Müsiad Genel Başkanı: 500 Milyar Dolar İhracat İçin Ar-ge Yapabilmeliyiz

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türkiye'nin 2023 için belirlediği 500 milyar dolar ihracat, 25 bin dolar kişi başına milli gelir hedefini yakalaması adına Ar-Ge yapabilmesi, farklılaşması gerektiğini vurguladı.

Müsiad Genel Başkanı: 500 Milyar Dolar İhracat İçin Ar-ge Yapabilmeliyiz
Vardan, "Farklılaşmazsak başkalarının pazara girip mal satacağını ve bizim zamanla tedavülden kalkacağımızı bilmeliyiz." dedi.

MÜSİAD Bilim ve Teknoloji Komisyonu tarafından hazırlanan 'Küresel Rekabet İçin Ar-Ge ve İnovasyon Raporu' basın toplantısı ile tanıtıldı. Toplantıda ekonomiyi değerlendiren Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türkiye'nin 10 senede önemli merhaleler aldığını belirtti.

Ülkenin geldiği konumdan duyduğu memnuniyeti dile getiren Vardan, şunları kaydetti: "2001 bunalımını geçirenlere '10 sene sonra Türkiye dünyanın en süratli büyüyen ülkelerinden biri olacak' denilse hangi biri ciddiye alır, onaylardı? Geçen 10 senede kişi başına milli gelirimiz 2 bin 500 dolardan 10 bin dolara vardı. Bundan sonrası için de ülke olarak önemli emellerimiz var. 2023 için kişi başına milli geliri 25 bin dolar olan, 500 milyar dolar ihracat yapan bir ülkeyi hedefliyoruz. Bunun için mutlaka katma değerli üretim yapmalı, teknoloji üretip satmalı, Ar-Ge ve inovasyona önem vermeliyiz. Son 10 senede Ar-Ge ve inovasyona iktidar önemli destek veriyor. Dün ile bugünü karşılaştırdığımızda önemli sıçrama var. Ama verilen desteklerin ürün haline gelmesinde bir sıkıntı söz konusu. Onun için Ar-Ge ve inovasyon değerli." 'Ar-Ge ve inovasyon Raporu'nda derin bir tecrübe ve birikimin yattığını belirten Vardan, "Hedeflediğimiz yerlere varmak için; 500 milyar dolar ihracat, 25 bin dolar kişi başına milli geliri yakalamak için Ar-Ge faaliyetleri yürütebilmeli, birbirinden farklı ürünler yapabilmeliyiz. Farklılaşmazsak başkalarının pazara girip mal satacağını ve bizim zamanla tedavülden kalkacağımızı bilmeliyiz." ifadelerini kullandı. Toplantıda söz alan MÜSİAD Bilim ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Nazım Özdemir ise Türkiye'nin ekonomide aldığı aşama kadar alacağı aşamanın da mühim olduğunu vurguladı. Özdemir, "Bundan böyle sonra başarı elde etme Ar-Ge ve inovasyona bağlı. Dünyada bir eksen kayması var. Son 10 senede BRIC ülkelerinin ciddi anlamda Ar-Ge'ye önem verdiği ortada. Artık Türkiye de Ar-Ge ve inovasyon olmadan, katma değer olmadan Türkiye yarışa devam edemeyeceğinin farkında. Onun için yeni teşvik modelleri uyguluyor." yorumunu yaptı. Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapılmasında mutabakat olduğunu ancak ayrılan kaynağın kullanımı konusunda sorunlar bulunduğuna işaret eden Özdemir, 'Ar-Ge ve inovasyon Raporu'nun bu probleme deva olacağını aktardı. AR-GE VE İNOVASYON RAPORU: FİKİRDEN GELİRE GİDECEK BİR ANLAYIŞ BENİMSEMELİYİZ Toplantıda raporu sunumla anlatan Bilim ve Teknoloji Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Murat Kasımoğlu da "Türkiye, dünyada önemli bir aktör olmayı öngörüyor; ama içinde iki çelişkili paradigma ihtiva ediyor. İçinde hem Nijerya hem İsviçre olan bir ülkeyiz yani bin dolar Gayri Safi Milli Hasılası olan ilimiz de, 25 bin dolar Gayri Safi Milli Hasılası olan ilimiz de var. Bu yapının homojen bir hal alma yolları siyasiler tarafından, sivil toplum örgütleri tarafından ele alınıyor." dedi.

Dış ticaret açığının en büyük sebebinin enerji olduğuna değinen Kasımoğlu, bu anlamda önemli adımlar atıldığını, mühim faaliyetlerde bulunulduğunu dile getirdi. Kasımoğlu, raporda yer alan temel ilkeleri şöyle açıkladı: "İlk olarak Türkiye'nin dünyada birinci ligde oynaması için rekabet temelli bir kalkınmaya odaklanılmalı. İkinci olarak Ar-Ge ve inovasyonun göbeğinde girişimciliği esas alan bir anlayış olmalı. Üçüncü olarak fikirden gelire gidecek bir anlayışa odaklanılmalı. Bu minvalde Ar-Ge ve inovasyona evrilmede ana adımların bir bütün olarak görülmeli, yönlendirilmeli. Dördüncü olarak yenilikçi taklitçilik ilerlemeli. Sıfırdan üretimin büyük maliyeti var. Onun için kurumların ardında durulmalı. Bunlar ihracatı güçlendirir. Beşinci olarak ülke yerli ve yabancı yatırımcı için çekici hale getirilmeli. Altıncı olarak Türkiye kaybeden ata oynamamalı, en iyilere bakmalı, örnek almalı. Yedinci olarak kamu kolaylaştırıcı, yön tayin edici olmalı. Sekizinci olarak Türkiye trene ne önce ne sonra atlamalı, zamanında atlamalı. Rekabet adına uygun zamanda, uygun tekniklere odaklanılmalı. Dokuzuncu ve son olarak bilim, sanat ve eğitime yatırım yapılmalı; inovasyon ile girişimcilik müfredata dahil edilmelidir. "