Kaçırılan Ak Parti Kulp İlçe Başkanı Veysel Çelik Serbest Bırakıldı
Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) Kulp İlçe Başkanı Veysel Çelik, kaçırılmasının ardından yaptığı açıklamada, partisinden istifa ederek siyaseti bırakacağını söyledi.
13 Mayıs’ta Diyarbakır’ın Kulp ilçesi ile Muş ilçe karayolunda terör örgütü PKK tarafından kaçırılan Ak Parti Kulp İlçe Başkanı Veysel Çelik, kaçırıldığı yer olan Muş-Kulp karayolunda terör örgütü mensupları tarafından serbest bırakıldı. İHD Diyarbakır Barosu ve Mazulum-Der Diyarbakır şube başkanları tarafından alınan Çelik, karayolu ile Diyarbakır’a geldi. İHD Diyarbakır Şubesi’nde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik, kendisini almaya gelen dernek başkanlarına teşekkür etti. Ailesine kavuşmaktan dolayı mutlu olduğunu belirten Çelik, alıkonulduğu yere yakın bir yerde serbest bırakıldığını açıkladı.
Türkiye sınırları dışına çıkarılmadığını aktaran Çelik, “Türkiye sınırları içerisinde aynı o bölgede kaldım. Operasyonda ordaydım çok sık ormanlıklar içerisindeydik. Ben operasyonun ikinci gününde gece giderdik gerektiğinde gözü kapalı gidiyordum. Tam olarak o bölgeyi çıkartmam, bilemem. Ama tabi operasyonların yoğun o çatışmanın bombardımanın olduğu yerde bizde vardık. Hamdolsun hiçbir şeyde olmadı. 3. gününde ben operasyon bölgesinden uzaklaştırıldım. Hep yürüdük. Ormanlıklarda, dere yatakları ve çukur yerlerde kaldık. Kayalıklar çok fazla yoktu” diye konuştu.
Alıkonulmasının sebebinin Ak Parti Kulp İlçe Başkanlığı görevini yürütmek olduğunu ifade eden Çelik şunları söyledi: “Sorgulandım. Sorular işte bizim siyasi partimiz, bütün mensupları hemen hemen nerdeyse belediye genel meclis üyeleri, il başkanları belediye başkanları hep tutuklandı hükümet tarafından. Ondan dolayı onlarda beni Kulp ilçe başkanı olmamdan dolayı yakaladılar. Benim haberim olmadan akrabalarım, bu sivil toplum kuruluşlarına başvurmaları üzerine 4-5 gün önce başvurdular. Çok iyi niyetliydiler. Ben orada hiçbir sıkıntı çekmedim. Yani ben yemekten içmekten her türlü ihtiyacım karşılandı. Orda herhangi bir sıkıntım olmadı. Hiçbir sıkıntımız olmadı. Benim gibi kaçırılan başka insanları görmedim. Bir tek ben vardım. Olsa bile ben sadece kendimi görebiliyordum. Arkadaşları göremedim. Şimdi beni 8-10 kişi ile değişen bir grup sürekli onlar beni koruyorlardı. Öbür arkadaşları görmedim. Sadece beni koruyan bir 10 kişilik bir grup vardı. Ben Ak Parti’den ayrılmayı düşünüyorum. Ayrılacağım da daha doğrusu. Artık bu görevi yapmaya niyetim yok. Siyasete devam etmek istemiyorum. Ben siyaseti artık istemiyorum. Biraz dinleneceğim. Evime uğramadan buraya geldim. Yarın akrabalarımın düğünü var ona katılacağım. Güvenlik güçlerine ifade vermedik direk buraya geldik. Bu kadar çabuk bırakılmamı düşünmüyordum ama emeği geçen tüm STK’lara teşekkür ediyorum. Hiçbir kimse Ak Parti’den hiçbir başkan milletvekilimiz ne evimi ne akrabamı arayıp geçmiş olsun bile diyen olmadı.” Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar ise, Çelik’in, bugün ailesi aracılığıyla kendilerine teslim edileceği bilgisinin geldiğini söyledi.
Kendisinin, İnsan Hakları Derneği Başkanı Raci Bilici, Mazlum Der Şube Başkanı Abdurrahim Ay ve bir gazeteci ile beraber Muş-Kulp karayoluna giderek Çelik’i teslim aldıklarını kaydeden Aktar, “Biz çağrımızın soncunu almaktan dolayı mutluyuz. Belki bugün çok riskli bir yolculuk yaptık. Belki gergin geçti, yorucu geçti ama sonuçta ailesinin yakınlarının gözlerindeki bu mutluluğu sevinci görünce bizim yorgunluğumuz da geçti. Kendisine geçmiş olsun diyoruz. İnsan hakları alanında çalışan kurumlarız. Bizim için yaşam hakkı güvenliği ve özgürlüğü son derece önemlidir. Eğer risk almak gerekiyorsa bu riski alacağımızı daha önce ifade etmiştik. Umarız bundan sonra bu topraklarda çatışmanın değil güvenliğin olmadığı koşulların değil, daha çok insan haklarının konuşulduğu günleri yaşarız. Koordinatları alilsi bize verdi. Biz kendisini görmedik. Gelenler gerilla kıyafetli ve silahlıydılar” ifadelerini kullandı.
