CHP Merkez İlçe Danışma Kurulu Toplantısı Yapıldı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Merkez İlçe Danışma Kurulu toplantısı düzenlendi.
Parti binasında yapılan toplantıya; İl Başkanı Enver Kiraz, Merkez İlçe Başkanı Abdulvahap Ayzabar, İl Başkan yardımcıları ve partililer katıldı.
Toplantıda konuşan CHP İl Başkanı Enver Kiraz, "Önümüzdeki dönemde, yerel yönetimlerde ciddi bir değişiklik planlanmaktadır. Gelecek yıl sonbaharında yapılması planlanan yerel seçimlerde bu değişikliklerle, yerel yönetimin tamamen anlamını yitirmiş olduğu, merkezileşmenin yerleştiği bir anlayışa doğru hızla sürükleniyoruz. Yerel yönetim, adı da üzerinde, bir yerleşim yerine yani köye, beldeye, ilçeye, orada yaşayan halka en yakın yönetimin o bölgeyi yönetmesidir. Bu anlamıyla aynı zamanda yerel yönetim, demokratik sistemin ilk ayağıdır ve temelidir. Yerel yöneticiler de toplumla, halkla birebir diyalog halinde olan ve halka hizmet noktasında en yakın kişilerdir. Hizmetin ilk adresidirler. Malatya için de uzun süredir ifade ediyoruz. Malatya, marka bir şehirdir ve büyükşehiri hak etmiştir. Ama bu hakkı bugüne kadar ertelenmiştir. Umutla beklediğimiz bu durum gerçekleşiyor ve Malatya büyükşehir oluyor. Bu durum ne kadar bizleri mutlu ediyor, artılarımızı ne kadar fazlalaştırıyorsa, eksilerimizin de kat kat artacağı bir durumla karşı karşıyayız. Yeni büyükşehir yasa tasarısıyla, büyükşehir sınırları şehrin bütün sınırlarını kapsayacak şekilde 'bütün şehir' olarak değişmektedir. Bizler bu noktada büyükşehirin sınırlarının 20-30 kilometre bir çapta sınırlanması gerektiğini savunuyoruz. Çünkü aksi durumlarda şehirden uzak olan yerleşim yerlerine hizmet götürmek mümkün olmayacaktır. Yasa tasarısında yer alan daha vahim durum da şudur; bütün beldeler kapatılmakta ve mahallelere dönüştürülmektedir. Köyler, köy tüzel kişiliğini yitirmekte ve mahalleye dönüşmektedir. Bu durumların yerel yönetimlerle, yerel yönetimleri güçlendirmekle ilgisi, alakası var mı? Belde belediyelerinin kapatılması kabul edilemez, bu belediyeler o beldelerde oturan halkındır. Ne AK Parti'nin babasının malıdır, ne de başkasının" dedi.
