Bahçeli Taraf'ı Eleştirdi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında Başbakan Erdoğan için iki yıllık ömrü kaldığı şeklinde manşet atan gazeteyi üstü kapalı olarak eleştirdi.

Bahçeli, 'Başbakan Erdoğan'ın sağlığı üzerinden yapılan haberlerin, iki yıllık ömrü kaldığına dönük çirkin ve insafsız yayıncılığın bizim nezdimizde hiçbir kıymet hükmü bulunmamaktadır ' diye konuştu

Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, konuşmasının başında Pazar günü İstanbul Esenyurt'ta çıkan çadır yangınında hayatını kaybeden 11 işçiye Allah'tan rahmet, ailelerine de başsağlığı diledi. Bahçeli ayrıca, İstiklal Marşı'nın kabulünün 91. yıl dönümü olması dolayısıyla da başta İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Akif Ersoy olmak üzere şehitlere ve vatan kahramanlarına Allah'tan rahmet diledi

Bahçeli daha sonra ise, konuşmasının büyük bir bölümünde Meclis'te kavgalara sebep olan eğitim sistemindeki 4+4+4 düzenlemesine değindi. Meclis'te yaşanan kavgaları eleştiren Bahçeli, 'Türkiye'nin yarınları, Türk milletinin gelecek kuşakları bu şekilde mi hazırlanacak ve bu saldırgan yöntemle mi temellendirilecektir? Dövüşerek, itişerek, didişerek ve çekişerek geleceğin resmi nasıl çizilecek, manevi sorumluluğunu taşıdığımız nesillerin oluşturulması nasıl sağlanacaktır? Bırakınız kanun teklifininiçeriğinde neyin olup olmadığını, usulde bile büyük bir açmazın ve anormalliklerin yaşandığı görülmektedir. AK Parti demokratik değerleri buharlaştırmakta, katılımcılığı sulandırmakta, söz ve fikir ileri sürme özgürlüğünü boğazlamaktadır ' diye konuştu

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in de bir televizyon programında söylediği ve Kürtçe'nin seçmeli ders olması şeklindeki sözlerini de eleştiren Bahçeli, 'Eğitim Bakanı'nın ifadelerinden anlaşıldığı kadarıyla, hazırlanan yeni eğitim modelinde anadilde eğitime de yeşil ışık yakılacaktır. Bu yaklaşım her ne kadar şahsi görüş olarak nitelendirilmiş olsa da, AK Parti'nin niyeti, fikri ve varmak istediği mecra şimdiden belli olmuştur. Buna göre, yeni eğitim modeli PKK açılımının bir kolu, destekleyici birunsuru ve bir parçası olarak kendisini göstermiştir ' şeklinde konuştu. AK Parti'nin asıl hedefinin geleceği esaret altına almak için bugünden girişimlerde bulunmak, körpe dimağları, diri heyecanları ve gencecik ümitleri parçalanmanın ara bir istasyonu haline getirmek olduğunu belirten Bahçeli, 'Buna da şüphesiz ne AK Parti'nin hakkı vardır, ne de buna Allah'ın izniyle gücü yetecektir. AK Parti'nin planladığı eğitim sistemi büyük bir krizi davet etmektedir ' dedi. Bahçeli ayrıca konuşmasında şunları kaydetti: '2011 yılında hazırladığımız Seçim Beyannamemizde, ilköğretim sisteminde iki kademeli bir modeli benimseyeceğimiz, temel hedef olarak okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılarak zorunlu eğitim süresini artıracağımız yer ve ifade bulmuştur. Okul öncesi eğitimin 6 yaş grubu dahil edilmek suretiyle, zorunlu temel eğitimin iki kademeli olarak 9 yıla çıkarılması bizim tarafımızdan belirlenmiş ve aziz milletimizin bilgisine sunulmuştur. Uzun vadede 12 yıllık zorunlu temel eğitimin tesis edilebilmesi için degerekli alt yapı çalışmasının yapılması partimizce kabul edilmiş ve savunulmuştur. Bu görüşlerimiz etrafında mutabakata ve uzlaşmaya her şart altında hazır olduğumuzu herkes bilmelidir. Bunun dışında AK Parti'nin temelsiz, alt yapısız, dayatmacı, üzerinde düşünülmemiş görüş ve önerilerine, usulden ve esastan kapalı olacağımızı ve demokratik muhalefetimizi her platformda göstereceğimizi bu vesileyle ifade etmeyi yararlı görüyorum. '

