Başbakan Erdoğan: Ahmet Kaya'nın naşı Türkiye'ye getirilebilir
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ailesinin istemesi durumunda Ahmet Kaya'nın naşının Türkiye'ye getirilebileceğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Murat Akgün 'ün moderatörlüğündeki “Gündem Özel” programına konuk oldu. Gazeteciler Mehmet Barlas, Sevilay Yükselir, Mustafa Karaaliooğlu, İbrahim Karagül ve Bengisu Karaca 'nın sorularını cevaplandıran Başbakan Erdoğan, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Diyarbakır 'a gerçekleştirdiği tarihi ziyareti değerlendiren Başbakan Erdoğan, Cumartesi ve Pazar günü gerçekleştirdiği Diyarbakır 'daki buluşmayı birçok yönüyle 'çözüm sürecini ' güçlendiren bir adım olduğunu ifade etti.
Bu adım atılmasında arkadaşlarının katkıları yanında özellikle Barzani 'nin, Şivan Perver 'in ve İbrahim Tatlıses 'in katılmış olmasının buna çok farklı bir güç kattığını ifade eden Başbakan Erdoğan, “İlk gün açılış töreninde yaklaşık 60 bin Diyarbakırlı orada bir araya geldi. Bu buluşmayı onlarda büyük bir coşkuyla, heyecanla kutladılar. Tabii biz iki gün içerisinde 880 trilyonluk bir açılışı orada gerçekleştirdik. İşin sosyal boyutunda ise bu buluşma önem arz ediyordu. Sayın Barzani 'nin oradaki konuşması ve daha sonra televizyonlarla yapmış olduğu görüşmelerde bu buluşmanın bir milat olması bakımından önemliydi. Tabii bizler gittiğimizde belediyeyi ziyaret ettik. Arkasından valiliğimizi ziyaret ettik ve buralarda da bazı görüşmelerimiz oldu. Aslında tabi bunlara uzak değiliz. Çünkü biz çözüm sürecinin içerisindeyiz ve bir barış havasını adeta bu kucaklaşmayla gerçekleştirmenin gayreti içerisinde olduk” diye konuştu.
“AİLESİ İSTERSE AHMET KAYA 'NIN NAŞI TÜRKİYE 'YE GETİRİLEBİLİR”
Siyasetin genlerinde bunun olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, bunun olması gerektiğini sözlerine ekledi. Erdoğan, belki ertelenmiş ve geç kalınmış olabileceğini ama böyle bir şeyin yerine gelmesi bir yerde de cesaret işi olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu adımları 2005 'te de attığımızda söyledik. Bunu biz halledeceğiz dedik. Ve orada gerek Şivan Perver 'in 38 yıldan sonra kendi ülkesine gelmiş olması, bu noktadaki tavırlar bunlar herhalde üzerinde konuşulması, düşünülmesi gereken konular. Ben kendisine de onu söyledim 'Bakın vatandaşlık noktasında da eğer böyle bir talebiniz, böyle bir arzunuz varsa biz bunu da çözüme hazırım ' dedik. Zira aynı şeyi ben merhum Ahmet Kaya 'yla ilgili de ailesine bir nakli yapılması gerekiyorsa bu konuda biz varız, buna hazırız dedik. Belki buradan gidişi çok farklıydı ama şuanda da dönüşü bunun kesinlikle bizim açımızdan kolaydır. Biz bunun içerisine düşeni yerine getirmeye hazırız dedik. Şivan vatandaşlık konusunda bize cevabı verecek. Biz süreci şuanda başlatmış buluyoruz. Hatta bazı programlar kendisiyle ayrıca yapacağız. Üzerinde durulması gereken konu ertesi gün Bismil 'e gittim, Ergani 'ye gittim oralarda bulundum. Eğil 'e gittim oralarda halkımızla kucaklaştım ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ifadesinden birilerinin rahatsız olması, muhalefetin rahatsız olması aslında çok çok manidar. Bunlar hakikaten bizim tarihimizi bilmiyorlar. Fazla uzaklara gitmeye gerek yok. Yakın tarihide bilmiyorlar. Ben burada aslında şöyle çok yakın bir süreçle alakalı Gazi Mustafa Kemal 'in Meclis 'teki bazı konuşmaları getirdim. Bunlar Meclis zabıtlarında olan ifadeler. Çok çok anlamlı bunu bu bakımdan önemsiyorum. Bir defa Irak Anayasa 'sında geçen ifade şudur; 'Kürdistan Bölgesel hükümeti ' diye geçer. Kürdistan bölgesi yasaları diye geçer. Kürdistan bölgesini şeklinde geçer. Madde 4 'de aynı şekilde 'Federal ve resmi kurum ve ajanslar Kürdistan bölgesinde her iki dili de kullanırlar ' şeklinde geçer. Bu onların anayasal ismidir.”
