BDP Milletvekili Altan Tan Açıklama Yaptı
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, CHP Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi’nin terör sorununun çözümü için Meclis Araştırma Komisyonu kurulması yönündeki önerisiyle ilgili olarak, “Neyi kuruyorsunuz, 30 senedir boğuştuğunuz yüzyıllık bir sorunla karşı karşılayasınız. Eğer siz siyasi partiler olarak, iktidar olarak, CHP olarak hala bu konuda söyleyecek bir söz hazırlamamışsanız vay sizin halinize” dedi.
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Tan, AK Parti hükümetinin birkaç ay önce Kürtçe seçmeli derslerle ilgili bir karar aldığını ve bununla ilgili olarak ciddi bir çalışma yapmadığını söyledi.
Hükümetin sadece ilköğretim okulu 5. sınıflarla ilgili bir çalışma başlattığını ve diğer sınıflarla ilgili eleman eksikliğinden, kitap yetersizliğinden dolayı genişletileceğini belirten Tan, hükümetin bu uygulamalarda önüne yetersizliği koyduğunu kaydetti.
Kürtçe seçmeli derslerle ilgili birçok üniversitenin konuyla ilgili görev aldığını ifade eden Tan, üniversitelerin önümüzdeki dönemlerde öğretmenlik yapabilecek elemanlar yetiştirmek için eğitime katkı sağlayacak çalışmaları da hazırlamak üzere yola çıktığını belirtti.
Üniversitelerin konuyla ilgili Talim ve Terbiye Kurulu’yla bir görüşme yaptığını ve yaz döneminde öğretmenlik yapabilecek yüksek lisans sınavları açıldığını kaydeden Tan, “Bu konuda en ciddi hazırlığı Mardin Artuklu Üniversitesi yaptı. 2 bin 548 kişi müracaat etti ve 500 kişinin alınacağı daha önceden açıklanmıştı. Beklentinin çok üzerinde bir müracaatla karşılaştılar. Bütün çalışmalar bitirildikten, imtihanlar usulüne uygun olarak yapıldıktan sonra YÖK, daha müracaat süreci devam ederken bu 500 kişilik kontenjanı 250 kişiye düşürdüğünü ilan etti. Bunların formasyonu olmayanlara formasyon verilme kararını da iptal etti. Buna yetkisi var mı yok mu? Buna nasıl karar verdi. Bu ayrı bir tartışma konusudur. Bunlara girmek istemiyoruz. Şunu söylüyoruz, sizin iddialarınıza göre yeterli eleman yok, bunların yetişmesi için zamana ihtiyaç var değil miydi? Alın size Mardin Artuklu Üniversitesi yapabileceklerinin üzerini aşarak 500 kişiye alan açtı. Buna sevinmeniz lazım” diye konuştu.
Üniversitelere verilen kontenjanların düşürülmesini protesto ettiklerini belirten Tan, bir an önce kontenjan sorununun çözülmesini istediklerini belirtti.
Mardin Artuklu Üniversitesi’nin konuyla ilgili bir açıklama yaptığını ve 500 kişinin imtihanları geçerli sayılmaz ve bu kadro verilmediği takdirde süreçten çekileceklerini açıkladıklarını söyleyen Tan, yüksek lisans yapmak için Mardin’e gelen 500 kişinin kontenjanların düşürülmesi sonucu ortada kaldıklarını ileri sürdü.
Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Tan, bir gazetecinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP’ye yaptığı bir çağrı olduğunu ve bugün basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi’nin farklı bir konu önererek Meclis Araştırma Komisyonu’nun kurulmasını istediğini, BDP’nin buna yönelik tavrının ne olacağını sorması üzerine, “Bu işte meşhur bir laf var; ipe un serme. Sen bize gel, ben size geleyim. Komisyon mu? Kuralım, konfederasyon mu? Kuralım. Neyi kuruyorsunuz 30 senedir boğuştuğunuz yüzyıllık bir sorunla karşı karşıyasınız. Eğer siz siyasi partiler olarak, iktidar olarak, CHP olarak hala bu konuda söyleyecek bir söz hazırlamamışsanız vay sizin halinize. CHP iki aydır Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na vatandaşlıkla ilgili bir cümlelik tanımını getiremiyor. Anlaşamıyor kendi içinde. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı mı diyecek, Türk Itlak olunur, eski ifadede devam mı edecek, yoksa vatandaşlığı hiçbir atıfta bulunulmayacak bir cümle mi gelecek. Buna karar veremiyor hala. Ayıptır. Birde her gün kalkıyorsunuz diyorsunuz ki; biz cumhuriyeti kuran partiyiz. Eğer bir memleketin en can alıcı meselesi ile ilgili hala üç sayfa bir görüşünüz yoksa bırakın bu işi bir bilenler gelsin” dedi. “Bunların hepsi halk dilinde ‘kayıkçı dalaşıdır” diyen Tan, “Bundan bir şey çıkmaz” dedi.
