CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç Açıkalama Yaptı
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin CHP’yle ilgili yaptığı açıklamaları eleştirerek, “Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığı kampanyasını yürütmede senin sorumluluk almanı nasıl açıklayacaksınız Sayın Bahçeli” dedi.
Parti Genel Merkezi’nde Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında devam eden MYK toplantısına verilen arada basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, MYK’da alınan kararlar ve gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Koç, AK Parti’nin 10 yıldır iktidarda olduğunu ve bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın il başkanları ile yaptığı toplantıda CHP’yle ilgili yaptığı açıklamaları eleştirdi.
Başbakan Erdoğan’ın il başkanlarıyla yaptığı toplantının konuşmasını CHP ile başladığını CHP ile bitirdiğini belirterek, “İşin ilginç yanı birde dün Sayın Genel Başkanımızın grup konuşmasında yaptığı bir yansıtma projeksiyon değimi vardı. Onu eline alıyor ve yansıtmanın, projeksiyonun konun bileni tarafından Sayın Genel Başkanının eline verildiğini anlamını bilmeden bu konuda açıklama yaptığını söylüyor. O zaman ben sayın Başbakana konunun uzmanı ve bir hekim olarak, hem de bir Profesör doktor olarak yansıtmanın, projeksiyonun ne anlama geldiğini anlatayım. Eğer bu konuda bundan sonra psikoloji kitaplarında, derslerinde, psikiyatri derslerinde bu konuyla ilgili olan mevzuda Sayın Başbakan örnek gösterilebilir. Projeksiyon ve yansıtma mekanizmasında. Yani kendi yetersizliklerini, başarısızlıklarını sürüklenişini, açmaza girişini bütün bunların nedenini kendi uygulamalarında değil, başka yerde, CHP’de arıyor. 10 yıl sonra geldiğimiz Başbakan manzarası bu ve konunun uzmanı olarak açıklıyorum. Belki beni de tekzip edebilir. Olur ya Başbakan her şeyin başı. Belki hekim başı da sıfatlarının arasındadır. Bu konuda beni de tekzip edebilecek üstün bilgilere sahiptir. Sayın Başbakanın hikmetinden sual olunmaz. Hala tutturmuş aynı şarkı gidiyor. CHP, BDP ile işbirliği yapıyor, birbirlerini tamamlıyorlar. Sayın Başbakan sen hala PKK’yla mı görüşeyim, İmralı’yla mı görüşeyim, Kandil’le mi görüşeyim, kimi muhatap alayım diye papatya falı bakan bir Başbakansın. Daha hala Oslo’dan İmralı’ya gelemedi veya geldin bizim haberimiz yok. İmralı’dan Kandil’e mektuplaşmanın aracılığını yapan Başbakansın. Oslo’nun tezgahını kuran Başbakansın. Yargı bana da ulaşılabilecek diye o tehlikeye karşı gönderdiğin Müsteşar Yardımcısı’nı yargı korumansından yargı ulaşmasından muaf tutmak için korumaya alan Başbakansın. Başbakan biz edep kapısından geçtik diyor. Başbakanın geçtiği bir tek kapı var ‘O da yalan kapısıdır.’ Sürekli olarak 10 yıldır, son yıllarda daha da artar bir şekilde yalan kapısından geçmektedir. Edep kapısından geçmek için artık Başbakan o kadar geçmişi temiz bir kişi değildir” diye konuştu.
“BAHÇELİ’YE AK PARTİ SÖZCÜSÜ GİBİ DAVRANMAK YAKIŞMIYOR”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin CHP ile ilgili yaptığı açıklamaları sert bir dille eleştiren Koç, Bahçeli’nin dünkü yaptığı açıklamaların ardından kendilerine bir cevap hakkı doğduğunu belirterek, “Biraz bunalmış olarak görüyoruz, sayın Bahçeli’yi. Doğaldır. Siyasetin inişli çıkışlı günleri olur. Sıkıntıları olur. Tartışmalı günler olur. Oda sorumluluklarından kaçmanın yolunu CHP’ye sataşmakta görüyor. Çok uzun söylemeyeceğiz. Kendisine bir çift söz söylemek istiyorum ve özenle seçiyorum, ‘Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığı kampanyasını yürütmede senin sorumluluk almanı nasıl açıklayacaksınız Sayın Bahçeli.’ Yani sayın Bahçeli’ye AK Parti sözcüsü gibi davranmak yakışmıyor veya biz yakıştıramıyoruz. Sayın Bahçeli’ye bu kadar yeter diye düşünüyorum” dedi.
