Hocalı Katliamı Berlin'de Resimler ve Görgü Tanıkları İle Anıldı

Almanya'nın başkenti Berlin'de Hocalı katliamının 20.yıl dönümü nedeniyle düzenlenen anma etkinlikleri, resim sergisi ve olayları yaşamış kişilerin anlatımıyla devam etti.

Anma etkinliklerine katılmak üzere Azerbaycan'dan Berlin'e gelen Hüseyin Ağa Guliyev, İHA'ya yaptığı açıklamada, 'Benim bu şekilde burada resmimi görmem beni çok etkiledi ' dedi. Soykırımı 10 yaşında yaşadığını söyleyen Anar Ulsubar da, '20 sene geçti. Ben o zaman 10 yaşında bir çocuktum, şu anda 30 yaşındayım. 20 sene zarfında biz her şeyimizi, Hocalı'yı, evlerimizi, ailelerimizi, yakınlarımızı ve vatanımızı kaybettik. Azerbaycan içerisindeyiz fakat doğduğumuz şehre gidemiyoruz, doğduğumuz köyegidemiyoruz. Çünkü şu anda işgal altındalar. 20 sene zarfında biz çadır kamplarında, barakalarda, çok kötü şartlarda, küçük odalarda, gaz, elektrik enerjisi, yeterli gıda, yiyecek, giyecek olmadan hayatımızı sürdürmeye devam ettik. İnsani şartlar altında büyümedik, okulumuz olmadı, eğitim alamadık. Savaş hepsinin önünden bir engel gibi geçti ve bu 20 sene içinde savaşın tanıklarının çoğu hayatlarını kaybettiler ' dedi.

Ulsubar, hayatta kalanların çoğunun savaş sonrası travmalarından dolayı hasta olduğunu belirterek, 'Bazılarının ayakları dondu, bazıları savaş sonucunda çok büyük acı yaşamaları sonucu travma geçirdiler. Bu insanlardan bulabildiğimizi Almanya'ya getirdik. Şu 20 sene içinde bizim yegane düşüncemiz ve hedefimiz en azından kaybettiklerimizin tesellisi olarak vatana, işgal altında olan şehirlerimize, Hocalı'ya, Şuşa'ya, Ağdam'a, Fezuli'ye geri dönebilmek ' şeklinde konuştu.

Potsdam Üniversitesi'nden Prof. Dr. Wilfried Fuhrmann da, Azerbaycan'ın Ermenistan'ın kendiliğinden çökmesi veya Rusya'nın desteğini çekmesi gibi umutlara kapılmaması gerektiğini belirterek, 'Bu tür beklentiler Azerbaycan'ın zaman kaybetmesine neden olur. Zaman Azerbaycan'ın aleyhine işliyor. Bizim burada yaptığımız etkinlik gibi Azerbaycan'ın da bu sorunu uluslararası arenada tanıtması gerekiyor. Bununla bile hedefe ulaşabileceğimizden kaygılıyım. Aslında Avrupa'ya karşı Azerbaycan'ın sempatisinigeliştirerek ve insanların kalbini kazanarak politika üzerinde etki yapabiliriz. Ama tüm bu yaptıklarımız belli bir zamanda bizim beklentimiz olan toprakları geri kazandırır mı? Maalesef kısa bir zaman içerisinde bu sorunun çözüleceğine inanmıyorum ' dedi.

8 yaşında Hocalı katliamını yaşamış olan Azan Gül Amirova ise, davetlilere yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı. Azan Gül, 'İnsanları diri diri yakan Ermenilerle nasıl barışabiliriz? Cinayeti işleyenlerin cezası verilsin ' ifadesini kullandı.

Azerbaycan'ın Berlin Büyükelçisi Perviz Shahbazov, 'Günden güne Hocalı katliamı Almanya'daki politikacıların dikkatini çekmeye başladı. Alman politikacıları bu sorunu tartışır hale geldi ' dedi.

Etkinliğe, Magdeburg Walldorf Okulu öğrencileri de 'Savaş Değil, Barış İstiyoruz ' adlı resim yarışması ile katıldılar. Resim yarışmasında birinciliği kazanan Marlena Fiedler'e, okul arkadaşı Ronya Lindner, 'Hangi duygu ile bu resmi yaptın? ' diye sordu. Fiedler de, 'Çeşitli ülkelerden insanların resmini çizmek barışa uyar diye düşündüm ' cevabını verdi. Marlena Fiedler, arkadaşının 'Bugün burada ne gördünüz? ' sorusuna ise, 'Barış ve savaş üzerine fotoğraflar ve resimler gördüm ve barış için çok çabagösterilmesi gerektiğini düşündüm ' yanıtını verdi.

Magdeburg Walldorf Okulu öğrencileri ayrıca bir de müzik dinletisi sundu

Kaynak: İHA