Başka bir gazetecinin Başbakan Erdoğan’ın yeni Anayasa çalışmalarından masadan kalkan tarafın kendilerinin olmayacağı yönündeki açıklamasının sorulması üzerine de Tan, “Masadan kalmayacağım ama hiçbir şey yapmayacağım. Al masa senin olsun. Oturduğun masada doğru düzgün bir şey yap. Türkiye’nin meselelerini çözecek bir siyaset izle ve çözüm önerilerini getir. Yoksa masadan kimse kalmayacak, ama herkesin evinde de masa var. Kimse masaya aşık değil. Masada ne yapılıyor, esas önemli olan odur. Masada bir mesafe alınıyor mu alınmıyor mu, önemli olan budur” şeklinde konuştu
AK Parti hükümetinin Türkiye’nin can alıcı meseleleri ile ilgili somut bir teklifinin olmadığını ve Kürt meselesinde de somut bir adımının bulunmadığını savunan Tan, “Kürt meselesi ile ilgili hükümet ne söylüyor bilen var mı? Seçmeli derste verdik, bunlar daha ne istiyor diyorlar. Kimse Sayın Başbakan’dan babasının hayrına bir şey istemiyor. Babasının fındık bahçesinden fındıkta istemiyor. Bir hak hukuk var ise, Avrupa kriterleri var, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi var ve eğer çok istiyorsa İslam hukuku var” dedi.
Irak hükümetinin Kuzey Irak’ta bulunan Türk askerlerinin çekilmesini istediğinin hatırlatılması üzerine de Tan, şunları kaydetti: “Bu çok açık. Irak ile bozuştular. Sayın Ahmet Davutoğlu’nun dünyayı fetheden politikası bu noktaya geldi. Bugün Irak hükümeti ile dost ve müttefik olduğunu söyleyenler, dün kucak kucağa olanlar, Suriye ile aynıydı. Bugün diyorlar ki; tankını topunu benim toprağımdan çıkar. Hayır çıkarmayalım mı diyelim. Adamın toprağıysa, bu lafı söyleme hakkı var.”
Tan, “Bir zamanlar Peşmerge reisi, aşiret reisi dediğin, aşağıladığın Barzani’yi getiriyorsun Ankara’ya takdim ederken bile Irak Bölgesel Yönetim Başkanı diyorsun, halbuki adamın resmi unvanı Irak Kürdistan Bölgesel Başkanı. Kürdistan lafını da telaffuz etmiyorsun. Ama onun himmetine muhtaç haline geliyorsun. Çözebiliyorsan çöz. Uluslararası hukuka göre askerini buradan çıkar diyorsa çıkaracaksın” diye konuştu .
Kaynak: İHA
Hükümetin sadece ilköğretim okulu 5. sınıflarla ilgili bir çalışma başlattığını ve diğer sınıflarla ilgili eleman eksikliğinden, kitap yetersizliğinden dolayı genişletileceğini belirten Tan, hükümetin bu uygulamalarda önüne yetersizliği koyduğunu kaydetti.
Kürtçe seçmeli derslerle ilgili birçok üniversitenin konuyla ilgili görev aldığını ifade eden Tan, üniversitelerin önümüzdeki dönemlerde öğretmenlik yapabilecek elemanlar yetiştirmek için eğitime katkı sağlayacak çalışmaları da hazırlamak üzere yola çıktığını belirtti.
Üniversitelerin konuyla ilgili Talim ve Terbiye Kurulu’yla bir görüşme yaptığını ve yaz döneminde öğretmenlik yapabilecek yüksek lisans sınavları açıldığını kaydeden Tan, “Bu konuda en ciddi hazırlığı Mardin Artuklu Üniversitesi yaptı. 2 bin 548 kişi müracaat etti ve 500 kişinin alınacağı daha önceden açıklanmıştı. Beklentinin çok üzerinde bir müracaatla karşılaştılar. Bütün çalışmalar bitirildikten, imtihanlar usulüne uygun olarak yapıldıktan sonra YÖK, daha müracaat süreci devam ederken bu 500 kişilik kontenjanı 250 kişiye düşürdüğünü ilan etti. Bunların formasyonu olmayanlara formasyon verilme kararını da iptal etti. Buna yetkisi var mı yok mu? Buna nasıl karar verdi. Bu ayrı bir tartışma konusudur. Bunlara girmek istemiyoruz. Şunu söylüyoruz, sizin iddialarınıza göre yeterli eleman yok, bunların yetişmesi için zamana ihtiyaç var değil miydi? Alın size Mardin Artuklu Üniversitesi yapabileceklerinin üzerini aşarak 500 kişiye alan açtı. Buna sevinmeniz lazım” diye konuştu.
