Kamalak, Suriye Politikasını Değerlendirdi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Suriye'de yaşanan gelişmelerle ilgili olarak, "Asıl Hedef Türkiye'dir" derken, hükümetin de Suriye politikasını eleştirerek, "Sayın Başbakan Haçlılara değil, İslam Alemi'ne öncülük yapmalıdır" diye konuştu.
"Sayın Başbakan Haçlılara değil, İslam Alemi'ne öncülük yapmalıdır, klavuzluk etmelidir" diyen Kamalak, "Eğer sayın Erdoğan, olayların başladığı olayların başlama tarihinde bu yönde bir tavır koymuş olsaydı, kanaatimiz o dur ki; Suriye'deki olaylar bu çapta gelişmezdi ve bu noktalara asla ulaşmazdı" şeklinde konuştu.
Suriye konusunda itidal çağrısı yaptıklarını ifade eden Mustafa Kamalak, "Haçlılar, Batılı İslam coğrafyasına asla ve asla ayak basmamalı, ayak bastırılmamalıdır" diyerek, "Irak'ta olduğu gibi Suriye'de de 1.5, 2 milyon civarındaki Müslüman'ın katledilmesini istiyor muyuz? Tıpkı Irak'ta olduğu gibi, Suriye'de de yüz binlerce masum, Müslüman kızının Ayşe'lerin, Fatma'ların ırzına geçilmesini arzu ediyor muyuz? Yine tıpkı Irak'ta olduğu gibi Suriye'de de milyonlarca Müslüman çocuğunun yetim kalmasını istiyor muyuz? Yine Irak'ta olduğu gibi milyonlarca Müslüman kadının kocaları öldürülmek suretiyle dul kalmasına gönlümüz razı mı? Irak'ta olduğu gibi Suriye'nin resmen ve fiilen bölünmesini ve parçalanmasını istiyor muyuz?" diye sordu.
Türkiye'nin Suriye'de yaşanan olayları yatıştırması gerektiğine dikkat çeken Kamalak, "Mevcut iktidar 'komşularla sıfır problem' diye yola çıktı. Yazık ki, problemsiz komşu kalmadı. Bütün olaylar İslam coğrafyasında cereyan ediyor. Ortadoğu, İslam diyarı kan gölüne dönüştürülmüş durumda. Hemen hemen hergün bir İslam ülkesi bombalanıyor" diye konuştu.
"ASIL HEDEF TÜRKİYE'DİR"
"Şunu unutmamalıyız ki, asıl hedef Türkiye'dir" diyen Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, "Biz bu oyunu bozmaya çalışıyoruz. Buna dur demek mecburiyetindeyiz. Suriye'deki gelişmeleri, bir tarafı kıstırmak suretiyle yatıştırmak mümkün değildir. Türkiye burada ağabeylik vazifesini yapmak durumunda. Necip Fazıl'ın dediği gibi; 'Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak' diye haykırmak mecburiyetindedir" şeklinde konuştu.
"ANNAN PLANI HUZUR GETİRMEZ"
SP lideri Mustafa Kamalak, Annan Planı'na da tepki göstererek, "Annan Planı niye Annan Planı, Erdoğan Planı değil de bu? Türkiye'nin projesi değil de neden Annan Planı? Biz buna isyan ediyoruz" dedi.
Annan Planı yerine D-8'lerden oluşan, Müslümanların yaptığı bir plan olması gerektiğine vurgu yapan Kamalak, "İslam Alemi kendi problemini çözemeyecek durumda ise, kardeşler arasındaki ihtilafı halletmekten acizse, elbette birileri müdahale eder. Biz bunun için feryat ediyoruz. İslam Alemi kendi problemini çözecek güç ve kudrete sahiptir" değerlendirmesini yaptı. Kamalak, konuyla ilgili olarak şunları kaydetti: "Annan Planı'nın ayrıntıları netice itibariyle oraya huzur getirmez. Yani tarafları bir bütün olarak sukunete davet etmeyen, kardeşler arası gerilimi azaltmayan, düşürmeyen hiçbir proje Ortadoğu'ya, İslam Alemi'ne hayır getirmez. Yani Müslümanlar kendi problemlerini kendileri çözmelidir. Türkiye eminim ki, eğer başta olumlu bir tavırla yaklaşmış olsaydı, tekrar ediyorum Suriye'deki olaylar bu boyutlara asla gelmezdi. Sayın Başbakan hiç söylememesi gereken bir cümleyi olayları adeta körüklercesine baştan ifade etti; 'Suriye'deki olaylar Türkiye'nin iç meselesidir' dedi.
Sarkozy de böyle düşünüyor, İngiltere de böyle düşünüyor, Obama da böyle düşünüyor."
İCAB EDERSE YİNE SURİYE'YE GİDERİZ
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Ocak ayında 20 gazeteciyle birlikte gerçekleştirdikleri Suriye ziyareti konusunda 'hayati tehlikeyi göze alarak Suriye'yi ziyaret etmiştik' derken, icab ederse yine Suriye'yi ziyaret edebileceklerine dikkat çekti. Kamalak şunları söyledi: "Suriye'deki olaylar elbette bizi rahatsız eder, şüphesiz ki bundan haz duymayız biz, üzülürüz. Ama üzülmüş olmak yetmez, işin gereğini yapmak icab eder. İşte o işin gereğini yapmak amacıyla biz hayati tehlikeyi de göze alarak üst düzey yöneticilerimizle birlikte 20 gazetecinin eşliğinde Suriye'yi ziyaret etmiştik. İcab ederse bugün de ziyaret ederiz. Amacımız Müslüman kanının akmasını engellemektir. Kardeşin, kardeşi vurmasına mani olmaktır. "