Serbest bırakılan Çelik'in aşırı derecede kilo verdiği ve hayli bitkin olduğu gözlendi .
Kaynak: İHA
Türkiye sınırları dışına çıkarılmadığını aktaran Çelik, “Türkiye sınırları içerisinde aynı o bölgede kaldım. Operasyonda ordaydım çok sık ormanlıklar içerisindeydik. Ben operasyonun ikinci gününde gece giderdik gerektiğinde gözü kapalı gidiyordum. Tam olarak o bölgeyi çıkartmam, bilemem. Ama tabi operasyonların yoğun o çatışmanın bombardımanın olduğu yerde bizde vardık. Hamdolsun hiçbir şeyde olmadı. 3. gününde ben operasyon bölgesinden uzaklaştırıldım. Hep yürüdük. Ormanlıklarda, dere yatakları ve çukur yerlerde kaldık. Kayalıklar çok fazla yoktu” diye konuştu.
Alıkonulmasının sebebinin Ak Parti Kulp İlçe Başkanlığı görevini yürütmek olduğunu ifade eden Çelik şunları söyledi: “Sorgulandım. Sorular işte bizim siyasi partimiz, bütün mensupları hemen hemen nerdeyse belediye genel meclis üyeleri, il başkanları belediye başkanları hep tutuklandı hükümet tarafından. Ondan dolayı onlarda beni Kulp ilçe başkanı olmamdan dolayı yakaladılar. Benim haberim olmadan akrabalarım, bu sivil toplum kuruluşlarına başvurmaları üzerine 4-5 gün önce başvurdular. Çok iyi niyetliydiler. Ben orada hiçbir sıkıntı çekmedim. Yani ben yemekten içmekten her türlü ihtiyacım karşılandı. Orda herhangi bir sıkıntım olmadı. Hiçbir sıkıntımız olmadı. Benim gibi kaçırılan başka insanları görmedim. Bir tek ben vardım. Olsa bile ben sadece kendimi görebiliyordum. Arkadaşları göremedim. Şimdi beni 8-10 kişi ile değişen bir grup sürekli onlar beni koruyorlardı. Öbür arkadaşları görmedim. Sadece beni koruyan bir 10 kişilik bir grup vardı. Ben Ak Parti’den ayrılmayı düşünüyorum. Ayrılacağım da daha doğrusu. Artık bu görevi yapmaya niyetim yok. Siyasete devam etmek istemiyorum. Ben siyaseti artık istemiyorum. Biraz dinleneceğim. Evime uğramadan buraya geldim. Yarın akrabalarımın düğünü var ona katılacağım. Güvenlik güçlerine ifade vermedik direk buraya geldik. Bu kadar çabuk bırakılmamı düşünmüyordum ama emeği geçen tüm STK’lara teşekkür ediyorum. Hiçbir kimse Ak Parti’den hiçbir başkan milletvekilimiz ne evimi ne akrabamı arayıp geçmiş olsun bile diyen olmadı.” Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar ise, Çelik’in, bugün ailesi aracılığıyla kendilerine teslim edileceği bilgisinin geldiğini söyledi.
Kendisinin, İnsan Hakları Derneği Başkanı Raci Bilici, Mazlum Der Şube Başkanı Abdurrahim Ay ve bir gazeteci ile beraber Muş-Kulp karayoluna giderek Çelik’i teslim aldıklarını kaydeden Aktar, “Biz çağrımızın soncunu almaktan dolayı mutluyuz. Belki bugün çok riskli bir yolculuk yaptık. Belki gergin geçti, yorucu geçti ama sonuçta ailesinin yakınlarının gözlerindeki bu mutluluğu sevinci görünce bizim yorgunluğumuz da geçti. Kendisine geçmiş olsun diyoruz. İnsan hakları alanında çalışan kurumlarız. Bizim için yaşam hakkı güvenliği ve özgürlüğü son derece önemlidir. Eğer risk almak gerekiyorsa bu riski alacağımızı daha önce ifade etmiştik. Umarız bundan sonra bu topraklarda çatışmanın değil güvenliğin olmadığı koşulların değil, daha çok insan haklarının konuşulduğu günleri yaşarız. Koordinatları alilsi bize verdi. Biz kendisini görmedik. Gelenler gerilla kıyafetli ve silahlıydılar” ifadelerini kullandı.
Serbest bırakılan Çelik'in aşırı derecede kilo verdiği ve hayli bitkin olduğu gözlendi .