'Elektrikteki Kayıp Kaçak 5 Nükleer Santrale Eşdeğer'
Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Niyazi Demircan, Türkiye'de sadece kayıp kaçak elektriğin yaklaşık 5 nükleer santralin üretimine eşdeğer olduğunu bildirdi.
Yrd. Doç. Dr. Demircan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de saatte yaklaşık 50 bin megavat elektrik üretimi yapıldığını, tüketiciye iletimin, üretim merkezlerinden enerji nakil hatlarıyla gerçekleştirildiğini söyledi.
Mevcut enerji nakil hatlarının yetersizliği dolayısıyla üretilen enerjinin tüketim noktalarına ulaşana kadar kayıplara uğradığını ifade eden Demircan, bunlara kaçak kullanımların da eklenmesiyle ciddi bir enerji israfının ortaya çıktığını dile getirdi.
- Kayıp kaçak miktarı yüzde 25 civarında
Üretilen elektriğin yüzde 25'ine yakınının kayıp ya da kaçak nedeniyle israf olduğunu vurgulayan Demircan, bu oranın 10 bin ile 12 bin 500 megavat elektriğe karşılık geldiğini anlattı. Demircan, "Bu anormal bir durum. Teknik olarak kayıp ve kaçakları sıfırlamak mümkün değil ancak yüzde 5'e kadar indirilebilir. Gelişmiş ülkelerde de kayıp kaçak bu oranlarda" dedi.
Enerji nakil hatlarında yapılacak yenileme çalışmaları ile altyapı yatırımlarının yapılması halinde bu oranın yüzde 5'e indirilebileceğini bildiren Demircan, bu sayede kaybolan 7 bin 500 megavatlık enerjinin ekonomiye kazandırılabileceğini belirtti.
Demircan, şöyle konuştu:
"Kayıp ve kaçak oranlarının düşürülmesiyle tüketime sunulacak elektrik en az 7 bin 500 megavat olacak. Bir nükleer santralin saatte bin 500 megavat elektrik ürettiği düşünülürse durumun ciddiyeti daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Türkiye'de sadece kayıp kaçak elektriğin bedeli 5 nükleer santralin üretimine eşdeğer durumda. 5 nükleer santral yaklaşık 75 milyar dolara mal olur. Kayıp ve kaçakların önlenmesi için yapılacak çalışmalar ise yaklaşık 10 milyar dolar. Üstelik nükleer santralin yapımı en az 10 yıl sürecektir. Bu çalışmalar ise bir ya da 2 yıl gibi kısa sürede sonlandırılabilir."
Türkiye'nin enerji ithal eden bir ülke olması nedeniyle her bir megavat elektriğin daha da kıymetli hale geldiğine dikkati çeken Demircan, kayıp kaçakların önlenmesinin yanı sıra tüketicilerin de enerjinin kullanılması noktasında bilinçlendirilmesinin önem taşıdığını dile getirdi.
Kaynak: AA
Mevcut enerji nakil hatlarının yetersizliği dolayısıyla üretilen enerjinin tüketim noktalarına ulaşana kadar kayıplara uğradığını ifade eden Demircan, bunlara kaçak kullanımların da eklenmesiyle ciddi bir enerji israfının ortaya çıktığını dile getirdi.
- Kayıp kaçak miktarı yüzde 25 civarında
Üretilen elektriğin yüzde 25'ine yakınının kayıp ya da kaçak nedeniyle israf olduğunu vurgulayan Demircan, bu oranın 10 bin ile 12 bin 500 megavat elektriğe karşılık geldiğini anlattı. Demircan, "Bu anormal bir durum. Teknik olarak kayıp ve kaçakları sıfırlamak mümkün değil ancak yüzde 5'e kadar indirilebilir. Gelişmiş ülkelerde de kayıp kaçak bu oranlarda" dedi.
Enerji nakil hatlarında yapılacak yenileme çalışmaları ile altyapı yatırımlarının yapılması halinde bu oranın yüzde 5'e indirilebileceğini bildiren Demircan, bu sayede kaybolan 7 bin 500 megavatlık enerjinin ekonomiye kazandırılabileceğini belirtti.
Demircan, şöyle konuştu:
"Kayıp ve kaçak oranlarının düşürülmesiyle tüketime sunulacak elektrik en az 7 bin 500 megavat olacak. Bir nükleer santralin saatte bin 500 megavat elektrik ürettiği düşünülürse durumun ciddiyeti daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Türkiye'de sadece kayıp kaçak elektriğin bedeli 5 nükleer santralin üretimine eşdeğer durumda. 5 nükleer santral yaklaşık 75 milyar dolara mal olur. Kayıp ve kaçakların önlenmesi için yapılacak çalışmalar ise yaklaşık 10 milyar dolar. Üstelik nükleer santralin yapımı en az 10 yıl sürecektir. Bu çalışmalar ise bir ya da 2 yıl gibi kısa sürede sonlandırılabilir."
Türkiye'nin enerji ithal eden bir ülke olması nedeniyle her bir megavat elektriğin daha da kıymetli hale geldiğine dikkati çeken Demircan, kayıp kaçakların önlenmesinin yanı sıra tüketicilerin de enerjinin kullanılması noktasında bilinçlendirilmesinin önem taşıdığını dile getirdi.