Başbakan Yardımcısı Atalay Hakkındaki Gensoru Önergesi
CHP'nin kendisi hakkında verdiği gensoruya ilişkin konuşan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Böyle hiçbir somutluğu olmayan, tamamen iftira ve yalan olan iddialarla gensoru olamaz. Buna benzer önergelerle haksızlık ediyorsunuz" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, CHP'nin, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay hakkında, "Deniz Feneri e.V" bağlantılı soruşturma sürecinde görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmaması görüşüldü. İddialara yanıt vermek için kürsüye gelen Atalay, görüşülen konunun yeni olmadığını belirterek, geçmişte bu iddialara yanıt verdiğini söyledi.
Atalay, geçmişte yaptığı bu açıklamaları tekrar okuyarak, bunlara bir şey eklemeyeceğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun devam etmekte olan davayla ilgili yorum ve değerlendirmede bulunmasının suç olduğunu belirten Atalay; TBMM'nin ciddi konuların, düşünce, fikir ve bilgilerin değerlendirilmesi gereken bir yer olduğunu söyledi.
Kimsenin bir başkasının onuruyla ve haysiyetiyle oynayamayacağını belirten Atalay, "Hiçbir oturum, hiçbir gensoru görüşmesi burada olan veya olmayan insanların ucuz şekilde onurlarıyla oynanmasını gerektirmez. Bu dava yargıdadır. Bize bir tezkere falan dagelmiş değildir" diye konuştu.
Gensoruların parlamentonun en etkili enstrümanı olduğunu ancak gensoru verilirken somut belge olması gerektiğini ifade eden Atalay, "Böyle hiçbir somutluğu olmayan, tamamen iftira ve yalan olan buradaki iddialarla gensoru olamaz. Buna benzer önergelerle haksızlık ediyorsunuz" dedi.
"GENSORU ANAYASAYA AYKIRI"
Anayasanın 138. maddesinin 3 paragrafında "Görülmekte olan bir dava hakkında yasama meclisinde yargı yetkisinin kullanılmasıyla ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz, beyanda bulunulamaz" hükmü bulunduğunu belirten Atalay, "Bu gensorunun verilmemesi, Meclis Başkanlığının da bu gensoruyu kabul etmemesi gerekiyor. Eğer bir iddianız varsa savcılığa verirsiniz. Kırmızı dosyanızı savcılığa gönderdiniz, yine gönderin" ifadelerini kullandı.
Atalay, hizmet verirken vatandaşa ve Allah'a hesap vereceklerinin bilincinde olduklarını belirterek, "Biz o hesabı vereceğimizi her gün hesap ederiz. Bundan herkes emin olsun. Bize Allah'ın izniyle bir kuruşun hesabını kimse soramaz. Bizim hayatlarımız çok şeffaftır, berraktır. Öyle AK Parti'nin ismini yolsuzlukla vesaire bir araya getirmeyi başaramayacaksınız. Kimse bunu başaramayacak. AK Parti, bir hizmet partisidir. Ülkesi için dertli insanların partisidir" diye konuştu.
"AK PARTİ'NİN OYLARI YÜKSELİYOR, CHP'NİN DÜŞÜYOR"
Son günlerde yapılan beş kamuoyu yoklamasının hepsinde CHP'nin oylarının düştüğünü, AK Parti'nin oylarını ise yükseldiğini söyleyen Atalay, "Niye acaba, ana muhalefet olup da, oyunu düşürmek sadece Türkiye'ye mahsus. Dünyanın hiçbir yerinde yoktur bu. Böyle iftira dosyalarıyla, ucuz hafiyelikle iktidar olunmuyor, vatandaş da oy vermiyor" dedi.
ARINÇ: "ATALAY'IN KUSURU OLMADIĞINA ŞAHİDİM"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise, Meclis Başkanlığı yaptığı beş yılda kurumun bütün malzemelerini yenilediğini ve kamu yararı bulunan 65 dernek ve vakfa dağıttığını belirterek, bunların içinde Alevi dernekleri de bulunduğunu söyledi.
