Ergenekon Sanığı: El Bombalarını Unutmuşum, Polisin Bulmasıyla Hatırladım

Ergenekon davasında Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Oğuz Bulut`a, tutuklu sanık eski Sivas Ülkü Ocakları Başkanı Oğuz Bulut’a, kendisinde ele geçirilen 2 adet el bombasıyla ilgili yaptığı çelişkili açıklamaları sordu.

Ergenekon soruşturmasından sonra birçok kişinin oraya buraya bombalar bıraktığını söyleyen Bulut, "Bir sürü bu tip şeyler bulundu. Bunların hepsi örgüt üyesi mi?" diye sordu. Pekgüzel’in, “Siz niye atmadınız? 10 yıl saklamışsınız." sorusu üzerine Bulut, “Ben onları unutmuştum. Polisin bulmasıyla hatırladım." cevabını verdi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ikinci Ergenekon davasında tutuklu sanık Oğuz Bulut, kendisinde ele geçirilen 2 adet el bombası ve Ergenekon ana davasında tutuklu sanık emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile irtibatı konusunda yöneltilen soruları cevapladı.

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, “Savunmanızda 2 adet el bombasını süs eşyası olarak kullanmak amacıyla Sivas’ta Çingenelerden aldığınızı beyan ettiniz. MKE ile yapılan yazışmalarda bombalardan birinin Emniyet Genel Müdürlüğü, diğerinin Jandarma Genel Komutanlığı ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na verilen kafile numaralarını taşıdıkları anlaşıldı. Benim bildiğim Çingeneler bohçacılık, falcılık gibi işler yaparlar, böyle işler yapmazlar." diye konuştu. Ergenekon soruşturmasından sonra birçok kişinin oraya buraya bombalar bıraktığını söyleyen Bulut, "Bir sürü bu tip şeyler bulundu. Bunların hepsi örgüt üyesi mi?" diye sordu. Pekgüzel’in, “Siz niye atmadınız? 10 yıl saklamışsınız." sorusu üzerine Bulut, “Ben onları unutmuştum. Polisin bulmasıyla hatırladım." cevabını verdi.

Emekli Albay Atilla Uğur’un avukatı Ünal Üstünsoy da, Savcı Pekgüzel’in Bulut’a sorduğu soruları eleştirerek, “Savcı Pekgüzel, Bulut’un ifadelerini okuyor. ‘Çelişki var’ diyor. Bombalarla ilgili değerlendirme yapıyor. Savcı delilin tartışmasını yapmıştır." diye itiraz etti. Yasaya göre duruşma düzenini bozmayacak şekilde sanığa her soruyu sorabileceğini belirten Pekgüzel, “Meslektaşlarımın itirazına şaşırıyorum. Ümraniye’de 27 el bombasına ilişkin soruşturma açıldı ve Ergenekon adı ortaya çıktı. Bu nedenle bu davadaki 2 bomba önemli. Amaç; maddi gerçeği ortaya çıkartmak." diye açıklama yaptı.

Savcı Pekgüzel, Oğuz Bulut’un 1. Ergenekon davasında tutuklu sanık Muzaffer Tekin’e ilişkin emniyet, savcılık ve mahkeme ifadelerinin farklı olduğuna dikkat çekerek, “İbrahim Şahin’in Muzaffer Tekin’i aradığını söylüyorsunuz. Muzaffer Tekin’in de İbrahim Şahin’i aradığını söylüyorsunuz. Bir ifadede Danıştay’a saldırı düzenlenen 2006 yılı olduğunu söylüyorsunuz. Bir yerde tarihini hatırlamadığınızı söylüyorsunuz." hatırlatmasını yaparak Bulut`dan ifadeler arasındaki çelişkiyi gidermesini istedi. Bulut, ifadelerinde çelişki olmadığını, İbrahim Şahin’in yanındayken telefon geldiğini, ancak kulaklıkları takılı olmadığı için telefonu kendisine verdiğini iddia etti. Pekgüzel, “Sizin üzerinize kayıtlı telefon ve Muzaffer Tekin’e ait telefon arasında konuşma ve mesajlaşma şeklinde 15 adet görüşme yapılmış. Siz değilseniz sizin telefonunuzu kullanan biri mi vardı?" diye sordu. Telefonunu kimsenin kullanmadığını söyleyen Bulut, "Ben Muzaffer Tekin’i tanımam. Bana emniyette Ergenekon’dan kimleri tanıdığım sorulunca samimiyetle bildiğim her şeyi anlatmak için Muzaffer Tekin’den gelen telefonu anlattım. Ama 4-5 yıl önceki görüşmeyi tam olarak hatırlayamam. Tekin mi aradı, Şahin mi aradı, bilemiyorum." dedi.

Sanık Bulut`un Sivas’taki adresinde yapılan aramada Cumhuriyet Üniversitesi’nin bazı öğretim üyelerinin isimlerinin yanında ‘solcu, teşkilatla ilişkisi kötü’ şeklinde kişiler hakkında araştırma yapıldığını gösteren listeler olduğunun hatırlatan Pekgüzel, "Bu listeler nasıl hazırlandı? İstihbarat çalışması mı yaptınız?" diye sordu. Bulut, “Ben Sivas Ülkü Ocakları başkanıyken dergi çıkarıyorduk. Bu dergiyi kimlere satacağımızla ilgili liste. Cumhuriyet Üniversitesi’nde öğretim üyelerinin yüzde 80’i CHP’lidir. Ülkü Ocakları’nın dergisini almazlar. Gidip de terslenmeyelim diye bu liste hazırlanmıştır. Ben hazırlamadım. Ülkü Ocakları’nda hazırlanmış. Başkanlıktan ayrıldığımda yanımda götürmüştüm." diye konuştu.

Darbeye teşebbüs ile suçlandığını belirten Bulut, “Ülkücüyüm, solculukla ilgim yok ama şimdi Ergenekon’da aynı davadan yargılanıyorum. Biz 12 Eylül işkencelerinden geçen Ülkücülerin anlattıklarıyla büyüdük. Ordu, askerimiz, subayımız bizimdir ama hiçbir Ülkücü darbeyi tasvip etmez." şeklinde konuştu