Konya’da 444 Bin 200 Öğrenci Yarıyıl Tatiline Girdi
Konya’da temel eğitimde bin 407 kurumda 336 bin 800, ortaöğretimde 251 kurumda 107 bin 400 öğrenci olmak üzere toplam 444 bin 200 öğrenci karne alarak 2012-2013 eğitim öğretim yılı yarıyıl tatiline girdi.
Yarıyıl tatili başlarken, Konya İl Milli Eğitim Müdürü Mukadder Gürsoy, merkez Meram ilçesi Karahüyük Mahallesi Ahmet Haşhaş İlkokulu öğrencilerinin karne sevincine ortak oldu. Başarılı olan öğrencilere karneleriyle birlikte takdir ve teşekkür belgelerini de veren Gürsoy, öğrencileri çeşitli kitaplar hediye etti. Gürsoy, Konya’da örgün eğitim kurumlarında eğitim-öğretim gören temel eğitimde bin 407 kurumda 336 bin 800, ortaöğretimde 251 kurumda 107 bin 400 öğrencinin karne heyecanı yaşadığını ifade etti.
Öğrencilere, almış oldukları karnelerin 1. dönemlerine ait durumlarının görebilecekleri ve 2. dönem yapacakları çalışmalara ışık tutan birer belge olarak bakmaları gerektiğini vurgulayan Gürsoy, dersleri zayıf olan öğrencilerin karamsarlığa düşmemeleri tavsiyesinde bulundu.
“TÜM SORUMLULUK ÖĞRENCİLERE YÜKLENMEMELİ” Notları iyi olan öğrencilerin başarılarının kutlanması gerektiğini kaydeden Gürsoy, “Başarılarını devam ettirmeye yönelik geri bildirimler verilmeli. Aşırılığa kaçmadan mümkün olduğunca sembolik ödüller kullanılmalı. Hissedilen duygular ifade edilmelidir. Notu düşük olan öğrencilere yaklaşımlarda dikkatli olunmalı, aşırı tepki göstermekten ve tüm sorumluluğu öğrenciye yüklemekten kaçınılmalıdır. Öğrenci yaşadığı başarısızlık karşısında ailenin vereceği tepkilerden korkar, yaşadığı gerilim, korku ve kaygı nedeniyle depresif davranışlar geliştirebilir, aileden, okuldan uzaklaşabilir. Öğrenciye bilinçsizce yaklaşım karne döneminde ve sonrasında istenmeyen olumsuz sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle ailelerin yaklaşımı çok önemlidir” dedi.
“ANNE-BABA KENDİ DURUMLARINI GÖZDEN GEÇİRMELİ” Ailelerin çocuğunu anlamaya yönelik bir iletişim kurması ve çocuğunun yanında olması gerektiğine dikkat çeken Gürsoy, “Öğrencilerimizi karne durumuna göre yargılamak, suçlamak, sorgulamak, cezalandırmak gibi yöntemlerin öğrencilerimizin benliğinde olumsuz izler bırakacağı bilinmelidir. Burada anne baba kendi tutum ve davranışlarını gözden geçirmeli, öğrencilerin eksikleri ve ihtiyaçları tespit edilmeli ve bir sonraki dönemde buna uygun destekleyici çalışmalar yapılmalıdır. Öğrenci yaşadığı başarısızlık karşısında ‘ilgisiz, tembel, başarısız’ gibi sıfatlarla nitelendirilmemeli, arkadaş ve akranları ile kıyaslanmamalı, eleştirip aşağılanmamalıdır” diye konuştu.
Karne dağıtımının ardından takdir ve teşekkür alan öğrenciler, başarılarını çok çalışmaya borçlu olduklarını ifade etti.
Arkadaşlarına nazaran herhangi bir başarı belgesi almayan ve karnelerinde zayıf not bulunan öğrenciler de, yarıyıl tatiliyle birlikte kötü derslerini daha çok çalışarak düzelteceklerini dile getirdi. Notlarının büyük bir kısmı düşük olan 4. sınıfta okuyan bir öğrenci de, takdir ve teşekkür alan arkadaşlarını görünce utandığını belirterek, daha çok çalışarak düşük notlarını yükselteceğini söyledi.
Kaynak: İHA
Öğrencilere, almış oldukları karnelerin 1. dönemlerine ait durumlarının görebilecekleri ve 2. dönem yapacakları çalışmalara ışık tutan birer belge olarak bakmaları gerektiğini vurgulayan Gürsoy, dersleri zayıf olan öğrencilerin karamsarlığa düşmemeleri tavsiyesinde bulundu.
“TÜM SORUMLULUK ÖĞRENCİLERE YÜKLENMEMELİ” Notları iyi olan öğrencilerin başarılarının kutlanması gerektiğini kaydeden Gürsoy, “Başarılarını devam ettirmeye yönelik geri bildirimler verilmeli. Aşırılığa kaçmadan mümkün olduğunca sembolik ödüller kullanılmalı. Hissedilen duygular ifade edilmelidir. Notu düşük olan öğrencilere yaklaşımlarda dikkatli olunmalı, aşırı tepki göstermekten ve tüm sorumluluğu öğrenciye yüklemekten kaçınılmalıdır. Öğrenci yaşadığı başarısızlık karşısında ailenin vereceği tepkilerden korkar, yaşadığı gerilim, korku ve kaygı nedeniyle depresif davranışlar geliştirebilir, aileden, okuldan uzaklaşabilir. Öğrenciye bilinçsizce yaklaşım karne döneminde ve sonrasında istenmeyen olumsuz sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle ailelerin yaklaşımı çok önemlidir” dedi.
“ANNE-BABA KENDİ DURUMLARINI GÖZDEN GEÇİRMELİ” Ailelerin çocuğunu anlamaya yönelik bir iletişim kurması ve çocuğunun yanında olması gerektiğine dikkat çeken Gürsoy, “Öğrencilerimizi karne durumuna göre yargılamak, suçlamak, sorgulamak, cezalandırmak gibi yöntemlerin öğrencilerimizin benliğinde olumsuz izler bırakacağı bilinmelidir. Burada anne baba kendi tutum ve davranışlarını gözden geçirmeli, öğrencilerin eksikleri ve ihtiyaçları tespit edilmeli ve bir sonraki dönemde buna uygun destekleyici çalışmalar yapılmalıdır. Öğrenci yaşadığı başarısızlık karşısında ‘ilgisiz, tembel, başarısız’ gibi sıfatlarla nitelendirilmemeli, arkadaş ve akranları ile kıyaslanmamalı, eleştirip aşağılanmamalıdır” diye konuştu.
Karne dağıtımının ardından takdir ve teşekkür alan öğrenciler, başarılarını çok çalışmaya borçlu olduklarını ifade etti.
Arkadaşlarına nazaran herhangi bir başarı belgesi almayan ve karnelerinde zayıf not bulunan öğrenciler de, yarıyıl tatiliyle birlikte kötü derslerini daha çok çalışarak düzelteceklerini dile getirdi. Notlarının büyük bir kısmı düşük olan 4. sınıfta okuyan bir öğrenci de, takdir ve teşekkür alan arkadaşlarını görünce utandığını belirterek, daha çok çalışarak düşük notlarını yükselteceğini söyledi.