Üniversitelere verilen kontenjanların düşürülmesini protesto ettiklerini belirten Tan, bir an önce kontenjan sorununun çözülmesini istediklerini belirtti.
Mardin Artuklu Üniversitesi’nin konuyla ilgili bir açıklama yaptığını ve 500 kişinin imtihanları geçerli sayılmaz ve bu kadro verilmediği takdirde süreçten çekileceklerini açıkladıklarını söyleyen Tan, yüksek lisans yapmak için Mardin’e gelen 500 kişinin kontenjanların düşürülmesi sonucu ortada kaldıklarını ileri sürdü.
Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Tan, bir gazetecinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP’ye yaptığı bir çağrı olduğunu ve bugün basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi’nin farklı bir konu önererek Meclis Araştırma Komisyonu’nun kurulmasını istediğini, BDP’nin buna yönelik tavrının ne olacağını sorması üzerine, “Bu işte meşhur bir laf var; ipe un serme. Sen bize gel, ben size geleyim. Komisyon mu? Kuralım, konfederasyon mu? Kuralım. Neyi kuruyorsunuz 30 senedir boğuştuğunuz yüzyıllık bir sorunla karşı karşıyasınız. Eğer siz siyasi partiler olarak, iktidar olarak, CHP olarak hala bu konuda söyleyecek bir söz hazırlamamışsanız vay sizin halinize. CHP iki aydır Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na vatandaşlıkla ilgili bir cümlelik tanımını getiremiyor. Anlaşamıyor kendi içinde. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı mı diyecek, Türk Itlak olunur, eski ifadede devam mı edecek, yoksa vatandaşlığı hiçbir atıfta bulunulmayacak bir cümle mi gelecek. Buna karar veremiyor hala. Ayıptır. Birde her gün kalkıyorsunuz diyorsunuz ki; biz cumhuriyeti kuran partiyiz. Eğer bir memleketin en can alıcı meselesi ile ilgili hala üç sayfa bir görüşünüz yoksa bırakın bu işi bir bilenler gelsin” dedi. “Bunların hepsi halk dilinde ‘kayıkçı dalaşıdır” diyen Tan, “Bundan bir şey çıkmaz” dedi.
Başka bir gazetecinin Başbakan Erdoğan’ın yeni Anayasa çalışmalarından masadan kalkan tarafın kendilerinin olmayacağı yönündeki açıklamasının sorulması üzerine de Tan, “Masadan kalmayacağım ama hiçbir şey yapmayacağım. Al masa senin olsun. Oturduğun masada doğru düzgün bir şey yap. Türkiye’nin meselelerini çözecek bir siyaset izle ve çözüm önerilerini getir. Yoksa masadan kimse kalmayacak, ama herkesin evinde de masa var. Kimse masaya aşık değil. Masada ne yapılıyor, esas önemli olan odur. Masada bir mesafe alınıyor mu alınmıyor mu, önemli olan budur” şeklinde konuştu
AK Parti hükümetinin Türkiye’nin can alıcı meseleleri ile ilgili somut bir teklifinin olmadığını ve Kürt meselesinde de somut bir adımının bulunmadığını savunan Tan, “Kürt meselesi ile ilgili hükümet ne söylüyor bilen var mı? Seçmeli derste verdik, bunlar daha ne istiyor diyorlar. Kimse Sayın Başbakan’dan babasının hayrına bir şey istemiyor. Babasının fındık bahçesinden fındıkta istemiyor. Bir hak hukuk var ise, Avrupa kriterleri var, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi var ve eğer çok istiyorsa İslam hukuku var” dedi.
Irak hükümetinin Kuzey Irak’ta bulunan Türk askerlerinin çekilmesini istediğinin hatırlatılması üzerine de Tan, şunları kaydetti: “Bu çok açık. Irak ile bozuştular. Sayın Ahmet Davutoğlu’nun dünyayı fetheden politikası bu noktaya geldi. Bugün Irak hükümeti ile dost ve müttefik olduğunu söyleyenler, dün kucak kucağa olanlar, Suriye ile aynıydı. Bugün diyorlar ki; tankını topunu benim toprağımdan çıkar. Hayır çıkarmayalım mı diyelim. Adamın toprağıysa, bu lafı söyleme hakkı var.”
Tan, “Bir zamanlar Peşmerge reisi, aşiret reisi dediğin, aşağıladığın Barzani’yi getiriyorsun Ankara’ya takdim ederken bile Irak Bölgesel Yönetim Başkanı diyorsun, halbuki adamın resmi unvanı Irak Kürdistan Bölgesel Başkanı. Kürdistan lafını da telaffuz etmiyorsun. Ama onun himmetine muhtaç haline geliyorsun. Çözebiliyorsan çöz. Uluslararası hukuka göre askerini buradan çıkar diyorsa çıkaracaksın” diye konuştu .