“GELSİNLER GÖRÜŞELİM”
Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Koç, Yerel Seçimlerin erkene alınması ile ilgili soru üzerine AK Parti’den gelen tekliflerin yanı sıra kendilerinin de önerileri olacağını söyledi.
Varsayımlar üzerine konuşmak istemediklerini belirten Koç, “Geçen Cuma akşamı 378 gibi bir sayısal çoğunlukla oylamaya girip, 360 kişiyle çıktılar. Şu oldu, bu oldu. Yok biz imzamıza sonuna kadar sadığız, mezara kadar bizim imzamızın garantisi, pazara kadar değil bunlar Başbakanın klasik söylemleri. Başbakan tutuklu milletvekilleriyle ilgili geçen yıl imzaladığımız protokoldeki imzasını ne çabuk unuttu da milletin imzasını, sadakatini sorgular hale geldi. Onu da sormak bizim hakkımız. Onun için 3 Kasım, 17 Kasım ve ekim hiçbir şey söylemiyoruz. Gelsinler görelim. Tabi bizimde önerilerimiz ve değerlendirmelerimiz olacaktır” dedi.
“ABD NE KADAR MÜSAADE ETMİŞ İSE TÖRÖRLE O KADAR MÜCADELE EDİLMİŞTİR”
ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin açıklamalarının hatırlatılması üzerine de Koç, ABD’nin Ankara Büyükelçisi’nin Türk kamuoyunda PKK’ya karşı ABD’nin tavrını net olmadığı noktasındaki algıdan rahatsız olduğunu açıklamalarından gördüklerini söyledi.
Toplumun ve yaşanılan sürecin ortada olduğunu ve Kuzey Irak’tan çekilene kadar Kuzey Irak kimin hükümdarlığı altındaydı diye soran Koç, “İstihbarat paylaşımı ortada. Yaşanan zafiyetler ortada. Gelinen nokta ortada. Kim kimin koruması altında bunun değerlendirmek gerekir. Sayın Başbakanın verdiği örnekle El-Kaide ve Kandil karşılaştırılmasında olaya somut bakıyorum. Ne yazık ki, Sayın Başbakan ABD ne kadar müsaade etmiş ise terörle o kadar mücadele edebilmiş bir ülkenin Başbakanıdır. Bu cevap yeter Başbakana. Yine herhalde bir ay daha CHP’ye sövebilir. Bizim cevaplarımız çok net” dedi.
“BAŞBAKAN BAZEN İLAÇLARINI ALMADAN YAPTIĞI YORUMLAR OLUYOR”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarında “Kılıçdaroğlu’nu Esad’ın Ortadoğu temsilcisi gibi” gördüğünü ifade etmesinin hatırlatılması üzerine Koç, “Bu Başbakanın bazen ilaçlarını almadan yaptığı yorumlar oluyor. Herhalde o günlerden birindeyiz. Sayın Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’nin söylemi başından beri çok net ve açıktır. Çok net ve açık. Ne söylüyoruz biz, yani Esad tek parti rejimiyle, Baaz parti rejimiyle Suriye’yi yönetirken de, diktatörlükle yönetirken de biz yine Suriye’de kurallı bütün kurumlarıyla gelişmiş bir demokrasi olmasını savunuyorduk. O zaman Esad’ın ve Baaz partisinin yanında saf tutan Başbakandı. Ne zaman ki, uluslararası oyun kuruculardan Suriye ile ilgili bir plan yürürlüğe girmesi gerekti o zaman Başbakanın Esad arkadaşı, ‘Katil Esed’ oldu. Kılıçdaroğlu’nun burada bir tavır değişikliği yok. Suriye’yle Esad yanlısı değil, tam tersine demokrasi yanlısıyız. Kardeş kanı akıtılmasın istiyoruz. İç savaş dursun diyoruz. Sayın Başbakan konuyu ilaçları almadığı bir gece düşündüğü tarzda ertesi sabah açıklamakta malum bir kişi” diye konuştu.
“SEÇİLME YAŞININ 18’E DÜŞÜRÜLMESİ BİR FANTAZİ”
Seçilme yaşının 18 yaşına düşürülmesini AK Parti Hükümeti’nin imzaya açtığını sorulması üzerine de Koç, MYK’da henüz o konun görüşülmediğini ve teklifin sadece 18 yaş olmadığını birçok bölümünün olduğunu söyledi.
