Demirtaş’tan Gündeme İlişkin Açıklamalar
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Diyarbakır il başkanlığında gazetecilere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Dershane tartışmalarına değinen Demirtaş, “Dershaneler, kapatılsın kapatılmasın meselesi, şu an AK Parti ile Cemaat arasında iktidar kavgasına dönmüş durumda” dedi.
BDP Eş Başkanı Selahattin partisinin Diyarbakır il başkanlığına yaptığı ziyaretin çıkışında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Geçtiğimiz hafta sonu Diyarbakır’da bir araya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Kuzey Irak Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin buluşmasıyla ilgili bir gazetecinin sorusunu yanıtlayan BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, görüşmenin Türkiye’nin dış politikasındaki handikapları aşmak için yapıldığını kaydetti.
Demirtaş, “Sayın Başbakan’ın ve Sayın Barzani’nin Diyarbakır ziyaretleri demokratik çözüm ve barış sürecine hizmet etsin isteniyorsa ziyaret sonrası pratik adımların mutlaka atılması ve bu tür gelişmelerin yaşanması lazım. Kürt sorununun esası olan kimlik, dil ve kendini yönetme hakkıyla ilgili Diyarbakır’da hiçbir mesaj verilmedi. Sadece dağlar ve cezaevleri boşalacak dedi ve bu da hayalden ibaret oldu. Başbakan’ın hayalinde bunun olduğu ifade edildi. Yani ağırlıklı olarak bölgesel gelişmelerdeki sıkışmışlığı, Türkiye’nin dış politikasındaki handikapları aşmak üzere gerçekleşmiş bir ziyarete benziyor. Özellikle Rojava'ya karşı Türkiye’nin takındığı sert tutum, anlaşılmaz ve Rojava'daki kazanımları boğmaya dönük tutum Diyarbakır ziyareti ile bir kez daha perçinleştirilmiş oldu. Belki Kürt halkına burada süslü laflarla sıcak mesajlar verilmeye çalışılmış olabilir, ama biz bunun gerçekten de kalıcı olarak barış sürecine hizmet edebilmesi için güven verici somut pratik adımlar görmek istiyoruz. Şu hali ile bütün Diyarbakır olup bitenleri izliyor, kimsede büyük bir heyecan büyük bir coşku yok. Başbakan’ın burada vermiş olduğu mesajlarda sürecin önünü açabilecek düzeyde ve yeterlilikte görünmüyor” dedi.
“İMRALI’YA ZİYARETLER GERÇEKLEŞMELİ”
İmralı Adası’nda tutuklu bulunan Abdullah Öcalan’ın akil insanların ve gazetecilerin ziyaret edebileceği tartışmalarına da değinen Demirtaş, böyle bir ziyaretin gerçekleşmesini anlamlı bulduğunu yorumladı. Yakın bir zamanda bu ziyaretin gerçekleşmesini beklediklerini belirten Demirtaş, “İmralı’da görüşme umarım olur, biz de bu gelişmenin olmasını bekliyoruz. Öcalan’da sürecin başından bu yana dış dünya ile temasının siyasi heyetler dışında sivil heyetler medya mensupları ile temasının önemli olacağını belirtiyor. Biz de bunu çok anlamlı buluyoruz. Hükümet bu konularda adım atmalıdır, hukuka aykırı değil, meşrutiyete aykırı değil, sürece aykırı değil. Nereden bakarsanız bakın gecikmiş ve olması gereken bir durumdur. Umarım yakın zamanda sivil heyetlerin ve medya mensuplarının İmralı Adası'na gidişi gerçekleşir” diye konuştu.
Dershanelerin tartışma konuları hakkında bir gazetecinin sorusunu yanıtlayan Demirtaş, BDP olarak yaşanan kavgada taraf olmayacağını söyledi.