Soruşturma ile ilgili konuşan Arınç, "İddianame yazılmamış olsa bile soruşturma safhası yargı yetkisinin kullanıldığını gösterir. Sizin böyle bir gensoru vermeniz de anayasaya aykırıdır. Bu olayla ilgili olarak hükümetimizin kesinlikle bir ilişkisi yoktur. Beşir Atalay'ıhukuk fakültesindeki talebe arkadaşlığından tanırım. 40 yıldan beri namuslu olduğuna, sorumluluk bilinci içinde hareket ettiğine ve hiçbir kusuru olmadığına şahidim" dedi.
"BAŞBAKAN VE KILIÇDAROĞLU KARŞILAŞTIRMASI" TARTIŞMASI
Öte yandan AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli ve CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce arasında 'Başbakan Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nu karşılaştırma' konusunda tartışma yaşandı. İnce'nin, Başbakan Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlıklarının kaldırılması ve yargıya hesap vermeleri' konusundaki taleplerini yinelemesi üzerine Canikli, "Kılıçdaroğlu ile Sayın Başbakanımızı karşılaştırmayacağım. Çünkü bu Sayın Başbakanımıza hakaret olur. Karşılaştırmaya teşebbüs bile etmeyeceğim, çünkü bu da hakaretolur. Sayın Başbakanın dünya liderliğini Libya halkına, Bosna Herkes halkına, Makedonya halkına sorun" dedi.
İnce ise, "Sayın Canikli söyleyecek sözünüz olmayınca 'karşılaştırmam' falan. Bütün faniler birbiriyle karşılaştırılır. 'Libya halkına sorun' diyorsunuz. Sayın Başbakan Kaddafi'nin elinden ödül aldı mı, aldı. Yahudi Cesaret ödülü aldı mı? Suudi Arabistan'dan 'İslam'a hizmet ödülü' aldı mı, aldı. Gün geldi bizim dünya lideri, Kaddafi'yi sattı. 'Ne işi var NATO'nun Libya'da' dedi.
Sonra bizim askerlerimiz Libya'yı bombaladı mı, Müslamanlar öldü mü? Geçmişte Esad'dı, Esed oldu. TRT bile Esed diye anlatıyor.ABD'nin kuklalığını yapıyor musunuz? Hem Müslümanları bombalıyorsunuz, sora rantiye teklifinin içine Kuran-ı Kerimi koyup üstünü örtmeye çalışıyorsunuz. Bunları yapan bir liderle Sayın Kılıçdaroğlu'nu karşılaştırmak gerçekten ayıp olur" diye konuştu.
Atalay, geçmişte yaptığı bu açıklamaları tekrar okuyarak, bunlara bir şey eklemeyeceğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun devam etmekte olan davayla ilgili yorum ve değerlendirmede bulunmasının suç olduğunu belirten Atalay; TBMM'nin ciddi konuların, düşünce, fikir ve bilgilerin değerlendirilmesi gereken bir yer olduğunu söyledi.
Kimsenin bir başkasının onuruyla ve haysiyetiyle oynayamayacağını belirten Atalay, "Hiçbir oturum, hiçbir gensoru görüşmesi burada olan veya olmayan insanların ucuz şekilde onurlarıyla oynanmasını gerektirmez. Bu dava yargıdadır. Bize bir tezkere falan dagelmiş değildir" diye konuştu.
Gensoruların parlamentonun en etkili enstrümanı olduğunu ancak gensoru verilirken somut belge olması gerektiğini ifade eden Atalay, "Böyle hiçbir somutluğu olmayan, tamamen iftira ve yalan olan buradaki iddialarla gensoru olamaz. Buna benzer önergelerle haksızlık ediyorsunuz" dedi.
"GENSORU ANAYASAYA AYKIRI"
Anayasanın 138. maddesinin 3 paragrafında "Görülmekte olan bir dava hakkında yasama meclisinde yargı yetkisinin kullanılmasıyla ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz, beyanda bulunulamaz" hükmü bulunduğunu belirten Atalay, "Bu gensorunun verilmemesi, Meclis Başkanlığının da bu gensoruyu kabul etmemesi gerekiyor. Eğer bir iddianız varsa savcılığa verirsiniz. Kırmızı dosyanızı savcılığa gönderdiniz, yine gönderin" ifadelerini kullandı.