“GAZİ MUSTAFA KEMAL 'KÜRDİSTAN ' KELİMESİNİ KULLANDI”
TBMM reisi Mustafa Kemal olarak tüm Bakanlar Kurulu 'nun imzasının bulunduğu bir kararname olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, bu kararnamede Kürdistan kelimesine yer verildiğine dikkat çekti. Başbakan Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal 'in bir konuşmasında Kürdistan ve Lazistan kelimelerini kullandığını ifade etti.
Gazi Mustafa Kemal 'in yaptığı konuşmalarda kullandığı Kürdistan ifadelerini okuyan Başbakan Erdoğan, “Bu ifadeleri kullanan Gazi Mustafa Kemal bölücü mü? Bana bölücü ifadesini kullananlar o zaman Gazi Mustafa Kemal 'in bu ifadelerini nereye koçaklar. Bunu nasıl tanımlayacaklar, nasıl izah edecekler. Bunlar bizim tarihimizde olan gerçeklerdir. Eğer işi ta Osmanlı 'ya götürecek olursak orada zaten çok açık net ortada” dedi.
“ 'TÜRKİYE 'NİN KÜRDİSTAN 'I ' İFADESİ BANA GÖRE ŞIK DEĞİL”
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir 'in “Türkiye 'nin Kürdistan 'ı” ifadesinin kullanılması yönündeki isteğini eleştiren Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bir defe Türkiye ile yaklaşım konusunda tabi bunu bizim kabul etmemiz böyle bir şey asla mümkün değil. Ne benden böyle bir şey sadır olmuştur ne ben böyle bir ifade kullanmışımdır ama Diyarbakır Belediye Başkanı 'nın bu tür bir ifadeyi kullanması bana göre şık değildir. Bunlar belli yerleri tahrik etmekten başka bir işe yaramaz. Şuanda Türkiye Cumhuriyeti 'nin ismi bellidir. Dolayısıyla bu isim üzerinde herhangi bir spekülasyona gitmenin de anlamı yok. Kendi bölgesi Güneydoğu Anadolu bölgesidir. Adı böyle geçer. Biraz daha Kuzeye çıkarız Doğu Anadolu Bölgesi geçer. Adı böyle geçer. Burada bu tür şeyler toplum içerisinde yeni yeni rahatsızlara neden olur ki burada bu tür bir ifadeyi kullanması veya bunu adeta dayatır gibi böyle güzel bir hafta sonundan sonra yapılması şık değil.”
Kaynak: İHA
Bu adım atılmasında arkadaşlarının katkıları yanında özellikle Barzani 'nin, Şivan Perver 'in ve İbrahim Tatlıses 'in katılmış olmasının buna çok farklı bir güç kattığını ifade eden Başbakan Erdoğan, “İlk gün açılış töreninde yaklaşık 60 bin Diyarbakırlı orada bir araya geldi. Bu buluşmayı onlarda büyük bir coşkuyla, heyecanla kutladılar. Tabii biz iki gün içerisinde 880 trilyonluk bir açılışı orada gerçekleştirdik. İşin sosyal boyutunda ise bu buluşma önem arz ediyordu. Sayın Barzani 'nin oradaki konuşması ve daha sonra televizyonlarla yapmış olduğu görüşmelerde bu buluşmanın bir milat olması bakımından önemliydi. Tabii bizler gittiğimizde belediyeyi ziyaret ettik. Arkasından valiliğimizi ziyaret ettik ve buralarda da bazı görüşmelerimiz oldu. Aslında tabi bunlara uzak değiliz. Çünkü biz çözüm sürecinin içerisindeyiz ve bir barış havasını adeta bu kucaklaşmayla gerçekleştirmenin gayreti içerisinde olduk” diye konuştu.
