Ergenekon Davası Mütalaa Aşamasına Geldi
Ergenekon davasında Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, esas hakkındaki savunmanın hazırlanması için dava dosyasının iddia makamına verilmesini istedi.
Savcı, iki ayrı mahkemeden gönderilen OYAK Güvenlik Şirketi yetkililerinin yargılandığı dava ile Odatv davasının Ergenekon davası ile birleştirilmesi konusunda ise muvafakat verilmemesi yönünde görüş bildirdi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada sanık Nusret Taşdeler'in telekonferans sistemi ile savunmasının alınması tamamlandı. Taşdeler, ''Hiçbir suç işlemedim. İddiaları reddediyorum. Suçsuzum. Tedavi sürecinde psikolojimi olumsuz yönde etkileyen yakalama kararının kaldırılmasını ve beraatımı talep ediyorum." dedi.
Taşdeler'in avukatı Metin Güçlü de yakalama kararı nedeniyle stres ve baskı altında kalan tedavinin bir türlü olumlu sonuç vermediğini ifade ederek, yakalama kararının kaldırılmasını istedi.Daha sonra Özese, savcı Mehmet Ali Pekgüzel'den sanık Taşdeler hakkındaki yakalama kararı konusunda mütalaasını sunmasını, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve Oyak Güvenlik şirketi yetkililerinin yargılandığı 10 sanıklı 'Danıştay saldırısının delillerinin karartılması' dava dosyası ile İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 13 sanığın yargılandığı Odatv davasının birleştirilmesi konusunda da görüşünü bildirmesini istedi.Davalarda yargılanan sanık sayısının fazla ve dosyanın kapsamlı olmasını, Ergenekon davasının makul sürede bitirilmesinin gerektiğini, birleştirmenin davanın sürüncemede kalmasına neden olacağını gerekçe gösteren Pekgüzel, bu iki dava dosyanın birleştirilmesi talebinin kabul edilmemesini talep etti. Pekgüzel ayrıca, sanık ve avukatların, araştırılmasını istedikleri bir konuda talepleri varsa bildirmelerini, aksi halde esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın savcılığa, yani kendilerine gönderilmesini istedi.Sorgu ve savunması tamamlanan sanık Orgeneral Nusret Taşdeler'in, örgüt ara yöneticiliği ile suçlandığını belirten Pekgüzel, hakkında kuvvetli suç şüphesi bulunmasını da gerekçe göstererek Taşdeler'in de tutuklanmasına karar verilmesini talep etti.Tutuklu sanıklardan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un avukat İlkay Sezer, mahkemeye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu tanık listesi verdiklerini hatırlatarak, mahkemenin bu konuda ret kararını kendisine bildirmediğini ifade etti.
Avukat Sezer, iddia makamının dosyanın esas hakkındaki mütalaa sürecinde olmadığını ve süre verilmesi durumunda savunma hakkının engelleneceğini söyledi.
Davanın tutuklu ve tutuksuz sanıkları ile avukatlar, savcı Pekgüzel'in iki davanın birleştirilmemesi yönünde bildirdiği görüşüne katıldıklarını söyledi.
Ayrıca sanıklar ve avukatları, "Ergenekon davasında aynı gerekçelerle verilen birleştirme kararlarından sonra 20 iddianamenin bir arada görülmesine başlandı. Savcının bu mütalaası, daha önce verilen birleştirme kararlarının da ne kadar yanlış olduğunu ortaya koymaktadır. İddia makamı, birleştirme kararı verilmesi durumunda davanın sürüncemeye uğrayacağını belirtti.
Ancak önceden birleştirilen dosyalar nedeni ile de dava bugüne geldi." ifadelerini yer verdi. Sanıklar ile avukatları, savcı Pekgüzel'in mütalaasını hazırlaması için dava dosyasının iddia makamına verilmesi konusundaki görüşüne ise henüz kabul görmemiş talepleri olduğunu belirterek red kararı verilmesini istedi.Tutuklu sanıklardan Mustafa Balbay, "Davanın karara gitmesi açısından köprüden önceki son çıkış olarak nitelendirilebilecek çok önemli bir aşamaya gelmiş bulunuyoruz. 300'ü geçen usul hataları tespit ettik. Ancak yeni bir aşamaya geçilmiş bulunuyor. Davanın tamamı 5 terabayt kalınlığında yani 120 milyon sayfa. Bunları incelemek için 3 bin 200 yıl gerekiyor. Zararın neresinden dönersek kar diyelim. Evet yeni davalar birleşmesin. O zaman savcı bugüne kadar diğer davaların birleşmesinin hata olduğunu kabul etmiş olmuyor mu?" şeklinde konuştu.
