Bypass Ameliyatı Olan Hastalara Öneriler
Günümüzde kalp ve koroner damar hastalıklarının görülme sıklığının giderek artış gösterdiği, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de meydana gelen ölümlerde kalp-damar hastalıklarının halen ikinci sırada yer aldığı bildirildi.
Kalp-damar rahatsızlığı bulunan kişiler için hayati önem taşıyan bypass ameliyatı hakkında bilgiler veren Özel Medline Konya Hastanesi Kardiyoloji Bölümünden Uzm. Dr. M. Vedat Çaldır, “Türkiye'de bypass cerrahisi yaklaşık 25 yıldır başarı ile yapılmaktadır. Operasyonlar, yeni teknikler sayesinde atmakta olan kalpte dahi yapılabilmekte ve yüzde 1 gibi çok düşük ölüm riskleri ile sonuçlanmaktadır. Kalp damarlarındaki daralmalar, belli bir seviyenin üzerine çıktığında kan akışına engel oluşturur. Bu da kalbin yeterince beslenememesi ve dolayısıyla görevini tam olarak yerine getirememesi anlamına gelir. Bu olumsuz tabloyu ortadan kaldırmak amacıyla uygulanan cerrahi işleme de, koroner bypass (koroner köprüleme) ameliyatı denir. Göğüsten, bacaktan veya koldan alınabilen damarlar, tıkalı veya daralmış damarların uç kısmına bağlanır ve kanın damarın uç kısmına akmasını sağlanarak oksijensiz ve risk altındaki kalp bölgeleri kurtulmuş olur. Koroner bypass ameliyatının amacı, göğüs ağrılarını ortadan kaldırmak, oluşabilecek kalp krizlerinin önüne geçmektir” dedi.
BY-PASS SONRASI HASTALAR, ÖNERİLEN YAŞAM TARZINI BENİMSİYOR MU?
Dr. Çaldır, hekimlerin, genel olarak hastaları tedaviye uyum ve söylenenlerin yapılması konusunda ikna etmekte zorluk yaşadığını ifade ederek, “Ancak hastalar bypass ameliyatının hayati riski nedeniyle ameliyat sonrası çok katı ve disiplinli bir şekilde yaşamlarını sürdürmekte, sigarayı bırakmakta, kilo vermektedirler. Fakat hastaların bir kısmı 6-12 ay içinde hastalıklarıyla ilişkili problemleri ortadan kalkınca tekrar eski kötü alışkanlıklarına dönmektedir. Unutulmamalıdır ki bypass ameliyatı, mevcut problemi o an çözer, var olan damar sertliğini ortadan kaldırmaz. Tekrar yeni kalp problemleri yaşamamak için ameliyat öncesi kalp sağlığını olumsuz etkileyen alışkanlıkların hayat boyu terk edilmesi gerekir” şeklinde konuştu.
Bypass ameliyatı olmuş hastalara tavsiyelerde bulunan Uzm. Dr. M. Vedat Çaldır, şunları kaydetti: “Ameliyat olmuş kişiye ameliyattan 7-10 gün sonra dikişlerini aldırmak için ve 1. ay kontrolü için operatörüne kontrole gitmesi, ardından 3. ay, 6. ay ve daha sonra da yılda bir kontrollerini kardiyologlara yaptırmaları önerilir. Hastaların, öncelikle yaklaşık iki ay yan yatmamaları, sırtüstü yatmaları gerekmektedir. Aksi takdirde göğüs kemiğinde oluşabilecek ayrılmalar şiddetli ağrılara sebep olabilir. Hastalar, ağır yük kaldırma ve barfiks, sınav ve halter gibi ağır sporlardan kaçınmalarıdır. Bunun yerine yürüyüş, yüzme, dans gibi bir takım sporlar tavsiye edilmektedir. En kolay yapılabilen spor, yürüyüş olduğundan, yürüyüş bantlarında spor ile bel ve eklem problemleri olan kişiler için de doğa yürüyüşleri uygundur. Bypass hastaları beslenmelerine özen göstermeli, diyet yapmalı ve kilo vermeliler. Diyetlerinde unlu gıdalardan, şekerden, tuzdan ve kolesterolden fakir beslenmeleri önerilmektedir. Beslenmede, hayvansal yağlardan uzak durulmalı, özellikle süt ürünleri tüketiminde yağsız ve tuzsuz olanları tercih edilmelidir. Protein olarak tavuk ve balıketi tüketilmeli, kırmızı etten mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Eğer yenecekse sığır eti ızgara olarak tercih edilmelidir. Salam, sosis, sucuk gibi besinlerden uzak durulmalıdır. Hastaların kilo vermeleri sürekli olarak her kontrolde teşvik edilmelidir. Bypass ameliyatı öncesinde hastalar kalp sorunları nedeniyle aktif yaşamlarından kendilerini çekmektedir. Bypass ameliyatının işlevi, hayat süresini uzatmanın yanında yaşam kalitesini de artırmak da olduğu için bypass sonrası hastaların mutlaka aktif yaşamlarına geri dönmeleri sağlanmalıdır. İşlerine mümkün olan en kısa sürede dönmeleri en uygunudur. Hastaların doktorlarına bile sormaktan çekindikleri ameliyat sonrası cinsel yaşam ciddi bir problem olmaktadır. Hastaların bir kısmı kalp rahatsızlığı sebebiyle cinsel aktivitenin ölüme sebep olacağı korkusunu yaşamaktadır. Ancak operasyondan 2-3 hafta sonra eğer iki kat merdiveni sorunsuzca çıkabiliyorsa cinsel aktivitede de sorun olmayacağı kabul edilir. İlk başlarda cinsel aktiviteye pasif olarak katılmak, göğüs kemiğinin kaynaması sonrasında da (yaklaşık 2-3 ay) aktif olarak katılmakta sakınca yoktur. Ancak hastalık sonrası eğer nitrat grubu kalp ilacı başlanmışsa bunlarla birlikte viagra türevi ereksiyon ilaçlarının kullanımı kesin olarak yasaktır. Bu ilaçlar ani ölümlere yol açabilir.”