“AİLESİ İSTERSE AHMET KAYA 'NIN NAŞI TÜRKİYE 'YE GETİRİLEBİLİR”
Siyasetin genlerinde bunun olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, bunun olması gerektiğini sözlerine ekledi. Erdoğan, belki ertelenmiş ve geç kalınmış olabileceğini ama böyle bir şeyin yerine gelmesi bir yerde de cesaret işi olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu adımları 2005 'te de attığımızda söyledik. Bunu biz halledeceğiz dedik. Ve orada gerek Şivan Perver 'in 38 yıldan sonra kendi ülkesine gelmiş olması, bu noktadaki tavırlar bunlar herhalde üzerinde konuşulması, düşünülmesi gereken konular. Ben kendisine de onu söyledim 'Bakın vatandaşlık noktasında da eğer böyle bir talebiniz, böyle bir arzunuz varsa biz bunu da çözüme hazırım ' dedik. Zira aynı şeyi ben merhum Ahmet Kaya 'yla ilgili de ailesine bir nakli yapılması gerekiyorsa bu konuda biz varız, buna hazırız dedik. Belki buradan gidişi çok farklıydı ama şuanda da dönüşü bunun kesinlikle bizim açımızdan kolaydır. Biz bunun içerisine düşeni yerine getirmeye hazırız dedik. Şivan vatandaşlık konusunda bize cevabı verecek. Biz süreci şuanda başlatmış buluyoruz. Hatta bazı programlar kendisiyle ayrıca yapacağız. Üzerinde durulması gereken konu ertesi gün Bismil 'e gittim, Ergani 'ye gittim oralarda bulundum. Eğil 'e gittim oralarda halkımızla kucaklaştım ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ifadesinden birilerinin rahatsız olması, muhalefetin rahatsız olması aslında çok çok manidar. Bunlar hakikaten bizim tarihimizi bilmiyorlar. Fazla uzaklara gitmeye gerek yok. Yakın tarihide bilmiyorlar. Ben burada aslında şöyle çok yakın bir süreçle alakalı Gazi Mustafa Kemal 'in Meclis 'teki bazı konuşmaları getirdim. Bunlar Meclis zabıtlarında olan ifadeler. Çok çok anlamlı bunu bu bakımdan önemsiyorum. Bir defa Irak Anayasa 'sında geçen ifade şudur; 'Kürdistan Bölgesel hükümeti ' diye geçer. Kürdistan bölgesi yasaları diye geçer. Kürdistan bölgesini şeklinde geçer. Madde 4 'de aynı şekilde 'Federal ve resmi kurum ve ajanslar Kürdistan bölgesinde her iki dili de kullanırlar ' şeklinde geçer. Bu onların anayasal ismidir.”
“GAZİ MUSTAFA KEMAL 'KÜRDİSTAN ' KELİMESİNİ KULLANDI”
TBMM reisi Mustafa Kemal olarak tüm Bakanlar Kurulu 'nun imzasının bulunduğu bir kararname olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, bu kararnamede Kürdistan kelimesine yer verildiğine dikkat çekti. Başbakan Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal 'in bir konuşmasında Kürdistan ve Lazistan kelimelerini kullandığını ifade etti.
Gazi Mustafa Kemal 'in yaptığı konuşmalarda kullandığı Kürdistan ifadelerini okuyan Başbakan Erdoğan, “Bu ifadeleri kullanan Gazi Mustafa Kemal bölücü mü? Bana bölücü ifadesini kullananlar o zaman Gazi Mustafa Kemal 'in bu ifadelerini nereye koçaklar. Bunu nasıl tanımlayacaklar, nasıl izah edecekler. Bunlar bizim tarihimizde olan gerçeklerdir. Eğer işi ta Osmanlı 'ya götürecek olursak orada zaten çok açık net ortada” dedi.
“ 'TÜRKİYE 'NİN KÜRDİSTAN 'I ' İFADESİ BANA GÖRE ŞIK DEĞİL”
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir 'in “Türkiye 'nin Kürdistan 'ı” ifadesinin kullanılması yönündeki isteğini eleştiren Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bir defe Türkiye ile yaklaşım konusunda tabi bunu bizim kabul etmemiz böyle bir şey asla mümkün değil. Ne benden böyle bir şey sadır olmuştur ne ben böyle bir ifade kullanmışımdır ama Diyarbakır Belediye Başkanı 'nın bu tür bir ifadeyi kullanması bana göre şık değildir. Bunlar belli yerleri tahrik etmekten başka bir işe yaramaz. Şuanda Türkiye Cumhuriyeti 'nin ismi bellidir. Dolayısıyla bu isim üzerinde herhangi bir spekülasyona gitmenin de anlamı yok. Kendi bölgesi Güneydoğu Anadolu bölgesidir. Adı böyle geçer. Biraz daha Kuzeye çıkarız Doğu Anadolu Bölgesi geçer. Adı böyle geçer. Burada bu tür şeyler toplum içerisinde yeni yeni rahatsızlara neden olur ki burada bu tür bir ifadeyi kullanması veya bunu adeta dayatır gibi böyle güzel bir hafta sonundan sonra yapılması şık değil.”