Bütün davaların birleşmesi durumunda kararın ancak mezarlarına yazılacağını ifade eden Balbay, dosyayla birleştirilen davaların da ayrılmasını istedi. Sanıklar ile avukatların savcılık mütalaasına karşı diyeceklerini söylemelerinin ardından karar için duruşmaya ara verildi.
Taşdeler'in avukatı Metin Güçlü de yakalama kararı nedeniyle stres ve baskı altında kalan tedavinin bir türlü olumlu sonuç vermediğini ifade ederek, yakalama kararının kaldırılmasını istedi.Daha sonra Özese, savcı Mehmet Ali Pekgüzel'den sanık Taşdeler hakkındaki yakalama kararı konusunda mütalaasını sunmasını, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve Oyak Güvenlik şirketi yetkililerinin yargılandığı 10 sanıklı 'Danıştay saldırısının delillerinin karartılması' dava dosyası ile İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 13 sanığın yargılandığı Odatv davasının birleştirilmesi konusunda da görüşünü bildirmesini istedi.Davalarda yargılanan sanık sayısının fazla ve dosyanın kapsamlı olmasını, Ergenekon davasının makul sürede bitirilmesinin gerektiğini, birleştirmenin davanın sürüncemede kalmasına neden olacağını gerekçe gösteren Pekgüzel, bu iki dava dosyanın birleştirilmesi talebinin kabul edilmemesini talep etti. Pekgüzel ayrıca, sanık ve avukatların, araştırılmasını istedikleri bir konuda talepleri varsa bildirmelerini, aksi halde esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın savcılığa, yani kendilerine gönderilmesini istedi.Sorgu ve savunması tamamlanan sanık Orgeneral Nusret Taşdeler'in, örgüt ara yöneticiliği ile suçlandığını belirten Pekgüzel, hakkında kuvvetli suç şüphesi bulunmasını da gerekçe göstererek Taşdeler'in de tutuklanmasına karar verilmesini talep etti.Tutuklu sanıklardan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un avukat İlkay Sezer, mahkemeye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu tanık listesi verdiklerini hatırlatarak, mahkemenin bu konuda ret kararını kendisine bildirmediğini ifade etti.
Avukat Sezer, iddia makamının dosyanın esas hakkındaki mütalaa sürecinde olmadığını ve süre verilmesi durumunda savunma hakkının engelleneceğini söyledi.
Davanın tutuklu ve tutuksuz sanıkları ile avukatlar, savcı Pekgüzel'in iki davanın birleştirilmemesi yönünde bildirdiği görüşüne katıldıklarını söyledi.
Ayrıca sanıklar ve avukatları, "Ergenekon davasında aynı gerekçelerle verilen birleştirme kararlarından sonra 20 iddianamenin bir arada görülmesine başlandı. Savcının bu mütalaası, daha önce verilen birleştirme kararlarının da ne kadar yanlış olduğunu ortaya koymaktadır. İddia makamı, birleştirme kararı verilmesi durumunda davanın sürüncemeye uğrayacağını belirtti.
Ancak önceden birleştirilen dosyalar nedeni ile de dava bugüne geldi." ifadelerini yer verdi. Sanıklar ile avukatları, savcı Pekgüzel'in mütalaasını hazırlaması için dava dosyasının iddia makamına verilmesi konusundaki görüşüne ise henüz kabul görmemiş talepleri olduğunu belirterek red kararı verilmesini istedi.Tutuklu sanıklardan Mustafa Balbay, "Davanın karara gitmesi açısından köprüden önceki son çıkış olarak nitelendirilebilecek çok önemli bir aşamaya gelmiş bulunuyoruz. 300'ü geçen usul hataları tespit ettik. Ancak yeni bir aşamaya geçilmiş bulunuyor. Davanın tamamı 5 terabayt kalınlığında yani 120 milyon sayfa. Bunları incelemek için 3 bin 200 yıl gerekiyor. Zararın neresinden dönersek kar diyelim. Evet yeni davalar birleşmesin. O zaman savcı bugüne kadar diğer davaların birleşmesinin hata olduğunu kabul etmiş olmuyor mu?" şeklinde konuştu.
Bütün davaların birleşmesi durumunda kararın ancak mezarlarına yazılacağını ifade eden Balbay, dosyayla birleştirilen davaların da ayrılmasını istedi. Sanıklar ile avukatların savcılık mütalaasına karşı diyeceklerini söylemelerinin ardından karar için duruşmaya ara verildi.