Demirtaş, “Bu tartışmada biz şunu esas alıyoruz. BDP olarak biz bu kavga içerisinde cemaat veya AK Parti'den yana olmak zorunda değiliz. Dershaneler, kapatılsın kapatılmasın meselesi, şu an AK Parti ile cemaat arasında iktidar kavgasına dönmüş durumda. Bir egemenlik kavgası yaşanıyor. Toplumu ise iki taraftan biri tutmak zorundasın anlayışı dayatılıyor. Biz iki anlayışı da kabul etmiyoruz. Özel okullarda parayla bilgi satmak da piyasa düzeninin araçlarından biridir. Devlet her yerde nitelikli, kaliteli, anadilde eğitim vermek zorundadır. Dershaneler ile özel okullar arasında ayrımcılık yapmak yerine, bütün okulların bu standartlara kavuşturulması gerekiyor. Devlet bunu yapmak zorundadır, bu yüzden vatandaştan vergi alıyor. Özel okullar ve dershaneler açılsın diye vergi verilmiyor. Eğer vatandaşlardan vergi alınmayacaksa, vergi kaldırılacaksa o zaman özel dershane açabilirler. Biz bu tartışmalarda taraf olmak zorunda değiliz. Hem özel okulla hem parayla bilgi satan dershaneciliğe karşıyız. Dershane çalışanları mağdur edilmeden, devletin okullarında standartlarının artırılması, öğretmen maaşlarının artırılması birlikte kalite parasız bir eğitime dönüşmeli” ifadelerini kullandı.
“BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARIMIZI ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA BELİRLENECEK”
Yerel seçimlerde BDP’nin adaylarının önümüzdeki hafta açıklanacağını aktaran Demirtaş, hafta sonu Diyarbakır’da aday adayları için ön seçimin yapılacağını bildirdi. BDP’nin adaylarını halkın seçtiğini dile getiren Demirtaş, “Bu hafta sonu Diyarbakır’da aday adayları için ön seçim yapılacak. İl ve ilçe belediyelerin seçimleri için bütün çalışmalar sürüyor. Önümüzdeki haftadan sonra adaylarımızı açıklamaya başlayacağız. Mümkün olan en demokratik, en şeffaf yöntemleri biz hayata geçirmeye çalışıyoruz. Delege üyesi olana halkımız kendi özgür iradeleriyle güvendikleri aday adaylarına oylarını versinler. Biz onların seçimlerini esas alacağız. Biz de aday belirlenmesi partinin eş başkanlarının iki dudağı arasında değil. Adaylarımızı halkın belirlemesini istiyoruz. Halkın belirlediği aday, bizim için en uygun aday olacaktır. Fakat aday adayı olup da, ön seçimden çıkmayan arkadaşlarımız da kendilerini dışlanmış gibi hissetmemeleri gerekiyor. Hepsi bizim çalışma arkadaşlarımızdır ve biz onlarla birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz. Partimizde bir küskünlük, kırgınlık olmayacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
BDP Eş Başkanı Selahattin partisinin Diyarbakır il başkanlığına yaptığı ziyaretin çıkışında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Geçtiğimiz hafta sonu Diyarbakır’da bir araya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Kuzey Irak Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin buluşmasıyla ilgili bir gazetecinin sorusunu yanıtlayan BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, görüşmenin Türkiye’nin dış politikasındaki handikapları aşmak için yapıldığını kaydetti.
Demirtaş, “Sayın Başbakan’ın ve Sayın Barzani’nin Diyarbakır ziyaretleri demokratik çözüm ve barış sürecine hizmet etsin isteniyorsa ziyaret sonrası pratik adımların mutlaka atılması ve bu tür gelişmelerin yaşanması lazım. Kürt sorununun esası olan kimlik, dil ve kendini yönetme hakkıyla ilgili Diyarbakır’da hiçbir mesaj verilmedi. Sadece dağlar ve cezaevleri boşalacak dedi ve bu da hayalden ibaret oldu. Başbakan’ın hayalinde bunun olduğu ifade edildi. Yani ağırlıklı olarak bölgesel gelişmelerdeki sıkışmışlığı, Türkiye’nin dış politikasındaki handikapları aşmak üzere gerçekleşmiş bir ziyarete benziyor. Özellikle Rojava'ya karşı Türkiye’nin takındığı sert tutum, anlaşılmaz ve Rojava'daki kazanımları boğmaya dönük tutum Diyarbakır ziyareti ile bir kez daha perçinleştirilmiş oldu. Belki Kürt halkına burada süslü laflarla sıcak mesajlar verilmeye çalışılmış olabilir, ama biz bunun gerçekten de kalıcı olarak barış sürecine hizmet edebilmesi için güven verici somut pratik adımlar görmek istiyoruz. Şu hali ile bütün Diyarbakır olup bitenleri izliyor, kimsede büyük bir heyecan büyük bir coşku yok. Başbakan’ın burada vermiş olduğu mesajlarda sürecin önünü açabilecek düzeyde ve yeterlilikte görünmüyor” dedi.
