'411 El Kaosa Kalktı' Manşetini Yanlış Buldum, Hatadır
Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonunda konuşan Doğan Medya Grubu'nun patronu Aydın Doğan, "Eğer siyasiler muktedir olurlarsa, demokrasi dışı güçlere dik dururlarsa bunlar olmazdı. 27 Nisan'da hükümet dik durdu, eğer durmasaydı olurdu." dedi.
Doğan, "411 el kaosa kalktı" manşetinin ise yanlış ve hata olduğunu vurguladı. Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu 28 Şubat-27 Nisan Alt komisyonunda Aydın Doğan dinlenmeye başlandı.
Öğlen arasından sonra konuşan Doğan, gazetenin kurşunlanmasına ilişkin bir soruya "Ticari bir rekabet hatırımdan geçmedi. İş hayatımda karışık bir hayatım olmadı. Silahla ilgisi olan adamlarla ilişkim olmadı. Batı Çalışma Grubu mu kurşunlattı, bilemiyorum. Hayır da evet de diyemem. Bende gazetedeydim. Batı Çalışma Grubu yapacaksa bana başka şeyler yapardı." karşılığını verdi. Dinç Bilgin'e kağıt yardımı yaptığını, hala 4 milyon dolar alacağı olduğunu dile getiren Doğan, bu parayı kimsenin vermediğini ve gittiğini ifade etti.
Sabah gazetesine kapanmasın diye maaşta da yardım ettiğini, bunun mesleki bir dayanışma olduğuna dikkat çeken Doğan, Cumhuriyet gazetesinin halka arzında 250 bin liralık hisse aldığını ifade etti.
"HİÇBİR MANŞETE ASKER DAHİL OLMADI"
Hiçbir manşete askerlerin dahil olmadığını belirten Doğan, "Demokrasi dışı yöntemlere karşıyız" diye manşet attıklarını hatırlattı. Gazete kupürlerini gösteren Doğan, "Silahsız kuvvetler halletsin" diyenin ise asker olduğunu ifade etti.
"El koyacağız deseydi o da yapılırdı. Önemli bir haberdi." diyen Doğan, yorumu halkın yapması gerektiğini söyledi.
"Siyasilerin yönetim tarzlarından kaynaklanıyordu. Eğer siyasiler muktedir olurlarsa, demokrasi dışı güçlere dik dururlarsa bunlar olmazdı. 27 Nisan'da hükümet dik durdu, eğer durmasaydı olurdu." ifadelerini kullandı. 28 Şubat dönemindeki siyasilerin tutumunu eleştiren Doğan, örnekler verdi. Olayların dışarıdan bakıldığı gibi olmadığını dile getiren Doğan, "Ben yüzde 98'i demokrasi dışı çıkan manşetlere de müsaade etmem diyorum." diye konuştu.
Atina'daki işadamları toplantısında Refah-Yol ile ilgili aleyhte birşeyin olmadığını belirten Doğan, Güven Erkaya'nın da toplantıya katılmadığını, bunların şehir efsanesi olduğunu savundu. Basının günah keçisi olduğunu kaydeden Doğan, "Bunların neresini düzelteyim." dedi.
"MANŞETİN KAYNAĞI DOĞRUYSA BUGÜNDE YAPARIM"
28 Şubat döneminde Anadolu sermayesi üzerinde medya ve silahlı kuvvetler kullanılarak baskı oluşturulduğuna ilişkin bir soruya ise Doğan, "Ben köküme kadar Anadoluyum. Anadolu sermayesine karşı olamam, olmam mümkün değil. Ülker grubu en büyük yeşil sermayeydi. Biz bunu söylemiyorduk. Bunlar bizim reklam verenlerimiz, bunlar batarsa biz de batarız. O gün de bunların yapılmasını doğru bulmuyordum. Manşetin kaynağı doğruysa bugünde yaparım. Tetkik edilmiş bir kaynaktan gelmişse bugünde yaparım." karşılığını verdi.
"VAY ŞEREFSİZ VAY" MANŞETİ "
411 el kaosa kalktı" manşetinin sorulması üzerine de Doğan, "Dua ediyorum ki bu soruyu Ertuğrul'a sorsaydınız ama sormamışsınız. Ben Bodrum'daydım oardan haberim oldu. Yanlış buldum, hatadır." ifadelerini kullandı.
"Gerekirse silah bile kullanırız" başlığı konusunda Doğan, "Bu lafı söyleyen, abiziddin değil önemli fonksiyonları olan bir paşaysa bundan daha önemli gazetecilik olur mu?" şeklinde konuştu.
Ahmet Kaya için atılan "Vay şerefsiz vay" manşeti için Doğan, "Keşke bu kadar keskin ve sert başlık atılmasaydı." diye konuştu.
