Bağış: AB'nin alacağı en kapsamlı barış ödülü, Türkiye'nin üye olduğu gün olacaktır
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''AB'nin alacağı en kapsamlı barış ödülü, Türkiye'nin üye olduğu gün olacaktır'' dedi.
Bilkent Konser Salonu'nda 2012 Nobel Barış Ödülü'nün Avrupa Birliği'ne verilmesi vesilesiyle düzenlenen resepsiyona katılan Bağış, gazetecilere değerlendirmede bulundu.
Türkiye'nin katılım müzakerelerini yürüten aday bir ülke olarak, AB'nin Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmesinden duyduğu heyecanı ve mutluluğu yaşadığını ifade eden Bağış, ''AB'nin alacağı en kapsamlı barış ödülü, Türkiye'nin üye olduğu gün olacaktır. Türkiye'nin AB'ye üyelik merasiminin yapıldığı gün bilinsin ki insanlık için de barış ve sevgi dolu bir dünya ideali için bembeyaz bir sayfanın açılması demek olacaktır'' diye konuştu.
Egemen Bağış, Nobel Barış Ödülü'nün geliri olan 1 milyon avronun göçmen çocuklar için ayrılmasını da özellikle anlamlı bulduğunu belirterek, Türkiye'de Suriye kamplarındaki çocukların da unutulmayacağını umut ettiğini kaydetti.
''Çocukların özgür olmadığı bir dünyada hiç kimse de özgür değildir'' diyen Bağış, ''Çocuk masumiyetinin kirlendiği, çocukların oyun parklarında kaydıraklarda, salıncaklarda değil de düşen füze parçalarıyla, kurşunlarla oynamak zorunda kaldığı bir dünya da kirlenmiş demektir. Dünyayı kirletenlerle, evrensel ulvi değerleri hoyratça ayaklar altına alanlarla mücadele etmek herkesin ortak sorumluluğudur, hepimizin asli görevidir'' ifadelerini kullandı.
2012 Nobel Barış Ödülü'nün AB için bir varış noktası değil, yeni bir başlangıç olması gerektiğine dikkati çeken Bağış, şunları söyledi:
''Avrupa Birliği bugün içinde bulunduğu krizlere çözüm üretmek ve kendi içindeki çelişkilere dur demek için yeni bir sayfa açmalı. Bunun yolu da Türkiye'nin üyeliğinden geçiyor. AB'nin aldığı bu ödülde Türkiye'nin de katkısı vardır ve AB buradan gerekli mesajı almalıdır.
Türkiye'nin üye olmadığı bir AB dışlayıcı, ötekileştirici ve kendi kuruluş mantığını reddeden bir AB olur. Umarız ödül, kendi değerlerini hatırlaması için AB'yi kendine getirir. Türkiye ile müzakerelere artık adaletin ve hakkaniyetin hakim olması için de bu kararın fırsata dönüştürüleceğini ümit ediyorum. Türkiye'nin üyeliği, bu kıtasal barış projesini küreselleştirebilecek tek fırsattır ve bu fırsat kaçırılmamalıdır.''
Muhabir: Murat Demirci
Yayıncı: Erdem Gültekin
Kaynak: AA
Türkiye'nin katılım müzakerelerini yürüten aday bir ülke olarak, AB'nin Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmesinden duyduğu heyecanı ve mutluluğu yaşadığını ifade eden Bağış, ''AB'nin alacağı en kapsamlı barış ödülü, Türkiye'nin üye olduğu gün olacaktır. Türkiye'nin AB'ye üyelik merasiminin yapıldığı gün bilinsin ki insanlık için de barış ve sevgi dolu bir dünya ideali için bembeyaz bir sayfanın açılması demek olacaktır'' diye konuştu.
Egemen Bağış, Nobel Barış Ödülü'nün geliri olan 1 milyon avronun göçmen çocuklar için ayrılmasını da özellikle anlamlı bulduğunu belirterek, Türkiye'de Suriye kamplarındaki çocukların da unutulmayacağını umut ettiğini kaydetti.
''Çocukların özgür olmadığı bir dünyada hiç kimse de özgür değildir'' diyen Bağış, ''Çocuk masumiyetinin kirlendiği, çocukların oyun parklarında kaydıraklarda, salıncaklarda değil de düşen füze parçalarıyla, kurşunlarla oynamak zorunda kaldığı bir dünya da kirlenmiş demektir. Dünyayı kirletenlerle, evrensel ulvi değerleri hoyratça ayaklar altına alanlarla mücadele etmek herkesin ortak sorumluluğudur, hepimizin asli görevidir'' ifadelerini kullandı.
2012 Nobel Barış Ödülü'nün AB için bir varış noktası değil, yeni bir başlangıç olması gerektiğine dikkati çeken Bağış, şunları söyledi:
''Avrupa Birliği bugün içinde bulunduğu krizlere çözüm üretmek ve kendi içindeki çelişkilere dur demek için yeni bir sayfa açmalı. Bunun yolu da Türkiye'nin üyeliğinden geçiyor. AB'nin aldığı bu ödülde Türkiye'nin de katkısı vardır ve AB buradan gerekli mesajı almalıdır.
Türkiye'nin üye olmadığı bir AB dışlayıcı, ötekileştirici ve kendi kuruluş mantığını reddeden bir AB olur. Umarız ödül, kendi değerlerini hatırlaması için AB'yi kendine getirir. Türkiye ile müzakerelere artık adaletin ve hakkaniyetin hakim olması için de bu kararın fırsata dönüştürüleceğini ümit ediyorum. Türkiye'nin üyeliği, bu kıtasal barış projesini küreselleştirebilecek tek fırsattır ve bu fırsat kaçırılmamalıdır.''
Muhabir: Murat Demirci
Yayıncı: Erdem Gültekin