Kaynak: İHA
BY-PASS SONRASI HASTALAR, ÖNERİLEN YAŞAM TARZINI BENİMSİYOR MU?
Dr. Çaldır, hekimlerin, genel olarak hastaları tedaviye uyum ve söylenenlerin yapılması konusunda ikna etmekte zorluk yaşadığını ifade ederek, “Ancak hastalar bypass ameliyatının hayati riski nedeniyle ameliyat sonrası çok katı ve disiplinli bir şekilde yaşamlarını sürdürmekte, sigarayı bırakmakta, kilo vermektedirler. Fakat hastaların bir kısmı 6-12 ay içinde hastalıklarıyla ilişkili problemleri ortadan kalkınca tekrar eski kötü alışkanlıklarına dönmektedir. Unutulmamalıdır ki bypass ameliyatı, mevcut problemi o an çözer, var olan damar sertliğini ortadan kaldırmaz. Tekrar yeni kalp problemleri yaşamamak için ameliyat öncesi kalp sağlığını olumsuz etkileyen alışkanlıkların hayat boyu terk edilmesi gerekir” şeklinde konuştu.
Bypass ameliyatı olmuş hastalara tavsiyelerde bulunan Uzm. Dr. M. Vedat Çaldır, şunları kaydetti: “Ameliyat olmuş kişiye ameliyattan 7-10 gün sonra dikişlerini aldırmak için ve 1. ay kontrolü için operatörüne kontrole gitmesi, ardından 3. ay, 6. ay ve daha sonra da yılda bir kontrollerini kardiyologlara yaptırmaları önerilir. Hastaların, öncelikle yaklaşık iki ay yan yatmamaları, sırtüstü yatmaları gerekmektedir. Aksi takdirde göğüs kemiğinde oluşabilecek ayrılmalar şiddetli ağrılara sebep olabilir. Hastalar, ağır yük kaldırma ve barfiks, sınav ve halter gibi ağır sporlardan kaçınmalarıdır. Bunun yerine yürüyüş, yüzme, dans gibi bir takım sporlar tavsiye edilmektedir. En kolay yapılabilen spor, yürüyüş olduğundan, yürüyüş bantlarında spor ile bel ve eklem problemleri olan kişiler için de doğa yürüyüşleri uygundur. Bypass hastaları beslenmelerine özen göstermeli, diyet yapmalı ve kilo vermeliler. Diyetlerinde unlu gıdalardan, şekerden, tuzdan ve kolesterolden fakir beslenmeleri önerilmektedir. Beslenmede, hayvansal yağlardan uzak durulmalı, özellikle süt ürünleri tüketiminde yağsız ve tuzsuz olanları tercih edilmelidir. Protein olarak tavuk ve balıketi tüketilmeli, kırmızı etten mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Eğer yenecekse sığır eti ızgara olarak tercih edilmelidir. Salam, sosis, sucuk gibi besinlerden uzak durulmalıdır. Hastaların kilo vermeleri sürekli olarak her kontrolde teşvik edilmelidir. Bypass ameliyatı öncesinde hastalar kalp sorunları nedeniyle aktif yaşamlarından kendilerini çekmektedir. Bypass ameliyatının işlevi, hayat süresini uzatmanın yanında yaşam kalitesini de artırmak da olduğu için bypass sonrası hastaların mutlaka aktif yaşamlarına geri dönmeleri sağlanmalıdır. İşlerine mümkün olan en kısa sürede dönmeleri en uygunudur. Hastaların doktorlarına bile sormaktan çekindikleri ameliyat sonrası cinsel yaşam ciddi bir problem olmaktadır. Hastaların bir kısmı kalp rahatsızlığı sebebiyle cinsel aktivitenin ölüme sebep olacağı korkusunu yaşamaktadır. Ancak operasyondan 2-3 hafta sonra eğer iki kat merdiveni sorunsuzca çıkabiliyorsa cinsel aktivitede de sorun olmayacağı kabul edilir. İlk başlarda cinsel aktiviteye pasif olarak katılmak, göğüs kemiğinin kaynaması sonrasında da (yaklaşık 2-3 ay) aktif olarak katılmakta sakınca yoktur. Ancak hastalık sonrası eğer nitrat grubu kalp ilacı başlanmışsa bunlarla birlikte viagra türevi ereksiyon ilaçlarının kullanımı kesin olarak yasaktır. Bu ilaçlar ani ölümlere yol açabilir.”