Atalay, hizmet verirken vatandaşa ve Allah'a hesap vereceklerinin bilincinde olduklarını belirterek, "Biz o hesabı vereceğimizi her gün hesap ederiz. Bundan herkes emin olsun. Bize Allah'ın izniyle bir kuruşun hesabını kimse soramaz. Bizim hayatlarımız çok şeffaftır, berraktır. Öyle AK Parti'nin ismini yolsuzlukla vesaire bir araya getirmeyi başaramayacaksınız. Kimse bunu başaramayacak. AK Parti, bir hizmet partisidir. Ülkesi için dertli insanların partisidir" diye konuştu.
"AK PARTİ'NİN OYLARI YÜKSELİYOR, CHP'NİN DÜŞÜYOR"
Son günlerde yapılan beş kamuoyu yoklamasının hepsinde CHP'nin oylarının düştüğünü, AK Parti'nin oylarını ise yükseldiğini söyleyen Atalay, "Niye acaba, ana muhalefet olup da, oyunu düşürmek sadece Türkiye'ye mahsus. Dünyanın hiçbir yerinde yoktur bu. Böyle iftira dosyalarıyla, ucuz hafiyelikle iktidar olunmuyor, vatandaş da oy vermiyor" dedi.
ARINÇ: "ATALAY'IN KUSURU OLMADIĞINA ŞAHİDİM"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise, Meclis Başkanlığı yaptığı beş yılda kurumun bütün malzemelerini yenilediğini ve kamu yararı bulunan 65 dernek ve vakfa dağıttığını belirterek, bunların içinde Alevi dernekleri de bulunduğunu söyledi.
Soruşturma ile ilgili konuşan Arınç, "İddianame yazılmamış olsa bile soruşturma safhası yargı yetkisinin kullanıldığını gösterir. Sizin böyle bir gensoru vermeniz de anayasaya aykırıdır. Bu olayla ilgili olarak hükümetimizin kesinlikle bir ilişkisi yoktur. Beşir Atalay'ıhukuk fakültesindeki talebe arkadaşlığından tanırım. 40 yıldan beri namuslu olduğuna, sorumluluk bilinci içinde hareket ettiğine ve hiçbir kusuru olmadığına şahidim" dedi.
"BAŞBAKAN VE KILIÇDAROĞLU KARŞILAŞTIRMASI" TARTIŞMASI
Öte yandan AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli ve CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce arasında 'Başbakan Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nu karşılaştırma' konusunda tartışma yaşandı. İnce'nin, Başbakan Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlıklarının kaldırılması ve yargıya hesap vermeleri' konusundaki taleplerini yinelemesi üzerine Canikli, "Kılıçdaroğlu ile Sayın Başbakanımızı karşılaştırmayacağım. Çünkü bu Sayın Başbakanımıza hakaret olur. Karşılaştırmaya teşebbüs bile etmeyeceğim, çünkü bu da hakaretolur. Sayın Başbakanın dünya liderliğini Libya halkına, Bosna Herkes halkına, Makedonya halkına sorun" dedi.
İnce ise, "Sayın Canikli söyleyecek sözünüz olmayınca 'karşılaştırmam' falan. Bütün faniler birbiriyle karşılaştırılır. 'Libya halkına sorun' diyorsunuz. Sayın Başbakan Kaddafi'nin elinden ödül aldı mı, aldı. Yahudi Cesaret ödülü aldı mı? Suudi Arabistan'dan 'İslam'a hizmet ödülü' aldı mı, aldı. Gün geldi bizim dünya lideri, Kaddafi'yi sattı. 'Ne işi var NATO'nun Libya'da' dedi.
Sonra bizim askerlerimiz Libya'yı bombaladı mı, Müslamanlar öldü mü? Geçmişte Esad'dı, Esed oldu. TRT bile Esed diye anlatıyor.ABD'nin kuklalığını yapıyor musunuz? Hem Müslümanları bombalıyorsunuz, sora rantiye teklifinin içine Kuran-ı Kerimi koyup üstünü örtmeye çalışıyorsunuz. Bunları yapan bir liderle Sayın Kılıçdaroğlu'nu karşılaştırmak gerçekten ayıp olur" diye konuştu.