"Köylü bugün su parası, emlak vergisi, çöp vergisi ödemiyor. Yarın bunların tümünü şehirde oturanlar gibi ödemek zorunda kalacaktır. Bu köylüye büyük bir zulümdür. Bunu da kabul etmek mümkün değildir. Yasa taslağında, il özel idareleri kapatılmakta, yerine başka bir kurum getirilmekte, bu kurumun başına yine atanmış bir kişi gelmektedir. Çok güçlendirilmiş bir büyükşehir belediye başkanı ve atanmış kişilerin yetkilerinin artırılması ile, halkın ulaşmasının mümkün olmadığı, merkeziyetçiliğin hakim olduğu, hizmetin fazlasıyla aksayacağı, belde ve köylerde yaşayan kişilerin bütün bu olumsuzlukların faturasını ödeyeceği bir sistemi reddediyoruz. Tüm bunları AK Parti hükümeti seçimleri kaybetme korkusuyla yapmaktadır. Ama korkunun ecele faydası yoktur. AK Parti, hizmetin verimliliğinin gözetilmediği, sadece belediyeleri nasıl alabilirim şeklindeki bu düşüncesinin altında kalmaya mahkumdur. Bundan önce birçok siyasi parti, nasıl ki halka yaptığı yanlışların bedellerini tarih sayfasına gömülerek ödediyse, AK Parti’de bu dayatmacı, baskıcı anlayışı yüzünden halktan o güçlü tokadı yiyecek ve tarih sayfasına gömülecektir. Bu noktada biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bir sorumluluk örneği sergiliyoruz" diyen Kiraz, daha sonra sözlerine şöyle devam etti: "Beldeler eğer kapatılacaksa, bu belde halkına sorulmalıdır. Halka sormadan, halktan kaçarak, dayatmacı bir anlayışla beldelerin kapatılmasına karşı duracağız. Halkla birlikte bir mücadele sürdüreceğiz. Bu kapsamda ilimizde, 39 belde belediyesi kapatılmak istenmektedir. Bu beldelerden 6'sı CHP’li belediye başkanları tarafından, 33 tanesi de diğer partilerin belediye başkanları tarafından yönetilmektedir. Partili belediye başkanlarımız tarafından yönetilen 6 belde de, yani; Güzelyurt, Hasançelebi, Ören, Ağılbaşı, Beydağı ve Fethiye Belediyeleri’nde 14 Ekim günü saat 10.00 ile 17.00 arasında, diğer 33 beldede ise 21 Ekim Pazar günü aynı saatlerde sandık kurarak, referandum gerçekleştireceğiz. Oy kullanacak seçmen, imza karşılığı oy pusulasına göre tercihini yapacak ve sandığa atacaktır. Sonuçları kamuoyuyla paylaşacağız, halkın iradesini ortaya koyacağız. Bu irade doğrultusunda mücadelemizi sürdüreceğiz. Bütün beldelerdeki halkımıza buradan bir çağrıda bulunuyoruz. Hangi partiye mensup olursanız olun, hangi düşünceye sahip olursanız olun, belediyen sana sorulmadan kapatılmak isteniyor. Belediyen senindir ve onun geleceğini referanduma katılarak siz belirleyin. Başkalarının sizin adınıza karar vermesine engel olun. İradenize sahip çıkın. "
Kaynak: İHA
Toplantıda konuşan CHP İl Başkanı Enver Kiraz, "Önümüzdeki dönemde, yerel yönetimlerde ciddi bir değişiklik planlanmaktadır. Gelecek yıl sonbaharında yapılması planlanan yerel seçimlerde bu değişikliklerle, yerel yönetimin tamamen anlamını yitirmiş olduğu, merkezileşmenin yerleştiği bir anlayışa doğru hızla sürükleniyoruz. Yerel yönetim, adı da üzerinde, bir yerleşim yerine yani köye, beldeye, ilçeye, orada yaşayan halka en yakın yönetimin o bölgeyi yönetmesidir. Bu anlamıyla aynı zamanda yerel yönetim, demokratik sistemin ilk ayağıdır ve temelidir. Yerel yöneticiler de toplumla, halkla birebir diyalog halinde olan ve halka hizmet noktasında en yakın kişilerdir. Hizmetin ilk adresidirler. Malatya için de uzun süredir ifade ediyoruz. Malatya, marka bir şehirdir ve büyükşehiri hak etmiştir. Ama bu hakkı bugüne kadar ertelenmiştir. Umutla beklediğimiz bu durum gerçekleşiyor ve Malatya büyükşehir oluyor. Bu durum ne kadar bizleri mutlu ediyor, artılarımızı ne kadar fazlalaştırıyorsa, eksilerimizin de kat kat artacağı bir durumla karşı karşıyayız. Yeni büyükşehir yasa tasarısıyla, büyükşehir sınırları şehrin bütün sınırlarını kapsayacak şekilde 'bütün şehir' olarak değişmektedir. Bizler bu noktada büyükşehirin sınırlarının 20-30 kilometre bir çapta sınırlanması gerektiğini savunuyoruz. Çünkü aksi durumlarda şehirden uzak olan yerleşim yerlerine hizmet götürmek mümkün olmayacaktır. Yasa tasarısında yer alan daha vahim durum da şudur; bütün beldeler kapatılmakta ve mahallelere dönüştürülmektedir. Köyler, köy tüzel kişiliğini yitirmekte ve mahalleye dönüşmektedir. Bu durumların yerel yönetimlerle, yerel yönetimleri güçlendirmekle ilgisi, alakası var mı? Belde belediyelerinin kapatılması kabul edilemez, bu belediyeler o beldelerde oturan halkındır. Ne AK Parti'nin babasının malıdır, ne de başkasının" dedi.
