'Altın Yeni Yılın İlk Yarısından Sonra İstikrara Kavuşur'
Bu yıl sert düşüşlerle yatırımcılarını adeta hayal kırıklığına uğratan altının yeni yılın ilk yarısından sonra istikrara kavuşması bekleniyor.
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) İktisadi ve İdari Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin Bekmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2013'te altın yatırımcısının yılık bazda yüzde 27'lere varan kayıp yaşadığını belirtti.
Altında fiyat istikrarsızlığının yatırımcıları endişelendirdiğine dikkati çeken Bekmez, fiyatlardaki düşüşün sadece altında olmadığını, hemen hemen bütün değerli madenlerde meydana geldiğini vurguladı.
Gelişmelerin değerli maden piyasasındaki belirsizliğin boyutunu ortaya koyduğunu ifade eden Bekmez, "Altın fiyatlarındaki düşüşleri tek sebebe bağlamak ve bu sebep çerçevesinde yorumda bulunmak yanıltıcı olabilir. Bu nedenle dünyadaki gelişmelerin iyi irdelenmesi ve ona göre yorumlar yapılması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Altın fiyatları denilince ABD ekonomisindeki gelişmeler ve buna bağlı FED açık piyasa ekonomisinin varlık alımının akla geldiğini dile getiren Bekmez, 17-18 Aralık'ta toplanacak komitenin alacağı kararın altın fiyatlarının yönünü ciddi şekilde belirleyeceğine işaret etti.
Piyasaların, komitenin kararının ne olacağına dair beklentiye girmediğini ancak ABD ekonomisindeki istihdam, kapasite kullanım oranı ve konut rakamlarının iyi olması piyasaların canlandığı yolunca ipuçları verdiğine işaret eden Bekmez, şöyle konuştu:
"Ayrıca siyasi olarak ABD'de bütçe sorunu aşılmış durumda olduğu için piyasalardaki risk primleri de azalmış oldu. Bu da doğal olarak altın için iyi bir haber sayılmaz. Fakat FED komitesi bu iyileşmeleri yeterli bulup dikkate alır mı bu da bilinmez. Kaldı ki dikkate alsa bile kısa vadede ciddi anlamda varlık azaltmasına gidilmesini de kimse beklemiyor. Yani FED'in kararı ne olursa olsun etkisi kısa süreli olacak, daha sonra belirsizlik 2014'ün ilk yarısına kadar yine devam edecektir."
Çin'in altın piyasasında önemli bir faktör olduğunu anımsatan Bekmez, Asya piyasalarında talebinin artacağına dair oluşan beklentilerin altın fiyatları üzerinde yukarıya doğru bir baskı oluşturduğunu kaydetti.
Bekmez, Avrupa'da yaraların yavaş yavaş sarıldığını ve kangren tehlikesinin ortadan kalkmaya başladığını söyledi.
Almanya'nın seçim sonrası istikrar havasına bürünmesinin ve İtalya'da açıklanan verilerin beklentilerden daha iyi gelmesinin çok sınırlı da olsa avro-dolar paritesinde yükseliş yaşanmasına neden olduğunu belirten Bekmez, dünyadaki siyasi gelişmelerin altının istikrara kavuşması açısından etken olduğuna işaret etti.
FED toplantısı sonrasında 2014 varlık alımlarıyla ilgili bazı ipuçları vereceğini dile getiren Bekmez, sözlerini şöyle tamamladı:
"Altın fiyatları 2014 yılının ilk çeyreği veya ikinci çeyreği başında istikrara kavuşabilir. Ancak istikrardan kasıt ciddi bir yükselme değil, dalgalanmaların azalmasıdır. Yatırımcıların temkinli olmasını öneriyorum. Yatırımcıların pozisyonlarını korumaları en makul davranış olarak görülmektedir. Zira altın artık kısa vadeli bir yatırım aracı olma özelliğini kaybetmiş durumda. Uzun vadeli yatırım olarak ise istikrar sonrası alım yapılabileceği kanaatini taşıyorum."
Kaynak: AA
Altında fiyat istikrarsızlığının yatırımcıları endişelendirdiğine dikkati çeken Bekmez, fiyatlardaki düşüşün sadece altında olmadığını, hemen hemen bütün değerli madenlerde meydana geldiğini vurguladı.
Gelişmelerin değerli maden piyasasındaki belirsizliğin boyutunu ortaya koyduğunu ifade eden Bekmez, "Altın fiyatlarındaki düşüşleri tek sebebe bağlamak ve bu sebep çerçevesinde yorumda bulunmak yanıltıcı olabilir. Bu nedenle dünyadaki gelişmelerin iyi irdelenmesi ve ona göre yorumlar yapılması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Altın fiyatları denilince ABD ekonomisindeki gelişmeler ve buna bağlı FED açık piyasa ekonomisinin varlık alımının akla geldiğini dile getiren Bekmez, 17-18 Aralık'ta toplanacak komitenin alacağı kararın altın fiyatlarının yönünü ciddi şekilde belirleyeceğine işaret etti.
Piyasaların, komitenin kararının ne olacağına dair beklentiye girmediğini ancak ABD ekonomisindeki istihdam, kapasite kullanım oranı ve konut rakamlarının iyi olması piyasaların canlandığı yolunca ipuçları verdiğine işaret eden Bekmez, şöyle konuştu:
"Ayrıca siyasi olarak ABD'de bütçe sorunu aşılmış durumda olduğu için piyasalardaki risk primleri de azalmış oldu. Bu da doğal olarak altın için iyi bir haber sayılmaz. Fakat FED komitesi bu iyileşmeleri yeterli bulup dikkate alır mı bu da bilinmez. Kaldı ki dikkate alsa bile kısa vadede ciddi anlamda varlık azaltmasına gidilmesini de kimse beklemiyor. Yani FED'in kararı ne olursa olsun etkisi kısa süreli olacak, daha sonra belirsizlik 2014'ün ilk yarısına kadar yine devam edecektir."
Çin'in altın piyasasında önemli bir faktör olduğunu anımsatan Bekmez, Asya piyasalarında talebinin artacağına dair oluşan beklentilerin altın fiyatları üzerinde yukarıya doğru bir baskı oluşturduğunu kaydetti.
Bekmez, Avrupa'da yaraların yavaş yavaş sarıldığını ve kangren tehlikesinin ortadan kalkmaya başladığını söyledi.
Almanya'nın seçim sonrası istikrar havasına bürünmesinin ve İtalya'da açıklanan verilerin beklentilerden daha iyi gelmesinin çok sınırlı da olsa avro-dolar paritesinde yükseliş yaşanmasına neden olduğunu belirten Bekmez, dünyadaki siyasi gelişmelerin altının istikrara kavuşması açısından etken olduğuna işaret etti.
FED toplantısı sonrasında 2014 varlık alımlarıyla ilgili bazı ipuçları vereceğini dile getiren Bekmez, sözlerini şöyle tamamladı:
"Altın fiyatları 2014 yılının ilk çeyreği veya ikinci çeyreği başında istikrara kavuşabilir. Ancak istikrardan kasıt ciddi bir yükselme değil, dalgalanmaların azalmasıdır. Yatırımcıların temkinli olmasını öneriyorum. Yatırımcıların pozisyonlarını korumaları en makul davranış olarak görülmektedir. Zira altın artık kısa vadeli bir yatırım aracı olma özelliğini kaybetmiş durumda. Uzun vadeli yatırım olarak ise istikrar sonrası alım yapılabileceği kanaatini taşıyorum."