Fenerbahçe As Başkanı Ekşioğlu'ndan, Mahkeme Başkanına Teşekkür
Futbol'da Şike iddialarına ilişkin davada esas hakkındaki savunmasına yapan Fenerbahçe Spor Klubü As Başkanı İlhan Ekşioğlu, Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci'ye, "Hızlı yargılama yaptığınız, hoşgörünüz ve bize cesaret verdiğiniz için teşekkür ediyorum." dedi.
Ekşioğlu'nun, Fenerbahçe aşkından gözlerine uyku girmediğini söylemesi üzerine Ekinci, "Tapeleri dinledik. Orada da gözlerinize uyku girmediğini söylüyorsunuz." diye konuştu.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Futbolda Şike iddialarına ilişkin davada Aziz Yıldırım'ın ardından diğer tutuklu sanık İlhan Ekşioğlu, esas hakkındaki savunmasından ziyade kısa bir özeleştiri yapmak istediğini söyledi.
Machkeme Başkanı Mehmet Ekinci ise "Biz sanık olarak yargılanan insanların her durumuna kabiliz. Sanık olarak yargılandığınız için durumunuzu anlıyoruz. Rahat olun. Bizi eleştirebilirsiniz. Burada bir asliye ceza mahkemesine giderseniz. 10 dakika konuşursunuz. 3-4 ay sonraya duruşma atarlar. Biz ise bir ayda 3-4 duruşma yapıyoruz. Savunma yaparken rahat olun, ne söylemek isterseniz söyleyin. Biz sizi sonuna kadar dinleriz." açıklamasında bulundu. Ekşioğlu'nun, "Biz bir sivil toplum örgütüyüz. Fakat biz örgüt deyince korkarak yaklaşıyoruz. Ama her örgüt suç örgütü değildir." sözlerine ise Ekinci, "Yargıçların da örgütü var." diye cevap verdi. Ekşioğlu sözlerine, "İşte biz korkuyoruz. Böyle bir örgütün varlığına inanmıyorum. Ben böyle bir örgüte üye değilim. Çıkar amaçlı olunca can da yanar. Çok şükür benim maddi bir sıkıntım ya da şan şöhret kaygım yok. 10 yılı aşkındır Fenerbahçe yönetimindeyim. Trafik polisine bile Fenerbahçe adını kullanmadık. 10 sene önce mal varlığım ne ise şu an o zamankinden daha azdır. Fenerbahçe ceketini kullmanmadığım için işim de elimden gitti. Şu ana kadar hiç kimse benim için Fenerbahçe menfaatini kendi menfaatinden geride tuttu diyemez." ifadesini kullandı. Etik kurulunu da tanımadığını belirten Ekşioğlu, Ortamın gerilmesinde bizim çok rolümüz olduğuna inanıyorum. Birbirine inanmama, sürekli birbirinin aleyhine açıklamalarda bulunma. Serdar Adalı ile cezaevinde tanıştık. Soruşturma sürecinden önce benim hakkımda ne küfürler etti. ben de onun hakkında konuştum. 45 yaşından sonra en samimi arkadaşım Serdar Adalı oldu. Bu da benim samimi bir özeleştirimdir. Fenerbahçe aşkından gözlerimize uyku girmiyordu." dedi.
Bunun üzerine Başkan Ekinci, "Ses kayıtlarınızı dinledik, hakikaten de 'Uyuyamıyorum' diyorsunuz." diye konuştu.
"TELEFON KONUŞMALARI TEK BAŞINA DELİL OLAMAZ"
Ekşioğlu, "Ben de sizin yerinize olsam bana bu soruları sorardım. Bu sorduğunuz konular her yere çekilebilir. Malesef bu yöneticilik bizi olduğumuzdan farklı bir insan haline getirebiliyor. Yaptığımız konuşmalarımıza baktığımızda biz de şaşırıyoruz. Telefon konuşmaları tek başına delil olamaz doğru. Bu konuşmaları yüzyüze evimde yapsam, geride hiçbir şey kalmıyor. Geride şüpheler, değerlendirmeler kalıyor. Oysa şüpheden sanık yararlanır dediler bize, hiç olmazsa yarısından yararlanmak istiyorum konuşmalarımın. Ancak tamamından beni suçlayan makamlar yararlanıyor. Ancak benim size güvenim sonsuz. Siz, 'Endişe duymayın' dediniz. Bizim unuttuğumuz birçok noktayı sorularınızla bize hatırlattınız ve biz de lehimize kullandık bunları." dedi.
"TUTUKLU SANIKLAR İÇİN MAHKEME SALONUNDAN CEZAEVİNE DÖNMEK ZULÜM GELİYOR"
Mahkeme Başkanı Ekince ve heyet üyelerine ikinci teşekkürü de şöyle yapmak istediğini belirten Ekşioğlu, "Tutuklu sanıklar için mahkeme salonundan oraya (Cezaevine) dönmek zulüm geliyor. Uzun aralar olsa bugünlere 3 yıl sonra ancak gelebilirdik. Bu davayı bu kadar hızlı yürüttüğünüz, hoşgörünüz ve savunmalarımızda cesaret verdiğiniz için teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.
Bir kişiye ceza verildiğinde amacın, suçunun cezasını çekmesi, topluma faydalı bir insan olmasının sağlanması, ileriki hayata ilişkin planlarını yapması ve topluma kazandırılması olduğunu belirten Ekşioğlu, "Ben bu sürede bunların hepsini geçtim diye düşünüyorum. Bundan sonra kim ne derse desin önemli olan sizin kararınız. Beni tanıdınız. Ben cezamı fazlasıyla çektim. Buraya çıkan sanıklar, inlerden cinlerden bahsetti. Ben daha giddi konulardan bahsedeyim. Sabah kalktığımızda yerdeki böceklerle uyandık. Öncelikle tahliyemi, ardından da beraatime karar vermenizi talep ediyorum. Aksi takdirde lehime olan kanun hükümlerinden faydalanmak istiyorum." diyerek sözlerine son verdi .