Doğan grubuna kesilen vergi cezaları konusunda da Doğan, "Vergi cezası haklı yazılmıştır diyemezsiniz. Dünyada 4-5 milyar vergi cezası yazılmamıştır. Davaları kazandım, davalarla uzlaştım. Bu bir af da değildi. Maliye ve devletle barıştım. Allah şahit ben bu işlerde hatalı değilim. Kan davası gütmem." şeklinde konuştu .
Öğlen arasından sonra konuşan Doğan, gazetenin kurşunlanmasına ilişkin bir soruya "Ticari bir rekabet hatırımdan geçmedi. İş hayatımda karışık bir hayatım olmadı. Silahla ilgisi olan adamlarla ilişkim olmadı. Batı Çalışma Grubu mu kurşunlattı, bilemiyorum. Hayır da evet de diyemem. Bende gazetedeydim. Batı Çalışma Grubu yapacaksa bana başka şeyler yapardı." karşılığını verdi. Dinç Bilgin'e kağıt yardımı yaptığını, hala 4 milyon dolar alacağı olduğunu dile getiren Doğan, bu parayı kimsenin vermediğini ve gittiğini ifade etti.
Sabah gazetesine kapanmasın diye maaşta da yardım ettiğini, bunun mesleki bir dayanışma olduğuna dikkat çeken Doğan, Cumhuriyet gazetesinin halka arzında 250 bin liralık hisse aldığını ifade etti.
"HİÇBİR MANŞETE ASKER DAHİL OLMADI"
Hiçbir manşete askerlerin dahil olmadığını belirten Doğan, "Demokrasi dışı yöntemlere karşıyız" diye manşet attıklarını hatırlattı. Gazete kupürlerini gösteren Doğan, "Silahsız kuvvetler halletsin" diyenin ise asker olduğunu ifade etti.
"El koyacağız deseydi o da yapılırdı. Önemli bir haberdi." diyen Doğan, yorumu halkın yapması gerektiğini söyledi.
"Siyasilerin yönetim tarzlarından kaynaklanıyordu. Eğer siyasiler muktedir olurlarsa, demokrasi dışı güçlere dik dururlarsa bunlar olmazdı. 27 Nisan'da hükümet dik durdu, eğer durmasaydı olurdu." ifadelerini kullandı. 28 Şubat dönemindeki siyasilerin tutumunu eleştiren Doğan, örnekler verdi. Olayların dışarıdan bakıldığı gibi olmadığını dile getiren Doğan, "Ben yüzde 98'i demokrasi dışı çıkan manşetlere de müsaade etmem diyorum." diye konuştu.
Atina'daki işadamları toplantısında Refah-Yol ile ilgili aleyhte birşeyin olmadığını belirten Doğan, Güven Erkaya'nın da toplantıya katılmadığını, bunların şehir efsanesi olduğunu savundu. Basının günah keçisi olduğunu kaydeden Doğan, "Bunların neresini düzelteyim." dedi.
"MANŞETİN KAYNAĞI DOĞRUYSA BUGÜNDE YAPARIM"
28 Şubat döneminde Anadolu sermayesi üzerinde medya ve silahlı kuvvetler kullanılarak baskı oluşturulduğuna ilişkin bir soruya ise Doğan, "Ben köküme kadar Anadoluyum. Anadolu sermayesine karşı olamam, olmam mümkün değil. Ülker grubu en büyük yeşil sermayeydi. Biz bunu söylemiyorduk. Bunlar bizim reklam verenlerimiz, bunlar batarsa biz de batarız. O gün de bunların yapılmasını doğru bulmuyordum. Manşetin kaynağı doğruysa bugünde yaparım. Tetkik edilmiş bir kaynaktan gelmişse bugünde yaparım." karşılığını verdi.
"VAY ŞEREFSİZ VAY" MANŞETİ "
411 el kaosa kalktı" manşetinin sorulması üzerine de Doğan, "Dua ediyorum ki bu soruyu Ertuğrul'a sorsaydınız ama sormamışsınız. Ben Bodrum'daydım oardan haberim oldu. Yanlış buldum, hatadır." ifadelerini kullandı.
"Gerekirse silah bile kullanırız" başlığı konusunda Doğan, "Bu lafı söyleyen, abiziddin değil önemli fonksiyonları olan bir paşaysa bundan daha önemli gazetecilik olur mu?" şeklinde konuştu.
Ahmet Kaya için atılan "Vay şerefsiz vay" manşeti için Doğan, "Keşke bu kadar keskin ve sert başlık atılmasaydı." diye konuştu.
Doğan grubuna kesilen vergi cezaları konusunda da Doğan, "Vergi cezası haklı yazılmıştır diyemezsiniz. Dünyada 4-5 milyar vergi cezası yazılmamıştır. Davaları kazandım, davalarla uzlaştım. Bu bir af da değildi. Maliye ve devletle barıştım. Allah şahit ben bu işlerde hatalı değilim. Kan davası gütmem." şeklinde konuştu .