Sanayi İşbirliğinde Karşılaşılan Darboğazlar''
Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası, Sakarya Üniversitesi ve Sakarya Teknokent tarafından gerçekleştirilen panelde, üniversite ile sanayi arasındaki problemler ve yapılması gereken icraatlar konuşuldu.
Üniversite Sanayi İşbirliği Merkezleri Platformu'nun katılımıyla düzenlenen panel, SATSO Meclis Salonu'nda yapıldı.
Sakarya Teknokent Genel Müdürü Tunahan Kırktepeli, panelin açılışında yaptığı konuşmada, amaçlarının, bölgeye sanayi ve üniversite penceresinden bakarak yaşanan darboğazların, kendileriyle paylaşılması olduğunu belirtti.
Kırktepeli, ''Tamam problem var ama, bunları bir nitelendirmek ve daha sonrada programlı bir plan çerçevesinde icraata dönüştürmek için böyle bir başlangıç yapmayı düşündük'' ifadelerini kullandı.
SATSO Meclis Başkan Yardımcısı Orhan Yılgenci de SATSO olarak üniversite ile önemli işbirlikleri yaptıklarını belirterek, ''Türkiye'de ilk uygulama olan Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinin son dönemlerini stajyer olarak iş yerlerinde uygulamalı tamamlaması olan '3+1' gibi projeleri yürütüyoruz. Son olarak yapılan Sakarya Otomotiv Sektörü Bölgesel İnovasyon Stratejileri Raporu Lansman Programı sonrası Sakarya Üniversitemizle bir iyi niyet anlaşması imzaladık'' şeklinde konuştu.
Bu ve benzeri çalışmalar yürütürken rektörlerden destek gördüklerini anlatan Yılgenci, SATSO olarak hep çözüm noktasında bulunduklarını ve üniversite sanayi işbirliğini desteklediğini vurgulayarak, yönetim olarak göreve geldikleri ilk dönemde kurulan KOBİ, Ar-Ge Destek biriminin de çalışmalarına ivme kazandırdığını söyledi.
-''Üniversitelerimiz bir zamanlar burjuva kesiminin tekelindeydi''-
Sakarya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Fatih Üstel de Türkiye'deki akademisyenliğin eskiden belli bir kesimin güdümünde olduğunu iddia ederek, ''Tabiri caizse üniversitelerimiz bir zamanlar burjuva kesiminin tekelindeydi. 1980'li yıllardan sonra, Turgut Özal ile birlikte üniversiteler Anadolu'ya açılmaya başladı.
Anadolu insanı da üniversitelerde hoca olmaya başladı.
Anadolu şehirleri üniversitelerle tanıştı ve bir değişim süreci başladı''dedi.
TÜBİTAK'ın araştırma, geliştirme alanında Türkiye sanayisinin lokomotifi olduğunu belirten Üstel, ''TUBİTAK'a proje vermek ve çıkarmak için uçuk kaçık konular çalışmanız gerekiyordu. Buradaki hocaların yüzde 90'nı yurtdışından gelmiş, çok üst düzey eğitimli insanlardı. O eğitimin benzerini burada da görmek istediler. Ancak buradaki altyapı ve zemin uygun olmadığı için bir kopukluk oldu. Daha sonra TUBİTAK ta bir değişim söz konusu oldu. Günümüzde TUBİTAK, sadece saf bilimsel araştırmaları desteklemiyor. Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı , KOSGEB, gibi kurumlar çıkartıldı'' şeklinde konuştu.
Muhabir: Enes Duran
Yayıncı: Murat Paksoy
Kaynak: AA
Sakarya Teknokent Genel Müdürü Tunahan Kırktepeli, panelin açılışında yaptığı konuşmada, amaçlarının, bölgeye sanayi ve üniversite penceresinden bakarak yaşanan darboğazların, kendileriyle paylaşılması olduğunu belirtti.
Kırktepeli, ''Tamam problem var ama, bunları bir nitelendirmek ve daha sonrada programlı bir plan çerçevesinde icraata dönüştürmek için böyle bir başlangıç yapmayı düşündük'' ifadelerini kullandı.
SATSO Meclis Başkan Yardımcısı Orhan Yılgenci de SATSO olarak üniversite ile önemli işbirlikleri yaptıklarını belirterek, ''Türkiye'de ilk uygulama olan Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinin son dönemlerini stajyer olarak iş yerlerinde uygulamalı tamamlaması olan '3+1' gibi projeleri yürütüyoruz. Son olarak yapılan Sakarya Otomotiv Sektörü Bölgesel İnovasyon Stratejileri Raporu Lansman Programı sonrası Sakarya Üniversitemizle bir iyi niyet anlaşması imzaladık'' şeklinde konuştu.
Bu ve benzeri çalışmalar yürütürken rektörlerden destek gördüklerini anlatan Yılgenci, SATSO olarak hep çözüm noktasında bulunduklarını ve üniversite sanayi işbirliğini desteklediğini vurgulayarak, yönetim olarak göreve geldikleri ilk dönemde kurulan KOBİ, Ar-Ge Destek biriminin de çalışmalarına ivme kazandırdığını söyledi.
-''Üniversitelerimiz bir zamanlar burjuva kesiminin tekelindeydi''-
Sakarya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Fatih Üstel de Türkiye'deki akademisyenliğin eskiden belli bir kesimin güdümünde olduğunu iddia ederek, ''Tabiri caizse üniversitelerimiz bir zamanlar burjuva kesiminin tekelindeydi. 1980'li yıllardan sonra, Turgut Özal ile birlikte üniversiteler Anadolu'ya açılmaya başladı.
Anadolu insanı da üniversitelerde hoca olmaya başladı.
Anadolu şehirleri üniversitelerle tanıştı ve bir değişim süreci başladı''dedi.
TÜBİTAK'ın araştırma, geliştirme alanında Türkiye sanayisinin lokomotifi olduğunu belirten Üstel, ''TUBİTAK'a proje vermek ve çıkarmak için uçuk kaçık konular çalışmanız gerekiyordu. Buradaki hocaların yüzde 90'nı yurtdışından gelmiş, çok üst düzey eğitimli insanlardı. O eğitimin benzerini burada da görmek istediler. Ancak buradaki altyapı ve zemin uygun olmadığı için bir kopukluk oldu. Daha sonra TUBİTAK ta bir değişim söz konusu oldu. Günümüzde TUBİTAK, sadece saf bilimsel araştırmaları desteklemiyor. Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı , KOSGEB, gibi kurumlar çıkartıldı'' şeklinde konuştu.
Muhabir: Enes Duran
Yayıncı: Murat Paksoy