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Futbolda Şike iddialarına ilişkin davada Aziz Yıldırım'ın ardından diğer tutuklu sanık İlhan Ekşioğlu, esas hakkındaki savunmasından ziyade kısa bir özeleştiri yapmak istediğini söyledi.
Machkeme Başkanı Mehmet Ekinci ise "Biz sanık olarak yargılanan insanların her durumuna kabiliz. Sanık olarak yargılandığınız için durumunuzu anlıyoruz. Rahat olun. Bizi eleştirebilirsiniz. Burada bir asliye ceza mahkemesine giderseniz. 10 dakika konuşursunuz. 3-4 ay sonraya duruşma atarlar. Biz ise bir ayda 3-4 duruşma yapıyoruz. Savunma yaparken rahat olun, ne söylemek isterseniz söyleyin. Biz sizi sonuna kadar dinleriz." açıklamasında bulundu. Ekşioğlu'nun, "Biz bir sivil toplum örgütüyüz. Fakat biz örgüt deyince korkarak yaklaşıyoruz. Ama her örgüt suç örgütü değildir." sözlerine ise Ekinci, "Yargıçların da örgütü var." diye cevap verdi. Ekşioğlu sözlerine, "İşte biz korkuyoruz. Böyle bir örgütün varlığına inanmıyorum. Ben böyle bir örgüte üye değilim. Çıkar amaçlı olunca can da yanar. Çok şükür benim maddi bir sıkıntım ya da şan şöhret kaygım yok. 10 yılı aşkındır Fenerbahçe yönetimindeyim. Trafik polisine bile Fenerbahçe adını kullanmadık. 10 sene önce mal varlığım ne ise şu an o zamankinden daha azdır. Fenerbahçe ceketini kullmanmadığım için işim de elimden gitti. Şu ana kadar hiç kimse benim için Fenerbahçe menfaatini kendi menfaatinden geride tuttu diyemez." ifadesini kullandı. Etik kurulunu da tanımadığını belirten Ekşioğlu, Ortamın gerilmesinde bizim çok rolümüz olduğuna inanıyorum. Birbirine inanmama, sürekli birbirinin aleyhine açıklamalarda bulunma. Serdar Adalı ile cezaevinde tanıştık. Soruşturma sürecinden önce benim hakkımda ne küfürler etti. ben de onun hakkında konuştum. 45 yaşından sonra en samimi arkadaşım Serdar Adalı oldu. Bu da benim samimi bir özeleştirimdir. Fenerbahçe aşkından gözlerimize uyku girmiyordu." dedi.
Bunun üzerine Başkan Ekinci, "Ses kayıtlarınızı dinledik, hakikaten de 'Uyuyamıyorum' diyorsunuz." diye konuştu.
"TELEFON KONUŞMALARI TEK BAŞINA DELİL OLAMAZ"
Ekşioğlu, "Ben de sizin yerinize olsam bana bu soruları sorardım. Bu sorduğunuz konular her yere çekilebilir. Malesef bu yöneticilik bizi olduğumuzdan farklı bir insan haline getirebiliyor. Yaptığımız konuşmalarımıza baktığımızda biz de şaşırıyoruz. Telefon konuşmaları tek başına delil olamaz doğru. Bu konuşmaları yüzyüze evimde yapsam, geride hiçbir şey kalmıyor. Geride şüpheler, değerlendirmeler kalıyor. Oysa şüpheden sanık yararlanır dediler bize, hiç olmazsa yarısından yararlanmak istiyorum konuşmalarımın. Ancak tamamından beni suçlayan makamlar yararlanıyor. Ancak benim size güvenim sonsuz. Siz, 'Endişe duymayın' dediniz. Bizim unuttuğumuz birçok noktayı sorularınızla bize hatırlattınız ve biz de lehimize kullandık bunları." dedi.
"TUTUKLU SANIKLAR İÇİN MAHKEME SALONUNDAN CEZAEVİNE DÖNMEK ZULÜM GELİYOR"
Mahkeme Başkanı Ekince ve heyet üyelerine ikinci teşekkürü de şöyle yapmak istediğini belirten Ekşioğlu, "Tutuklu sanıklar için mahkeme salonundan oraya (Cezaevine) dönmek zulüm geliyor. Uzun aralar olsa bugünlere 3 yıl sonra ancak gelebilirdik. Bu davayı bu kadar hızlı yürüttüğünüz, hoşgörünüz ve savunmalarımızda cesaret verdiğiniz için teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.
Bir kişiye ceza verildiğinde amacın, suçunun cezasını çekmesi, topluma faydalı bir insan olmasının sağlanması, ileriki hayata ilişkin planlarını yapması ve topluma kazandırılması olduğunu belirten Ekşioğlu, "Ben bu sürede bunların hepsini geçtim diye düşünüyorum. Bundan sonra kim ne derse desin önemli olan sizin kararınız. Beni tanıdınız. Ben cezamı fazlasıyla çektim. Buraya çıkan sanıklar, inlerden cinlerden bahsetti. Ben daha giddi konulardan bahsedeyim. Sabah kalktığımızda yerdeki böceklerle uyandık. Öncelikle tahliyemi, ardından da beraatime karar vermenizi talep ediyorum. Aksi takdirde lehime olan kanun hükümlerinden faydalanmak istiyorum." diyerek sözlerine son verdi .