'Ergenekon Örgütü' İsmi, 2001 Yılında Proje Çalışmasında Kullanılmış
Ergenekon davasında tanık sıfatıyla ifadesine başvurulan eski Organize Şube Müdür yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu, Tuncay Güney'in gözaltına alınmasından sonra 2001 yılında 'Ergenekon örgütü' ismi ile hakimden proje izni aldıklarını söyledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tanık olarak dinlenilen Ahmet İhtiyaroğlu, Tuncay Güney’in ifadesini 2001 yılında aldıklarını hatırlattı. İhtiyaroğlu, "Olayla ilgili olarak proje izni almıştık. Ergenekon örgütü diye kayıtlara geçmiştik. İzni öyle almıştık." ifadelerini kullandı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk tanık İhtiyaroğlu’na, "2001 yılında o zaman Ergenekon diye bir isim kayda düştü yani?" sorusunu yöneltti. İhtiyaroğlu ise, “Evet tabi ki." şeklinde cevapladı.
VELİ KÜÇÜK: ASACAKSANIZ ASIN BENİ
Daha sonra tanığa soru yönelten Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, "Sizin proje için yazı ve cevapları içeren klasör Veli Küçük’ün evinde yapılan aramada ele geçirildi. Paraflı bir belge şubede kalmaz mı? Küçük’te olması sızma anlamına geliyor." ifadelerini kullandı. Ara ara emniyette sızma olduğunu kaydeden İhtiyaroğlu, klasörlerin Küçük’ten çıkmasının sızma anlamına gelebileceğini dile getirdi. Bu sırada söz almadan konuşan tutuklu sanık Veli Küçük mahkeme heyetine yönelerek, "Sayın başkanım, asacaksanız asın beni." diye tepki gösterdi.
Küçük’ün sözleri üzerine ise Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk, "Yok öyle bir şey, kanunda yok." karşılığını verdi. Küçük’ün avukatı Zeynep Küçük’ün sorusu üzerine ise İhtiyaroğlu, soruşturma tamamlandıktan sonra dosyaların aleniyet kazandığını, herkesin alabileceğini söyledi.
Tutuklu sanıklardan Fatih Hilmioğlu da "Başı tespit edilemeyen bir örgüt olur mu?" diye sordu. Böyle birşeyin mümkün olmadığını belirten İhtiyaroğlu, "Bir örgütün mutlaka lideri olmak zorunda" diye konuştu.
Çalmuk'un "Şahıs var ama kimliği belli değil. Böyle olamaz mı?" sorusuna ise Hilmioğlu ve diğer sanıklar itiraz etti. Tanık İhtiyaroğlu'na bir sorusu olup olmadığı sorulan tutuksuz sanıklardan Ümit Oğuztan, Mart 2001'de Tuncay Güney ile gözaltına alındığında İstanbul Organize Suçlar Şubesi'nde işkence gördüğü şeklindeki ifadesini tekrarladı. Mahkeme Başkanı Çalmuk, "İşkenceyle amaçlanan doğruyu söyletmeye çalışmak mı, başkasına ifitra mı?" diye sordu. Ne için yapıldığını anlayamadığını ve yaşadıklarını aktardığını belirten Oğuztan, "Yanlış, yalan bilgi var mı mülakatınızda" sorusunu da "Hayır efendim, yok. Ama bu yönlendirme yapılmadığı anlamına gelmez. Israr ediliyordu." ifadesini kullandı.
OĞUZTAN: PERİNÇEK İLE KÜÇÜK ARASINDA İLİŞKİ OLDUĞUNU BASKI ALTINDA SÖYLEDİM
Mülakatı sırasında sorulara doğru mu cevap verdiği sorulan ve Veli Küçük ile Doğu Perinçek arasındaki bağlatıdan bahsettiği hatırlatılan Oğuztan, "İfademi baskı altında verdim. Bu ilişkiyi kanıtlayamam. Bilgim yok. Yönlendirme sonucu böyle ifade verdim." dedi.
