tekrar kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar vermişti.
Bu karara, Ağar'ın avukatlarının yaptığı itirazı değerlendiren Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Ağar hakkındaki "İnfazın durdurulmasına" karar vermiş ve infaz hakimliğinin kararına dayanak gösterilen kanun maddesinin ilgili bendlerinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmuştu. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, ileride telafisi mümkün olmayan zararların meydana gelmesini önlemek amacıyla Ağar hakkındaki infazın, Anayasaya aykırılık itirazı sonuçlanıncaya kadar durdurulmasına karar vermişti.
Başvurunun ilk incelemesini yapan Anayasa Mahkemesi, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin yetkisizliği nedeniyle başvuruyu reddetmişti. Yüksek Mahkeme, itiraz konusu kuralın infazla ilgili olduğuna, bu nedenle başvuruyu ancak infaz hakimliğinin yapabileceğine hükmetmişti.