Kesk Kars Şubeler Patformu Dönem Sözcüsü Çetin Koçyiğit:

KESK Kars Şubeler Platformu dönem Sözcüsü Çetin Koçyiğit, 12 Eylül’de başlatılan açlık grevinin 46’ncı güne ulaştığını belirterek, “Açlık grevleri, ülke gündeminin karmaşıklığı içinde gündeme bile gelmemekte, binlerce insan göz göre göre ölümün kucağına itilmektedir” dedi.

Kesk Kars Şubeler Patformu Dönem Sözcüsü Çetin Koçyiğit:
KESK Kars Şubeler Platformu adına açıklama yapan Koçyiğit, “Hiçbir gerekçe, insanların ölüm orucu ile ölüme gönderilmesini haklı gösteremez. En temel hak olan yaşam hakkını tehdit eden böylesi önemli bir gelişme karşısında insanım diyen herkesin tepki göstermesi gerekmektedir” dedi.

“Cezaevinde bulunan siyasi tutukluların açlık grevleri ve ölüm orucu, insan yaşamını tehdit eder noktaya gelmiştir” diyen Koçyiğit, “12 Eylül'de başlatılan ve 46. güne ulaşan açlık grevleri, ülke gündeminin karmaşıklığı içinde gündeme bile gelmemekte, binlerce insan göz göre göre ölümün kucağına itilmektedir. 46 gündür açlık grevinde olan binlerce siyasi tutuklunun içine itildiği durum, sadece belli bir siyasi görüşten olan kişileri değil, hak ve eşitlikten yana olan aydınları, yazarları, sendikacıları, insan hakları savunucularını kısaca yaşanacak olumsuz gelişmelerden kaygı duyan herkesi yakından ilgilendirmektedir” diye konuştu.

“Türkiye’de 1980’den bu yana cezaevlerinde 144 kişi açlık grevi ve ölüm oruçları nedeniyle yaşamını yitirmiştir” diyen Koçyiğit, şunları söyledi: “2000 yılında yaşanan Hayata Dönüş operasyonu öncesinde ve sonrasında yaşananlar hala hafızalardadır. Adalet Bakanlığı, insan yaşamını tehdit eden böylesi bir gelişme karşısında sessiz ve tepkisiz tutumundan vazgeçmeli, hekimlerin ve insan hakları savunucularının cezaevlerini ziyaret etmelerine izin vermelidir. Hiçbir gerekçe, insanların ölüm orucu ile ölüme gönderilmesini haklı gösteremez. En temel hak olan yaşam hakkını tehdit eden böylesi önemli bir gelişme karşısında insanım diyen herkesin tepki göstermesi gerekmektedir. Yıllardır akan kan ve gözyaşlarına, cezaevlerindeki insanlık dışı koşullara, uzun tutukluluk sürelerine aldırmaksızın ülkeyi yönetenler, gerçek anlamda barış ve huzur ortamının yaratılmasını istiyorlarsa zaman geçirmeden harekete geçilmelidir. Türkiye’de bir kez daha açlık grevleri ve ölüm oruçları sonucunda ölümler yaşanmasına asla izin vermemelidir. Bu konuda herkesi duyarlı davranmaya çağırıyor, sorunun kimse yaşamını yitirmeden çözülmesini diliyoruz.”
Kaynak: İHA