Çalışan gazetecilerin gazeteciler gününü kutlayarak sözü başlayan Vali Erdoğan Bektaş, 1961 yılında başlayarak sektör haline gelmiş olan basının olduğunu belirtti. Kastamonu`yu düşündüklerinde ciddi bir basın varlığından söz edilebileceğini ifade eden Bektaş, “Basın tarihi Kastamonu`da çok eski bir tarihe dayanıyor. Çok daha önemli fonksiyonlar icra etmiş çok önemli basınımız var bizim. Özellikle Kurtuluş Savaşımızda her konuda Kastamonu`da oynadığı rol kadar basınında rolü çok önemlidir. Neredeyse 150 yıla dayanan bir geçmişten söz ediyoruz. Basına emek veren bir sürü insan geldi ve geçti şehrin sesi, soluğu, gözü, kulağı olmaya çalıştı. Bugüne kadar Kastamonu Basını`nda emeği olup ta merhum olan arkadaşlarımızı bu vesileyle rahmetle anıyorum. Sizlere de başarılar diliyorum sağlıklar diliyorum” dedi.Yılda bir kez değil her sabah gazeteye bakıldığı zaman gazetecilerin hatırlandığını esprili bir şekilde dile getiren Bektaş, “Ben anında telefonumdaki haber akışı ile tüm medyayı kontrol ediyorum. Dolayısıyla sizleri unutmak mümkün değil. Bu konuda müşterek olun” diye konuştu.Organize Sanayi Bölgesinde bir tane gerçek yatırımcıya tahsis edilmesi için arsa kaldığını açıklayan Bektaş, şehrin imkan ve kapasitesinin giderek geliştiğini ve imkanların daraldığını belirterek şunları söyledi:“800 dönümlük bir organize sanayi bölgesine bin 500 dönümlük bir alan ilave edeceğiz. Bunun araştırması yapıyoruz. Seydiler OSB`yi ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Tosya Kapı İhtisas Organize Sanayi Bölgesinde 28 parsel sattık bunlar olacak verilecek laflar değil bunlar satıldı sözleşmeleri imzalandı taksitleri tahsil edildi işe başlandı. Bunlar şehirde de bir yatırım ikliminin artık ayaklanmakta olduğunu gösteren şeyler.”Kastamonu Üniversitesi ciddi anlamda hacmini büyüttüğünü hatırlatan Bektaş, bunun önemli bir konu olduğunu fakat “Biz büyüyor muyuz? Yoksa Şişiyor muyuz?” bu sorununda cevabının verilmesinin gerektiğini söyledi. Önemli olanın sağlıklı hacimde büyümek ve gelişmek olduğuna değinen Vali Bektaş, “Biz bunun için gayret ediyoruz. Bütün ihtirazlarımız, bütün sözlerimiz, bütün kesimleri harekete geçirmek için. Yemin Turizmi diye bir Turizm türü var. Ne kadar hoş kaçmasa da böyle bir şey var. Arkadaşlarımıza sordum yılda 8 tane yemin olacak Kastamonu`da. Nerdeyse ayda bir yemin düşüyor, buda önemli bir şey. Yemine gelen aileler bizim misafirlerimiz ve Turizm elçilerimiz. Biz her ay kendimizi yaklaşık 10 bin kişiye Kastamonu`yu tanımayan insanlara tanıtma şansımız var. Kendilerinin ekstra bir çalışmaya gerek duymadan” dedi.The Greenpark Otel hakkında son günlerde çıkan haberlerin Vali Bektaş`a hatırlatılması üzerine açıklama yapan Bektaş, “Gren Park, 2012 yılı hedeflerini açıkladı bir yerde. Biz Greenpark`a bütün imkanları sunduk. Tabi diğer otel teşebbüslerine de aynı şekilde imkanlar sunuyoruz ve sunduk. Şu anda somutlaşan, yazılıp çizilen ve sözleşmeye bağlayan bir durum henüz yok. Bu otel işi çok önemli gerçekten. Şehrin bir vitrinim. Ben nereye gittiysem mecburen otel işiyle uğraşmak zorunda kaldım. Bazı yerlerde başarılı, bazı yerlerde başaramadık. Muş başaramadığımız yerlerden, Elazığ başardığımız yerlerden. Şehrin dışa bakan yüzü ve vitrini oteldir. Neden rahatsız edici konuşuyorum. Çünkü bunu şehrin başaracağını düşünüyorum. Ben bu şehrin başaramayacağı bir şeyi istemiyorum. Başaracağını biliyorum birde şunu biliyorum. Şehir buna inanmıyor. Şehri buna inandırmak istiyorum. Şehrin uygulaması ne istiyor? Böyle bir şehirde 500 yataklı bir otel 1 tane değil birkaç tane olması gerekir. Sabah kalktığımızda önümüzdeki verilere bakarak bir