Bakan Yılmaz Açıklaması
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “3. 5 yıl aradan sonra bir faslımız daha açıldı.
Mutluyuz elbette. Ama her fasıl için 3.5 yıl bekleyeceksek geri kalan 21 faslımızın da açılması için 70 yıl beklememiz gerekecek” dedi.
Türk İstatistik Sisteminin Geliştirme Programı’nın 3. Aşaması kapsamında Hilton Otel’de “İstatistikte Kapasite Geliştirme” konulu konferans düzenlendi.
Konferansa Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yücel, Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Muhsin Altun ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Birol Aydemir katıldı.
Konferansta konuşan Bakan Yılmaz, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ile Brüksel’e giderek 22. faslın açılışını yaptıklarını hatırlatarak, "3.5 yıl aradan sonra bir faslımız daha açıldı. Mutluyuz elbette. Ama her fasıl için 3.5 yıl bekleyeceksek geri kalan 21 faslımızın da açılması için 70 yıl beklememiz gerekecek. Bugün içerisinde yaşadığımız çağa küreselleşme, uzay çağı, bilim ve teknoloji çağı gibi isimler verilmektedir. Bütün bunların işaret ettiği hususlardan bir tanesi de istatistiki bilginin çağımızda merkezi bir rol üstlenmesidir. Bu sürecin dışında kalmak istemiyorsak güçlü istatistiki alt yapıya, güvenilir bir alt yapıya sahip olmamız gerekli” şeklinde konuştu.
İstatistik kurumunun iki fonksiyonu olduğunu belirten Bakan Yılmaz, “Bunlardan bir tanesi istatistik üretmek, diğer ikinci ana fonksiyon ise istatistik üretim sürecini kontrol etmek. Kayıtlı bir ekonomi, toplum haline geldikçe idari kayıtlarımız daha iyi hale geldikçe istatistik kurumumuz da giderek daha az bilgi üretir ama daha fazla bilgi üretimini koordine eder bir kurum haline gelmektedir” diye konuştu.
Dünyadan izole edilmiş bir istatistik düşünülmeyeceğini kaydeden Bakan Yılmaz, “Ülkemize üye olan uluslararası kuruluşlar ile mesafe kaydettiğimizi belirtmek isterim. Birlikte Türk istatistik sistemini geliştirdiğimizi ifade etmek isterim. Bu kurumlar arasında Avrupa Birliği’ne uygun olmasına özen gösteriyoruz. TÜİK bu konuda yoğun bir çalışma yürütüyor. Birçok alanda Avrupa standartlarını yakalamış bir kurum. Diğer taraftan TÜİK’in 2015 yılında yürürlüğe giren Türkiye İstatistik Kanunu ile çok önemli tetkikler yatığının altını çizmek isterim” ifadelerini kullandı.
AB’den fazlaca söz edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Bakan Yılmaz, şöyle devam etti:
“Son dönemde yaşanan küresel kriz de istatistik konusunun öneminin ortaya çıktı. Sağlam istatistikleri olmayan ülkeler güven problemi yaşadılar ve ekonomik büyümelerinde güven unsuru çok önemli bir unsur olarak etkide bulundu. Türkiye de son krizi iyi yönetebildiyse, ekonomide güven sağlayabildiyse bunda birçok unsurun yanı sıra TÜİK’in güvenirliğinin de etkisi inkar edilemez.”
TÜİK’te yapılan reformların yetmeyeceğini vurgulayan Bakan Yılmaz, esas üzerinde durulması gereken konunun istatistik üreten idarelerin olduğunu ifade etti.
Bakan Yılmaz, “Bu idarelerin istatistik üretmediğini bile bile kalitesini ne kadar artırabilirsek sistemin güvenirliği ve kalitesini o kadar artırmış oluruz. İstatistik kurumundan ziyade ağırlık veri üreten idare, kayıt tutan kurumlara yönlendirilmesinde de fayda görüyorum. O kurumları ne kadar iyileştirirsek TÜİK’e o kadar faydası olacak” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Türk İstatistik Sisteminin Geliştirme Programı’nın 3. Aşaması kapsamında Hilton Otel’de “İstatistikte Kapasite Geliştirme” konulu konferans düzenlendi.
Konferansa Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yücel, Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Muhsin Altun ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Birol Aydemir katıldı.
Konferansta konuşan Bakan Yılmaz, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ile Brüksel’e giderek 22. faslın açılışını yaptıklarını hatırlatarak, "3.5 yıl aradan sonra bir faslımız daha açıldı. Mutluyuz elbette. Ama her fasıl için 3.5 yıl bekleyeceksek geri kalan 21 faslımızın da açılması için 70 yıl beklememiz gerekecek. Bugün içerisinde yaşadığımız çağa küreselleşme, uzay çağı, bilim ve teknoloji çağı gibi isimler verilmektedir. Bütün bunların işaret ettiği hususlardan bir tanesi de istatistiki bilginin çağımızda merkezi bir rol üstlenmesidir. Bu sürecin dışında kalmak istemiyorsak güçlü istatistiki alt yapıya, güvenilir bir alt yapıya sahip olmamız gerekli” şeklinde konuştu.
İstatistik kurumunun iki fonksiyonu olduğunu belirten Bakan Yılmaz, “Bunlardan bir tanesi istatistik üretmek, diğer ikinci ana fonksiyon ise istatistik üretim sürecini kontrol etmek. Kayıtlı bir ekonomi, toplum haline geldikçe idari kayıtlarımız daha iyi hale geldikçe istatistik kurumumuz da giderek daha az bilgi üretir ama daha fazla bilgi üretimini koordine eder bir kurum haline gelmektedir” diye konuştu.
Dünyadan izole edilmiş bir istatistik düşünülmeyeceğini kaydeden Bakan Yılmaz, “Ülkemize üye olan uluslararası kuruluşlar ile mesafe kaydettiğimizi belirtmek isterim. Birlikte Türk istatistik sistemini geliştirdiğimizi ifade etmek isterim. Bu kurumlar arasında Avrupa Birliği’ne uygun olmasına özen gösteriyoruz. TÜİK bu konuda yoğun bir çalışma yürütüyor. Birçok alanda Avrupa standartlarını yakalamış bir kurum. Diğer taraftan TÜİK’in 2015 yılında yürürlüğe giren Türkiye İstatistik Kanunu ile çok önemli tetkikler yatığının altını çizmek isterim” ifadelerini kullandı.
AB’den fazlaca söz edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Bakan Yılmaz, şöyle devam etti:
“Son dönemde yaşanan küresel kriz de istatistik konusunun öneminin ortaya çıktı. Sağlam istatistikleri olmayan ülkeler güven problemi yaşadılar ve ekonomik büyümelerinde güven unsuru çok önemli bir unsur olarak etkide bulundu. Türkiye de son krizi iyi yönetebildiyse, ekonomide güven sağlayabildiyse bunda birçok unsurun yanı sıra TÜİK’in güvenirliğinin de etkisi inkar edilemez.”
TÜİK’te yapılan reformların yetmeyeceğini vurgulayan Bakan Yılmaz, esas üzerinde durulması gereken konunun istatistik üreten idarelerin olduğunu ifade etti.
Bakan Yılmaz, “Bu idarelerin istatistik üretmediğini bile bile kalitesini ne kadar artırabilirsek sistemin güvenirliği ve kalitesini o kadar artırmış oluruz. İstatistik kurumundan ziyade ağırlık veri üreten idare, kayıt tutan kurumlara yönlendirilmesinde de fayda görüyorum. O kurumları ne kadar iyileştirirsek TÜİK’e o kadar faydası olacak” diye konuştu.