'BAŞBAKAN'IN SAĞLIĞI ÜZERİNDEN YAPILAN HABERLERİN KIYMET HÜKMÜ YOK '
Ulusal bir gazetede Başbakan Erdoğan'ın 2 yıllık ömrü kaldığı şeklindeki manşeti değerlendiren Bahçeli, 'Başbakan Erdoğan'ın sağlığı üzerinden yapılan haberlerin, iki yıllık ömrü kaldığına dönük çirkin ve insafsız yayıncılığın bizim nezdimizde hiçbir kıymet hükmü bulunmamaktadır. Bir insanın sağlığı üzerinde soru işareti oluşturmak, belirsizliği körüklemek ve insan ömrüne kulaktan dolma şayialarla vade biçmek en hafif tabiriyle ahlaksızlık ve utanmazlıktır ' dedi. Başbakan Erdoğan'ın sağlıklı ve vücutbütünlüğünün yerinde olmasını istediklerini belirten Bahçeli, 'Sıhhatin bulunmadığı bir yerde ne siyasi mücadelenin ne de başka bir şeyin önem taşımayacağını bilir ve buna inanırız. Başbakan'a yönelmiş bu izansız iddianın öncelikle insan olmasından kaynaklanan haklarına açık bir tecavüz ve saldırı anlamına geldiği kanaatini taşıyoruz. Bu iftiracı yayıncılığın, uydurma ve zan altına alan haberciliğin şımarıklıktan ve küstahlıktan beslendiği bir gerçektir ' diye konuştu. Bahçeli konuyla ilgili olarak şunlarısöyledi: 'Başbakan Erdoğan'ın; haklı olarak 'pabuç bırakmam' dediği çevreler, Türkiye'nin yakın geçmişindeki sözde darbe davalarından bazılarının bir numaralı hazırlayıcısı ve ihbarcısı olarak akıllardadl'fe olarak nitelendirilmiır. Bunlarla AK Parti'nin yediği içtiği ayrı gitmemiş, birlikte gülmüşler ve aynı amaca dönük fikir ve eylem birliği içinde olmuşlardır. Şu kaderin cilvesine bakın ki, eski dostlar birden bire düşman kesilmişler, birbirlerine dava açar ve hakaret eder bir konuma gelmişlerdir. Tıpkı BeşşarEsad gibi, Başbakan malum medya organına da sırt çevirmiş, tabiatıyla ayran içmeseler de ayrı düşmeleri kaçınılmaz hale gelmiştir. Anlaşıldığı kadarıyla darbe iddiaları parelinde kurulan ortaklık, en ufak bir sallantıda bozulmuştur. Şu kadarını söylemeliyim ki, Türkiye'nin temiz, tarafsız, adil ve sorumlu bir basın ahlakına çok ihtiyacı vardır. ' SURİYE MHP lideri Bahçeli, Suriye konusunda da hükümeti eleştirdi. Başbakan Erdoğan'ın insani yardım koridoru düşüncesini 'modern işgal' olarak değerlendiren Bahçeli, AK Parti'nin Irak ve Suriye başta olmak üzere bölgede izlediği yanlış ve hatalı politikalarla ülkeyi hassas ve duyarlı bir duruma getirdiğini söyledi. Bahçeli konuşmasının sonunda Suriye ile ilgili olarak şunları kaydetti: 'Son günlerde vatanımızın bir bölgesinde daha da etkinlik kazanan isyan çağrılarını, statü taleplerini ve örgütlenme konusundaki beklentileri bu minvalde görmek ve analiz etmek zannederim doğru ve makul olacaktır. Türkiye için Suriye'deki Türkmen varlığının can ve mal güvenliğinin korunması ile Suriye'nin toprak bütünlüğünün savunulması öncelikli politika olmalıdır. Bu ülkeye yönelik muhtemel bir askeri müdahale ile terör ve bölücü akımlarında yükselme yaşanabileceği dikkate alınarak kalıcı ve kapsayıcıönlemler seti bugünden hazırlanmalıdır. Suriye'de demokratik adımların atılması, muhalefet ile merkezi yönetimin bir araya gelerek karşılıklı saldırıları sonlandırması hem kendileri hem de bölgemiz açısından büyük önemdedir. Arap Baharı bağlamında bunlar olurken, İsrail Gazze'ye dönük insanlık dışı cinayetlerini sürdürmektedir. En son yapılan saldırılarda en az 15 Filistinli ne yazık ki hayatını kaybetmiştir

İsrail mezalimi, Müslüman kardeşlerimizi hedefine alarak ölüm kusmaktadır. Ne var ki, uluslararası toplum sessiz, tepkisiz ve İsrail acımasızlığına duyarsızdır. Gelişmelerden 'One Minute' aldatmasının hiçbir işe yaramadığı, hiçbir yaraya merhem olmadığı görülmektedir. Başbakan'ın sahte çıkışları, umut ve hayal tacirliği, İsrail eziyetini dindirememiş ve kesinlikle engelleyememiştir. Filistin meselesinin bir çözüme kavuşması ve akan kanın durması bizim en samimi dilek ve istediğimizdir. Ben buradanİsrail'in hunhar saldırılarında hayatlarını kaybeden din kardeşlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyor, İsrail'in ölüm saçan politikalarını ve niyetlerini şiddetle kınıyorum

Konuşmama son vermeden önce bir yılı aşkındır tutukluluk halleri devam eden dört gazetecinin tahliye haberlerinden duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Dileğim halen cezaevinde bulunan milletvekilleri ve diğer gazetecilerin de özgürlüklerine bir an önce kavuşmalarıdır. '
Kaynak: İHA