gelecek inşa edemeyiz. Gelecek işaretlerini görmemiz lazım. Bu şehir kıpırdanıyor, bu şehir ayaklanıyor, bu şehir hareketleniyor, bu hareketlenmenin ayaklarından birisi ya da birkaçı eksik kalmaması lazım. Onun için çaba gösteriyoruz. İnşallah Greenpark ya da bir başkası bu çabamıza karşılık verir ve bu eksimizi de ortadan kalkar. Bizlere söylenen sözler var. Fakat yazılıp çizilen, somutlaşan veya imzalanan herhangi bir sözleşme şuanda yok. Bugünde The Marmara Group gelip Kastamonu gezdi. Otel, şehrin bir vitrinidir. Elazığ`da otel olmadığı için şehir büyük sıkıntı yaşıyordu. Daha sonra oraya bir yatırımcı güzel bir otel yaptı. Yanına da Alışveriş Merkezi yapınca şehrin biranda vizyonu değişti. O otel şehrin dönüm noktası oldu. Şehirde otel yoksa siz giriş gezmek istemezsiniz kolay kolay. Bu yüzden otel eksiğimizi tamamlamamız gerekiyor. Ben bu şehirden başaramayacağı hiçbir şeyi istemiyorum. Başaracağına inanıyorum. Ayrıca şehir buna inanmıyor. Şehri buna inandırmak istiyorum. Şehrin bunu anlamasını istiyorum. Bize 500 yataklı otel bir tane değil hatta birkaç tane lazım. Bu geleceği okuyamazsak dünü okuyarak geleceği yakalayamayız. Bu şehir artık hareketlenmeye başladı. Bu yüzden bu şehrin bazı eksikliklerinin olmamasını istiyoruz” diye konuştu.Şuana kadar Kastamonu için konuşulanların tümünü Devletin denediğini belirten Bektaş, şöyle konuştu: “Daha önceden şuanda konuştuklarımızı devlet tarafından denendi ve başarısız olunarak kapatıldı. Elazığ`da bütün bölge müdürlükleri var. Vatandaşın gözü hep devlettedir. Ama yanı başındaki Malatya yatırım yapar, Elazığ seyrederdi. Sonra Elazığ`da hareketlendi. Aynı şekilde Kastamonu`da devletin eline çok bakıyor. Fakat biraz daha kendi girişimcisini göz önüne çıkarabilirse, kendi potansiyellerini devre alabilse devletten beklemeden kendi imkanlarıyla yapabilse çok daha iyi olacak” diye konuştu.Belediye sınırları içersinde bazı köylerin kaldığını ve buruların Belediye sınırları içine alınmasının gerektiğini ifade eden Bektaş, “Biz, Belediyemize yardımcı oluyoruz hatta teşvikte de bulunuyoruz. Şehirle iç içe giren bu köylerin belediyeye katılması gerekiyor. Biz bu konuda bir kıskançlık içersinde değiliz. Belediyemize istediği her yeri vermeye hazırız. Buraları yaparken alt yapının da buralara götürülmesi gerekiyor. Biraz ağır hesaplar yapıyorlar. Ama yapacaklar bu iş olacak” dedi. Kastamonu Uzunyazı Havaalanı ile ilgili itirazda bulunan firmaların taleplerini değerlendirdiklerini açıklayan Vali Erdoğan Bektaş konuşmasını şöyle sürdürdü:“İtiraz edilen dosya sağlam bir dosya. İtiraz eden iki firmada Kastamonulu değil. Bu firmalar makul bir değerlendirme ile Kamu İhale Kurumuna (KİK) itiraza gitmeyecekler. Çünkü itiraz ederlerse kazanacak bir şeylerin olmadığın kendileri de biliyor. Sadece bizim işimizi geciktirmekten öte bir kazançları olmayacağın kendileri de dosyadan biliyorlar. Ayrıca o firmaları da vazgeçirmek içinde ricalarımız teşebbüslerimiz var. Ama KİK`e giderlerse KİK`ten de itirazlarının kabul edilmeyeceğini umuyoruz. O konuda da çalışmalarımız olacak. Yalnız bu süreç biraz gecikebilecek.” Başında Kastamonu ismi bulunan kuruluşların nedense üvey evlat muamelesi gördüğünü itiraf etmek istediğini vurgulayan Bektaş, konuşmasını şöyle tamamladı:“Başında Kastamonu ismi olan kuruluşlar nedense üvey evlat muamelesi görüyor. Aslında bunlar bizim öz evlatlarımız.”Yemek sonunda gazetecilere tavsiyede bulunan Bektaş, belediye çalışmaları hakkında sağlıklı bilgi paylaşımı yapılabilmesi için böyle bir toplantının da Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu ile düzenlenmesinde yarar gördüğünü belirtti.