Kendisine bunun fantezi gibi gözüktüğünü ifade eden Koç, “Burada kurumsal görüşten çok kendi görüşümü de söylemiştim. İlle hükümet ya da Başbakan ne arzu ederse yasa tasarısı veya Anayasa değişikliği haline gelecek ve dayatılacak. 18 yaş olayının bir paket halinde mi, yoksa tek başına mı? Anayasa Komisyonu’nda bir yandan çalışıyor” dedi .
Kaynak: İHA
Başbakan Erdoğan’ın il başkanlarıyla yaptığı toplantının konuşmasını CHP ile başladığını CHP ile bitirdiğini belirterek, “İşin ilginç yanı birde dün Sayın Genel Başkanımızın grup konuşmasında yaptığı bir yansıtma projeksiyon değimi vardı. Onu eline alıyor ve yansıtmanın, projeksiyonun konun bileni tarafından Sayın Genel Başkanının eline verildiğini anlamını bilmeden bu konuda açıklama yaptığını söylüyor. O zaman ben sayın Başbakana konunun uzmanı ve bir hekim olarak, hem de bir Profesör doktor olarak yansıtmanın, projeksiyonun ne anlama geldiğini anlatayım. Eğer bu konuda bundan sonra psikoloji kitaplarında, derslerinde, psikiyatri derslerinde bu konuyla ilgili olan mevzuda Sayın Başbakan örnek gösterilebilir. Projeksiyon ve yansıtma mekanizmasında. Yani kendi yetersizliklerini, başarısızlıklarını sürüklenişini, açmaza girişini bütün bunların nedenini kendi uygulamalarında değil, başka yerde, CHP’de arıyor. 10 yıl sonra geldiğimiz Başbakan manzarası bu ve konunun uzmanı olarak açıklıyorum. Belki beni de tekzip edebilir. Olur ya Başbakan her şeyin başı. Belki hekim başı da sıfatlarının arasındadır. Bu konuda beni de tekzip edebilecek üstün bilgilere sahiptir. Sayın Başbakanın hikmetinden sual olunmaz. Hala tutturmuş aynı şarkı gidiyor. CHP, BDP ile işbirliği yapıyor, birbirlerini tamamlıyorlar. Sayın Başbakan sen hala PKK’yla mı görüşeyim, İmralı’yla mı görüşeyim, Kandil’le mi görüşeyim, kimi muhatap alayım diye papatya falı bakan bir Başbakansın. Daha hala Oslo’dan İmralı’ya gelemedi veya geldin bizim haberimiz yok. İmralı’dan Kandil’e mektuplaşmanın aracılığını yapan Başbakansın. Oslo’nun tezgahını kuran Başbakansın. Yargı bana da ulaşılabilecek diye o tehlikeye karşı gönderdiğin Müsteşar Yardımcısı’nı yargı korumansından yargı ulaşmasından muaf tutmak için korumaya alan Başbakansın. Başbakan biz edep kapısından geçtik diyor. Başbakanın geçtiği bir tek kapı var ‘O da yalan kapısıdır.’ Sürekli olarak 10 yıldır, son yıllarda daha da artar bir şekilde yalan kapısından geçmektedir. Edep kapısından geçmek için artık Başbakan o kadar geçmişi temiz bir kişi değildir” diye konuştu.
“BAHÇELİ’YE AK PARTİ SÖZCÜSÜ GİBİ DAVRANMAK YAKIŞMIYOR”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin CHP ile ilgili yaptığı açıklamaları sert bir dille eleştiren Koç, Bahçeli’nin dünkü yaptığı açıklamaların ardından kendilerine bir cevap hakkı doğduğunu belirterek, “Biraz bunalmış olarak görüyoruz, sayın Bahçeli’yi. Doğaldır. Siyasetin inişli çıkışlı günleri olur. Sıkıntıları olur. Tartışmalı günler olur. Oda sorumluluklarından kaçmanın yolunu CHP’ye sataşmakta görüyor. Çok uzun söylemeyeceğiz. Kendisine bir çift söz söylemek istiyorum ve özenle seçiyorum, ‘Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığı kampanyasını yürütmede senin sorumluluk almanı nasıl açıklayacaksınız Sayın Bahçeli.’ Yani sayın Bahçeli’ye AK Parti sözcüsü gibi davranmak yakışmıyor veya biz yakıştıramıyoruz. Sayın Bahçeli’ye bu kadar yeter diye düşünüyorum” dedi.
“GELSİNLER GÖRÜŞELİM”
Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Koç, Yerel Seçimlerin erkene alınması ile ilgili soru üzerine AK Parti’den gelen tekliflerin yanı sıra kendilerinin de önerileri olacağını söyledi.