Kendisine gece vakti elektrikle yapılan işkencenin nezarethanedeki diğer şüpheliler tarafından duyulduğunu, kendisinin de başkalarına yapılan işkenceleri duyduğunu belirten Oğuztan'a duruşma salonundaki Adil Serdar Saçan gösterilerek tanıyıp tanımadığı soruldu. Saçan'ı tanıdığını belirten Oğuztan, "Gözatındayken koridorda karşılaştık. Kaç yaşında olduğumu sorarak kafamı duvara çarptı." diye konuştu.
VELİ KÜÇÜK: ASACAKSANIZ ASIN BENİ
Daha sonra tanığa soru yönelten Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, "Sizin proje için yazı ve cevapları içeren klasör Veli Küçük’ün evinde yapılan aramada ele geçirildi. Paraflı bir belge şubede kalmaz mı? Küçük’te olması sızma anlamına geliyor." ifadelerini kullandı. Ara ara emniyette sızma olduğunu kaydeden İhtiyaroğlu, klasörlerin Küçük’ten çıkmasının sızma anlamına gelebileceğini dile getirdi. Bu sırada söz almadan konuşan tutuklu sanık Veli Küçük mahkeme heyetine yönelerek, "Sayın başkanım, asacaksanız asın beni." diye tepki gösterdi.
Küçük’ün sözleri üzerine ise Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk, "Yok öyle bir şey, kanunda yok." karşılığını verdi. Küçük’ün avukatı Zeynep Küçük’ün sorusu üzerine ise İhtiyaroğlu, soruşturma tamamlandıktan sonra dosyaların aleniyet kazandığını, herkesin alabileceğini söyledi.
Tutuklu sanıklardan Fatih Hilmioğlu da "Başı tespit edilemeyen bir örgüt olur mu?" diye sordu. Böyle birşeyin mümkün olmadığını belirten İhtiyaroğlu, "Bir örgütün mutlaka lideri olmak zorunda" diye konuştu.
Çalmuk'un "Şahıs var ama kimliği belli değil. Böyle olamaz mı?" sorusuna ise Hilmioğlu ve diğer sanıklar itiraz etti. Tanık İhtiyaroğlu'na bir sorusu olup olmadığı sorulan tutuksuz sanıklardan Ümit Oğuztan, Mart 2001'de Tuncay Güney ile gözaltına alındığında İstanbul Organize Suçlar Şubesi'nde işkence gördüğü şeklindeki ifadesini tekrarladı. Mahkeme Başkanı Çalmuk, "İşkenceyle amaçlanan doğruyu söyletmeye çalışmak mı, başkasına ifitra mı?" diye sordu. Ne için yapıldığını anlayamadığını ve yaşadıklarını aktardığını belirten Oğuztan, "Yanlış, yalan bilgi var mı mülakatınızda" sorusunu da "Hayır efendim, yok. Ama bu yönlendirme yapılmadığı anlamına gelmez. Israr ediliyordu." ifadesini kullandı.
OĞUZTAN: PERİNÇEK İLE KÜÇÜK ARASINDA İLİŞKİ OLDUĞUNU BASKI ALTINDA SÖYLEDİM
Mülakatı sırasında sorulara doğru mu cevap verdiği sorulan ve Veli Küçük ile Doğu Perinçek arasındaki bağlatıdan bahsettiği hatırlatılan Oğuztan, "İfademi baskı altında verdim. Bu ilişkiyi kanıtlayamam. Bilgim yok. Yönlendirme sonucu böyle ifade verdim." dedi.
Kendisine gece vakti elektrikle yapılan işkencenin nezarethanedeki diğer şüpheliler tarafından duyulduğunu, kendisinin de başkalarına yapılan işkenceleri duyduğunu belirten Oğuztan'a duruşma salonundaki Adil Serdar Saçan gösterilerek tanıyıp tanımadığı soruldu. Saçan'ı tanıdığını belirten Oğuztan, "Gözatındayken koridorda karşılaştık. Kaç yaşında olduğumu sorarak kafamı duvara çarptı." diye konuştu.