Başbakan Erdoğan: Öğrencilere İdeolojinin Deli Gömleği Giydirilmemeli
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelerin geçmişte bazı dönemlerde tasfiye ve tek tipleşme ile anılan kurumlar halini aldığını söyledi.
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) 2012-2013 Akademik Yılı açılışı, düzenlenen törenle gerçekleştirildi.
YTÜ Davutpaşa Kampüsü’nde düzenlenen törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, akademisyenler ve öğrencilerin katıldı.
Başbakan Erdoğan’a ekonomik ve sosyal kalkınma dalında fahri doktora ünvanının verildiği törende 11 tesisin de açılışı gerçekleştirildi.
Törende konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelerin derin bilgi birikimleri, kültürleri ve uygulama yetenekleriyle ülkelerin değişim ve gelişiminde önemli rol oynadığını ifade etti.
Değişim süreçlerinde siyasi iktidarlar kadar üniversiteler gibi kurumlar ve sivil toplum örgütleri ve medya da önemli misyonlar yüklendiğini aktaran Başbakan Erdoğan, “Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma çabamızda tüm kurumlarla işbirliğini, etkileşimi son derece önemli gördük ve görüyoruz.Türkiye’nin geçmiş dönemlerinden gelen kronik sorunlarını çözmek için değişimci anlayışı, reformcu anlayışı öne çıkarırken, bu işbirliğini ihmal etmiyoruz.” dedi.
Anadolu topraklarının geleneğinde hikmet kavramı üzerinde kurulduğunu belirten Başbakan Erdoğan, daha 800’lü yıllarda dünyanın önde gelen üniversitelerini kuran bir medeniyetin temsilcileri olduklarını söyledi.
Üniversiteleri ülkenin iyi idare edilmesi için gereken insan gücünü yetiştiren kurumlar olduğunu aktaran Erdoğan, “Biz Akşemsettin olmayan bir Fatih düşünmüyoruz. Düşünemiyoruz.” İfadesini kullandı.
Konuşmasında 4+4+4 sistemi ile ilgili de açıklamada bulunan Erdoğan, sistem sayesinde ilk, orta ve lise eğitimini 4’er yıl zorunlu getirdiklerini belirtti.
Erdoğan şöyle konuştu: “Aynı şekilde yüksek öğrenime geçişte yaşanan tıkanıklığı çözme yolunda çok önemli adımlar attık. Ülkemizdeki üniversite sayısını iki katından fazla artırarak, 76’dan 168’e çıkardık. Niçin? Muş’taki, Hakkari’deki yavrumuz mali imkansızlıkları sebebiyle okuyamıyordu. Onlar da kendi doğup büyüdükleri yerde okuyabilsin diye oralara da üniversite getirdik. Bu aynı zamanda ülke içi göçü engellemeye yönelik bir adımdı. Geri kalmış, ihmal edilmiş şehirlerimizin üniversiteli gençlikle ayağa kalmasını, o imkanı oraya hazırlayan çok ciddi bir dönüşüme fırsat verdi. Artık oraların halkı da dünyaya ufku farklı bir şekilde bakıyor.” şeklinde konuştu.
Üniversitelerin bilimsel özgürlük kadar özgünlüğe de ihtiyacı olduğunu aktaran Başbakan Erdoğan, kendi içinde çoğulculuğu sağlayamamış, özgür düşünceyi hazmedememiş bir üniversite yapısının özgün üretimde bulunmasının mümkün olmadığına işaret etti. Üniversitelerin kendi içine kapanmaması ve dış dünyaya açık olarak toplumla irtibatını sıkı tutması gerektiğini belirten Başbakan Erdoğan, geçmişte bazı dönemlerde üniversitelerin tasfiye ve tek tipleşmeyle anılan kurumlar haline geldiğini belirtti.
Üniversiteleri ideolojik aygıt olarak gören ve kullanan anlayışın, uzun süre, farklılıkları zenginlik olarak kabul eden, hür düşünceyi esas alan gerçek üniversite ortamının oluşmasına mani olduğunu aktaran Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Oysa üniversite, fikirlerin etiketlendiği, zararlı-yararlı diye ayrıma tabi tutulduğu bir yer olmamalı. Üniversitede fikirlerin çarpışmasından, yarışmasından hakikat ortaya çıkmalı… Gençlerimize ideolojinin deli gömleği giydirilmemelidir. Bunu başarmak saygıdeğer hocalarımın herhalde en önemli görevidir. Üniversitede fikirlerin çarpışmasından yarışmasından hakikat ortaya çıkmalıdır.” Erdoğan'a ekonomik ve sosyal kalkınma alanındaki başarılarından ötürü fahri doktora ünvanı verilen törende, öğrenciler de Erdoğan'a üzerinde 'Eğitimde ücreti kaldıran, öğrenci dostu başbakanımıza teşekkür ediyoruz" yazılı T cetveli hediye etti .