"Köylü bugün su parası, emlak vergisi, çöp vergisi ödemiyor. Yarın bunların tümünü şehirde oturanlar gibi ödemek zorunda kalacaktır. Bu köylüye büyük bir zulümdür. Bunu da kabul etmek mümkün değildir. Yasa taslağında, il özel idareleri kapatılmakta, yerine başka bir kurum getirilmekte, bu kurumun başına yine atanmış bir kişi gelmektedir. Çok güçlendirilmiş bir büyükşehir belediye başkanı ve atanmış kişilerin yetkilerinin artırılması ile, halkın ulaşmasının mümkün olmadığı, merkeziyetçiliğin hakim olduğu, hizmetin fazlasıyla aksayacağı, belde ve köylerde yaşayan kişilerin bütün bu olumsuzlukların faturasını ödeyeceği bir sistemi reddediyoruz. Tüm bunları AK Parti hükümeti seçimleri kaybetme korkusuyla yapmaktadır. Ama korkunun ecele faydası yoktur. AK Parti, hizmetin verimliliğinin gözetilmediği, sadece belediyeleri nasıl alabilirim şeklindeki bu düşüncesinin altında kalmaya mahkumdur. Bundan önce birçok siyasi parti, nasıl ki halka yaptığı yanlışların bedellerini tarih sayfasına gömülerek ödediyse, AK Parti’de bu dayatmacı, baskıcı anlayışı yüzünden halktan o güçlü tokadı yiyecek ve tarih sayfasına gömülecektir. Bu noktada biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bir sorumluluk örneği sergiliyoruz" diyen Kiraz, daha sonra sözlerine şöyle devam etti: "Beldeler eğer kapatılacaksa, bu belde halkına sorulmalıdır. Halka sormadan, halktan kaçarak, dayatmacı bir anlayışla beldelerin kapatılmasına karşı duracağız. Halkla birlikte bir mücadele sürdüreceğiz. Bu kapsamda ilimizde, 39 belde belediyesi kapatılmak istenmektedir. Bu beldelerden 6'sı CHP’li belediye başkanları tarafından, 33 tanesi de diğer partilerin belediye başkanları tarafından yönetilmektedir. Partili belediye başkanlarımız tarafından yönetilen 6 belde de, yani; Güzelyurt, Hasançelebi, Ören, Ağılbaşı, Beydağı ve Fethiye Belediyeleri’nde 14 Ekim günü saat 10.00 ile 17.00 arasında, diğer 33 beldede ise 21 Ekim Pazar günü aynı saatlerde sandık kurarak, referandum gerçekleştireceğiz. Oy kullanacak seçmen, imza karşılığı oy pusulasına göre tercihini yapacak ve sandığa atacaktır. Sonuçları kamuoyuyla paylaşacağız, halkın iradesini ortaya koyacağız. Bu irade doğrultusunda mücadelemizi sürdüreceğiz. Bütün beldelerdeki halkımıza buradan bir çağrıda bulunuyoruz. Hangi partiye mensup olursanız olun, hangi düşünceye sahip olursanız olun, belediyen sana sorulmadan kapatılmak isteniyor. Belediyen senindir ve onun geleceğini referanduma katılarak siz belirleyin. Başkalarının sizin adınıza karar vermesine engel olun. İradenize sahip çıkın. "