''Türkiye, 20 yıl sonrasını planlayan bir ülke oldu''

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''Türkiye, 20 yıl sonrasını planlayan bir ülke oldu'' dedi.

Bekir Bozdağ, partisinin Uşak il kongresinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son 9 yılda çok önemli yol kat ettiğini ancak bu günlere nasıl gelindiğinin unutulmaması gerektiğini ifade etti.

AK Parti'nin 2002'de iktidara gelmesinden önce, bir saat sonrasının belirsiz olduğu bir Türkiye olduğunu, ekonomiyi yönetecek bakan bulunamadığını söyleyen Bozdağ, şöyle konuştu:

''2001'de IMF'nin kapısına kul ettiler ülkeyi. Sayın Kemal Derviş geldi, başbakan muamelesi gördü. Sayın Bahçeli konuşuyor, 'başı dik Türkiye, onurlu dış politika' diyor. O günleri hatırlıyoruz. Bunun neresinde onur, haysiyet, şeref var. Onurlu Türkiye, Erdoğan'ın temsil ettiği Türkiye'dir. Onların aldığı borçları biz ödedik. IMF'ye yol vermiş bir iktidarız. Haysiyetli, şerefli davranış budur. Bütün dünya krizle boğuşurken kendi imkanlarıyla IMF'ye de ekonomi dersi verecek bir Türkiye haline geldik. Bugün ekonomi devlerine ders veren bir ülke konumuna geldik. Türkiye, 20 yıl sonrasını planlayan bir Türkiye oldu. '10 sene sonrasını görüyorum, 20 yıl sonrasını görüyorum' diyen bankacılık anlayışı var.''

-''İftira ve küfür konusunda kimseyle yarışmadık''-

Bozdağ, buna karşın karşılarında 5 sene sonrasını, 10 sene sonrasını değil 1 saat sonrasını göremeyen bir muhalefet bulunduğunu'' belirterek, şöyle devam etti:

''Bol bol iftira atıyorlar. Sayın Kılıçdaroğlu hakkında 15 fezleke var. Dokunulmazlığın kaldırılması için cumhuriyet savcılıklarına yazılar var. 15 dosyanın 10'u hakaret ve küfürle alakalı. Bu riyasızlık demektir, söyleyecek sözü yok demektir, fikri aciz olmaktır. Siyaseten fikirleri acizdir. Bu ülkeyi yönetecek projeleri yok. İftira, küfür ve hakaret konusunda kimseyle yarışmadık. Bu konuda birinci kim olacaksa olsun. Milletimiz her şeyi görüyor. Bizimle bu konularda yarış yapmayın. Projeleriniz varsa buyurun gelin milletin huzurunda her türlü yarışa varız. Hizmette yarıştığımız için 2011'de yüzde 50 oy aldık. Millet bu kadroya sahip çıktı. Bizim işimiz, eser siyaseti ve hizmet siyasetidir.'' Bozdağ, hükümetin her alanda ülkenin önünü açtığını kaydederek, hükümetleri döneminde, ''bütün Türkiye'nin illeri üniversite kandilleriyle aydınlamalı'' diyerek tüm illere üniversite kurduklarını, Yüksek Hızlı Tren projelerini hayata geçirdiklerini, ülkeyi bölünmüş yollarla donattıklarını ifade etti.

Milliyetçiliğin de salonlarda nutuk atmakla değil hizmetle olacağını söyleyen Bozdağ, şunları kaydetti:

''Milliyetçiysek böyle çalışacağız. Türkiye için çalışacağız. Muhalefetimize bakıyoruz, beyefendiler Ankara hastası. Ankara'da oturup Uşak'ı yönetecekler, Diyarbakır, Edirne hakkında ahkam kesecekler. Kılıçdaroğlu 'dolaşayım' dedi, şimdi Ankara'dan çıkmıyor. Bir bakın, Uşak'ta, Hakkari'de ne var, insanlar nelerle meşgul oluyor. Salıdan salıya vaaz veriyorlar, bunların cuması salı, Türkiye'den haberleri yok beyefendilerin. Allah'tan kork, otoban gibi yollarda gidiyorsun. Üniversiteye gidiyor, 'AKP size bir şey yapmamış' diyor. Allah'tan korkmuyor ya...''

-''Dünyayı, Türkiye'yi görmüyorlar''-

Bozdağ, muhalefet partilerinin dış politika konusunda sürekli kendilerine haksız eleştiriler yönelttiğini, bunun dünyayı ve Türkiye'yi bilmemekten kaynaklandığını ifade etti.

''Muhalefet partilerinin TBMM'nin bulunduğu Ankara'nın Çankaya ilçesi sınırları kadar düşünce ufkuna sahip olduğunu'' belirten Bozdağ, şöyle konuştu:

''Muhalefetin dünyadan haberi yok. Türkiye'nin sınırları dışına çıkan Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi şikayet etmekten başka bir şey yapmıyor. Gerçi Bahçeli'yi yurt dışında hiç görmedik. Biri dışarıya şikayet için gidiyor, diğeri gitmiyor. Dünyayı görmüyorlar, Türkiye'yi görmüyorlar. Bundan dolayı da hata yapıyorlar. Kılıçdaroğlu, 'Afganistan'da ne işimiz var' diyor. Büyük devletin her yerde gözü olur, büyük düşünmeyi gerektirir. Bunlar Çankaya sınırları kadar düşünce ufkuna sahip olduklarından bazı gerçekleri göremiyor. Afganistan'da 50 ülkeden asker var. Herkesin olduğu yerde ben niye olmayayım. Oradaki insanlara benim borcum da var. Benim borcumun olduğu yerde Kılıçdaroğlu'nun da borcu var. Kurtuluş Savaşı'nda Afgan kadınlar altınlarını toplayıp Atatürk'e gönderdi. Bu millet kurtulsun diye dua edip para gönderen Afganlardır. Bu parayı da CHP yönetiyor. Afganların gönderdiği parayı İş Bankası'nda CHP yönetiyor. Ondan sonra da 'ne işimiz var bizim orada' diyorlar.''