Kula CBÜ Meslek Yüksekokulu'nda Seminerler

“Kendini Tanıma Penceresi” olarak adlandırılan ve kişinin kendisiyle ilgili bilebildiği durumlarla başkalarına açık olmaları konusunda engelleyici faktörlerin neler olabileceği konusunda bilgi veren okulun öğretim elemanı Yrd. Doç. Dr. Nilgün H. Kök, “Bir kişinin sağlıklı bir hayat sürdürebilmesi için öncelikle kendisiyle barışık olması, başka bir ifadeyle kendisiyle sağlıklı iletişim kurması, tanıması gerekir. Başkalarıyla açık iletişim kurmak, kendimiz için belirlediğimiz doğrularımızın olması ve sözkonusu doğrulara uygun davranmakla gerçekleşebilir. Çünkü başkalarına iyi yönlerimizi aktarmak isteriz; olumsuz tutum ve davranışlarımızın başkaları tarafından bilinmesini istemeyiz.” dedi.

Seminerin ikinci kısmında, günlük hayatta ve iş dünyasındaki kadınların durumunu erkek öğrenci Engin Sönmez, erkekleri ise kız öğrenci Gözde Pınar Aydın anlattı. Sunumda erkeklerin ve kadınların yapısı gereği özellikleri karşılaştırılarak farkları, birbirlerine karşı zayıf ve güçlü yanları tartışıldı.

Erkeklerin taşıdığı özellikleri anlatan Gözde Pınar Aydın, “Kadınların hisleri erkeklere göre daha güçlüdür. Yapılan araştırmalarda, kadınların karşısındakinin yüzüne bakarak tüm duyguları anlayabildikleri ortaya koymaktadır. Buna karşılık erkeklerin çoğu duygu ifadesini tam olarak çözümleyemedikleri belirtilmektedir. Araştırmalar, erkeklerin sadece ‘tiksinme’ duygusunu algılamada başarılı olduklarını göstermektedir” dedi.

Kadınlarla ilgili bilgi veren erkek öğrenci Engin Sönmez ise şöyle konuştu:“İş hayatında yöneticilik yapan erkeklerin oranı kadınlardan çok daha fazladır. Araştırmalar kadınların duygusal zekâ açısından erkeklerden daha güçlü olduklarını ve kendilerini ifade edebildiklerini göstermektedir. Ancak erkekler risk alma, karar verme ve takım çalışmasında daha başarılı olduklarından üst düzey yöneticilikte başarılıdır.”

Kendini Tanıma Penceresi hakkında, dinleyicilerden Yıldıray Akkın, “Kendimiz olarak başkalarının bizi bilmelerini pek de istemeyiz. En az yüzde 25’lik bir kısmı kendimize saklarız. Özelimizi saklı tutmaya çalışırız. Kendi düşüncem olarak benim hayata küsmeme yol açar ve özelimin saklı kalması hiç olmazsa her insana değil de belirli kişilere karşı daha açık iletişim kurma yeteneğine sahip olmalıyım.”dedi .