Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik Açıklama Yaptı
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, "Türkiye postmodern darbe ile yüzleşerek ‘derin gericilik’ çetelerinin iktidarına tam olarak son verecektir" dedi.
Çelik, Twitter'de takipçilerine attığı mesajlarda 28 Şubat postmodern darbesiyle yüzleşilmesinin darbelerle yüzleşilmesinden daha önemli olduğunu belirterek, postmodern darbenin darbeden daha sinsi olduğunu ifade etti.
Çelik, postmodern darbeyle yüzleşilmesi, darbe yapmak üzere oluşturulan kirli hava üreticilerinin, planlayıcıların uygulayıcılar kadar sorumlu olduğunu göstermesi bakımından önemli olduğunu vurguladı.
Askeri darbelerle yüzleşmenin genelde dünyada uygulayıcılarla sınırlı olduğunu ifade eden Çelik, şöyle devam etti: 'Ama postmodern darbeler ülkenin kazanımlarını gasp eden, geleceğini çalan sinsi bir girişimdir. Girişimin çok boyutlu olarak ele alınması gerekir. Bu yüzleşme intikam değil, milletin hukukunun müdafaası çabasıdır. 28 Şubat'la yüzleşilmesi, Türkiye'de intikam değil, milli iradenin itibar girişimidir. Müdafaa-i hukuk çabasıdır. 28 Şubat bir ülkenin tüm sosyal hücrelerinin genetiğiyle oynamak için yapıldı. Darbeler milletin fiziksel ve ruhsal yapısını hedef alırken, postmodern darbe milletin genetiğini hedef almıştır. En büyük siyasi gasp, en büyük ekonomik yolsuzluk, en büyük sosyal barış düşmanlığı postmodern darbe döneminde yapılmıştır. Bu nedenle sosyal, ekonomik ve siyasi boyutlarıyla yüzleşilmelidir. Türkiye postmodern darbe ile yüzleşerek derin gericilik çetelerinin iktidarına tam olarak son verecektir. Ülkenin çağdaş dünyanın parçası olmasını engelleyen, ülkeyi statik bir geçmişe mahkum etmek isteyen bu çeteleşme zihniyetinden Türkiye'nin bünyesi arındırılmalıdır. '
Kaynak: İHA
Çelik, postmodern darbeyle yüzleşilmesi, darbe yapmak üzere oluşturulan kirli hava üreticilerinin, planlayıcıların uygulayıcılar kadar sorumlu olduğunu göstermesi bakımından önemli olduğunu vurguladı.
Askeri darbelerle yüzleşmenin genelde dünyada uygulayıcılarla sınırlı olduğunu ifade eden Çelik, şöyle devam etti: 'Ama postmodern darbeler ülkenin kazanımlarını gasp eden, geleceğini çalan sinsi bir girişimdir. Girişimin çok boyutlu olarak ele alınması gerekir. Bu yüzleşme intikam değil, milletin hukukunun müdafaası çabasıdır. 28 Şubat'la yüzleşilmesi, Türkiye'de intikam değil, milli iradenin itibar girişimidir. Müdafaa-i hukuk çabasıdır. 28 Şubat bir ülkenin tüm sosyal hücrelerinin genetiğiyle oynamak için yapıldı. Darbeler milletin fiziksel ve ruhsal yapısını hedef alırken, postmodern darbe milletin genetiğini hedef almıştır. En büyük siyasi gasp, en büyük ekonomik yolsuzluk, en büyük sosyal barış düşmanlığı postmodern darbe döneminde yapılmıştır. Bu nedenle sosyal, ekonomik ve siyasi boyutlarıyla yüzleşilmelidir. Türkiye postmodern darbe ile yüzleşerek derin gericilik çetelerinin iktidarına tam olarak son verecektir. Ülkenin çağdaş dünyanın parçası olmasını engelleyen, ülkeyi statik bir geçmişe mahkum etmek isteyen bu çeteleşme zihniyetinden Türkiye'nin bünyesi arındırılmalıdır. '