Cezaevi Aracında Yanan Tutuklu Toprağa Verildi

Kayseri`nin Pınarbaşı ilçesi yakınlarında seyir halindeki cezaevi aracında yanarak hayatını kaybeden tutuklu Akif Karamalı, memleketi Muş`ta gözyaşları arasında toprağa verildi.

Cezaevi Aracında Yanan Tutuklu Toprağa Verildi
Amca Zihni Sayan, Türk adaletine güvendiklerini, ancak gerekli sonucun çıkmaması halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`nde (AİHM) haklarını arayacaklarını söyledi. Cezaevi nakil aracında çıkan yangında hayatını kaybeden tutuklu Akif Karamalı, memleketi Muş`ta toprağa verildi. Bu gece Muş`un Hasköy İlçe Belediye Başkanlığı`na ait bir araçla Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi`nden alınan Akif Karamalı`nın cenazesi, kalabalık bir araç konvoyuyla Hasköy`e getirildi. Hasköy Merkez Camii`nde kılınan cenaze namazının ardından Karamalı`nın cenazesi, Elmabulak Mezarlığı`na götürüldü. Gözyaşlarının sel olduğu mezarlıkta baygınlık geçiren Akif Karamalı`nın hamile eşiile annesine ambulanslarda müdahale edildi. Karamalı`nın cenazesi daha sonra gözyaşları arasında toprağa verildi. Mezarlıkta gazetecilere açıklama yapan Akif Karamalı`nın amcası eski Hasköy Belediye Başkanı Zihni Sayan, yeğeninin 6 yıl önce yaşanan bir kavgayı ayırmak isterken yaralandığını ve o olaydan dolayı bir süre ifadesi alınmak üzere tutuklandığını söyledi. Yeğeninin 13 Eylül 2011 günü Muş E Tipi Cezaevi`nden çıkarılıp Van`a götürüldüğünü belirten Sayan, "Mahkumları adeta kavun karpuz gibi toplaya toplaya gidiyormuş. 3 gün boyunca yeğenim yollarda kaldı. Van`dan İstanbul`a giderken Kayseri`de araçta çıkanyangında yeğenim diğer tutuklu ve hükümlülerle birlikte yanarak ölüyor. Sayın Adalet Bakanı`nın açıklaması ve basından takip ettiğimiz kadarıyla 2 şoför ve 12 asker kendilerini araçtan atıyor. Ondan sonra mahkumların kaldığı bölmenin kilidini kırıp mahkumları kurtarmaya çalışıyorlar ama alevlerden dolayı kurtaramıyorlar" dedi. Millet olarak Türk adaletine güvendiklerini kaydeden Zihni Sayan, buradan sonuç çıkmaması halinde AİHM`e başvuracaklarını ifade ederek, "İşin içinde bazı sorunlar var. Durup dururken olmaz. Orada 5 can gitmiş. Benim yeğenim 20 gün sonra baba olacaktı. Sonuç itibariyle Adalet Bakanlığı, aracı yürüten yetkililer, üniversiteden teknik ekip ve cumhuriyet savcılığı olayla ilgili geniş çaplı araştırma yapıyor. Biz konuyu takip ediyoruz. Sonuna kadar da yeğenimin hakkını her boyutta takip edeceğiz. Ben Türkadaletine güveniyorum, buradan sonuç çıkmazsa gideceği bir üst mahkeme var. Oraya kadar gidiş yolumuz var" diye konuştu. Adalet Bakanı Sadullah Ergin`in açıklamasına da tepki gösteren Sayan, "Adalet Bakanı`nın `Günde 5 bin dolayında mahkumun sevki bu şekilde yapılıyor` açıklamasına çok üzüldüm. Araçta karpuz değil insan taşıyorlar. Mahkum da olsa onun da hakkı var. Türkiye`de en ucuz olan insan hayatıdır. Bizim canımız yandı, başkasının canı yanmasın ve gerekli tedbirler alınsın. Çocuğun uçakla gönderilmesini istedik. Türkiye`nin imkanları çok ve Türkiye büyük bir devlet. Bu güçlü devlette günde 5 bin değil, 10 bin mahkumda uçakla taşınabilir. Olayda bir ihmal olduğunu şimdi söyleyemeyiz. Birilerini töhmet altında bırakmak istemiyoruz. Mutlaka bir yerde hata vardır ve bu hata şu anda aranıyor. Bunlar ortaya çıkmadan bu hatalıdır demek önyargı olur ve doğru değil" dedi

Van ilinden İstanbul`a gitmek için yola çıkan 34 BL 2564 plakalı cezaevi nakil aracının motor kısmında, Kayseri-Malatya karayolu Karakuyu yakınlarına geldiğinde yangın çıkmıştı. Kısa sürede büyüyüp aracı saran yangında iç kapı kısmının açılamaması sebebiyle Abdülsettar Ölmez (35), Sinan Aşka (18), İsmet Evin (33), Akif Karamalı (24) ve Medeni Demir isimli tutuklu ve hükümlüler yanarak hayatını kaybetmişti

Kaynak: İHA