Varsayımlar üzerine konuşmak istemediklerini belirten Koç, “Geçen Cuma akşamı 378 gibi bir sayısal çoğunlukla oylamaya girip, 360 kişiyle çıktılar. Şu oldu, bu oldu. Yok biz imzamıza sonuna kadar sadığız, mezara kadar bizim imzamızın garantisi, pazara kadar değil bunlar Başbakanın klasik söylemleri. Başbakan tutuklu milletvekilleriyle ilgili geçen yıl imzaladığımız protokoldeki imzasını ne çabuk unuttu da milletin imzasını, sadakatini sorgular hale geldi. Onu da sormak bizim hakkımız. Onun için 3 Kasım, 17 Kasım ve ekim hiçbir şey söylemiyoruz. Gelsinler görelim. Tabi bizimde önerilerimiz ve değerlendirmelerimiz olacaktır” dedi.
“ABD NE KADAR MÜSAADE ETMİŞ İSE TÖRÖRLE O KADAR MÜCADELE EDİLMİŞTİR”
ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin açıklamalarının hatırlatılması üzerine de Koç, ABD’nin Ankara Büyükelçisi’nin Türk kamuoyunda PKK’ya karşı ABD’nin tavrını net olmadığı noktasındaki algıdan rahatsız olduğunu açıklamalarından gördüklerini söyledi.
Toplumun ve yaşanılan sürecin ortada olduğunu ve Kuzey Irak’tan çekilene kadar Kuzey Irak kimin hükümdarlığı altındaydı diye soran Koç, “İstihbarat paylaşımı ortada. Yaşanan zafiyetler ortada. Gelinen nokta ortada. Kim kimin koruması altında bunun değerlendirmek gerekir. Sayın Başbakanın verdiği örnekle El-Kaide ve Kandil karşılaştırılmasında olaya somut bakıyorum. Ne yazık ki, Sayın Başbakan ABD ne kadar müsaade etmiş ise terörle o kadar mücadele edebilmiş bir ülkenin Başbakanıdır. Bu cevap yeter Başbakana. Yine herhalde bir ay daha CHP’ye sövebilir. Bizim cevaplarımız çok net” dedi.
“BAŞBAKAN BAZEN İLAÇLARINI ALMADAN YAPTIĞI YORUMLAR OLUYOR”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarında “Kılıçdaroğlu’nu Esad’ın Ortadoğu temsilcisi gibi” gördüğünü ifade etmesinin hatırlatılması üzerine Koç, “Bu Başbakanın bazen ilaçlarını almadan yaptığı yorumlar oluyor. Herhalde o günlerden birindeyiz. Sayın Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’nin söylemi başından beri çok net ve açıktır. Çok net ve açık. Ne söylüyoruz biz, yani Esad tek parti rejimiyle, Baaz parti rejimiyle Suriye’yi yönetirken de, diktatörlükle yönetirken de biz yine Suriye’de kurallı bütün kurumlarıyla gelişmiş bir demokrasi olmasını savunuyorduk. O zaman Esad’ın ve Baaz partisinin yanında saf tutan Başbakandı. Ne zaman ki, uluslararası oyun kuruculardan Suriye ile ilgili bir plan yürürlüğe girmesi gerekti o zaman Başbakanın Esad arkadaşı, ‘Katil Esed’ oldu. Kılıçdaroğlu’nun burada bir tavır değişikliği yok. Suriye’yle Esad yanlısı değil, tam tersine demokrasi yanlısıyız. Kardeş kanı akıtılmasın istiyoruz. İç savaş dursun diyoruz. Sayın Başbakan konuyu ilaçları almadığı bir gece düşündüğü tarzda ertesi sabah açıklamakta malum bir kişi” diye konuştu.
“SEÇİLME YAŞININ 18’E DÜŞÜRÜLMESİ BİR FANTAZİ”
Seçilme yaşının 18 yaşına düşürülmesini AK Parti Hükümeti’nin imzaya açtığını sorulması üzerine de Koç, MYK’da henüz o konun görüşülmediğini ve teklifin sadece 18 yaş olmadığını birçok bölümünün olduğunu söyledi.
Kendisine bunun fantezi gibi gözüktüğünü ifade eden Koç, “Burada kurumsal görüşten çok kendi görüşümü de söylemiştim. İlle hükümet ya da Başbakan ne arzu ederse yasa tasarısı veya Anayasa değişikliği haline gelecek ve dayatılacak. 18 yaş olayının bir paket halinde mi, yoksa tek başına mı? Anayasa Komisyonu’nda bir yandan çalışıyor” dedi .