“İMRALI’YA ZİYARETLER GERÇEKLEŞMELİ”
İmralı Adası’nda tutuklu bulunan Abdullah Öcalan’ın akil insanların ve gazetecilerin ziyaret edebileceği tartışmalarına da değinen Demirtaş, böyle bir ziyaretin gerçekleşmesini anlamlı bulduğunu yorumladı. Yakın bir zamanda bu ziyaretin gerçekleşmesini beklediklerini belirten Demirtaş, “İmralı’da görüşme umarım olur, biz de bu gelişmenin olmasını bekliyoruz. Öcalan’da sürecin başından bu yana dış dünya ile temasının siyasi heyetler dışında sivil heyetler medya mensupları ile temasının önemli olacağını belirtiyor. Biz de bunu çok anlamlı buluyoruz. Hükümet bu konularda adım atmalıdır, hukuka aykırı değil, meşrutiyete aykırı değil, sürece aykırı değil. Nereden bakarsanız bakın gecikmiş ve olması gereken bir durumdur. Umarım yakın zamanda sivil heyetlerin ve medya mensuplarının İmralı Adası'na gidişi gerçekleşir” diye konuştu.
Dershanelerin tartışma konuları hakkında bir gazetecinin sorusunu yanıtlayan Demirtaş, BDP olarak yaşanan kavgada taraf olmayacağını söyledi.
Demirtaş, “Bu tartışmada biz şunu esas alıyoruz. BDP olarak biz bu kavga içerisinde cemaat veya AK Parti'den yana olmak zorunda değiliz. Dershaneler, kapatılsın kapatılmasın meselesi, şu an AK Parti ile cemaat arasında iktidar kavgasına dönmüş durumda. Bir egemenlik kavgası yaşanıyor. Toplumu ise iki taraftan biri tutmak zorundasın anlayışı dayatılıyor. Biz iki anlayışı da kabul etmiyoruz. Özel okullarda parayla bilgi satmak da piyasa düzeninin araçlarından biridir. Devlet her yerde nitelikli, kaliteli, anadilde eğitim vermek zorundadır. Dershaneler ile özel okullar arasında ayrımcılık yapmak yerine, bütün okulların bu standartlara kavuşturulması gerekiyor. Devlet bunu yapmak zorundadır, bu yüzden vatandaştan vergi alıyor. Özel okullar ve dershaneler açılsın diye vergi verilmiyor. Eğer vatandaşlardan vergi alınmayacaksa, vergi kaldırılacaksa o zaman özel dershane açabilirler. Biz bu tartışmalarda taraf olmak zorunda değiliz. Hem özel okulla hem parayla bilgi satan dershaneciliğe karşıyız. Dershane çalışanları mağdur edilmeden, devletin okullarında standartlarının artırılması, öğretmen maaşlarının artırılması birlikte kalite parasız bir eğitime dönüşmeli” ifadelerini kullandı.
“BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARIMIZI ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA BELİRLENECEK”
Yerel seçimlerde BDP’nin adaylarının önümüzdeki hafta açıklanacağını aktaran Demirtaş, hafta sonu Diyarbakır’da aday adayları için ön seçimin yapılacağını bildirdi. BDP’nin adaylarını halkın seçtiğini dile getiren Demirtaş, “Bu hafta sonu Diyarbakır’da aday adayları için ön seçim yapılacak. İl ve ilçe belediyelerin seçimleri için bütün çalışmalar sürüyor. Önümüzdeki haftadan sonra adaylarımızı açıklamaya başlayacağız. Mümkün olan en demokratik, en şeffaf yöntemleri biz hayata geçirmeye çalışıyoruz. Delege üyesi olana halkımız kendi özgür iradeleriyle güvendikleri aday adaylarına oylarını versinler. Biz onların seçimlerini esas alacağız. Biz de aday belirlenmesi partinin eş başkanlarının iki dudağı arasında değil. Adaylarımızı halkın belirlemesini istiyoruz. Halkın belirlediği aday, bizim için en uygun aday olacaktır. Fakat aday adayı olup da, ön seçimden çıkmayan arkadaşlarımız da kendilerini dışlanmış gibi hissetmemeleri gerekiyor. Hepsi bizim çalışma arkadaşlarımızdır ve biz onlarla birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz. Partimizde bir küskünlük, kırgınlık olmayacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.